Dünya Televizyon Günü ne zaman?

20 Kasım 2018 11:24:00

Tek kanallı dönemler de gösterilen ''''Siyah - Beyaz ekran'''' dan ''''HD'''' yayınlara ve ''''4K'''' görüntü kalitesine kadar uzanan bir teknoloji macerası süren Televizyon için,1999''da BM tarafından alınan kararla her yıl belirlenen ayda "Dünya Televizyon Günü" olarak kutlanıyor. Televizyonun hayatımızdaki etkisi nedir? Dünya televizyon günü ne zaman? Hepsi haberimizde.

Tek kanallı dönemler de gösterilen ''Siyah - Beyaz ekran'' dan ''HD'' yayınlara ve ''4K'' görüntü kalitesine kadar uzanan bir teknoloji macerası süren Televizyon için,1999'da BM tarafından alınan kararla her yıl belirlenen ayda "Dünya Televizyon Günü" olarak kutlanıyor. Televizyonun hayatımızdaki etkisi nedir? Dünya televizyon günü ne zaman? Hepsi haberimizde.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı İlhan Yerlikaya, 21 Kasım "Dünya Televizyon Günü" kapsamında yaptığı açıklamada, televizyonun yediden yetmişe tüm insanların hayatının bir parçası olduğuna dikkati çekti.

Gelişen teknolojiyle televizyonun internet ortamından, cep telefonlarından da izlenebildiğini, insanların yaşamının ayrılmaz bir parçası haline geldiğini anlatan Yerlikaya, televizyonlar aracılığıyla insanlara ulaşan tüm olumlu çalışmaların destekçisi olduklarını bildirdi.

Yerlikaya, "Toplumsal sorumluluk bilinci içerisinde yayın yapan tüm radyo ve televizyonlarımıza bu duyarlılıkları için teşekkür ediyoruz. Hakikaten bu anlamda kamusal hizmet yapıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Dizilerdeki şiddet içerikli sahneler

Radyo ve televizyonlarda yapılan bir hatanın da toplumu aynı derecede olumsuz etkilediğini ifade eden Yerlikaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Örneğin dizilerimizde çocukların izlemesinin sakıncalı olabileceği şiddet sahneleri, müstehcen sahneler, cinayet, işkence sahneleri olabiliyor. Belki bunlar binde bir, yüzde bir ama tüm televizyonlarda benzer şeyler reyting için yapılınca sanki hayatta bunlar hep oluyormuş, doğalmış gibi çocuklarımızın zihninde olağan hale gelebiliyor."

Bu görüntülerin sık gösterilmesinin çocukları çok olumsuz etkilediğini belirten Yerlikaya, "Televizyon gibi etkili bir aracın, toplumsal sorumluluk bilincinin de yüksek olması gerekiyor. Bu konuda gereken uyarılarımızı yapıyoruz. Şimdi yasasını da çıkardık, aile dostu dizileri de ödüllendireceğiz. Ama gördüğümüz hatalara da müeyyideleri uygulamak suretiyle müdahale ediyoruz." diye konuştu.

"Bu tip yayınlara müsamaha göstermeyeceğiz"

Yerlikaya, bunun asla bir sansür anlamına gelmediğini vurgulayarak şöyle devam etti:

"Kim olursa olsun, bu tür konularda hassasız. Son toplantımızda televizyonlarda özellikle dizilerdeki şiddet içerikli unsurlarla ilgili müeyyide kararları verdik. Bunlar da ağır yaptırımlar. Reyting ne kadar yüksek olursa para cezası da o kadar artıyor. Dolayısıyla bu tip yayınlara müsamaha göstermeyeceğiz, bundan sonra da devam edeceğiz.

Cezalar bir yıl içerisinde belli bir sayıyı aştığında program durdurma ve lisans iptaline kadar gidebiliyor. Yayıncılarımızı da bu noktada uyarıyorum; bu konularda toplum hassas. Aile bizim toplumumuzun temel direğidir, aile yok olursa toplum da yok olur. Çocukların, ailenin korunması belki terörle mücadele kadar önemli bir husustur. Yayıncıların da toplumsal sorumluluk bilinci içerisinde davranması gerekiyor. Yapılan bir hata bütün toplumu etkileyebiliyor."

İlhan Yerlikaya, televizyon kadar internet ortamına da ciddi bir yöneliş olduğuna işaret ederek, çocukların artık ailesinin yanında bile cep telefonundan farklı mecralarla iletişim halinde olduğunu aktardı.

Dizilerin daha fazla reklam alabilmek amacıyla "prime time" olarak adlandırılan zaman dilimlerinde yayınlanmasına ilişkin olarak Yerlikaya, "Reyting, iyi bir şeydir elbette ama kolesterol gibidir. Kolesterolün de bir iyisi bir de kötüsü var. Reyting de böyle." değerlendirmesini yaptı.

"Aile dostu" yapımların ödüllendirilmesi

Aile ve çocuk dostu yapım ve dizilerin teşvik edilmesine ilişkin süreçte, ilkelerin belirlendiğini aktaran Yerlikaya, gereken hazırlıkların tamamlanmasıyla bu ödüllerin verilmeye başlanacağını anlattı.

Hazırlıkları Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile yürüttüklerini anımsatan Yerlikaya, "Ödüller çok büyük değil, cüzi belki ama prestij anlamında değerleri büyük olacak. Gelecek yıl içerisinde inşallah uygulamaya geçeceğiz. Marifet iltifata tabidir. Dolayısıyla bu konuda da çalışmalarımız son aşamaya gelmek üzere." şeklinde konuştu.

"Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırması" tamamlandı

Yerlikaya, RTÜK'ün "Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırması"na ilişkin şunları kaydetti:

"Bu konudaki araştırmamız tamamlandı. Sonuçlarını büyük bir toplantıyla kamuoyuna duyurmak istiyoruz. İzlenme oranlarıyla ilgili yükselen bir trend ve internet ortamına doğru da kayan bir trend olduğunu belirtebilirim."

Sadece yayıncıların değil televizyon izleme saatleri ve içeriklerin seçimi noktasında ailelerin de hassas olması gerektiğini vurgulayan Yerlikaya, "medya okuryazarlığı" konusunda bilinç artırıcı çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi.

"Ailelere de çok önemli görevler düşüyor"

İlhan Yerlikaya, "Ailelere de çok önemli görevler düşüyor. Sadece müeyyide uygulamamızla bu iş bitmiyor çünkü günlük hayatımızda çok yaygın kullandığımız iletişim araçları bunlar. Ailelerin de dikkatli olması gerekiyor. Bir çocuk, çok yararlı bir program bile olsa, günde 10 saat televizyon izliyorsa, cep telefonuyla uğraşıyorsa, internete giriyorsa bu zararlıdır." ifadelerini kullandı.

RTÜK Başkanı Yerlikaya, çocuk programlarındaki gıda reklamlarıyla ilgili Sağlık Bakanlığınca hazırlanan liste esas alınarak birkaç ay önce başlatılan uygulamanın çok başarılı bir şekilde sürdüğünü de belirterek, bu konuda toplumdan çok olumlu geri dönüşler aldıklarını sözlerine ekledi.

Dünya Televizyon Günü ne zaman?

Yorum Yazın