Cumhurbaşkanı Erdoğan: ABD'ye dava açarız!
ALİ ADAKOĞLU
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Fransa dönüşü, kendisini takip eden medya mensuplarıyla uçakta Türkiye ve dünya gündemine dair soruları cevaplandırdı.
Önümüzdeki aylarda Afrika kıtasına ziyaretlerin artacağını belirten Erdoğan, Avrupa ve Orta Asya ziyaretlerinin de olacağını belirtti. Fransa ile çok önemli anlaşmalar yaptıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, THY ile Airbus anlaşması ve Roketsan-Aselsan ile Eurosam anlaşmasının önemi değindi.
Din görevlisi sorunu
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Fransa'da yaşayan Türk ve Müslüman toplumunun sıkıntılarını da ele aldıklarını söyleyen Erdoğan, "Burada 250 kadar camimiz var. Camilerin imamları konusunda bir sıkıntı yaşanıyor. Sürekli olarak imamları azaltma yoluna gidiyorlar. Ben de kendileri ile yaptığım görüşmede Strasbourg İlahiyatı devreye almanın ve denklik vermenin bu hususta yararlı olacağını belirtim. Birkaç yıl içerisinde Fransa Strasbourg İlahiyat'tan mezun olan öğrenciler, burada din görevlisi olarak çalışmaya başlayabilirler. Yabancı dil sorunu da olmaz" dedi.
Avrupa'dan olumlu sinyaller geliyor
İşte cumhurbaşkanına yöneltilen sorular ve Erdoğan'ın verdiği cevaplar.
-Avrupa cephesinden son zamanlarda olumlu sinyaller geliyor. 2018 yılı bir şekilde Türkiye-Avrupa ilişkilerinin yumuşama yılı olabilir mi?
-Temennim odur ki olsun. Zaten siyasetin içinde buna benzer şeyleri çok yaşadık. Gönül, bunlar olmasın istiyordu ama ne yazık ki oldu. Başbakanlığım dönemimde biz Viyana'da Avrupa Birliği ile futbol maçı yapmıştık. O denli muhabbet içerisindeydik. Ama daha sonra hükümetler değişti, hava değişti, maalesef gerilimler de yaşandı. Özellikle Almanya ile farklı bir süreç yaşandı. Ama mesela Fransa, bu tuzağa düşmedi. Buna karşılık İskandinav ülkelerinden bazıları bu tuzağa düştü. Temenni ederiz ki bu süreci geride bırakalım. Çünkü siyasette düşmanlığı kalıcı kılmak ülke halklarına hiçbir zaman kazandırmaz, herhangi bir fayda da getirmez.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Elysee Sarayı'nda düzenlenen ortak basın toplantısında iki ülke arasındaki ilişkilerin giderek düzeldiğinden memnuniyet duyduklarını söyledi.
-Macron'un dediği bir şey vardı iyileşme ile birlikte, Türkiye'nin AB sürecinin yeniden yorumlanmasından bahsetti. Ne demek istedi?
-Ben onun tam ne demek istediğini anlamak istemedim. Onların bizi anlamasına odaklanmayı tercih ettim. Ben ne demek istiyorum, o beni anlasın diye düşündüm. Ne demek istediğimizi en iyi biçimde anlatmayı hedefledim. Hem içeride de hem de basın açıklamasında buna odaklandım. Temenni ederim ki bizi anlamışlardır.
-Son zamanlarda Donald Trump'ın bölgesel ve küresel meselelerde daha agresif bir üslup takındığını görüyoruz. Özellikle Filistin konusunda. Bu safhadan sonra AB ve BM'nin yeni inisiyatif alarak meseleyi Kudüs merkezli olarak sürdürme durumu olabilir mi?
-Bu konu ile ilgili olarak ben İslam İşbirliği Teşkilatı olarak bir teklifte bulunacağım. İsrail-Filistin meselesini gelin İİT ve AB olarak müşterek bir çalışma ile ele alalım. Bakalım bu teklif ne getirir? Bunu göreceğiz.
ABD'nin adalet sistemi çöktü!
-Trump'ın seçilmesiyle umutlu bir dönem düşüncesi hakim olmuştu. Şimdilerde Trump'ın ilişkileri indirdiği seviyeden normal bir seviyeye çıkarılması umudu var mı?
-ABD ile aramızda YPG olayı var, yargı sistemlerinde yaşananlar var. FETÖ meselesi var. Umut her zaman vardır. Yeter ki karşılıklı anlayış olsun. Gelişmeler elbette düşündürücü. Hakan Atilla meselesi, Halk Bankası meselesi. Bu konu ile ilgili yargı süreci kumpas üstüne kumpaslarla dolu. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Zanlı olan birisi kalkıp "Bana FBI 50 bin dolar verdi" diyorsa bir defa sizin adalet sisteminiz çöktü demektir.
