DÜNYA SUSSA BİZ SUSMAYACAĞIZ
AHMET ZEKİ GAYBERİ / İSTANBUL
Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim kampanyası çerçevesindeki Adana gezisini takip ettim. Başbakanlığa ait Ana uçağından Şakirpaşa Havalimanı'na indiğimizde Çukurova'nın rutubetli sıcağı nispeten azalmıştı. Ancak iftara iki saat kala miting yapmak gerçekten çok zor. İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde alanı dolduran Adanalılardaki coşku, Başbakan Erdoğan'ın coşkusuyla birleşince 'sımsıcak' bir atmosfere dönüştü. İnsanlar sıcağa rağmen iftar vaktine kadar can kulağıyla Başbakan Erdoğan'ı dinledi. Erdoğan, konuşmasına, Filistin, Suriye'de, Irak, Libya, Mısır, Myanmar, Patani'de ve yeryüzündeki tüm mazlumlara dua ederek başladı. Tüm mazlumların göğüslerini genişletmesini, Kadir Gecesi'nin kutlu olmasını ve bu gecede edilecek duaların kabul olmasını diledi.
17-25 Aralık emniyet-yargı darbesinde yaşananları anlatarak bugünlere gelen Erdoğan, 30 Mart'tan önce millete verdikleri sözlerinin arkasında olduklarını, devletin Paralel Yapı'yla mücadelede asla taviz vermeyeceğini ifade etti. Başbakan mitingde, MHP ve CHP'nin Çatı adayı olarak açıklanan ve 9 partinin destek verdiği Ekmeleddin İhsanoğlu ismini de HDP'nin adayı Selahattin Demirtaş'ın ismini de zikretmedi. Yerel veya genel seçimlerde gördüğümüz AK Parti mitinglerindeki heyecan dalgasına göre Cumhurbaşkanlığı yarışı daha sakin geçiyor. Dün bir kez daha yapılan bu tespitin tek açıklamasının "Rakipsizlik" olduğunu söyleyebilirim. Başbakan Erdoğan'ın, karşısında alanlarda miting yapan, kitlelere dokunan, projeler ortaya koyan dişe diş bir rakibi yok.
Ekonomideki gelişmelerden, muhalefetin Cumhurbaşkanı adaylarına kadar birçok başlıkta konuştu Erdoğan. Ancak, iki konuya değindiğinde miting alanı adeta sarsılıyordu. Birisi, Paralel Yapı ile mücadelede asla taviz verilmeyeceğini söylediği anlarda heyecanlanıyordu insanlar. Diğeri de Gazze'de terör devletinin işlediği soykırım girişimine yönelik sözlerinde. Gazze meselesi insanlığın ortak vicdanında derin bir yara açtı ve sürekli kanıyor. Adanalı da Gazze ismini işittiği anda "Kahrolsun İsrail!" sloganıyla refleks gösteriyordu. İsrail'in vahşiliği, şımarıklığı ve hesapsız katliamları gerçekten insanların yüreğini kabartmış.
Akşam Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası çerçevesinde Adana Şehir Stadyumu'nda halk iftarı vardı. Burada da binlerce Adanalı aileyle buluşan Başbakan Erdoğan, aynı enerji ve coşkuyla buradaki kitleye de hitap etti. Biz gazeteciler olarak oturduğumuz yerden Başbakan'ı dinlerken yorgunluktan şikayet ederken Başbakan Erdoğan'ın büyük bir inançla ve aşkla yorulmak bilmeden kendisini, yapacaklarını, yaşananları insanlara anlatma gayreti müthişti. Siyaset bilimcilerin "İdealizm bitti" tezlerini çürüten ve onları tersyüz eden bir inanmışlıkla yoluna devam eden Başbakan Erdoğan'ı 11 Ağustos sabahı 12. Cumhurbaşkanı olarak görmek kesinlikle sürpriz olmayacak. Milletin, oruca ve sıcağa rağmen Başbakan Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı seçmek için saatlerce alanda hiç susmadan tezahüratta bulunması, onu bağrına basması, bu işin 10 Ağustos'ta, yani ilk turda biteceğini gösteriyor. İkinci tur hayalleri kuran, bu içerikte mühendislik projesi hazırlayanların planı maalesef yine ellerinde patlayacak.
