Dolar (USD)
33.98
Euro (EUR)
37.61
Gram Altın
2728.37
BIST 100
9771.16
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Dışişleri Bakanlığı'ndan Ermenistan'a tepki

Bakanlık tarafından Laçin Yolu'ndaki duruma dair yapılan açıklamada, "Ermenistan'dan talebin, 'Ağdam-Hankendi' ve diğer alternatif yolların kullanımına destek verilmesi, aynı zamanda Azerbaycan'ın Ermeni nüfusunu tekrar entegre etme çabalarına destek sağlanması" şeklinde ifade edildi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan Ermenistan'a tepki
14 Ağustos 2023 17:21:14
Bakanlık tarafından Laçin Yolu'ndaki duruma dair yapılan açıklamada, "Ermenistan'dan talebin, 'Ağdam-Hankendi' ve diğer alternatif yolların kullanımına destek verilmesi, aynı zamanda Azerbaycan'ın Ermeni nüfusunu tekrar entegre etme çabalarına destek sağlanması" şeklinde ifade edildi.

Bakanlıktan Laçın Yolu'ndaki duruma ilişkin yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin Laçın Yolu konusunda uzun zamandır devam eden tartışmaları yakından takip ettiği ve Azerbaycan'ın konuyla ilgili meşru endişelerini anladığına vurgu yapıldı.

Bakü'nün uzun zamandır yüksek sesle dile getirdiği bu endişelerin dikkate alınmadığı ve bunun sonucunda Azerbaycan'ın egemenlik hakları çerçevesinde uygun gördüğü önlemleri aldığı altı çizilen açıklamada, "Türkiye, Laçın Yolu konusunda Azerbaycan'a yönelik eleştirilerin haklı bir zemini bulunmadığı kanaatindedir. Halihazırda Laçın Yolu’ndan tıbbi geçişlerin sağlanması, ayrıca kapsamlı malzeme nakline uygun diğer güzergahların tahsis edilmiş olması, Azerbaycan tarafının iyi niyetle azami çabayı sergilediğini göstermektedir." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Ermenistan’dan beklentimiz, provokatif adımlardan kaçınarak, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini tanıması, Karabağ’da bulunan Ermeni nüfusun ihtiyaçlarının karşılanması için, 'Ağdam-Hankendi' ve diğer alternatif yolların kullanılmasına, ayrıca Azerbaycan'ın Ermeni nüfusunu yeniden entegre etme çabalarına destek vermesidir. Türkiye, bölgede barış ve istikrarın sağlanması için dost ve kardeş Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü, egemenliği ile insani alandaki çabalarının desteklenmesi ve durumu daha da ağırlaştırıcı eylemlerden kaçınılması gerektiğine inanmaktadır."

lacin-gecidi_86a5d4db672a9877f77f914b239ca4bb.jpg

2020 yılında Dağlık Karabağ'da meydana gelen çatışmalar, Türkiye destekli Azerbaycan ile Ermenistan ve Ermenistan'ın desteklediği tanınmayan Dağlık Karabağ Cumhuriyeti arasında gerçekleşmiş silahlı çatışmalardır. Bu çatışmalar aynı zamanda İkinci Karabağ Savaşı, 44 Günlük Savaş veya Demir Yumruğun Operasyonu olarak da anılmaktadır. 27 Eylül 2020 tarihinde başlayan çatışmalar, daha önce kurulan temas hattı boyunca gerçekleşti ve her iki taraf da askeri ve sivil kayıplar yaşadı. Başlangıçta sınırlı çatışmalar olarak başlayan durum, Azerbaycan kuvvetlerinin ilerlemesi ile Dağlık Karabağ'ın yanı sıra çevresindeki yedi rayonun da işgalini sona erdirmeye dönüştü.

Çatışma boyunca uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler çatışmayı kınamış ve tarafları gerilimi azaltmaya ve müzakerelere devam etmeye çağırmıştır. 10 Ekim'de ilan edilen insanî ateşkes, her iki taraf tarafından da ihlal edilmiş ve çatışmalar devam etmiştir.

Savaşın sona ermesi için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in arabuluculuğuyla Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan arasında imzalanan Ateşkes Antlaşması ile Dağlık Karabağ bölgesindeki tüm çatışmalar sona erdi. Bu antlaşma ile Azerbaycan'ın askeri ve diplomatik bir zafer elde ettiği ve bölgenin yeniden imarı ve mültecilerin geri dönüşü sürecinin başlatıldığı belirtildi.

Çatışmaların sonucunda 40 bin Azeri ve 90 ile 100 bin Ermeni'nin yerinden edildiği rapor edildi. Savaşın sona ermesiyle birlikte Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla Bakü'de büyük bir askeri geçit töreni düzenledi. Savaşın ardından bölgede yeniden imar çalışmalarına başlanmış ve yerinden edilen Azeri mülteciler geri dönmeye başlamıştır.

Çatışma farklı isimlerle anılmıştır; İkinci Dağlık Karabağ Savaşı, Azerbaycan-Ermenistan Savaşı, Altı Hafta Savaşı ve Kırk Dört Gün Savaşı gibi terimler kullanılmıştır. Her iki taraf da farklı adlarla bu çatışmayı tanımlamıştır.