Dünya arenasında parlayan yıldız: Türkiye!
Türkiye, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin aydınlatılması, dünyanın katliam endişesi yaşadığı İdlib'de milyonlarca sivilin hayatını garanti altına alan İdlib mutabakatı ve Suriye krizinde ters kutuplarda bulunan Avrupa ile Rusya'yı çözüm için aynı platformda buluşturan İstanbul'daki dörtlü zirve gibi üstlendiği yapıcı rollerle dünya arenasındaki yıldızını parlatıyor.
Türkiye'nin Kaşıkçı cinayetinin soruşturma süreci, Rusya ile vardığı İdlib mutabakatı ile Almanya, Fransa ve Rusya ile yaptığı dörtlü zirve, küresel sorunlara yönelik yapıcı tavrını ortaya koyması yönünden dünyadan takdir topluyor.
Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra kaybolması dünya kamuoyunun gündemine oturmuştu.
Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine büyük katkılarda bulunan ve Ortadoğu'nun en etkin gazetecilerinden biri olarak bilinen Kaşıkçı'nın kaybolmasının ardından Türkiye, tüm ulusal imkanlarını seferber ederek olayın aydınlatılması için yoğun mesai harcadı.
Türkiye, Suudi makamların "Kaşıkçı'nın konsolosluğa girdiği ancak sonra ayrıldığı" yönündeki açıklamalarına karşın, konuyu tüm yönleriyle araştırdı. Bu süreçteki aktif ve soğukkanlı tavrıyla uluslararası kamuoyunun takdirini kazanan Türk makamlarının cinayete işaret eden delillere ulaşmasının ardından Suudi Arabistan, Kaşıkçı'nın İstanbul Başkonsolosluğu'nda yetkililerle arasında çıkan "tartışma ve arbede sonucu" yaşamını yitirdiğini açıkladı.
ABD'nin bu süreçte Suudi Arabistan'ın Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman'a yönelik tepkisini net şekilde ortaya koymadığı gözlenirken, Türkiye konuyu dikkatli şekilde ele almadığı takdirde dünyadaki itibarını zedeleyebilecek bir krizden "yüzünün akıyla" çıkmış oldu.
Suudi yönetimi, Türk makamlarının başarılı soruşturması sonucu Kaşıkçı'nın öldürülmesinin "planlı" olduğunu itiraf etti ve bu sayede Cemal Kaşıkçı cinayetinin bir "faili meçhul" olmasına izin verilmedi.
İdlib mutabakatıTürkiye, Rusya ile 17 Eylül'de Soçi'de yapılan İdlib mutabakatıyla Suriye krizindeki yapıcı tavrının diplomatik meyvelerini aldı.
Dünyanın katliam endişesi yaşadığı İdlib'de milyonlarca sivilin hayatını garantiye alan mutabakat çerçevesinde İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki ateşkesin korunması ve Türkiye'nin gözlem noktalarının güçlendirilmesi kararı çıkmıştı.
Mutabakat kapsamında Rusya'nın İdlib'de askeri operasyonlar ve saldırılardan kaçınılması için gerekli önlemleri alması ve statükonun korunması gibi maddeler de bölgedeki sivil katliamının önlenmesi bakımından hayati öneme sahipti.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Soçi'de bir araya gelerek İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki ateşkes rejiminin korunması için vardıkları anlaşma bölgede yaşayan sivillere umut oldu.
Mutabakat, bölgede yaşayan yaklaşık 4 milyon sivilin, güven ve eve dönme ümitlerini yeşertti.
İstanbul'daki Dörtlü zirveTürkiye'nin Suriye krizinin çözümü için yürüttüğü yapıcı çabalar çerçevesinde İdlib mutabakatının yanı sıra Almanya, Fransa ve Rusya'yı 27 Ekim'de İstanbul'da buluşturan dörtlü zirve gibi önemli başarılara imza attı.
Krizin çözümü adına Avrupa ve Rusya gibi zıt kutupları aynı platformda buluşturan Türkiye'nin çabaları, küresel sorunlardaki yapıcı tavrını tescil etti.
Batı ile Rusya'yı ilk defa Suriye krizi için ortak bir müzakere mekanizmasında bir araya getiren zirve, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel'i Vahdettin Köşkü'nde bir araya getirdi.
Suriye konulu dörtlü zirvenin ardından yayımlanan bildiride liderler, teröre karşı mücadeleye devam etme gerekliliğinin altını çizerken, etkili önlemlerin tam olarak uygulanması ve tüm ilgili tarafların hükümlere riayet etmesi suretiyle sağlanacak kalıcı bir ateşkesin önemini vurguladı.
Zirve, uluslararası basında geniş yankı uyandırdı. Dünya kamuoyu, İdlib'de ateşkesin muhafaza edilmesi çağrısı, yıl sonuna kadar anayasa komitesinin toplanması talebi ve 4 ülke lideri tarafından ilk kez uygulamaya sokulan bir formatta yapılması yönleriyle İstanbul zirvesinin Suriye krizinin çözüm sürecine olan önemli katkısına vurgu yaptı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.