Cumhurbaşkanı Erdoğan''dan Ayasofya çıkışı
Mabeyn Köşkü’nde gerçekleşen canlı yayında gündeme dair açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya’nın ‘müze’ statüsünden çıkartılıp ‘Ayasofya Cami’ olarak değiştirilebileceğini söyledi.
"Anket çalışmalarını yaptırmıyoruz, dersek bu doğru olmaz. Anket çalışmalarını yaptırıyoruz. Takip de ediyoruz. Vatandaşımızın nabzını anketlerden çok daha meydanlarda tutuyorum. Halkımın sofralarına oturuyorum. Bunun yanında onlarla beraber ayakta karşılıklı elektrik alıp verme çok daha farklı... Onlarla çay içiyorum, sohbet ediyorum. 'Nasıl gidiyor?' diye sorduğumda aldığım cevaplar var. Bu cevaplarla beraber o ilin nabzını koklayabiliyorsunuz. Artık bazı kamuoyu araştırmaları maalesef sipariş üzerine yapılıyor. Şimdi değişik değişik anket çalışmaları çıktı. Sosyal medya üzerinden yapılanlar var. Telefonla yapılanlar var. Yüz yüze yapılan anketler var. Bunlara baktığınızda çok büyük çelişkiler görüyorsunuz. Oranların çok çok farklı olduğunu görüyorsunuz. Onlara takılıp kalırsanız seçim kampanyası yürütemezsiniz. Bu noktada eski seçim kampanyaların havası yok. Onun için en ideali meydanların dilidir. Meydanlara gittiğiniz de bu insanlar mecbur mu? Neden gelsin meydana? On binler geliyorsa meydanlara burada bir şey var. Ya size güveniyor, inanıyorlar, bunun için oraya geliyorlar. Ama şikayetleri de vardır, sıkıldığı yerler de vardır. Bu meydana 1 milyon 600 bin insan geliyorsa Cumhur İttifakı'nın liderlerini takdir ediyor. Seviyor. Buraya da geliyor. Biz de diyelim arkadaşlarımızla ekibimizle adaylarımızı belirlerken yüzde 100 isabet etmemiş de olabiliriz. Ben şimdi partimin genel başkanı olarak Sayın Bahçeli de partisinin genel başkanı olarak adaylarımızı belirlemede bugüne kadar yapılan yanlışlar zaten ortada, onları zaten bir kenara koymuşuz. Ama bundan sonraki süreçte de oralardan esinlenerek bu yanlışları minimize ederek çok daha vasıflı, kaliteli, bu işi götürebilecek arkadaşlarımızı artık adayımız olarak gösterdik ve bu seçime giriyoruz."
CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Mansur Yavaş'ın "10 puan fark attım." söylemini de değerlendiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış. Bu arkadaş böyle birisi. Bu arkadaş, bir defa belediye başkanlığını Ankara gibi büyükşehirde yapacak kapasitede birisi değil. Belediye başkanlığı yapmış. Nerede? Beypazarı'nda. Beypazarı nere Ankara Büyükşehir nere. Burada bir ufuk gerekiyor. Burada böyle bir ufuk yok. İki seçimi kaybetmiş. Şimdi bunu tekrar CHP öne sürmüş. Neden öne sürüyor? Sebebi şu; Bay Kemal yerini kimseye kaptırmak istemiyor. Bunu da kaybedeceğini biliyor. 'Öyle bir aday koyayım ki yarın beni zora sokmasın.' diyerek bunu öne çıkarmış vaziyette. Burada bir de dörtlü mekanizmayı çalıştırıyorlar. Bu dörtlü mekanizmanın içerisinde başta CHP, çatı bu. Onun yanında HDP var. Malum İYİ Parti var. Bir de ne yazık ki Saadet Partisi var. Bu dörtlü mekanizmayla bu işi güçlendirme gayreti içerisindeler."