İSRAİL'E NÖBETÇİ ÜLKE OLMAYACAĞIZ
Başbakan Erdoğan'ın Adana mitingindeki konuşmasında öne çıkan başlıklar şunlardı:
İsrail Cenin kampında bin 500 Filistinliyi katletti. Türkiye'de dönemin Başbakanı Bülent Ecevit çıktı, partisinin grup toplantısında 'İsrail'in Cenin'de uyguladığı soykırıma 'soykırım' dedi. Hemen İsrail ayağa kalktı. Dünya ayağa kalktı. Türkiye içindeki dalkavuk ve satılmış medya ayağa kalktı. 'Sen nasıl soykırım dersin?' Bugün ben de CNN ile bir röportaj yaptım. 'Siz İsrail için soykırım diyorsunuz, doğru mu, arkasında mısınız, doğru mu?' Evet arkasındayım, ölene kadar arkasındayım. Biz bin düşünürüz, bir konuşuruz. Ondan sonra da asla bundan geri adım atmayız. Merhum Ecevit, maalesef baskılara dayanamadı. 15 gün içinde üst üste 4 kez özür dilemek zorunda kaldı. İşte şu anda da böyle bir Türkiye istiyorlar, o eski Türkiye'ydi. Türkiye zulmü görmesin istiyorlar, Türkiye zalime ses çıkarmasın istiyorlar, Türkiye İsrail'e nöbetçi olsun istiyorlar. Şunu herkes bilsin ki Türkiye İsrail'e nöbetçi ülke olmayacak, şu anda artık özür dileyen değil, dikkatinizi çekiyorum, özür dileten bir Türkiye var."
KARDEŞLİĞİMİZİ PEKİŞTİRECEĞİZ
Cumhurbaşkanlığı makamında inşallah daha bağımsız daha demokratik ülke olması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Ekonomiyi daha da büyütmek için çok çalışacağız. Hedefimiz neydi, 2023 için? Dünyanın ilk 10 ülkesi içerisine girmek. Demokrasinin standartlarını çok daha yükseğe taşıyacağız. Toplumsal barışımızın kardeşliğimizi daha pekiştireceğiz. Birbirimizi makam, mevki, ırk, para pul bundan dolayı sevmeyeceğiz. Ben Türk'ü Türk olduğu için sevmiyorum, Kürt'ü Kürt olduğu için sevmiyorum, Laz'ı Laz, Arap'ı Arap olduğu için sevmiyorum, Roman'ı Roman olduğu için sevmiyorum. Beni Yaradan Allah onları da yarattığı için seviyorum. Bizim farkımız bu.
YA ESKİ YA YENİ TÜRKİYE
İnşallah gelecek Türkiye'nin olacak, bundan hiç endişeniz olmasın. 10 Ağustos'ta tarihi bir karar vereceksiniz. 10 Ağustos'ta sandık başına gideceksiniz, ihmal yok tamam. Bu demokratik hakkınızı muhakkak kullanın ve ne diyeceksiniz. İki seçeneğiniz var: ya eski Türkiye ya yeni Türkiye. Şunu unutmayın, eski Türkiye'de yolsuzluk vardır, eski Türkiye'de yasaklar vardı, eski Türkiye'de vesayet vardı, çeteler vardı, mafyalar vardı, kaos vardı, krizler vardı ama 12 yıllık mücadeleyle bunların tamamını Türkiye'nin gündeminden çıkardık.
BAHÇELİ O KOLTUKTA OTURAMAYACAK
"Bahçeli göreceksiniz 10 Ağustos'tan sonra aldığı yenilgiyi izah edemeyecek. O koltukta da daha fazla oturamayacak. MHP'ye gönül vermiş kardeşlerim, Bahçeli ve arkadaşlarına MHP'yi Pensilvanya'nın, CHP'nin, sol örgütlerin oyuncağı yapmanın hesabını inşallah sandıkta soracak. Biz Adana'dan hem CHP'li hem MHP'li hem HDP'ye gönül vermiş kardeşlerimizden destek bekliyoruz.
