Çözüm sürecini yaşatalım
Ezgi Çelik ANKARA
Hükümetin bir an önce süreci hızlandırarak çözüme gitmesini isteyen yazar ve aydınlarımız "Çözüm Sürecini Yaşatalım'' düşüncesi adı altında toplandı.
SAHİP ÇIKMA VAKTİ
Çözüm sürecini asrın projesi olarak değerlendiren Gazeteci yazar Aslan Değirmenci, "IŞİD ve küresel güçlerin Kobani'de meydana getirdiği katliam gerçekleşmese, Türk-Kürt kucaklaşması daha da derinleşebilirdi." diye konuştu. 'Çözüm Süreci' ile aradan kalkan sosyal mesafeden rahatsızlık duyan çevrelere değinen Değirmenci, Ortadoğu'daki çoğu sorunun çözümsüz kalmasından nemalanan ülkelerin IŞİD ve PYD'yi eş zamanlı olarak sahaya sürme çabalarının sürece zarar verdiğini, tam bu noktada çözüm sürecine daha fazla sahip çıkmamız gerektiğini ifade etti.
SÜREÇ HIZLANMALI
Dicle ÜniversitesiHukuk FakültesiÖğretim üyesi Vahap Coşkun, çözüm sürecinin bir çatışma ortamına dahil edilmeyerek halk arasında bir çatışmanın olmaması için dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Coşkun, "Bir çatışma olması halinde sürece olan güven azalıyor hem de sürece olan toplumsal destek azalıyor. O nedenle çatışma halini mutlak manada korumamız gerekiyor. Süreci artık daha hızlı hale getirmek gerekiyor. Süreç uzadıkça farklı problemler ortaya çıkıyor olmasını üzüntüyle karşıladığını ifade eden Coşkun, bu saatten sonra çözüm sürecinden geri dönüşün mümkün olmadığını sözlerine ekledi.
SÜREÇ, SORUNLARIN PANZEHRİDİR
Kanal 7 Ankara Temsilcisi gazeteci-yazarMehmet Acet, 'Çözüm Süreci' ile ilgili "Ortadoğu'da büyük kırılmaların yaşandığı, etnik mezhepsel çözülmelerin yaşandığı bir dönemde farklılıkları bir arada yaşatabilen yegane proje çözüm süreci projesidir." ifadelerini kullandı. "Çözüm süreci sadece Türkiye için değil Ortadoğu'da yaşanan bu sorunların da panzehridir" diye konuşan Acet, devletin, vandalizm nedeniyle güvenliği sarsılan bölge halkına sahip çıkması ve vandallara karşı hukuki yaptırımların sıkılaştırılması çağrısında bulundu.
EKONOMİK ENTEGRASYON VAR
Ekonomist doktor, gazeteci, yazar Cemil Ertemise çözüm sürecini ekonomik ve siyasi açıdan değerlendirdi. Ertem, "Çözüm süreci artık Kürt ve Türk halkının bütün Ortadoğu halklarının birlikteliği ve barışı olmuştur. Türk ve Kürt halkları iktisadi olarak söylersek bütün tarihleri boyunca bu bölgede esasında çok önemli uygarlık yaratan iki halktır. Mezopotamya tarihi bizlere bunu göstermektedir. Bu iki kadim uygarlığın temsilcisi olan halkın şu anda yeniden üretim bazlı bir ortaklığa doğru ilerlemektedir ve enerjiden başlayan bölgesel ortaklıkların önemi ortadadır." diye konuşan Ertem, "Türkiye ile Kuzey Irak Kürt yönetiminin yaptığı uzun vadeli enerji anlaşmalarıdır. Bu anlamda bu enerji anlaşmaları ile çözüm sürecinin etkisi çok büyüktür. Bu aynı zamanda bölgesel entegrasyonu yeni bir birliği ekonomiden başlayarak siyasete uzayarak diğer hukuki işlemleri tamamlayacak yeni bir birliğe doğru gitmektedir." diye konuştu. Çözüm süreci Türkiye ile Kürdistan'ın yaptığı enerji anlaşmalarıyla artık bir ekonomik entegrasyona gitmiştir. Kürtler ve Türkler bütün bu tarih boyunca yeniden üretim bazlı bir ortaklığa adım atmıştır. Yaşananlar ekonomik ve siyasi anlamda çözüm sürecini baltalamaya yönelik girişimlerdir'' ifadelerini kullandı.
