Diktatör görmek isteyen Mısır'a baksın
20 Ağustos 2013 15:23:00
Başbakan Erdoğan 'Diktatörlükten bahsediyorlar. Diktatörlüğün olduğu yerde gazeteler, dergiler, televizyonlar sabah akşam 'diktatör' ifadesini kullanamaz, sallandırırlar' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"AK Parti, sırtını statükoya dayamış bir parti değildir, gücünü, yetkisini, mevcudiyetini, sırrını belli güç odaklarından, belli çevrelerden devşirmiş bir parti değildir, Hakka, millete inanarak bu günlere ulaşmıştır"
"Biz zafere değil, hedefe değil, o zafere, o hedefe giden yola inanmış bir kadroyuz. Hedefe ulaşmak, zafere nail olmak, menzile varmak, sadece ve sadece Allah'ın takdiridir. Önemli olan o yolda sapmadan, tuzaklara düşmeden, aldanmadan ve aldatmadan ilerleyebilmektir"
"Bizi şiddete sevk etmek için tuzak kuranlar, tahrik edenler, provokasyonlara başvuranlar her zaman oldu. Bizi ezmek, yok etmek, silmek için kendilerine gerekçe, bahane arayanlar oldu. Hiçbirine bu gerekçeyi vermedik. Silah ve şiddet, davasının haklılığından kuşku duyanların yöntemidir. Silah ve şiddet arkasına halk desteğini almayanların yöntemidir. Biz davamızın haklılığına, halkımızın hissiyatına güvendik ve gayrimeşru yollara hiç bir zaman tevessül etmedik"
Sandık milli iradenin kendisidir
"İşte şu anda Batı'nın demokrasi sandık değildir veya demokrasi sadece sandık değildir mantığı o zaman da işlendi ve şimdi bunu yine işlemek isteyenler var. Ama biz diyoruz ki demokrasinin yolu sandıktan geçer, sandık milli iradenin ta kendisidir. Şu anda işte Mısır'da uygulanan da budur. Mısır'da ne diyorlar 'demokrasi sandık değildir', arkasında neresi var, İsrail var"
"2011 seçimleri öncesinde Fransa'da yapılan bir oturumda, Adalet Bakanıyla Fransa'dan bir entelektüel o da Yahudi, orada aynen şu ifadeyi kullanıyorlar, 'Mısır'da Müslüman Kardeşler seçimi kazansa da onlar kazanamayacaktır, çünkü demokrasi seçim değildir.' Aynı, uygulama bu. O zaman Batı, demokraside tanımı yakalaması, öğrenmesi lazım. Bu yakalanmaz, öğrenilemezse demokrasinin tanımındaki bu çelişkiler, bu çatışmalar dünyayı bir başka yere doğru taşıyacaktır"
"Mart ayında sandığın demokrasinin namusu olduğunu herkese göstermek zorundayız. Türkiye'yi, kendi ülkesini tüm dünyada karalamaya çalışanlara, kendi ülkesini şikayet edecek kadar alçalanlara, bu ülkenin ne kadar demokratik olduğunu bir kez daha göstermek zorundayız. Utanmadan, sıkılmadan diktatörlük türküleri söyleyenlere mart ayında gereken cevabı hep birlikte vermeliyiz"
Ya sabır çektik
"Her seferinde ya sabır çektik. İşte bugün bu seviyelere o sabrın, o metanetin, o dirayetin ve tahammülün bir neticesi olarak ulaştık. Buradan öteye de yine sabırla hareket edeceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sabırdan, tahammülden en önemlisi Haktan ve halkla yol arkadaşlığından vazgeçmeyeceğiz. Sırtını statükoya dayayan, sırtını millet dışında güç odaklarına dayayan er ya da geç kaybetmeye mahkumdur. Sırtını hakka, sırtını millete dayayan ise her zaman hiç endişe etmeyin kazanacaktır"
Diktatör görmek isteyen Mısır'a baksın
"Diktatör görmek isteyen Mısır'a baksın. Diktatörlükten bahsediyorlar, kimse kusura bakmasın, diktatörlüğün olduğu yerde hiç kimse diktatör kelimesini ağzına dahi alamaz. Diktatörlüğün olduğu yerde gazeteler, dergiler, televizyonlar sabah akşam 'diktatör' ifadesini kullanamaz, sallandırırlar Mısır'da olduğu gibi. Şu anda TRT muhabiri buyrun bakın gözaltında, Anadolu Ajansı, o da alınmıştı sonra bırakıldı, daha önce bir daha alınmıştı, tekrar bırakıldı. Bakın orada kaç tane basın mensubu, medya mensubu öldürüldü"
"Ana muhalefete şunu hatırlatıyorum, gidin bakın bakalım milli şefiniz döneminde bir tek kişi cesaret edip de ona diktatör diyebilmiş midir? Darbeci arkadaşlarınıza bugüne kadar aranızdan bile diktatör diyebilen çıkabilmiş midir acaba?"
