Dolar (USD)
34.15
Euro (EUR)
38.03
Gram Altın
2886.69
BIST 100
9923.99
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Değer erozyonu yaşıyoruz

Kadın Hakları Aktivisti Safiye Özdemir, "Her gün şiddetin çeşitli türleri ile karşılaşmamızın sıradan bir hal almasının temelinde bizi biz yapan değerlerimizden uzaklaşarak değer erozyonu yaşamamızdır" dedi.
Değer erozyonu yaşıyoruz
19 Şubat 2015 01:00:00
Kadın Hakları Aktivisti Safiye Özdemir, "Her gün şiddetin çeşitli türleri ile karşılaşmamızın sıradan bir hal almasının temelinde bizi biz yapan değerlerimizden uzaklaşarak değer erozyonu yaşamamızdır" dedi.

EZGİ ÇELİKANKARA

Türkiye, Özgecan Aslan'ın vahşice cinayetinin ardından "kadına şiddete hayır" pankartları ile sokaklara döküldü. Şiddet nedeniyle hayatını kaybeden kadınlar için dur demenin zamanı ise geçiyor.Son zamanlarda kadına yönelik şiddetin neden arttığını ve bu konuda neler yapılması gerektiğini Kadın Hakları Aktivisti Safiye Özdemir ile konuştuk.

"Kadınlar üzerinden bir metalaştırma yapılıyor"

Kadın Hakları Aktivisti Zeynep Özdemir, her gün şiddetin çeşitli türleri ile karşılaşmamızın sıradan bir hal almasının temelinde bizi biz yapan değerlerimizden uzaklaşarak değer erozyonu yaşamamızdan kaynaklandığını dile getirdi. Günümüz şartlarında medya ile kadınlar üzerinden bir metalaştırma yapıldığına dikkat çeken Özdemir, geleneksel aile yapımıza uygun olmayan kadınların tamamen bir cinsel obje olarak metalaştırıldığı içi boş olan programların oldukça yaygınlaştığını belirtti. Özdemir, bu programların reyting rekorları adı altında topluma empoze edildiğine sıklıkla şahit olduğumuzu da sözlerine ekledi. Değerler noktasın da başka bir boyuta daha dikkat çeken Özdemir, "Nasıl olsa kimse beni tanımıyor düşüncesi" ile mahalle kültüründen uzaklaşarak kentleşme ile insanlarımızın birçok açıdan dejenere olduğunu ve mahallenin kişinin bireyselleşmesi üzerinde ki etkisini zamanla yitirdiğini kaydetti. İletişim araçlarının artması ve hızlı şehirleşme ile beraber mahalle kültüründe mozaik gibi iç içe giden değerlerin çözüldüğünü ve erozyona uğradığını ifade eden Özdemir, bu konu da yapılması gereken birçok iş olduğunu belirtti.

"Mazlumlar sesini daha gür çıkarmalı"

Toplumsal fayda içeren değerlere ağırlık vermemiz gerektiğini belirten Özdemir, bu anlamda siyasi iradeye, Sivil Toplum Kuruluşlarına, kadınlara ve erkeklere düşen pek çok görev olduğunu ifade etti. Eğitim, aile ve çevre faktörünün önemini dile getiren Özdemir, "Zalimler mazlumlardan daha güçlü ve cesur hale geldi. Mazlumlar sesini çıkarmadığı takdirde bu gidişata dur demek zor görünüyor" dedi.

"Çözümler getirmemiz gerekiyor"

Kadına yönelik şiddette, yaşanan olayların failleri üzerinden araştırma yapılmasının önemli olabileceğini vurgulayan Özdemir, olayın kökenine inerek ortaya çıkan bulgular ile çözümler getirmemiz gerektiğini vurguladı. Kadına yönelik cinayetler de idam edilsin düşüncelerinin işin vicdani tarafı olduğunu kaydeden Özdemir, bir daha böyle olayların yaşanmaması için tedbirler alınarak olayların her açıdan irdelenmesi gerektiğini ifade etti. Özdemir, "İşin kökenlerine inerek psikolog, aile danışmanı, sağlıkçı gerekirse din görevlilerinden oluşturulacak bir grupla incelemeler yapılması gerekiyor. Neden yaptı bu adam? Neyi kaçırıyoruz orada bunların kesinlikle ortaya çıkarılması lazım. Buradan da elde edilen verilerle topluma yönelik bir mesaj verilerek bu olayları daha kolay atlatabilmemiz sağlanabilir" dedi.