Dinçkök ailesinde kardeş kavgası
Selanik'teki son Osmanlı esnaflarından birinin oğlu olarak dünyaya gözlerini açan Raif Dinçkök, 1994 yılında İstanbul Laleli'de 82 yaşında aramızdan ayrılırken geride 'Devlet üstün hizmet ödüllü işadamı' olarak Türkiye'nin en büyük 10 holdinginden biri olan Akkök Holding'i bırakmıştı. Ve bir de her birinin eğitimi için ayrı bir emek verdiği üç evladını...
Ali Raif ve Ömer Dinçkök ile Nilüfer Dinçkök Çiftçi kardeşler, babaları Raif Dinçkök'ten aldıkları Akkök Holding'i başarıyla yönetiyor görünüyordu. Şirket Türkiye'nin öncü sanayi kuruluşlarından biri, aile ise Türkiye'nin önde gelen dolar milyarderleri listesindeydi. Ta ki 2012'deki yönetim kurulu kavgasına kadar...
AİLE İÇİ 70 DAVA
Ali Raif ve Nilüfer Dinçkök ile onların çocuklarının yer aldığı yönetim kurulu üyelerinin yaptığı sermaye artırımının, kendisini yönetim kurulundan çıkarmaya yönelik bir girişim olduğunu savunan Ömer Dinçkök mahkemeye başvurdu. Üç kardeş arasında 'Holdingi büyütmek için yapılan' sermaye artırımına dair tartışmadaki dava sayısı 70'e ulaşırken, Akkök Holding ilk kez Türkiye'nin 10 büyük holdingi ve FORBES 100 listesine de giremedi. Bünyesinde 17 şirket ve 18 üretim tesisi bulunan Akkök Holding, gayrimenkulde Akmerkez, kimyada Aksa Akrilik, enerjide Akenerji ile Borsa İstanbul'da işlem görüyor.
'GEREKSİZ ARTIŞA' İPTAL
Sermayesi 13 milyon TL olan Akkök Holding'te Ali Raif Dinçkök ve Nilüfer Dinçkök Çiftçi ailelerinin çoğunluk kararıyla, iç ve dış kaynaklarla sermaye önce 47 kat artırılarak 613 milyona, sonra 63 kat artırılarak 875 milyona çıkarıldı. Mahkemeye başvuran Ömer Dinçkök, bu artışın kötü niyetli olduğunu, kendi hisselerinin düşürülmeye çalışıldığını savundu. Ömer Dinçkök'ün başvurusunu haklı bulan İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2014/549 ve 2015/634 sayılı kararlarıyla sermaye artırımlarını iptal etti.
'GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA'
Ama 'kardeş kavgası' yaşanan bütün holdingleri ilgilendiren karar işte tam bu noktadan sonra başladı. İptal edilen bu sermaye artışlarıyla kardeşlerinin holdinglerini zarara uğrattığını savunan Ömer Dinçkök, ünlü avukat Fatoş Kılıç üzerinden iki kardeşi ve yeğenleri hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul 42. Asliye Ceza Mahkemesi'nde Ali Raif Dinçkök ve Nilüfer Dinçkök Çiftçi hakkında, 'hizmet nedeniyle güveni kötüye kullandıkları' iddiasıyla 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ayrıca, 62. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'ihtiyacı olmadığı halde borçlandırma ve haksız kazanç nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaktan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
'TEFECİ' İŞLEMİ
İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi'nde kabul edilen bir başka iddianamede ise Ali Raif Dinçkök ve Nilüfer Dinçkök Çiftçi'nin, kendilerine ait diğer şirketler ARD ve NDÇ üzerinden Akkök Holding'e TL için kredi faizi piyasada fiyatı 11.1 yerine 15.25'ten, dolar içinse 3.75 yerine 5.75'ten borç vererek holdingi zarara uğrattıkları ve kendi şirketlerinden kendi yönetim kurulu üyesi oldukları Akkök Holding'e verdikleri bu yüksek faizli 'ödünç para' ile haksız kazanç elde ettikleri iddia edildi.
TOPLAM 19 YIL HAPİS
Ali Raif Dinçkök ve Nilüfer Dinçkök Çiftçi hakkında, bankacılık veya faktoring lisansı olmadan yapılan bu borç verme işlemine TCK 241. maddeye göre 'tefecilik' suçundan 2 ila 5 yıl arasında hapis cezası istendi. Yasaya göre, 1 yıla kadar hapis cezaları paraya çevrilebiliyor ancak üzeri cezalar da fiili olarak hapis cezası çekiliyor. Böylece, toplanda 19 yıl hapis isteniyor.
HAZİNE EL KOYACAK
Davaya konu iddianamede ayrıca, TCK 242, 60/2 ve 55'inci maddelerine göre, 'tefecilik faaliyetine söz konusu olan paranın maliye ve hazine tarafından müsadere (Ceza hukukunda, şahsın malına el konulması) edilmesi' istenmesi de dikkat çekti. Yani Ali Raif Dinçkök ve Nilüfer Dinçkök Çiftçi'nin kendi şirketleri ARD ve NDÇ üzerinden yüksek faizle yönetici oldukları Akkök Holding'e verdikleri ve 'tefecilik' sayılan 50 milyon ABD doları ile 50 milyon TL'nin, yasal faizleriyle birlikte 203 milyon TL olarak hazineye aktarılması isteniyor. Bu karara göre, holdinglerin bir banka ya da faktoring lisansı olmayan bir kuruluştan borç alması durumunda borç aldığı kurum kendi şirketi olsa dahi bunu tefecilik sayacak ve tefeciliğe konu para hazineye aktarılacak. (Star)
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.