"Gezi olaylarında benim milletim iradesine sahip çıktı ve gereken dersi gerekenlere gerektiği şekilde verdi. Ama cam çerçeve indirerek değil, molotofkokteyli kullanarak değil, sadece yasalar içerisinde, hukuk içerisinde meydanlarda ne söylenmesi gerekiyorsa bunu söyleyerek bu dersi verdi"
"Türkiye'yi o eski günlerine taşımak isteyen, bunun için pusuda bekleyenler var. Bu kadro, bu teşkilat olarak sizler tıpkı Sultan Alparslan gibi omuzlarınızda bir milletin mesuliyetini taşıyorsunuz. Sizler, tıpkı Sultan Fatih gibi omuzlarınızda bir milletin talihini değiştirecek sorumluluk taşıyorsunuz. Bu AK teşkilat, tıpkı Gazi Mustafa Kemal gibi, tıpkı Kurtuluş Savaşı'nın kahramanları gibi tarihin akışını değiştirecek bir vazifeyi yüreklerinizde taşıyorsunuz. Büyük Türkiye davasına kast edenler karşısında her biriniz bir kahraman, her biriniz bir lider, bir muhafız, bir nöbetçi şuuruyla demokrasinin önünde siper almak zorundasınız"
Son sözü sandık söyleyecek
"Ama biz size bulanmış su bırakmayacağız. Dolayısıyla sandığa tertemiz gideceğiz ve bu sandıktan da inşallah AK Parti çok daha güçlü bir şekilde çıkacaktır. Şu anda CHP, öfkenin, nefretin, şiddetin diline daha fazla sarılacaktır. Bunu özellikle bilmenizi istiyorum. Geçmişte bunu defalarca yaptılar. Merhum Menderes karşısında defalarca kaybettiler. Hiçbir zaman kazanamayacaklarını anlayınca da şiddeti körüklediler, şiddeti beslediler, darbecileri teşvik ettiler. Ama bugün ne biz ne de aziz millet bu bayat senoryaya, bu kirli senoryaya asla ve asla geçit vermeyeceğiz. Son sözü sandık söyleyecek. Son kararı millet verecek ve bizim gibi herkes de milletin bu kararına saygı duyacaktır. CHP'nin onunla birlikte MHP'nin umutsuzluk içinde çirkinleştirmeye çalışacakları bu süreçte biz her zaman itidalin yanında olacağız, bizi çekmek istedikleri tuzaklara asla düşmeyeceğiz. Köylerimizden beldelerimize, ilçelerimizden illerimize kadar sabırla ve tahammülle süreci götürecek ve inşallah bir kez daha milletimizin teveccühüne mazhar olacağız."