DÜNYA SUSSA BİZ SUSMAYACAĞIZ
Terör devleti İsrail 16 gündür Gazze'yi barbarca, vahşice bombalıyor. 16 günde 650 can şehit oldu. 4 bini aşkın can yaralandı. Dünya ve İslam ülkeleri bu katliama seyirci kalmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler, bırakın seyirci kalmayı Hamas'ı suçlayarak, adeta öldürülen masumları suçlayarak İsrail'in terör çarkına destek vermeye devam ediyor. Bizim Filistinli kardeşlerimize karşı tarihi bir sorumluluğumuz var. Kurtuluş mücadelemizde, Çanakkale'de, Çanakkale şehitlerini ziyarete gittiğiniz zaman o kabirlerdeki Filistinli kardeşlerimizin isimlerini göreceksiniz. Onlar bizim kurtuluş mücadelemize geldiler, orada bizimle beraber oldular. Aynen biz de onlarla beraberiz, beraber olacağız. Bütün dünya sussa biz susmayacağız.
JET YAKITI YALAN!
CHP İsrail'e söz söyleyemiyor, hükümete iftira atarak, Pensilvanya medyası yalan söyleyerek, İsrail zulmüne destek veriyor. Pensilvanya'daki beyefendileri taziye diliyor, İsrail'e bir laf söyleyemiyor. Çünkü efendisi. Bunlar akşam yatar sabah kalkar bir başka yalan. 'Türkiye İsrail'e jet yakıtı veriyor' dedi. Tamamen yalan, tamamen iftira. Bu yalanı bu iftirayı, İsrail'in Gazze katliamını perdelemek için kullandılar ve kullanıyorlar.
KÜRECİK İFTİRASI
CHP Genel Müdürü iki gündür, Kürecik'teki radarın İsrail'e hizmet verdiğini söylüyor. Yalanını yüzüne çarptım ama utanacak, arlanacak yüz yok, cahillik paçalarından akıyor. Kürecik'teki radar NATO'nun Suriye ile başlayan süreçte bunlar kuruldu. Bunun İsrail'e hizmet verme gibi bir durumu söz konusu olmadığı gibi, aynı zamanda İsrail'in de zaten buna ihtiyacı yok. Ondan daha ileri teknoloji zaten onlarda var.
İSRAİL ZULMÜNE GÖZ YUMDU
Çatı adayı, yıllarını İsrail zulmüne göz yumarak geçirdi. Ona bir görev verdik, bir emanet verdik, gitti o emanete ihanet etti. Senden önce böyle bir aday çıkarmamız söz konusu olmadı, daha iktidarımızın yeni yıllarıydı, seni gösterdik ve kazandın. Sana bütün desteğimizi verdik, şimdi çıktın nankörlük yapıyorsun. 'Türkiye Gazze için bir şey yapmadı' diyorsun. Gözüne dizine dursun. Bunlar kibir abidesi.
ADANA'DAKİ İHANET
Adana'daki tırların önünü kim kesti. Paralel yapı. Bir savcı kalkıp da miting tırlarının önünü kesemez, onu arayamaz. Fakat ne yazık ki, paralel yapının birçok yerdeki uzantılarıyla bunu yaptılar. Bunun hesabını verecekler, biz sabırlıyız. Adana'daki ihanet izah edilemez. Bu Pensilvanya'nın savcıları, hakimleri, emniyet içindeki uzantıları Adana'da çok alçakça bir ihanet içinde bulundular. Şu anda bunların hesabı soruluyor. İstanbul operasyonu budur, şimdi hesap soruluyor. Bakın şimdi ortaya neler çıkacak neler!
ANA UÇAĞINDA SOHBET
Adana'da iftarı açtıktan sonra Ankara'ya dönüş yolunda Başbakan Erdoğan'la Ana uçağında görüşme fırsatı yakaladık.
