Dolar (USD)
34.12
Euro (EUR)
38.10
Gram Altın
2876.41
BIST 100
9900.25
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Cumhurbaşkanı'ndan Merkez Bankası'na sert çıkış

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Genç İş Adamları Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Yüksek faiz oranlarından bahseden Cumhurbaşkanı, 'Tüm dünyada faiz indirimi oluyor. Merkez Bankası olduğu yerde duruyor. Faizlerin inmesi gerek. 'Bağımsızız' diyecekler. Ey Merkez Bankası ben de bağımsızım' dedi.
Cumhurbaşkanı'ndan Merkez Bankası'na sert çıkış
16 Ocak 2015 16:17:00
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Genç İş Adamları Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Yüksek faiz oranlarından bahseden Cumhurbaşkanı, 'Tüm dünyada faiz indirimi oluyor. Merkez Bankası olduğu yerde duruyor. Faizlerin inmesi gerek. 'Bağımsızız' diyecekler. Ey Merkez Bankası ben de bağımsızım' dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Genç İşadamlarını ağırladı. Genç işadamlarına yönelik bir konuşma yapan Erdoğan, konuşmasının başında Türkiye ekonomisinin geldiği noktayı anlatıp, son zamanlarda ülke üzerinde yapılan oyunlardan bahsederken Merkez Bankası Başkanı'na da bir çağrıda bulundu. Erdoğan konuşmasının devamında Batı'da yayılan ırkçı hareketlere de dikkat çekerken, Cumhuriyet Gazetesi'ne de yayınladığı karikatür üzerinden sert tepki gösterdi. İKİ SİHİRLİ KELİMEMİZ VAR İki sihirli kelimeleri olduğunu ve bunlardan birinin güven diğerinin ise istikrar olduğunu aktaran Erdoğan, ''Biz bu ikisini gerçekleştirerek bugünlere geldik. Eğer güven olmasaydı istikrar olmazdı, istikrar olmasaydı güven olmazdı. İstikrarın olmadığı bir yerde ise zaten ekonomi olmaz.'' dedi. ''BUNLAR HERŞEYİ YAPAR'' 17-25 Aralık demokrasiye ve sivil siyasete darbe girişiminde paralel yapının bu işin başını çektiğini bildiklerini de tekrarlayan Erdoğan, ''Bu ülkenin pasaportunu kullanacaksın sonra gidip başka ülkelerde Türkiye adına karalama kampanyaları yürüteceksin. Bunların ana ilkesi şudur; amaçları uğruna her şey meşrudur. Benim burada anlatmaktan edep edeceğim her şeyi bunlar yaparlar.'' diye konuştu. ''HERYERDE HARAÇ TOPLUYORLAR'' Söz konusu darbe girişiminin doğrudan Türkiye'ye ve demokrasiye yapılmış olduğunu söyleyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü; ''Bunlar her türlü tehditler ile her yerde Maliyede, Emniyette, Yargıda haraçlar topluyordu. Bunu geçmişte başkaları yapıyordu. Şimdi ise ne yazık ki bu örgüt yapmaya başladı.'' ESKİ TÜRKİYE'YE ASLA GERİ DÖNÜLMEYECEK Artık eski Türkiye'nin olmadığını ve yeni Türkiye'nin var olduğunu söyleyen Erdoğan, '' Kendi istikametini kendi çizen kendi gündemini kendi belirleyen bir Türkiye var. Kimse bizim gündemimizi belirleyemez. Eski Türkiye hayali ile yaşayanlar bilmeliler ki Türkiye asla eskiye geri dönemeyecektir.'' dedi.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından bazı notlar:
"İki sihirli kelimemiz vardı. Biri güven diğeri ise istikrar. Biz bu ikisini gerçekleştirerek bugünelere geldik. Eğer güven olmasaydı istikrar olmazdı, istikrar olmasaydı ise güven olmazdı. İstikrarın olmadığı bir yerde ise ekonomi zaten olmaz"
"Ekonomi ile demokrasinin birlikte yükselmesi için çaba içinde olduk. Ülkemize yönelik saldırılar ile bir yandan demokrasi diğer yandan ekonomi hedef alınmıştır. İçerdeki bazı kesimlerde bunlara destek olmuştur"
"17-25 Aralık darbe girişiminden beri paralel yapının ülke içi ve dışında başı çektiğini biliyoruz. Bu ülkenin vatandaşı olacaksın ve gideceksin Avrupa'da, Amerika'da Türkiye aleyhinde kampanya sürdüreceksin. Bu kampanyalar yalan yanlış. Bunlarda yalan meşhurdur. Bunlarda takiye çok başarılı. Kendilerini çok iyi gizlerle. Hangi grubun veya kurumun içine gireceklerse o kurumun değer verdiği neler varsa kendilerine ters de düşse onu yaparlar. Bunların amaçları uğrunda herşey meşrudur. Her türlü tehditle haraç toplanıyordu. Eğer yargıya işiniz düşmüşse bunun halli için bunların avukatlar zinciri her tür işi çeviriyor. O dönemde avukatlık hukuk değil ikili ilişkilerdi. Bunun yolu da parasal ilişkilerden geçiyor. Bu teşebbüs ortaya koyduğumuz kararlı duruşla akamete uğradı."
