Değer erozyonu yaşıyoruz
EZGİ ÇELİKANKARA
Türkiye, Özgecan Aslan'ın vahşice cinayetinin ardından "kadına şiddete hayır" pankartları ile sokaklara döküldü. Şiddet nedeniyle hayatını kaybeden kadınlar için dur demenin zamanı ise geçiyor.Son zamanlarda kadına yönelik şiddetin neden arttığını ve bu konuda neler yapılması gerektiğini Kadın Hakları Aktivisti Safiye Özdemir ile konuştuk.
"Kadınlar üzerinden bir metalaştırma yapılıyor"
Kadın Hakları Aktivisti Zeynep Özdemir, her gün şiddetin çeşitli türleri ile karşılaşmamızın sıradan bir hal almasının temelinde bizi biz yapan değerlerimizden uzaklaşarak değer erozyonu yaşamamızdan kaynaklandığını dile getirdi. Günümüz şartlarında medya ile kadınlar üzerinden bir metalaştırma yapıldığına dikkat çeken Özdemir, geleneksel aile yapımıza uygun olmayan kadınların tamamen bir cinsel obje olarak metalaştırıldığı içi boş olan programların oldukça yaygınlaştığını belirtti. Özdemir, bu programların reyting rekorları adı altında topluma empoze edildiğine sıklıkla şahit olduğumuzu da sözlerine ekledi. Değerler noktasın da başka bir boyuta daha dikkat çeken Özdemir, "Nasıl olsa kimse beni tanımıyor düşüncesi" ile mahalle kültüründen uzaklaşarak kentleşme ile insanlarımızın birçok açıdan dejenere olduğunu ve mahallenin kişinin bireyselleşmesi üzerinde ki etkisini zamanla yitirdiğini kaydetti. İletişim araçlarının artması ve hızlı şehirleşme ile beraber mahalle kültüründe mozaik gibi iç içe giden değerlerin çözüldüğünü ve erozyona uğradığını ifade eden Özdemir, bu konu da yapılması gereken birçok iş olduğunu belirtti.
"Mazlumlar sesini daha gür çıkarmalı"
Toplumsal fayda içeren değerlere ağırlık vermemiz gerektiğini belirten Özdemir, bu anlamda siyasi iradeye, Sivil Toplum Kuruluşlarına, kadınlara ve erkeklere düşen pek çok görev olduğunu ifade etti. Eğitim, aile ve çevre faktörünün önemini dile getiren Özdemir, "Zalimler mazlumlardan daha güçlü ve cesur hale geldi. Mazlumlar sesini çıkarmadığı takdirde bu gidişata dur demek zor görünüyor" dedi.
"Çözümler getirmemiz gerekiyor"
Kadına yönelik şiddette, yaşanan olayların failleri üzerinden araştırma yapılmasının önemli olabileceğini vurgulayan Özdemir, olayın kökenine inerek ortaya çıkan bulgular ile çözümler getirmemiz gerektiğini vurguladı. Kadına yönelik cinayetler de idam edilsin düşüncelerinin işin vicdani tarafı olduğunu kaydeden Özdemir, bir daha böyle olayların yaşanmaması için tedbirler alınarak olayların her açıdan irdelenmesi gerektiğini ifade etti. Özdemir, "İşin kökenlerine inerek psikolog, aile danışmanı, sağlıkçı gerekirse din görevlilerinden oluşturulacak bir grupla incelemeler yapılması gerekiyor. Neden yaptı bu adam? Neyi kaçırıyoruz orada bunların kesinlikle ortaya çıkarılması lazım. Buradan da elde edilen verilerle topluma yönelik bir mesaj verilerek bu olayları daha kolay atlatabilmemiz sağlanabilir" dedi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.