Anketlerde Cumhurbaşkanlığı yarışında Erdoğan isminin açık ara önde göründüğünü söylediğimizde Başbakan Erdoğan, tedbiri elden bırakmadan hep 11 Ağustos tarihini işaret etti. Kendine ve millete güvenen ancak yine de siyaseti sonuçlar üzerinden ve rasyonel bir zeminde yapmasıyla dikkat çeken Başbakan, Çankaya Köşkü'ne çıkması halinde de ezber bozacağının ipuçlarını verdi.
FRAK GİYMEYECEK
Kendisinin şekle çok takılan biri olmadığını hatırlatan Başbakan Erdoğan'ın sözlerinden, en azından "Cumhurbaşkanı Frak giyer" gibi eski Türkiye'ye ait biçimsel bir takıntıyı değiştireceği izlenimini edindim. 11,5 yıldır Başbakanlık makamı olarak kullandığı binanın da Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı'na yakışmadığını ifade eden Erdoğan, "Törenleri, caddede, sokakta yapıyoruz, düşünebiliyor musunuz? Türkiye Cumhuriyetine yakışır mı bu? Konuk Başbakanları karşılarken caddeyi trafiğe kapatıyoruz, yolları kesiyoruz, öyle tören yapabiliyoruz. Ben Başbakanlık makamı Cumhurbaşkanlığı makamı diye bir farklılık görmüyorum. Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışan, güzel bir bina yapılması öteden beri hayalimdi" dedi.
DIŞI SELÇUKLU, İÇİ OSMANLI
Ankara'nın Selçuklu izlerinin bulunduğu bir şehir olduğunu belirten Erdoğan, "Ama bizim Osmanlı boyutumuz da var. Ayrıca hali hazırda modern dünyanın da aktif bir üyesiyiz. Mimari açıdan tüm bu özellikleri taşıyacak, Başbakanlığın tüm birimlerini de bünyesinde barındıracak bir bina yapılması gerekiyordu. Dıştan bakıldığı zaman Selçuklunun, içine girildiği zaman Osmanlının, akıllı bir bina olması hasebiyle de modern dünyanın görülebileceği bir bina olmalıydı. Nitekim tamamlanmak üzere olan Başbakanlık binamızda bu özelliklerin hepsi mevcut" diye konuştu.
KAFAMDA BİRKAÇ ADAY BELLİ
"Cumhurbaşkanı olduğunuzda bu yeni binayı kullanacak mısınız?" sorusuna "Ara sıra belki biz de kullanırız. Eğer seçilirsek, arkadaşlarımızla beraber oluruz orada" diye yanıt veren Erdoğan'ın, Köşk'e çıkması halinde Başbakan'ın kim olacağı konusunda da kafasında bir tasarım olduğunu anladık.
Bu sorumuzu gülerek cevaplayan Erdoğan, aklında bir değil birkaç tane Başbakan adayının bulunduğunu, isimlerin şekillendiğini söyledi ilk kez ve ekledi: "Önce bir Cumhurbaşkanlığı seçimi hallolsun. Seçilmemiz halinde geleceğe yönelik atabileceğimiz birçok adım, şu anda gönül dünyamızda tasarım halinde de olsa muhakkak isimler var tabii ki" dedi.
GÖNÜLLÜLER PLATFORMU İLE BULUŞTU
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, seçim çalışmaları için kurulan web sitesinde oluşturulan Gönüllüler Platformu'nun Adanalı üyeleriyle de şehir stadyumundaki halk iftarının ardından bir araya geldi.
ADANALIYIK ALLAH'IN ADAMIYIK
Miting alanında, "Ekmeğe Karnımız Tok, Bize Dünya Lideri Lazım", "Bici Bici Yer Şalgam İçeriz, Erdoğan İçin Canımızdan Geçeriz", "Adanalıyık Allahın Adamıyık, Uzun Adama Gönülden Bağlıyık", "Adana Sana İnanıyor, Sen Nereye Biz Oraya" yazılı pankartlar dikkati çekti.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.