DEMOKRASİ OLMAZSA GİRİŞİMCİLİK GELİŞMEZ
"Medya özgürlüğü diyorlar. Onların yanından ayrılıp daha sonra açıklama yapan birçok yazarı çizeri görüyorsunuz. Yanlarında duranlar da belli imkanlar sağlandığı için oradalar. Sizlerden çok dikkatli olmanızı bekliyorum. Bunu ekonomik faaliyetleriniz kadar önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Demokrasinin olmadığı yerde girişimciliğin gelişmesi mümkün değildir. Gelecek bizimdir. Türkiye güçlüdür. Daha da güçlü olacak. Bizim derdimiz başka. Varsın onlar umutsuzluk değirmenine su taşısınlar. Bunların mumu yatsıya kadar yanacaktır. Bunların tüm yaptıkları yönlendirmeyle yürütülen faaliyetler. Ama Türkiye eski Türkiye değil. Artık yeni Türkiye var. Kendi istikametini kendi çizen bir Türkiye var. Geçmişte bizim gündemimizi dışarıda birileri belirliyordu. Biz kendi gündemimizi kendimiz belirliyoruz artık. İstikbalimize sahip çıkma konusunda da kararlıyız. Türkiye eski günlere dönmeyecek."
MERKEZ BANKASI YERİNDE DURUYOR
"Ülkemize yönelik saldırıların, tezgahların iki konuda daha yoğunlaştığını görüyoruz. Biri ekonomi diğeri sosyal barış. Ekonomimizi zayıf göstermek isteyen gayretleri biliyorsunuz. Gezi olaylarında "Tüketmeyin ekonomi dursun" denilmişti. Yatırımı engellemek için sayısız defa saldırılara maruz kaldık. Olaylar esnasında faiz 4,6'ya kadar düşmüştü. Olaylarla birlikte faiz yükselmeye başladı. Faiz meddahlığı yapanlar çok. Maalesef bunun gayreti içinde olanlar var. Biz devletin borçlanma faizini yüzde 63'lerden aldık. Faizin tek handede kalmasını istemeyenler var. Sizlerden buna karşı da dikkatli olmanızı istiyorum. Yüksek faiz bu ülkedeki yatırımın önündeki en büyük engeldir. Yüksek faiz devam ederse yatırımlar istediğimiz seviyede olmaz.
Bu ülke girişimci doğuramaz. Yüksek faiz değil uluslararası camiadaki faizlere yakın bir faiz politikasını uygulamamız lazım. Fazi lobisi daha kolay nasıl para kazanılıra doğru gidiyor. En çok parayı kazanan yatırımlar, yatırım derken de üzülüyorum- finans sektörü en çok parayı kazanıyor. Kendi öz sermayesiyle diyemiyorum. Burada vatandaşın mevduatlarıyla paradan para kazanıyor. Bunun vatandaşa dönüşümü noktasında kendi hesaplarını yapıyor en az imkanı sağlamak suretiyle yatırımcının önünü tıkıyor. Geri dönüşümde bizim insanımız çok haysiyetli. Aldığı borcu ödemede de iyi. Yüzde 3 borç ödeyememe var. Böyle bir toplumda finans sektöründe bile risk yoktur. Reel sektörde risk daha fazla. Bunu görüyorlar yüksek faize de kimse ses çıkarmıyor, Merkez Bankası da sağolsun hala olduğu yerde duruyor; tüm dünyada faiz iniyor. Daha niye bekliyorsun? Petrol fiyatları yüzde 45'lere geldi. 2016'da da böyle olacak. Ey Merkez Bankası neyi bekliyorsun? Merkez Bankası şimdi "bağımsızım" diyecek. Ben de bağımsızım. Biz onlarla konuşacağız."
CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ GELİYOR
"Yatırımlar devam ediyor. Dev projeler planlandığı şekilde sürüyor. 3.Köprü yılsonunda açılacak. İzmit Köprüsü açılacak. Seneye de Avrasya Tüneli açılacak. Arka arkaya geliyor bunlar. Büyüyen bir Türkiye'yi hazmedemeyenler de çoğalıyor. Güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Cumhurbaşkanlığı Sarayı, kısa zamanda Külliye olacak. Yanımızda bir kongre merkezi yapılıyor. Hemen arkasında büyük bir cami inşaa ediyoruz. Kongre merkezinin sağ tarafında çok amaçlı, 2 bin kişinin katılacağı toplantı yapılabilecek bir salon olacak. Hedefimiz büyük çapta bir toplantı salonu yapmak. Muhtarlarımızın da geleceği bir yer yapmak istiyoruz. Onlar sadece belediye başkanına ya da kaymakama ulaşıyor. Bu kopukluğu orada gidereceğiz. 50 bine yakın muhtarımızla orada görüşelim. En büyük kütüphanemiz 2 milyon cilt kitabı olan bir kütüphane. Asgari 4 milyon cilt kitap alacak şekilde, hem dijital hem yaprak kitapla bir Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi kuralım. 24 saat açık bir kütüphane haline getirmek istiyoruz. Projeler hazırlanıyor. Proje dahil 2 yılda bunları bitireceğiz. Dev bir açılışla burası Cumhurbaşkanlığı Külliyesi olacak. "Saray" kavramından rahatsız olanlar zannediyorum ki Külliye'den rahatsız olmazlar. Böyle anlattıkları gibi falan de değil yani. Dün baktım bir tanesi ana muhalefetten diyor ki, 5-6 milyar dolara mal oldu diyor. Yahu parayı harcayan biziz. Nereden çıkarıyorlar böyle rakamlar anlamak mümkün değil. herhalde İngiltere'deki sarayın restorasyonu yapılacak, 5 milyar dolara mal olacakmış. Belki ortaya takıntı yapmış olabilir. Ama bunu bilmesi lazım. Her şeyi bunların kayıttadır. Biz burayı proje hariç 18 ayda bitirdik."
TURİZMDE ATAK
"Anıtkabir için hazırlıklara 1941'de başladı, yapı ancak 1953'te tamamlanabildi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı ise projeyle birlikte iki yılı bile bulmadı. Meclis ve Anıtkabir projeleri inşa edildikleri dönemde ülkemizin bütçesini sarsmıştır. Oysa bugün Türkiye bunun gibi onlarca, yüzlerce projeyi aynı anda bitirip, inşa edip halkın hizmetine ulaşacak seviyededir.
Şimdi istihdamda bir sıkıntı görünüyor. Yani bir çok batı ülkesiyle mukayese edilmeyecek şekilde iyiyiz de, inelim yüzde 5'e kadar ya, düşelim buralara. Biz geldiğimizde hizmet sektörü felaketti. Ama şimdi yeni alanlar açıldı. Oteller bizim sadece yaz mevsiminde çalışırdı. Ama şimdi dört mevsim otellerimiz çalışır hale geldi. Bu bizim için çok önemli bir atak."
TURİZMDE YATIRIM YAPACAK YER BULMAKTA ZORLANIYORUZ
Biz şimdi turizmde yatırım yapacak yer bulmakta zorlanıyoruz. Az önce televizyonu izliyorum odamda. Erciyes'teki oteller okullar tatile girmeden yüzde 85 doluluk var. Bu bir şeyi gösteriyor, neyi? Refah düzeyi aynı zamanda yükselmiş. Bu tür hem alanlar açılıyor. Palandöken, Erciyes'e bakıyorsunuz her tarafta. Eskiden deniz kum güneş diye bakarken, şimdi biz turizmin hepsinde varız. Buralara durup dururken gelmedik.
Bakıyorsunuz ihracatımız rekorlara doymuyor. Bir önceki yıla göre yüzde 4 artışla 158 milyar dolara ulaşarak cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine çıktı. 26 havalanımız vardı. 26- 27 tane daha ilave ettik. Marmaray, köprüler hep bu dönemde yapıldı. Mesele finansı idare edebilmek. Sizin bunu yönetme kabiliyetiniz yoksa hiçbir verim alamazsınız.