Biz de dava açarız
-Hakan Atilla davası 9 ay gibi kısa sürede tamamlandı. Fetullah Gülen hakkında neredeyse 4 yıl olmasına rağmen Pensilvanya hakkında tek bir adım atılmamış olmamasına ne diyorsunuz?
-Bu şunu gösteriyor. Pensilvanya'nın arkasında ABD var. Sene 1999 ve 2017 FETÖ'nün elebaşını ABD'de besleyip ona 400 dönümlük araziyi tahsis eden ABD. Villalar falan her şey orada korunaklı. Herhangi bir gelişme yok. İlk etapta 85 koli ondan sonra yeni yeni sonuçlanan davalar ABD yetkililerine bildiriliyor. Ne yazık ki ABD Adalet Bakanlığı'nın konu ile alakalı attıkları tek bir adım yok. ama biz kovalayacağız. Hakan Atilla davasıyla ilgili olarak da, gerekirse biz ABD'ye karşı dava açarız; zira şu anda Halk Bankası'nın dava açma yetkisi var. Bu bankamızın uluslararası düzeyde ismi kirletiliyor. Bununla ilgili olarak bir karşı dava açmaları mümkün.
Vurduk mu oturturuz
- İsrail'e tehdit oluşturacak ülkeler zayıflatılıyor yorumları var. Şimdi İran'da olaylar var şöyle yorumlar geliyor "Suriye, Irak ve İran'dan sonra hedef Türkiye olabilir mi?". Sizde PKK'nın Suriye'ye yerleştiğini söylemiştiniz. Böyle bir risk görüyor musunuz?
- Yorumlara, varsayımlara değil, biz kendi hedefimizin ne olduğuna odaklanmalıyız. Kendinizi zayıf görüyorsanız zaten bittiniz demektir. Ben Türkiye'yi asla zayıf olarak görmüyorum. Biz vurduk mu oturturuz. Ne PKK bir şey yapabilir, ne YPG! Hadi, güçleri yetiyorsa, terör koridoru meselesinde yürüsünler. Biz nasıl şu anda 2 bin km kare arazi üzerinde huzur getirdiysek, o terör koridoru olarak düşündükleri yeri de onlara mezar ederiz. Bu konuda kararlıyız, bunu herkes bilecek. Bizim medyamızın da bunun bilincinde olması lazım. Konuya ABD değil Türk'ün bakışı ile bakın. ABD lafa gelince, "Biz terör örgütünün karşısındayız" diyor. Ondan sonra da DEAŞ'a karşı yine bir terör örgütü olan YPG'yi yanına alarak mücadele ediyor. Medyadan bazıları da tutmuş, "Ne yapsın ABD, tabii ki onlarla yürütecek bu işi" diyebiliyor. Milli ve yerli olmak, yanlışa düşmemek açısından da önemli.
-Macron Türkiye ve Fransa'nın "ortak bölgesel çıkarları var" dedi. Bu ortak bölge olarak bahsettiği bölge Orta Doğu diye adlandırdıkları bölge mi sadece yoksa içinde Afrika da var mı?
- Şimdi birinci derece koalisyon güçlerinde Fransa yer alıyor. Bu ne demektir? Irak ve Suriye bu işin birinci etabı. Diğeri de tabii dediğiniz gibi Afrika. Biliyorsunuz bunların sömürge ülkeleri var. Hala daha oralardaki kontakları devam ediyor. Özellikle ticareti ilişkileri devam ettiriyorlar.
-Füze anlaşmasında üretim aşaması nasıl gerçekleşecek?
- Yetkili arkadaşlarımız bunların görüşmelerini yapacaklar. Bu görüşmelerden sonra bunların bir kısmı bizde bir kısmı onlarda bu şekilde şekillenecek.
Yunan'a sus ama Türkiye'ye konuş!
-Şimdi Eurosam ile bir anlaşmaya gidiliyor. Türkiye'ye karşı NATO içinden ve ABD içinden S-400 tepkilerinin azalmasını bekliyor musunuz?
-Yunanistan S-300 almış. ABD'nin Yunanistan'a karşı sesini duydunuz mu? Sen Yunanistan'a ses çıkarmayacaksın Türkiye'ye kalkıp bunu söyleyeceksin. Böyle bir şey olmaz. Bizim şu an Fransa ve İtalya ile birlikte Eurosam'da attığımız adım aslında bir çeşitlendirmededir. Biz savunma sistemlerinde çeşitlendirmeye gidelim. Daha güçlü olalım. Hem o olsun hem o olsun. Bakın bizim THY'de sadece Boeing yok. Ama biz iktidara geldiğimizde sadece Boeing vardı. Biz geldikten sonra iktidara Boeing yanına bir de Airbus koyduk. İnşallah kendi uçağımızı da yaparız. Kendi uçağımızı da yaptıktan sonra olay çok farklı yere gider.
