Darbeci hainden 'ateş edin' emri
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 52 sanığın yargılandığı davaya müşteki beyanlarıyla devam edildi.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen duruşmanın öğleden sonraki bölümü, müşteki astsubay Bayram Uyumaz'ın beyanının alınmasıyla başladı.
Evinde bulunduğu sırada kendisini arayan bir arkadaşının birliğe gelmesini istediğini, bunun üzerine karargaha geldiğini belirten Uyumaz, daha sonra görev yerine geçtiğini söyledi.
Odasındaki televizyondan darbe girişimine ilişkin haberleri izlediğini aktaran Uyumaz, arkadaşlarıyla bu duruma tepki göstererek cuntaya karşı çıkmak için karar aldıklarını savundu.
İlerleyen saatlerde sanık eski üsteğmen Koray Korkmaz ile karşılaştığını ifade eden Uyumaz, "Üsteğmen Korkmaz, terör saldırısı gerekçesiyle iki zırhlı araçla dışarı çıktıklarını söyledi. Korkmaz oldukça panik haldeydi ve kandırıldıklarını anlatıyordu. Ben de onu kurs bölük komutanlığına götürdüm. Bu sırada darbe girişimi olduğunu söyledim." diye konuştu.
Nizamiye bölgesine geldiğinde darbeci askerlerden birinin tanklara, "Vatan elden gidiyor, ne diye duruyorsunuz, gerekirse ateş ede ede çıkacaklar." şeklinde emir verdiğini aktaran Uyumaz, ancak bu emri verenin kim olduğunu seçemediğini ifade etti.
Darbe karşıtı askerlerin tankların çıkışını engellediğini anlatan Uyumaz, sanıklardan şikayetçi olduğunu sözlerine ekledi.
"BİNBAŞI ATEŞ EMRİ VERDİ"
Olay tarihinde 2 No'lu nizamiyede görevli olduğunu belirten müşteki uzman çavuş Recep Tuncer de karargahta bulunduğu sırada İstanbul'daki köprülerin askerler tarafından kapatıldığına ilişkin haberleri gördüğünü söyledi.
Bu sırada dönemin tümen komutanı tümgeneral Erdoğan Akyol'un karargahtan ayrıldığı haberinin geldiğini belirten Tuncer, daha sonra karargaha dışardan personelin gelmeye başladığını aktardı.
Görev yeri 2 No'lu nizamiyeyi arayan sanık eski binbaşı Semin İlhan'ın buradaki mühimmat ve silahlar hakkında bilgi istediğini belirten Tuncer, "Bizdeki silah ve mühimmatlar hakkında bilgi verdik. Daha sonra binbaşı Semih İlhan telefonda, 'Birazdan oraya (nizamiyeye) polis ekibi ve sivil vatandaşlar gelebilir. Eğer gelirseler hedef gözetmeksizin onlara ateş edin yavrum' dedi. 'Komutanım neden halka ateş edeceğiz, neler oluyor ki' diye sorduğumuzda, 'Soru sormayın, dediğimi yapın' diyordu." iddiasında bulundu.
Nizamiyeden 2 tankın çıktığını, zırhlı araçların nereye gideceklerini sorduklarında sanık İlhan'ın bilgisinin olduğunu söylediklerini bildiren Tuncer, bunun üzerine aradıkları İlhan'ın da tanklardan haberdar olduğunu, bunları bir an önce çıkmasını istediğini bildirdi.
İlhan'ın emri üzerine tankların çıkışına izin verildiğini ifade eden Tuncer, zırhlı araçların nereye ve hangi amaçla gittikleri konusunda bilgisinin olmadığını savundu.
Nizamiyede birlikte görev yaptığı astsubay Cemil Karakaya'ya bir askerin "Komutanım darbe bildirisi okundu." dediğini aktaran Tuncer, bu vesileyle darbe girişimi olduğunu anladıklarını kaydetti.
"TANKIN ÜSTÜNDE YARALI VATANDAŞ VARDI"
Çıkışlarından yaklaşık 40 dakika sonra iki tankın birliğe döndüğünü, bunlardan birinin üzerinde yaralı bir sivil olduğunu belirten Tuncer, söz konusu şahsın ambulansla hastaneye götürüldüğünü iddia etti.
Tuncer, şöyle devam etti:
"Semih İlhan aramaya devam ediyordu. Tankların neden çıkmadığını soruyordu. Cemil Karakaya tankların çıkmayacağını, aksi halde kan gövdeyi götüreceğini anlatıyordu. Bunun üzerine Semih İlhan, kuvvetin emri olduğunu söyleyerek 'Gerekirse halkın üzerine ateş ederek tanklar çıkacak, polis gelirse onlara da ateş edeceksiniz' dedi. Bu emre karşı çıkması üzerine İlhan, Cemil Karakaya'ya 'Eğer emri uygulamazsanız vatan hainliğiyle yargılanırsınız' dedi."
Bu görüşmeden sonra sanık eski tuğgeneral Ahmet Bican Kırker'in de nizamiyeyi arayarak tankların çıkıp çıkmadığını sorduğunu belirten Tuncer, "hayır" cevabı verilince Kırker'in nizamiyeye geleceğini söylediğini bildirdi.
Nizamiyeye gelen Kırker'in Suvay ile tartışmaya başladığı sırada teğmenlerin Suvay'ı derdest etmeye çalıştıklarını belirten Tuncer, darbe karşıtı askerlerin buna karşı çıktığını ifade etti.
ÇELİŞKİLİ İFADELER
Çapraz sorgu sırasında Tuncer'in önceki ifadeleri okundu.
Mahkeme Başkanı Murat İlhan'ın, hazırlık aşamasındaki ifadelerinde ciddi çelişkiler olduğuna dikkat çekmesi üzerine Tuncer, ilk ifadesindeki birçok detayı hatırlayamadığını iddia etti.
Tuncer, Mahkeme Başkanı İlhan'ın bazı sorularına ise "Hatırlayamıyorum" demekle yetindi.
Soru üzerine gece boyunca nizamiyede olmasına rağmen dönemin tümen komutanı emekli tümgeneral Erdoğan Akyol'un alıkonularak Akıncı Üssü'ne götürülmesine şahit olmadığını savundu.
.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.