77 MİLYON AYNI HEDEFE GİDELİM
"Yani Sayın Putin bir şey söyledi. Bu eser dedi büyük devlet olmanın alametidir dedi. Çok ilginç vaka budur. Kremlin'i binlerce turist geziyor. İstanbul'da Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayı'nı geziyorlar. Büyük düşünmek cücelerin işi değildir. Cücelere hakaret olmasın. Onlar canım ciğerim. Olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin itibarı artıyor. Daha çok çalışıp, daha çok üreteceğiz. Ekonomik yıkıma uğramamızı isteyenlere inat başımız dik biçimde yolumuza devam edeceğiz. Geçtiğimiz 12 yılda ekonomimizi 3 kat büyüttük. 2023'e kadar Türkiye'yi 3 kat daha büyüteceğiz. Burada siz genç girişimcilerimize de iş düşüyor. Türkiye'nin geleceği sizsiniz. Her ihracata, her yatırıma bu anlayışla bakmanızı rica ediyorum.
Tüm saldırılara rağmen çözüm sürecinin milletimizin sahip çıkmasıyla kararlılıkla yürüdüğünü görüyoruz. Umarım bu konuda daha somut gelişmeler bekliyoruz. Sizlerden bu sürece daha fazla destek olmanızı bekliyorum. Böylece demokrasi ve ekonomide de büyük sıçramalar yapacağız. 77 milyon aynı hedeflere aynı inanç ve azimle yöneldiğimizde önümüzde başka hiçbir güç duramaz."
SURİYE İÇİN NEREDEYDİNİZ?
"Bazı ülkelerin kalkıp da İsrail yönetiminin avukatlığına soyunması manidar. Netenyahu buraya hangi yüzle geldi dedim. Birkaç önce Gazze'yi yerle bir edeceksin. 2 bin 600 insanı öldüreceksiniz. Fransa'ya gelen liderler neredesiniz? Sesiniz niye çıkmıyor? Suriye'de, nerede insanlık? Benim ülkemde bir milyon 700 bin sığınmacı var. Hani desteğiniz? Yanımıza gelip "Bravo. Bunu başarıyla yürütüyorsunuz" diyorsunuz. Ne destek veriyorsunuz? Bunu söyleyin. 5 milyar doları aştı yaptığımız. Verdikleri destek 200 milyon dolar. Bizim dinimizde terör yok. Bizim dinimizi kullanarak yapılan terör eylemlerini Müslümanlara mal etmenin yeri yok. Provokatif eylemleri olan dergiyi Papa da kınıyor. Buna özgürlük denmez. Buna başkasının özgürlük alanının sınırlarına girip terör estirmek denir. Sınırsız özgürlük yoktur. Düşünce özgürlüğünün de sınırı vardır. Benim özgürlük alanıma girdiğinde duracaksın.
Biz tüm peygamberlere saygı gösteriyorsak, bizim için Hz. İsa da Hz. Musa da aynıdır. "Onlar ateist"... Ateistse de benim kutsalıma saygı duyacak. Duymuyorsa da bu toplumu tahrik anlamına gelir. Bunların yaptığı nefret oluşturmaktır. Ellerinde sahilde oynayan çocukların kanı olanların her gün kendi halkına terör estirenlerin terörü kınaması sadece pişkinliktir. Burada samimiyetsizlik var. Suriye'de yüzbinler katlediliyor. Kılını kıpırdatmayanlar birden vicdan ağıtları yakıyor ve bu inandırıcı gelmiyor. Konu Müslümanlar olunca sadece hakarete kapı açılıyor. Peygamberimizi hakareti başlığa çekiyor. Müslümanların kutsalına değil kimsenin kutsalına saygısızlık edemezsin. Emniyet arama yapmış, arama yapmış.
Tahrikin kapısını açıyorsun. Bu tür adımlar, yapılanlar da ülkenin birliğini de bozmaya yönelik. Müslümanların peygamberleri konusundaki hassasiyeti açıkça ortadayken bunun üstüne gidilmesi düşünce özgürlüğüyle ilgili değildir. Avrupa benzer yanlışları nedeniyle savaş çıktı. İnsanlığın bu yanlışa düşmeyeceğine inanıyorum. İslam dünyası er geç meseleleri çözecektir. Batı'nın da yaşadığı maddi-manevi çözümü medeniyetler çatışmasında değil başka mecralarda arayacağını umuyorum.