Daha gerisi gelecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin Beşiktaş'taki olaya yaklaşım tarzının hiç affedilir bir yanı olmadığını söyledi ve "Bunların daha devamı var" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Türk Toplumu temsilcilerini, Türkiye'nin Paris Büyükelçiliğinde kabul etti
- İsrail'e tehdit oluşturacak ülkeler zayıflatılıyor yorumları var. Şimdi İran'da olaylar var şöyle yorumlar geliyor "Suriye, Irak ve İran'dan sonra hedef Türkiye olabilir mi?". Sizde PKK'nın Suriye'ye yerleştiğini söylemiştiniz. Böyle bir risk görüyor musunuz?
- Yorumlara, varsayımlara değil, biz kendi hedefimizin ne olduğuna odaklanmalıyız. Kendinizi zayıf görüyorsanız zaten bittiniz demektir. Ben Türkiye'yi asla zayıf olarak görmüyorum. Biz vurduk mu oturturuz. Ne PKK bir şey yapabilir, ne YPG! Hadi, güçleri yetiyorsa, terör koridoru meselesinde yürüsünler. Bizim bu noktalarda evvel Allah biz inanıyoruz, inandığımız için de üstünüz. Nasıl biz şu anda 2 bin km kare arazi üzerinde nasıl huzur sükun getirdiysek, o terör koridoru olarak düşündükleri yeri de onlara mezar ederiz. Bbu konuda kararlıyız, bunu herkes bilecek. Bizim medyamızın da bunun bilincinde olması lazım. Konuya ABD değil Türk'ün bakışı ile bakın. ABD lafa gelince, "Biz terör örgütünün karşısındayız" diyor. Ondan sonra da DEAŞ'a karşı yine bir terör örgütü olan YPG'yi yanına alarak mücadele ediyor. Medyadan bazıları da tutmuş, "Ne yapsın ABD, tabii ki onlarla yürütecek bu işi" diyebiliyor. Milli ve yerli olmak, yanlışa düşmemek açısından da önemli.
-Beşiktaş Belediye Başkanının görevden alınmasının ardından Kılıçdaroğlu'nun "AKP İstanbul'u alamayacağını anladı onun için böyle hareketler yapıyor" beyanı var, değerlendirir misiniz?
- Yani Kılıçdaroğlu gaipten haberler vermeye alışkındır. Şu anda daha 14 ay var. AK parti bunaldı da bunu yapıyor falan bunların hepsi boş hikaye... Aç tavuk kendini buğday ambarında görürmüş! O da kendisini buğday ambarında görüyor. Bizim bütün attığımız adımların hepsi nerede bir suistimal varsa nerede bir yolsuzluk varsa mülkiye müfettişleri ile birlikte gideriz. Benim vatandaşım korkmasa, çekinmese ortaya daha çok şeyler çıkar. "Yüzleşmeye var mısın? Suç üstüne var mısın" diyorum adama "Benim işim kalır o zaman" diyor. Yani bunu demese olay çok farklı yerlere gidebilir. Nerden olursa olsun ister benim partim ister diğer partiler bizim bu işi belli noktalara getirmemiz lazım.
- Beşiktaş Belediyesi ile ilgili iş adamlarından çok sayıda şikayetler geliyor. Hatta bazılarının iddiaları, şikayetlerin size de geldiği söyleniyor. Kılıçdaroğlu'na da ulaşmıştır elbet ki. Orada neden yolsuzluğa karşı bir önlem alınmadı. Yolsuzluk var ve Kılıçdaroğlu neden bu konuya önlem almadı sizce?
- Kılıçdaroğlu'nun en büyük marifeti yolsuzlukları savunmaktır. Nitekim Ataşehir'i nasıl savunduğunu gördük şimdi de Beşiktaş'ı savunuyor. Yolsuzlukları savuna savuna buralara gelmiştir. Şu anda gerek Beşiktaş gerek Ataşehir'le alakalı kendi kızı da olmak üzere bunların hepsini belgeleri ile birlikte arkadaşlarımız açıkladılar. Ya düşünün ki torununu SSK'lı yapan birisinden ne beklersiniz? 14-15 yaşındaki çocuğunu SSK'lı yapan birisinden ne beklersiniz? Bu adam böyle birisi. Bunların hepsi tespit edilmiş bu zatın suçları. Beşiktaş'taki olaya yaklaşım tarzının hiç affedilir bir yanı yok. Bunların daha devamı var.
Cenk Tosun hayırlı olsun
-Cenk Tosun'un Everton'a transferi gerçekleşti. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in açıklaması oldu. Bu transfer cari açığın kapanması katkı sağlaması açısından çok önemli bir gelişmedir dedi. Nasıl değerlendirisiniz?
C.B.: Ekonomi Bakanımız, Başbakan Yardımcımız böyle dediyse onun üstüne bir şey söylenmez. Hayırlı olsun. Az para değil. 27 milyon Euro. Hayırlı uğurlu olsun.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.