Alçakça saldırı
"Hacı Bektaş'ta, o muhterem zatın manevi huzurunda bu ülkenin Başbakan Yardımcısına bir kendini bilmez, bir Hacı Bektaş düşmanı alçakça saldırıda bulunuyor. Ana muhalefet partisinin genel başkan yardımcıları, milletvekilleri anında saldırganın etrafında etten duvar örüyorlar. Saldırganı okşuyorlar. Adeta saldırgana sahip çıkıyorlar. Başbakan Yardımcımıza saldırıda bulunan bu kendini bilmez, kısa bir süre sorgulandıktan sonra bakıyorsunuz hemen ödüllendirilircesine tutuksuz yargılanmak üzere salıveriliyor. Ondan sonra çıkıyorlar yine utanmadan sıkılmadan diktatörlükten bahsediyorlar"
CHP'nin başında kimin olduğu muamma
"Şu anda Cumhuriyet Halk Partisi, Genel Müdürü'nün dahi kontrolünden çıkmış durumda. SSK'yı batıran Genel Müdür, atanarak geldiği geldiği CHP'yi de en kısa sürede iflasın eşiğine getirmiş durumda.
Şu anda CHP'nin başında kimin olduğu, CHP'ye kimin yön verdiği en büyük muammadır. CHP şu anda sadece sokakta şiddet uygulayanlarla, yumruk atanlarla, cam çerçeve kıranlarla hatta eli kanlı terör örgütleriyle ancak gündeme gelebilen bir partidir. CHP'nin gündemi, artık vandallar, barbarlar, eli kanlı terör örgütleri, bunlara sahip çıkan medya kuruluşları tarafından belirleniyor. CHP her kafadan bir sesin çıktığı, her kanadın bir yöne çektiği umutsuz bir parti haline geldi. Düşünebiliyor musunuz Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan Yardımcısı senin gözlerin önünde yumruklanacak kürsüye çıkacaksın kalkıp da benim başbakan yardımcımdan bir özür dahi dilemeyeceksin. Bu çok enterasandır ve elemanların onu okşamaya başlayacaklar. Onun etrafında etten duvar örecekler. Ondan sonra da savcılığa kadar yanında olacaklar, adeta onun koruması gibi görev ifa edecekler. Siz hangi diktatörlükten bahsediyorsunuz, hangi demokrasiden bahsediyorsunuz? CHP denilen siyasi parti ne yazık ki çok talihsiz ellerdedir ve demokrasi için bu çok büyük talihsizliktir."
Bal gibi darbe
"Batı'nın Mısır'da yaşananlara 'darbe' diyemiyor. Bunun yenilir, yutulur hiç bir yanı yok. Bu, siyasi literatürde bal gibi, dört dörtlük darbedir. Bu darbede kan vardır, yaralılar vardır. Babasının elleri üzerinde, altı aylık yavrular, bu darbede 17 yaşındaki Esma, kadınlar vardır. Bu darbede insanlar acımasızca öldürülmüş ve bu sayı bini aşmıştır, yaralılar 5 bini aştı"
"Siz o Müslüman kardeşlerinize nasıl silah doğrultuyorsunuz, nasıl bomba yağdırıyorsunuz? Sizin zerre kadar inancınızda, imanınızda bir titreme yok mu? Hiç bir zaman hukuka uygun olmayan talimata uyulmaz. Burada size böyle bir talimat veriliyorsa ve bu hukuksuzsa siz kalkıp da bunun karşısında o insanları öldüremezsiniz"
Hazreti Yusuf'u kuyuyan atan kardeşlerden farksızlar
"Şu anda İslam Dünyası adeta Hazreti Yusuf'u kuyuya atan kardeşlerden farksız durumdadır. Ama Rabbim nasıl ki o Yusuf'u kuyudan çıkarıp Mısır'a sultan ettiyse, nasıl ki o kardeşleri Yusuf karşısında mahcup ettiyse bugün de kardeşlerinin ihanetine rağmen Mısır halkının, Mısır'ı idare etmesinin önüne hiç kimse geçemeyecektir"
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.