Cumhurbaşkanı Erdoğan kendilerinin durumunun öyle olmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"MHP ile AK Parti birlikte giriyoruz. Bizim adayımızın bir defa kimliği, kişiliği ve gücü onunla mukayese edilmez. Bizim adayımızın 5 dönem Kayseri gibi bir vilayette büyükşehir belediye başkanlığı var. Ondan sonra kendisini Ankara'ya çektim. Ankara'da milletvekilliği süreci başladı. Bu süreçte de biliyorsunuz devlette yönetimin tavan yaptığı yer neresidir? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Yerel yönetimle Çevre Şehircilik Bakanlığı iç içedir. Bakan yaptık. Daha sonra bu yeni yönetim sistemine geçince bu defa ben Mehmet Bey'i parlamentoda bir milletvekilinin eksik olmasını istemem. Genel başkan yardımcısı olarak yanıma aldım. Genel başkan yardımcısı olarak da kendisini yerel yönetimlerden sorumlu olma görevini verdim. Mehmet Bey'in bir özelliği var. Mehmet Bey, elif gibi dürüsttür dimdiktir. Öyle bunun gibi sahte senet yaz. Ondan sonra kalk çeşitli şeylerle yargıda her şeyle artık kesinleşmiş. Böyle bir durum var. Bu zatın zaten seçim öncesi ya da seçim sonrası ne olacağı belli değil. Ankara şu anda bir belirsizlik içinde olan bir durumda."
Yavaş'ın seçilmesi durumunda ne olacağı hususunda gelen soruyu da yanıtlayan Erdoğan, şunları aktardı:
"Şu anda yasal olarak duruma bakıldığı zaman seçimden sonra zaten yargı kararı da belli olduğuna göre gereken kararı... Bu kovalanacaktır. Bu şekilde devam etmez. Nitekim şu anda bu senetle ilgili adı geçen şahıs, 'Benim böyle bir şeyle yakından uzaktan alakam yok.' diyor. Günlerdir televizyonlarda her yerde... Üstelik bir de bu adam, Yavaş, vergi noktasında da vergi kaçakçısı. Bir de bu var. Şu anda Maliye Bakanlığı kayıtlarında bu durum da geçiyor. Neresinden tutarsanız elinizde kalıyor. Böyle bir insanın Ankara gibi bir yere belediye başkan adayı olması hazmedilemez. Düşünün 'Bizim sözümüz senet.' Böyle demekle bu işi savuşturamazsınız. Böyle siyaset de yapılmaz. Bir defa sözünün eri olacaksın. 'Sözümüz senet.' diyeceksin ama senedi sahte çıkan adamı da aday yapacaksın. Bu nasıl iş? Böyle bir şey olabilir mi? Şu anda bunun hesabını Bay Kemal veremez. Bay Kemal zaten akşam yalan sabah yalan. Hayatı bu. Şahsım ve ailemle alakalı Mann Adası hikayesi var. Şimdi yargı bununla ilgili kararını verdi. 2,5 milyona mahkum etti. Bu 2,5 milyona mahkum olan bu zattan üst mahkemeden de onayı aldıktan sonra, 2,5 milyonu tahsil edeceğiz. Bay Kemal bakıyor ki 'Nasılsa benim cebimden çıkmıyor.' Milletvekilleri bir yardım sandığı kurmuşlar. Oraya beşer bin lira ödüyor hepsi. Ondan sonra bu parayı orası ödeyecek. Biz de o parayı tahsil ettiğimizde adres belli. İnşallah biz de o parayı Mehmetçik Vakfı'na bağışlayacağız. CHP kendine yaraşır bir Ankara adayı bulmuş. Kendilerine hayırlı olsun."
Yüksek Seçim Kurulu'nun gelecekte bu işi çok daha farklı ele alması gerektiğini belirten Erdoğan, "GBT sisteminin ben doğru çalıştığına inanmıyorum. GBT sisteminin çok daha doğru çalışması lazım. Bu tür adamların bir defa adaylıklarının daha baştan silinip atılması lazım." diye konuştu.
