Dolar (USD)
32.66
Euro (EUR)
35.41
Gram Altın
2511.33
BIST 100
10851.78
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Diyanet'te yeni dönem

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yeni dönemde daha aktif, daha anlaşılır çalışmalar yapacağını söyledi. Bozdağ, terör, mezhepçilik fitnesi ve din görevlisi yetiştirme konularında titiz davranılacağını belirtti.
Diyanet'te yeni dönem
16 Mart 2018 10:26:00
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yeni dönemde daha aktif, daha anlaşılır çalışmalar yapacağını söyledi. Bozdağ, terör, mezhepçilik fitnesi ve din görevlisi yetiştirme konularında titiz davranılacağını belirtti.

Bayram ZİLAN / ANKARA

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Diyanet İşleri Başkanlığı'nda yeni bir döneme geçildiğini söyleyen Bozdağ, Diyanet'in bundan sonra daha aktif, daha anlaşılır ve daha kapsamlı çalışmalara imza atacağını söyledi.

'Milliyetçilik söylemi'

Cuma hutbelerinde milliyetçilik yapıldığı iddialarına katılmadığını söyleyen Bozdağ, "Hutbelerde, milletin terör örgütlerine karşı birlik ve beraberlik içinde olması gerektiğini söyleniyor. Bu milliyetçilik iddiaları, PKK terör örgütü tarafından Zeytin Dalı Harekatı nedeniyle Doğu ve Güneydoğu'da vatandaşlarımızı tahrik etmek için ortaya atılıyor. Oysa o bölgelerde vatandaşlarımızın Zeytin Dalı Harekatına bir tepkisi yok. Sırf camideki ibadeti provoke etmek, vatandaşlarımızı rahatsız etmek için yapıyorlar. Diyarbakır Ulu Camideki vatandaşlarımız da bu kişilerin yaptığı şeyden dolayı fevkalade rahatsız olrular. Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımız bu teröristlere destek vermemektedir, vermemiştir, bundan sonra da vermeyecektir. Onlar da hep beraber ordumuzun Afrin'de yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı'nın başarısı için dua etmektedirler" ifadelerini kullandı.

'Bunlar Müslüman değil'

Abdest alıp camiye girip, cemaat gibi gözüken teröristlerin var olduğunu söyleyen Bozdağ, "Bunların İslamiyetle alakası yok. İşte gördük geçen, Maraşlı şehidimizi. Kur'an-ı Kerim yere düşmüş, Kur'an-ı Kerim'e saygısından yerden alırken, altına tuzaklanan bomba ile şehit oluyor. Buna benzer hainlikleri Sur'da gördük, Şırnak'ta gördük, Cizre'de gördük, camilerde Kur'an-ı Kerimlere ve caminin minberine, mihrabına içine neler yaptıklarını gördük. Bunların dine saygısı yok, dini inancı da yok. İnancı olan bir adam Kur'an'ı bomba ile tuzaklar mı? Kur'an'ın içerisine bomba koyan zihniyetin ben Müslüman olduğuna inanmıyorum. İslam'ın şehitlik anlayışını anlatmak, milliyetçilik değildir. Mehmetçiklerimize, bir mücadele içerisinde olduğu dönemde dua etmenin neresi milliyetçiliktir? Bizim dinimizde mücadele eden insanlara dua etmek vardır ve biz dua ediyoruz. Diyanet camilerinde de bu dualar yapılmaktadır. Bunun milliyetçilikle alakası yok" diye konuştu.

'Diyanet'in itibarını korumak'

Son günlerde dini konularda ortaya atılan tartışmaların Diyanet İşleri Başkanlığı görevlileri tarafından dile getirilen konular olmadığının altını çizen Bozdağ, "Diyanet İşleri Başkanlığı güzide bir kurum. Anayasal bir kurum. Ben inanarak söylüyorum. Toplumumuzun birliği, beraberliği, bütünlüğü bakımından dini konuların doğru anlatılması, doğru öğrenilmesi ve yaşanması bakımından sigorta bir kuruluştur. Bu kurumun yıpratılması, gözden düşürülmesi, millet nezdindeki saygınlığının azaltılması sadece bu teşkilata değil, 81 milyon bütün insanımıza zarar verir. Bu kurumun itibarının korunması hususunda hepimiz birlik olmalıyız. Elbette yanlışları varsa bunu yüksek sesle söylemek, eleştirmek de sizin, hepimizin görevi. Biz de eleştireceğiz, siz de eleştireceksiniz ki bu eleştiriler kurumun kendini çek etmesine ve daha iyi yönde kendini geliştirmesine katkı sağlayacaktır" ifadelerini kullandı.

