Cumhuriyet tarihinde en kanlı çocuk katliamı! Yasin Börü
6-7 ekim olaylarının kamuoyu tarafından bilinen adıyla Yasin Börü davasının avukatı Mehmet Mahmud Doğan 4 yıl geçen olayın ardından Yeni Şafak'ın sorularını cevapladı.
Doğan; Soruşturma aylar sürdü ve gizlilik kararı vardı. dava açıldıktan sonra pek çok şeyi gördük. Olaydan tek kurtulan Yusuf Er. O da hastaneye gittiği zaman bilinci kapanmış durumda. Fazlasıyla hırpalanmış. Olayların tamamını görmediği için biz dahi olayları dava açıldıktan sonra öğrendik” dedi.
Dava başlamadan tahliyeler başladı Mahkemenin kararına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunan Doğan; “Dava güvenlik sebebiyle Ankara’ya alındı. Daha dava açılamadan dosyada tahliyeler başladı. Davanın açılmasıyla beraber duruşmaya kadar olan süreçte tahliyeler oldu. İkinci duruşma olaylı geçti. Bu olayın kamuoyu oluşmasına sebep oldu. Böylece mahkemenin seyri değişti. Üçüncü duruşmada tek sağ kalan Yusuf Er detaylıca dinlendi” ifadelerini kullandı.
Katillerden şehit yakınlarına provokasyon: “İyi ki öldürdük” Yaşanan korkunç olaylardan sağ kurtulabilen tek kişi olan Er’in suçlandığını söyleyen Avukat Doğan; “Sanıklar ve sanıkların avukatları Yusuf’u suçladı. Arkadaşlarını bu duruma sokan, kaçıp giden ithamlarına hedef oldu. Yusuf’a mağdur değil de suçlusu gibi davrandılar. Sanıklar da aynı şekilde şehit yakınlarına çok kötü davrandılar. Ahmet Dakak’ın babasına “İyi ki öldürdük” dendi. Bir şehit babasının önünde tahliyeler oluyor üzerine bir de ‘iyi ki öldürdük’ ifadesi kullanılıyor” dedi.
“Yasin Börü Davası”da ürperten ses kayıtları Kobani olaylarında öldürülen Yasin Börü ve 3 arkadaşının avukatları, açılan dava ile ilgili rapor hazırladı. Raporla birlikte basına servis edilen ses kayıtları tüyler ürpertti. Ses kayıtlarında, Börü ve arkadaşlarını sığındığı evin sahibinin büyük bir korku içerisinde 2 polisi aradığı ve feryat figanlarla yardım istediği ortaya çıktı.
Olaydan biraz önce karakol basıldı Doğan; “Olayların yaşandığı eve 800 metre mesafede bir karakol var. Aynı gün çok yakın saatlerde karakola taşlı, molotoflu bir saldırı düzenleniyor. Karakola saldıran ekiple Yasin ve arkadaşlarını evde sıkıştıran ekip aynı olduğu öne sürüldü. Ve bu yüzden karakoldan mahkeme için görüntüler istendi. Görüntüler yok dendi. Tem de denildi. Tem Diyarbakır Emniyet’e sorulmasını istedi ancak kameraların bozuk olduğu söylendi. Mahkeme daha sonra oyalanmaktan dolayı suç duyurusunda bulundu. Neden görüntüler gönderilmedi diye. Ve ne yazık ki o görüntüler mahkemeye asla ulaşmadı ve dava o şekilde tamamlandı. Sosyal medyadan açık paylaşım yapılanlar da yakalanmadı. O gün orada olanlar kimlik bilgilerine ulaşmak mümkün olmadı. Yaklaşık 2 saat sürmüş bir hadise, sokakta ateşler yakılmış cesetler camdan atılmış ancak tek kare görüntü yok” şeklinde olayın seyrine ilişkin açıklamalarda bulundu.
"O gün HDP’nin çağrısı ile halk sokağa çıkanlar masum insanları öldürmüştür, Olayların azmettiricisi olarak yargılansınlar ve bu sebeplerle bizim davamıza dahil edilsin dedik ancak mahkeme bu talebi kesinlikle kabul etmedi. Seçim öncesi dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda “siz bununla alakalı bir işlem yapın ki, meclise giden dosya ile dokunulmazlık ortadan kalksın istedik” 6-7 Ekim olaylarından dolayı “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" Demirtaş yargılandı ve o dosyadan tutuklandı. Soruşturması devam ediyordu ve davası açılmamıştı" 6-7 Ekim Kobani olaylarının gerçek yüzü!
Geç kalınmış ‘Demirtaş’ talebi Demirtaş’ın davasının görüldüğü mahkeme tarafından bizim davamız ile birleştirmesi için dilekçe yazıldı ancak davanın tamamlandığı yani kararın açıklandığı gün mahkemeye birleştirme talebi gönderildi. Bunun üzerine Börü davasının görüldüğünü söyleyerek birleştirme talebini reddetti. Böylece azmettirici Selahaddin Demirtaş hiçbir zaman Yasin Börü ve arkadaşlarının katili olarak yargılanmadı.
Cumhuriyet Tarihi'nin en kanlı çocuk cinayeti Avukat Doğan, “Hadisenin yaşandığı yerden sadece tek bir görüntü var uzaktan. O görüntüdeki insanlardan çok daha az sayıda insan mahkemede yargılandı. Bina içerisinde de çok sayıda suça karışan kişi vardı. O gün orada o cürümleri işleyip bugün sokaklar da rahatça dolaşanlar var. Etkin bir soruşturma yapılmadı, iyi bir dava süreci olmadı. Elim bir vaka yakılmış cesetler var. Yasin Börü katledildiğinde henüz 16 yaşındaydı. Yasin Börü davası, 6-7 Ekim olayları bir çocuk cinayetidir. Hatta Cumhuriyet Tarihi'nin en kanlı çocuk cinayetidir. Bölgesel bir kırılma ama ilginç olan olaylardan sorgulama ve gözaltılar tam 4 gün sonra yapıldı. Şehit yakınları hakkettikleri adalete kavuşamadı. O dönemde görev yapan emniyet görevlileri ile ilgili bir soruşturma da yapılmadı” dedi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.