HAK VE ÖZGÜRLÜKLER VERİLMELİ
SODEP Genel Başkanı Hüseyin Ergün, "Çözüm süreci yıllardır Türkiye'nin karşılaştığı en önemli sorunun çözümüyle ilgili bir konudur. Gerek hükümet gerekse HDP PKK tarafı bu süreci işin öneminin dikkate alınarak davranılması gerekir." diye konuştu. Pazarlık sürecinin yıpratıcı olduğunun bilincinde olduğunu vurgulayan Ergün, "Meseleyi iki taraftan birisi kazanacak, kaybedecek biçiminde ele almak yerine adım adım çözüme gidilmesi gerektiği şeklinde düşünmeliyiz. Bütün yurttaşlara verilen hakların dolayısıyla Kürt yurttaşlarımıza da verilmesi gerekir''şeklinde konuştu.
HEDEFE HEP BİRLİKTE ULAŞACAĞIZ
Kanal A Genel Yayın YönetmeniAlper Tan, Çözüm süreciyle ilgili yaptığı açıklamada "Kürt sorunu dediğimiz konu yaklaşık bir asra yakın kökeni olan bir hadisedir. Eski zihniyetin uygulamaları Kürtleri yok sayması asimile etmeye kalkışması bu sorunun büyümesinde tuz biber olmuştur. Fakat, şu anda hükümet her tür adımı hızlı bir biçimde atmaya çalışıyor. Başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş çözüm süreci ile ilgili atılacak adımları 2015'teki Haziran seçimleri öncesinde tamamlamayı hedeflediklerini söylediler, bu net bir tarihtir ve hükümetin kararlığını da gösteriyor" şeklinde konuştu.
HDP YAPTIĞI HAMLELERİN ALTINDA KALDI
Türkiye Gazetesi yazarıFuat Uğur, çözüm sürecinin epey yol aldığını belirterek, değerlendirmelerini şu şekilde ifade etti: "HDP kandil denklemi Öcalan'ı baypas ederek çözüm sürecini akamete uğratacak bir hamle yaptı. Aslında bu hamlenin altında kaldı. Çünkü ortaya çıkan bilanço hayli ürkütücüdür. Altan Tan'ın ve Selahattin Demirtaş'ın yaptığı açıklamalar ciddi bir günah çıkarma planıdır. Bu da HDP'nin ne kadar büyük bir hata yaptığını gösteriyor. Çözüm sürecinin asıl amacı Kürt vatandaşlarının haklarının verilmesi ve ayrıca PKK'nın silahsızlaştırılması. Çözüm süreci başladığında Öcalan'a silahların bırakılması gerektiği söylendiği zaman bunu yapmayanlar Kandil ve ona destek veren HDP içerikli sosyalist kanattır. Kürt siyaseti üzerinden başlatamadıkları Türkiye devrimini tamamlamak istiyorlar. Bu içlerinde kalan intikam duygusunu onlar vasıtasıyla hayata geçirmek istiyorlar. Çözüm süreci içerisinde izlenecek olan yol haritası da Ocak ayı başına kadar tamamlanması önemli ölçüce adımlar atılacağını gösteriyor.
ÇÖZÜM SÜRECİ OLUMLU BİR ADIM
Gazeteci Ömer Şahin, Çözüm süreciyle ilgili yaptığı açıklamada "Dünyanın her köşesinde yaşanan sorunlar vardır. Bir kısmı da kopya sorunlardır. Bizim payımıza en "ağır" sorunlardan biri düştü. Bu ülke 30 yıldır terör sorunu, neredeyse bir asırdır "Kürt Sorunu" ile yaşıyor. Hükümet ve Devlet bir karar verdi. Yıllarca denenen ve sonuca ulaşma şansı görülmeyen yoldan vazgeçildi. Toplumun büyük çoğunluğunun da kanın durması ve barış ikliminin egemen olması duygusuyla bu iradeye destek çıktığı görüldü. Demokrasi içerisinde güvenli bir ortamda birlikte yaşama arzusu ortak hedef olmalı" sözlerine yer verdi.
Gazeteci-yazar Ekrem Kızıltaş, süreçle ilgili görüşlerini "Çözüm sürecinin varmak istediği durumun zıttı olan şey istikrarsızlık, kaos, anarşi, terör gibi durumlardır. Ülkenin sadece maddi değil, insan kaynaklarını da işgal eden bir meselesidir." şeklinde açıkladı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.