'Cumhurbaşkanının sözleri'

Son günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleri üzerinden yeni bir fitne dalgası oluşturulmaya çalışıldığını belirten Bozdağ, "Cumhurbaşkanımızın dediği şey şu; Bu konularda beni konuşturmayın. Yani ben bu konuda en son konuşacak kişiyim, Ama siz konuşmazsanız, konuşması gerekenler konuşmazsa, ne oluyor? O zaman kim konuşacak. Dini bilen otoriteler konuşacak. Alışkanlıkları değiştirin diyor Cumhurbaşkanımız. Eğer bir korku hissediyorsanız o korkuyu kaldırın atın üzerinizden, açık ve net olarak konuşun diyor. Ben Cumhurbaşkanı olarak sizin arkanızda duruyorum, korkmayın diyor" açıklamasında bulundu.

'Güncelleme konusu'

"Güncelleme konusunda Cumhurbaşkanımıza çok saldıranlar oldu. Sanki reform istiyormuş gibi algılatmak isteyenler çıktı. Oysa Tayyip bey aklı erdiği günden bu güne imanıyla ihlasıyla ameliyle ortada olan birisidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği şey çok açıktır. Bir konuda açık ayet varsa ve sahih kesin sünnetten deliller varsa ona uyacağız. Onu tartışmaya gerek yok. Ama diyelim ki açık bir şey yok. O zaman ne yapacağız, içtihat yapacağız. İslam son dindir, kıyamete kadar yaşayacaktır. Eğer kıyamete kadar ortaya çıkacak sorunlara çözüm üretemezse, gelişmelere cevap veremezse, ihtiyaçlara cevap veremezse, o zaman kıyamete kadar varlığını nasıl sürdürecek?"

'Tartışma konusu fetvalar'

Bozdağ, "Diyanet İşleri Başkanlığı tartışama oluşturan fetvaları veren kişilerle neden konuşmuyor?" şeklindeki bir soruya şöyle cevap verdi: "Diyanet İşleri Başkanlığımız bu konuşmaları yapıyor aslında ama kamuya yansımıyor. Önümüzdeki günlerde hem toplu hem bireysel görüşmeler planlandı. Bir kısmında ben de bizzat bulunmayı düşünüyorum. Hep beraber oturup konuşacağız. Yani biz toplum içinde saygınlığı olan, muteber, gerçekten İslam bilgisi konusunda da Diyanet'te olsun olmasın herkesin değer verdiği otoritelerle görüşmeler yapılacak."

'Alevi açılımı sürüyor'

Alevi vatandaşlarla ilgili AK Parti hükümetlerinin çok ciddi çalışmalar yaptığını söyleyen Bekir Bozdağ, "İlk defa Alevi çalıştaylarını biz yaptık. Alevi klasiklerini Türkçe'ye çevirttik. Resmen devlette ilk defa Alevi vatandaşlarımızın muhatap alınması bu dönemde olmuştur. Dersim'le ilgili Cumhurbaşkanımız devlet adına özür dilemiştir. Şimdi de Yurt dışına Alevi dedeler gönderiliyor. Oralardaki Alevi dernekler, vakıflar, Dede istiyorlar. Diyanet İşleri Başkanlığı da Alevi dernekleriyle irtibata geçerek durumu bildiriyor, onlar da dedeleri kendileri seçip gönderiyor, Diyanet karışmıyor Alevi dede seçimine. Devletin katıldığı Muharrem iftarları yine bizim dönemimizde başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Alevi vatandaşlarımızın inançlarıyla ilgili, 'sizin inancınız şudur budur' şeklinde bir değerlendirme veya bir çalışması yoktur. Alevi vatandaşların olduğu yere 'Diyanet zorla cami yapıyor' gibi bir algı asla doğru değildir.

