Cumhuriyet Gazetesi cuma hutbesinden rahatsız oldu
Bugün camilerde 'Cuma: Haftalık Bayram Günümüz' hutbesi irat edildi. Hutbede cuma namazının önemine işaret edilerek, "İş yerlerimizdeki mesai saatlerini, okullarımızdaki ders programlarını cuma namazının vaktine göre düzenleyelim" denildi.
Cuma namazının önemini anlatan hutbede şu ifadeler yer aldı:
Her hafta cuma günü tevhidin nişanesi minarelerden yankılanan ezan-ı Muhammedi ile camilere koşan aziz kardeşlerim! Cumamız mübarek olsun. Allah’ın selamı, rahmeti ve mağfireti hepimizin üzerine olsun.
Muhterem Müslümanlar!
Bugün, günlerden Cuma. Bugün, Peygamberimizin (s.a.s) buyurduğu üzere, güneşin doğduğu en hayırlı gün. Bugün, biz müminlerin haftalık bayramı. Bugün, Rabbimize olan kulluk sözünü tazelediğimiz mübarek bir gün. Bugün, kardeşliğimizi pekiştirdiğimiz, birlik ve beraberliğimizi sağlamlaştırdığımız bereketli bir gün.
Aziz Müminler!
Hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınızda Allah’ı zikretmeye koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.”
Ayet-i kerimeden de anlaşılacağı üzere kendilerine cuma namazı farz olan
kimselerin, ezan okunduktan sonra yaptıkları alışveriş ve elde ettikleri kazanç helal değildir.
"Evet, bugün en önemli vazifemiz, bütün işlerimizi bir tarafa bırakarak cuma namazı için camilerde buluşmaktır. Maddi ve manevi kirlerden arınmak için, neşe ve sevinç içerisinde Rabbimizin emrine uymaktır. Yanımızdaki kardeşimize rahatsızlık vermeden, tertemiz bir şekilde omuz omuza saf tutmaktır."
"Bir mümin, cuma namazını kasten terk edebilir mi hiç?"
Kıymetli Müslümanlar!
Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde bizlere şu müjdeyi vermektedir: “Cuma namazı vaktinde öyle bir an vardır ki insan o anda Allah’tan bir şey dilerse Allah dilediğini ona mutlaka verir.” Bir başka hadisinde ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), bizleri şöyle uyarmaktadır: “Her kim önemsemediğinden dolayı cuma namazını üç defa terk ederse kalbi
mühürlenir.” Bu hadislerdeki müjde, ne güzel bir müjde; uyarı ise, ne büyük bir uyarıdır. Bu müjdeyi ve uyarıyı işiten bir mümin, Cuma namazını kasten terk edebilir mi hiç?
"Telefonla ya da başka şeylerle meşgul olmayın"
Değerli Müminler! Hutbe olmadan cuma namazı olmaz. Hutbe, tıpkı namaz gibi Allah’ı zikretmektir. Hutbenin bir adabı vardır. Bu da minberdeki hatibi can kulağıyla dinlemektir. Hutbe esnasında asla konuşmamaktır. Telefonla ya da başka şeylerle meşgul olmamaktır. Allah Resûlü (s.a.s) hutbe adabı hususunda bizi şöyle uyarmaktadır: “Cuma günü imam hutbe okurken konuşan arkadaşına ‘sus!’ bile desen, hatalı bir iş yapmış olursun.”
Aziz Kardeşlerim!
Cuma gününün bereketinden, sevincinden, maddi ve manevi kazanımlarından kendimizi mahrum bırakmayalım. Günde beş defa eda ettiğimiz namazlarımızı cuma namazıyla taçlandıralım. “Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir.” ilahi hitabına kulak vererek cuma namazını birbirimize hatırlatalım. Gençlerimizi, çocuklarımızı sevgiyle, muhabbetle, güzel bir üslupla camiye teşvik edelim.
"Mesai saatlerini, okullarımızdaki ders programlarını cuma namazının vaktine göre düzenleyelim"
Kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla Allah’ın evlerine koşalım. Çalışanlarımızın ve öğrenci kardeşlerimizin en önemli farz ibadetlerinden birisi olan cuma namazını eda edebilmelerine yardımcı olalım. İş yerlerimizdeki mesai saatlerini, okullarımızdaki ders programlarını cuma namazının vaktine göre düzenleyelim. Unutmayalım ki ibadet özgürlüğü ve insan haklarına riayet bunu gerektirir. Bu hususta hassas davranmayanlar büyük bir vebal altına girmektedir.
Cumhuriyet, rahatsız oldu
Ancak hutbenin konusu ve yine içeriği yine birilerini rahatsız etti.
Cumhuriyet gazetesi, cuma hutbesini “Diyanet’in bu haftaki hutbesi yine şaşırtmadı: ‘Çalışma saatlerini cuma namazına göre ayarlayın!’” başlığı ile duyurdu.
Gazetenin internet sitesinden yapılan haberde “Diyanet İşleri Başkanlığı'nın cuma hutbesinde yok yok... Diyanet İşleri Başkanlığı yüksek düzeydeki bütçesi nedeniyle tartışmaların hedefi olurken bir taraftan da dini uygulamaları hayatın her alanında yaymaya devam ediyor. Son olarak verilen cuma hutbesindeki ifadeler dikkat çekti.” denildi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.