Dolar (USD)
34.25
Euro (EUR)
37.16
Gram Altın
2997.06
BIST 100
8793.61
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Çin'in toplama kampları gerçeği

Çin, Uygur Türklerine yönelik baskılarıyla tepki çekiyor. Çin'in İstanbul Başkonsolosunun Uygurlar için kullandığı 'beyinleri hastalıklı' tabiri ise tepkileri üst seviyeye çıkardı. Çin'in toplama kamplarında alıkonulan Alim Abdulkerim'in yeğeni Nefise Oğuz ise, Çin'in Uygur politikası hakkında dikkat çeken ifadeler kullandı.
Çin'in toplama kampları gerçeği
20 Şubat 2024 00:04:51
Çin, Uygur Türklerine yönelik baskılarıyla tepki çekiyor. Çin'in İstanbul Başkonsolosunun Uygurlar için kullandığı 'beyinleri hastalıklı' tabiri ise tepkileri üst seviyeye çıkardı. Çin'in toplama kamplarında alıkonulan Alim Abdulkerim'in yeğeni Nefise Oğuz ise, Çin'in Uygur politikası hakkında dikkat çeken ifadeler kullandı.

Haber: Ebrar Ünaldı

Çin'li büyükelçinin "Onların beyinleri hastalıklı. Bu hastalığı iyileştirmek için o okulları kurduk" sözlerine tepki gösteren Oğuz, "Asıl beyin yıkayan Çin komünist partisi. Aslında o toplama kamplarında Çinliler, Doğu Türkistanlıları beyinlerini mahvediyor, yıkayarak. 80 yaşındaki insanı orada nasıl eğitebiliyor? Ya da 80 yaşındaki insan emekli olup evinde dinlenmek yerine meslek kazanmaya ihtiyacı mı var? 7 yaşından 80 yaşına kadar insanların hepsi kamplarda şu an." diyerek tepki gösterdi.

20 metrekarelik bir odada 30 kişi kalıyor

Nefise Oğuz amcasının Türkiye'deki akrabalarıyla görüştüğü, dini ses kayıtları dinlediği gerekçesiyle 7 senedir kampta olduğunu ve 17 sene hüküm yediğini söyledi ve şunları anlattı:

"Oradaki hücrelerin nasıl bir yer olduğunu, daha önce kamptan kaçan kamp şahitlerin anlattığı kadarıyla biliyorum. 20 metrekarelik bir odada 30 kişi nöbetle uymak zorunda kalıyor, tuvaletleri bile açık kapılı, ellerini bile yıkayamıyorlar. Yemeklerden zaten bahsetmiyorum, böcekli, fareli yemekler geliyorlar da demişti kamp şahitleri. 7-24 kamerayla izleniyorlar. Ondan sonra işkence ediliyor, kadınlara tecavüz ediliyor. Yani bu eski elçinin çıkıp da utanmadan soykırımı savunmasını asla kabul etmiyorum."

1440x810cmsv218d95873-def1-5439-aa4d-0860e8dafc72-3727500_6c91c420cfb4a888dcc74437a82dee55.jpg

Çocuklar da kampa alınıyor

Büyükelçinin verdiği üç maddeye değinen Oğuz, "Üç tane madde var, Uygurların Çince öğrenmesi gerekiyor, meslek kazanması gerekiyor, beyninin terörizmden uzaklaşması gerekiyor diye… Bıçağı bile zincirli ve karekodlu olan insanlar nasıl terörist olabilir? Benim amcam Alim Abdulkerim kendi çocuğunu yedi yıldır görmeden yaşıyor ne günler gördüğünü bilmiyorum. Kendi çocuğu bile babasını daha yüzünü bile görmedi sesini bile duymadı. Çocuk ve her an çocuk kampına götürülebilir. Çocuklar o kamplarda asimile ediliyor. Şahitlerin anlattığına göre içeride çok feci işkenceler bulunuyor insanların tırnakları bir bir çekiliyor. Kamptan çıkan insanlar bir deri bir kemik kalıyorlar zayıflıktan çünkü yemek yok orada sadece hastalık var sadece işkence var. Büyükelçi bu sözleriyle zaten soykırım kabul etmiş oluyor"

'İşkenceler Türk ve Müslüman oldukları için’

"Bunların hepsi Uygurlar, Türk ve Müslüman olduğu için yapılıyor" diyen Oğuz, "Eski elçi konuşurken dini Uygurlar yanlış anlıyor demiş ya aslında Uygurların yüzde 95’i Müslüman ve dindardır. Şu an için dini değiştirmek Kuran’ı kerimi değiştirerek Allah yerine Çin komünist partisi yazıp Uygurları yanlış yönlendirmeye çalışıyor, aynı zamanda camileri yıkarak Uygurların özgür ibadet etme haklarını ve tarihi miraslarını ellerinden alıyor" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin
Masrafsız Bankacılık
Görüntülü Görüşme