'Diyanet Akademisi geliyor'

Diyanet İşleri bünyesinde yeni bir oluşumun çalışmalarına başlandığını söyleyen Bekir Bozdağ, "Diyanet Akademisi diye bir yeni yapı oluşturma gayreti içerisindeyiz. Bu akademide imam, müezzin, kuran kursu öğreticisi, vaiz ve müftülerin hizmete girmeden önce bir eğitimden geçirilmesini öngörüyoruz. Asgari en az eğitimden geçecek, bir yıl meslek öncesi bir eğitimden geçecek. O hangi işi yapacaksa o işin incelikleri konusunda, usul konusunda pek çok hususta bir ciddi eğitim aldıktan sonra araziye gidecektir" dedi.

'Müftü vaiz alımları'

Bundan sonraki dönemde direkt olarak müftü, vaiz, kuran kursu öğreticisi, imam ve müezzin alımı olmayacağının altını çizen Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Bu alanlarda adaylık sınavı yapılacak. Bu adaylık sınavını kazananlar müftülük ve eğitim merkezine gidip bir eğitim alacak. Veya vaizse, vaizlikle ilgili, imam hatipse, imam hatiple ilgili. Bir yandan dine ait temel bilgiler öğrenirken öte yandan göreve geldiklerinde karşılaşacakları pratikler konusunda da uygulamalı bir şekilde de yetiştirilecekler ve daha donanımlı din görevlileri ile vatandaşımızın ihtiyaçlarını karşılamak konusunda bir gayretin içerisinde olacaklar" diye konuştu.

'Fakültelerle işbirliği'

Bekir Bozdağ, yeni dönemde İlahiyat ve İslami Bilimler Fakültelerinin, Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliği içinde olacağını, toplumu doğru aydınlatma konusunda beraber çalışacaklarını dile getirdi.

'İtikadi sapkınlıklar'

FETÖ, DEAŞ gibi dini istismar eden terör örgütleri konusunda halkımızın daha doğru ve net bir şekilde bilinçlendirilmesi yönünde çalışmalar yapıldığını söyleyen Bozdağ, "Diyanet İşleri bu konularda, itikadu00ee sapkınlık içerisinde olanlar hakkında halkımızı aydınlatma konusunda sadece raporlar yayınlanmayacak aynı şekilde arazide bunları birebir anlatacak. Bütün illerde, ilçelerde hatta belde ve köylere varıncaya kadar bunların nasıl dinimizi istismar ettiği, dinimize ve insanımıza nasıl zarar verdiği hususu müftüler, vaizler ve imamlar vasıtasıyla çok detaylı bir şekilde anlatılacak. Üniversitelerle iş birliği yapılarak üniversitelerdeki sempozyumlarda bunlar anlatılacak" dedi.

'Mezhepçilik ateşi'

Son dönemde mezhepçilik ateşine odun atma çalışmalarının varlığından söz eden Bekir Bozdağ, "Küresel güçler ve bazı hesaplı çevreler. İslam dünyasında ve bölgemizde mezhepçilik ateşini körüklemek için, harlamak için büyük gayretlerin içerisindeler. Onun için mezhepçilik ateşini körüklemek isteyenlere karşı hepimizin duyarlı olması lazım. İslam dünyasında buna dönük özel çalışmalar yapılıyor. Bazı devletlerin istihbarat örgütleri özel gayretler yapıyor, özel fonlar aktarıyorlar. Bu konularda oynanan oyunları görmemiz lazım. Türkiye'de böyle bir fitne tohumunu ekmek isteyenler var bunlara karşı çok dikkatli olmamız gerekiyor.

'Ulusal güvenlik konusu'

Bozdağ, sözlerini şöyle tamamladı: "Bizim milli güvenliğimiz önemli ama din konusu da ben bir ulusal güvenlik meselesi olarak görüyorum. Bizim toplumumuzdaki doğru ve sahih bilgilerin bizim ulusal güvenliğimizi çok doğrudan ilgilendiğini ve bu sigortanın sağlam olmasının milletimizin ve devletimizin aydınlık geleceği için son derece önemli olduğuna biz yürekten inanıyoruz"