Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Doğu Akdeniz’de tarihi başarı

Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın Akdeniz’deki enerji kaynaklarını gasp girişimleri engelleyecek Türkiye ile Libya arasında tarihi bir anlaşma imzalandı. Uzmanlar, Türkiye’nin, Doğu Akdeniz’de petrol arama hakkının pekiştiğinin altını çizdi.
Doğu Akdeniz’de tarihi başarı
29 Kasım 2019 00:01:00
Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın Akdeniz’deki enerji kaynaklarını gasp girişimleri engelleyecek Türkiye ile Libya arasında tarihi bir anlaşma imzalandı. Uzmanlar, Türkiye’nin, Doğu Akdeniz’de petrol arama hakkının pekiştiğinin altını çizdi.

ÖZLEM DOĞAN

Türkiye Libya ile Doğu Akdeniz’e ilişkin tarihi bir anlaşmaya imza attı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün Dolmabahçe Ofisi'nde Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Al Sarraj ile görüştü. Basına kapalı gerçekleşen kabul, 2 saat 15 dakika sürdü. Görüşmede Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında, "Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası" ile iki ülkenin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının muhafazasını hedefleyen "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası" imzalandı. Böylece Türkiye Doğu Akdeniz’deki hakkından vazgeçmeyeceğini bir kere daha göstermiş oldu.

Tarihi bir başarı elde ettik

Çağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Esat Arslan ve İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Parlak konu ile ilgili gelişmeleri Milat gazetesine değerlendirdi. Libya ile yapılan mutabakatın tarihi bir anlaşma olduğunu ifade eden Prof. Dr. Esat Arslan, “Türkiye Cumhuriyeti her şeyden önce uluslararası hukuktaki ardıllık ilkesine göre Osmanlı Devleti’nin bir devamıdır. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı bakiyesine sahip çıkarak, hukuki olarak ardıllık ilkesini de yerine getirerek, ‘Osmanlı Milletler Topluluğu’nun devamı olarak ‘Özgür Devletler Topluluğu’nu kuvveden fiile geçirmelidir. Zira Yunanistan bir taraftan, GKRY diğer taraftan Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki açık deniz alanının büyük bir kısmını bir oldubittiyle yutmayı planlıyor. Yunanistan aynen İsrail gibi, yaramaz bir çocuk edasıyla hemen her olayda uluslararası hukuku hiçe sayarak her şeye tek başına sahip olmaya çalışıyor” dedi.

Yunanistan Libya’nın da hakkını gasp etti

Türkiye’nin Akdeniz’in öte yakasında bir asır önce Osmanlı Devleti toprağı olan Libya’nın komşusu olduğuna dikkat çeken Arslan, “Yunanistan tarafından 2014 yılında ilan edilen bu alanlardan 15 numaralı sahada Türkiye’nin, 20 numaralı sahada ise Libya’nın hakları bulunuyor. Yunanlıların Libya’dan gasp ettikleri alan yaklaşık 39 bin kilometre kare gibi geniş bir alanı kapsıyor. Kendi ülkesinde yaşanan krizi değil, komşusunda yaşanan krizi fırsata çevirmek isteyen Yunanistan’a itiraz gelmeyince bir anlamda fiili durum yaratarak 2014 yılından başlayarak bu bölgeleri uluslararası ihalelere açtıklarını ilan etmiştir. Yunanistan, bu ihalelerle ihaleyi alan ülkeleri, yetkilerinde olmayan alanlarda birtakım haklar vererek, suçlarına ortak etmek ve desteklerini sağlamak istemiştir” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin var olma hakkı pekişti

Prof. Dr. Zeki Parlak, “Türkiye’nin münhasır ekonomik bölge ilan edebilmesi için Akdeniz’de bir ülkeyle anlaşma yapması gerekiyordu ve bu anlaşmayı Libya ile gerçekleştirdi. Artık AB’nin dediği gibi kimse çıkıp da burası Rumlara ait diyemez. Avrupa Birliği 1959 Kıbrısını kabul ediyor, 1974-1980 sonrası Kıbrıs’ını ise tanımıyorlar. Dolayısıyla KKTC’nin hakkının olmadığını iddia ediyorlar. Türkiye ise ‘Ben garantör bir devletim, garantör olarak da Rumlara karşı KKTC’nin haklarını temsil ediyorum, bu amaçla buradayım’ diyor. Libya ile anlaşma yaptıktan sonra deniz komşuluğu ilişkisi kurdu. Bu anlaşma ile beraber Türkiye’nin petrol arama ve var olma hakkı pekişmiş oldu” diye konuştu.