"Mezara kadar biz bu dayanışmamızı taşıyacağız"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Cumhur İttifakı konusunda "kanka" ifadesini kullanmasını değerlendiren Erdoğan, "kanka" ifadesinin "kan kardeşliği" kelimelerinin kısaltılması olduğunu anlatarak, "Bu güzel bir yakıştırma." diye konuştu.
"Sizinkisi kan kardeşliği o zaman" şeklinde araya girilmesi üzerine Erdoğan, "Gibi..." şeklinde karşılık verirken, bugünkü Cumhur İttifakı Mitingi'nde de AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım da bu sözcüğü kullandığını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ben de farklı bir versiyonunu kullanıyorum. Diyorum ki 'Pazara kadar değil, mezara kadar biz bu dayanışmamızı, bu birlikteliğimizi inşallah taşıyacağız.' Bunun için buradaki ifade edilmek istenen böyle bir dayanışma ruhudur, bir anlaşma ruhudur. Bunu inşallah bu şekilde götürmek... Benim her zaman söylediğim bir şey var, 'Bizim Milliyetçi Hareket Partisi ile azami müştereklerimiz var, asgari değil ama diğer dörtlünün asgari müşterekleri bile yok. Bizim azami müştereklerimizde ne var? 'Tek millet var, tek bayrak var, tek vatan var, tek devlet var.' Diğerlerinde böyle bir şey var mı? Yok. Bugün yanılmıyorsam bir yerde HDP'nin adayı İstiklal Marşı'nı okumuyor. CHP'liler orada İstiklal Marşı okuyor ama hiç ağızda bir hareket bile yok. Şimdi bu adamlarla yani İstiklal Marşımıza bile karşı olan, -Adalar'da oluyor bu iş, onların adayı- CHP, İstiklal Marşı'na karşı olanla beraber oluyor, Erdem Gül... Bunlar bizim bayrağımıza da karşı değil mi? Bunlar bayrağımızı kongrelerinde dahi asmayacak kadar bayrak düşmanıdır. Yeri geldiği zaman milliyetçiliği kimseye bırakmazmış, CHP böyle ifadeler kullanıyor. Buyur işte ispatı ortada. Bunlarla iş birliği yapıyorsun."
Aynı şekilde İYİ Parti'de de benzer söylemler olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Sözde milliyetçi. Buyur, neyle izah edeceksin? Saadet Partisi neyle izah edeceksin? Bunlarla siz şu anda tam manasıyla iş tuttunuz. Böyle bir yola gidiyorsunuz. Elhamdülillah bizim böyle bir sorunumuz yok." dedi.
"GBT sisteminin doğru çalıştığına inanmıyorum""Karşı tarafa baktığınızda onların ortak paydası Erdoğan düşmanlığı olabilir mi?" şeklindeki soru üzerine Erdoğan, "Yani ona ben de doğrusu olumlu bakabilirim. Erdoğan düşmanlığı olabilir ama şu anda bize gelen rakamlara da baktığımız zaman HDP'nin yanılmıyorsam 229 kadar ismi, diğer siyasi partilerin listelerinden meclis üyesi..." ifadelerini kullandı.
Son verilere göre CHP'nin listesinde 299, Saadet Partisi'nde 82, İYİ Parti'de 29 HDP'linin listelere girdiği ve bazılarının PKK/KCK üyeliği gibi bağlantılı olduklarının belirtilmesi üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
"Bunların içinde bu soruşturmayı geçirdi, geçirmedi hepsi bir tarafa hemen hemen haklarında soruşturma vesaire açılmayanı yok gibi. Tabii burada gelecekte Yüksek Seçim Kurulunun bu işi çok daha farklı ele alması lazım. GBT sisteminin ben doğru çalıştığına inanmıyorum. GBT sisteminin çok daha doğru çalışması lazım. Bu tür adamların bir defa adaylıklarının daha baştan silinip atılması lazım. Şimdi ne olacak? Seçim sonrası 340 değil mi, bu isimlerle ilgili başta benim partim olmak üzere hepimiz de yükleneceğiz. Bunların hepsinin bir defa başkansa başkanlığını, meclis üyesi ise meclis üyeliğinin düşürülmesi için müracaatlarımızı yapacağız. Çünkü biz bu ülkenin teröre bulaşmış, teröristlerle kalkıp da herhalde yönetilmesine müsaade edemeyiz. Bunların önünde duracağız. Mesela başkanlıklarda, geçen dönemde olduğu gibi. Bunların içinde CHP'nin Kandil adayları var. Mesela bir tanesi şu anda CHP'den Abdülbaki Karağaç diye bir isim. Şimdi bütün bunlar yarın seçim neticeleri belli olduktan sonra hepsinin üzerine üzerine gideceğiz. Bu kayyumluk olayı bizim dönemimizde çıkmış bir şey değil ki. Bu kurum var, bu müessese var. Bu müessese olduğuna göre devletin, milletin parasını bu belediyelere gönderiyor, bunlar da bu paraları nereye gönderiyorlardı? Kandil'e. Artık bunlara bu fırsatı veremeyiz."
