Doğru yoldasın Sayın Şen
Geçtiğimiz günlerde "tiyatroculardaki süku00fbtu görmeyen var mı?" diye bir makale kaleme almıştım. Yazılarımı takip edenler hemen hatırlayacaktır. Bu makaleyi de bir gazetede gördüğüm üzücü ve çirkin bir haber üzerine eski makalemin sağlaması niteliğinde olduğu için kaleme alıyorum. Aslında bir taraftan da geçen makalemde ortaya attığım tezi ispatlamış oldu. Bu yazımı sonuna kadar okuyanlar tam olarak neden yazdığımı da anlamış olacaklar. Hatırlamayanlar için özet geçeyim. Fakat o makaleyi vakit bulup internetten bulup okumanızda büyük fayda var.
2. Abdülhamid Modeli
Eskiden her türlü sosyal olayda İstanbullu tiyatrocular ayaklanır, Şehir Tiyatroları destek verir ve olayın büyümesi, ses getirmesi sağlanırdı. Bir nevi İstanbul tiyatrocuları propaganda aracı olarak kullanılırdı. Ama son yıllarda özellikle Sn. Şen göreve geldikten sonra izlediği politikalar sayesinde son iki yıldır tiyatrocuların büyük bir süku00fbt içinde olduğunu söylemiştik. Bu politikaların aynısı önceki makalemde 2. Abdülhamid tarafından uygulanmış politikalar olduğunu yazmıştım. Meclis başkanımız Sayın İsmail Kahraman'ın öncülüğünde sık sık gündemde tutulan ve bir deha örneği olan Abdülhamid'i anlayanlardan birisinin de İBB Başkanı Sayın Kadir Topbaş'ın görevlendirmesiyle göreve gelen Kültür Daire Başkanı Sayın Abdurrahman Şen'dir.
Son iki aydır tiyatro oyunu yazma meramımdan dolayı 2. Abdülhamid ile alakalı derin bir araştırma içerisindeyim. Derinlere indikçe de hayretimi gizleyememekteyim. Hayretimin nedeni şudur; 2. Abdülhamid'in ne derece deha olduğunu bilmeyenler yoktur. Yıldız sarayında himaye ettiği sanatçılarla Türk geleneksel tiyatrosunun temel taşlarından Tuluat tiyatrosunun babası sayılır. Fakat Yahudi bir hayat kadının gayrimeşru kızı olan Fransız Aktris Sarah Bernhardt'ın da yıldız sarayına gelip oyunlarıyla temsil verdiğini de görülür. Yani bu dengeci yapısı sayesinde Osmanlı'nın yıkılışını en az 25 yıl ileriye atmıştır. Ya da çıkabilecek birçok isyanın olayın önüne geçmiştir. Meclis Başkanımız Sayın Kahraman'ın dediği gibi o büyük insanı bide bu şekilde farklı perspektiften gerçek manada okumak gerekir.
Sn. Abdurrahman Şen'in uyguladığı denge politikası da budur. İşini iyi yapan birçok insana fırsat verirken kendi görüşünü temsil eden birçok amatöre profesyonelleşme yolunda desteklerde bulunuyor, ayrıca profesyonel olanları da bir baba-abi edasıyla koruyor. Fakat dedik ya bu makale geçen kaleme aldığımız makalenin sağlaması diye. İşte gelelim sağlamamıza; O zamanlar Abdülhamid din alanında fitne çıkmaması için o zamanın Fetullah Gülen kitapları sayılacak uydurma din kisvesi altında yazılmış kitapları yaktırmıştır. Bir takım aynı görüşten bir blok, Abdülhamid şeriatı ortadan kaldırmak için dini kitapları yaktırıyor haberleri yaptırmıştır. Bugünde Abdurrahman Şen "Rus edebiyatı aşığına kitap yazdırdı" diye haberler yapılıyor. Abdülhamid Fransız aktris Sarah'ı getirip sarayda sahnede oyununu sahnelemesini sağlayarak ona İslam'ın nasıl hoşgörülü bir din olduğunu göstererek onda büyük dönüşüm yaşanmasına sebep olmuştur. Ama aynı blok Abdülhamid saraya Yahudi bir fahişenin gayrimeşru kızını soktu diye haberler yapmışlardır. Bugün de Abdurrahman Şen ne kadar dinsiz varsa iş veriyor diye haberler yapılıyor. Bu arada Abdülhamid'in aktris Sarah Bernhardt'ı sarayda temsile çağırdığını da şimdi bizim sayemizde öğrenmiş oldular. Çünkü ben buna çevirisi olmayan bir Osmanlıca dergide rastladım. Acaba böyle haber yaparlar mı diye düşünmüyor da değilim.
Bu politikalar Abdülhamid zamanında da süku00fbtun formülüydü. Bugün de aynı şekilde refahın ve dinginliğin formülü. Fakat maalesef yine menfaati uyuşmadığı için, aradığı menfaati bulamadığı için yalan dolan haberlerle bu ortamı manipüle etmeye çalışan insanlarda tarihin tekerrür ettiğinin, aynı politikalar uygulandığının sağlaması niteliğindedir. Bugün İBB'nin Kut Zaferi için yazdırdığı kitabın yazarının zamanında "Rus edebiyatını sevdiğini söylemesini" direkt manşetten "Abdurrahman Şen Rus aşığına sponsor oldu" başlığı ile adeta tetikçilik yapar gibi haber yapanlar; zamanında Abdülhamid'e şeriat kitabını yaktırıyor, gayrimeşru çocukları saraya dolduruyor haberini yapanlarla aynı neslin devamıdır. Geçen yazdığımız makalemizde Sn. Şen'in Abdülhamid'in yolundan gittiğini yazmamız bir tezden ibaretti. Fakat bugün onun hakkında yapılan spekülatif haberler işte bu tezimizin ispatı oldu. Son olarak diyoruz ki; Doğru yoldasın Sn. Şen!
2.Abdülhamid gibi göğsümüzü kabartacak atalarımızı gündemde tutan Sn. Kahraman'a, onun politikalarını kendilerine rehber edinen Sn. Topbaş ve ekibine bizler vatandaş ve kültür sanat adamları olarak iyi dileklerimizle birlikte teşekkür borçluyuz. Ne onu, ne de bugün onu yaşatmaya çalışanları anlamayarak karşı çıkıp kendi istek ve emellerinden başka bir yol görmeyenlerin için de tekrar başını iki elinin arasına alıp düşünme vakti!
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.