HDP'nin İstanbul, Ankara ve İzmir'de adayının olmamasının manidar olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"HDP'nin niye İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de adayı yok? Manidardır. Demek ki CHP, bütün umudunu oraya bağlamış."
"CHP'nin İzmir'deki listelerinde PKK ile ilişkili 27 kişi tespit edildi"Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir'in sadece 14 ilçesindeki CHP listelerinde terör örgütü PKK ile ilişkili 27 kişinin tespit edildiğini belirterek, "Bunların 19'u direkt dağ kadrolarıyla bağlantılı. Bundan daha güzeli olur mu ispat için? Sadece bu örnek bile CHP ile PKK arasındaki ittifakı göstermesi açısından çok çarpıcıdır." ifadelerini kullandı.
"Yeni Zelanda'daki saldırı örgütlü bir terör eylemidir"Erdoğan, Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde, 15 Mart'ta cuma namazı sırasında iki camiye düzenlenen ve 50 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin, "Bireysel bir terör eylemi değil, örgütlü bir terör eylemidir." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nın Yeni Zelanda'daki terör saldırısına ilişkin yaptığı açıklamalarla ilgili, şu ifadeleri kullandı:
"'İslam dünyasından kaynaklanan terör' diyemezsin arkadaş, haddini bil. O zaman sen, kendinden şüphe etmen lazım."
"Adını müze değil Ayasofya Cami olarak koyarız"Erdoğan, Ayasofya'ya ilişkin, "(Ayasofya'nın ücretsiz olması) Olmayacak bir şey değil hatta üzerinde öyle dururuz ki, (adını) müze değil artık Ayasofya Cami olarak koyarız." dedi.
"Arkadaşlarımız halkımıza hizmet derdinde"Türkiye'nin beka mücadelesi verdiği bu dönemde yeni bir siyasi oluşumdan ziyade güçlü bir birlikteliğe ihtiyacı olduğunu bildiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Davamıza baş koyan arkadaşlarımız koltuk değil, halkımıza hizmet derdinde. Bu derdi olmayanlar, bu anlayışa sahip çıkmayanlarla yol yürüyemeyiz, yoldan çıkanları da zorla yola sokmak gibi bir zaman israfına girmeyiz."
Erdoğan, erken emekliliğe ilişkin, "Bu erken emeklilik olayını kimler tahrik ediyor, muhalefet. Eğer biz vatanseversek, milletimizi seversek niçin erken emeklilik diyoruz?" ifadelerini kullandı.
"Manipülasyon yapanların gözünün yaşına bakmayız"Döviz kurlarındaki hareketliliğe ilişkin, Erdoğan, şunları söyledi:
"Gelebileceği yere geldi. Seçimin arkasında bu manipülasyonları yapan bankaların üzerine çok sert bir şekilde gideceğiz. Bunların gözünün yaşına bakmayız. Şu anda BDDK'nın attığı adım bunu bir örneğidir. Uluslararası camiada da bunu yapanların üzerine gideceğiz. Bu noktada onlara da gerekli darbeyi SPK da indirdi. BDDK da indirdi."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.