Çin İşkencesi

01 Temmuz 2014 16:22:00

Çin mahallesine girişimiz çevrenin değişmesinden hemen belli oluyor. Yapılar,çoğalan gecekondular, daralan yollar, en önemlisi seyyar satıcılar ve etrafa yaydıkları kokular Çin mahallesine geldiğimizi bize hatırlatıyor. Otobüsten inerken yağan şiddetli yağmur ise adeta Çin işkencesi gibi perişan ediyor...

GEZİMİZİN bugunku ikinci durağıIslamik muze. Muzede İslam ulkelerinden onemli yapıtlar İslam tarihinden etnoğrafik kulturel kılık kıyafet savaşsanatlarıve teknikleri

ile ilgili cok sayıda ornek standıvaktimiz elverdiği surede gormeye calıştık. Nun vel kalem sergisinden kalan eserleri fotoğrafladık.Nun vel kalem muzesi. Oğle namazınımuzeye

yakın bir camide cemaatle eda ederek yerli halkla ve imamla tanışıp kaynaşma fırsatıbulduk. Başacık namaz kılanın yokluğu ekibimizde başıacık arkadaşlarıtedirgin etti. Yoğun sıcakta oğle yemeği golgede 40 derecenin uzerinde bir parkta gercekleşti. Dun akşam yemeğindeki

husranıyaşamamak icin yanımızda azık olarak ulkemizden getirdiklerimizle

yetindik. Sıcak zaten iştahıda bir nebze olsun azaltıyor. Bu durumda bazıarkadaşlarımızın işine yarayacak gibi. Tam ve kelamdan sonra alışverişvakti. Hava bozmaya

başladıbulutların gelişinden yağmurun etkili olacağınıyerel rehberimiz

soyledi. Ancak oncesine ait tecrubesi olmayan arkadaşlarımız ver aramızda. Ben gecen yıllarda Bankok ziyaretimden bu yağmurlarıbiraz tanıdığımdan şemsiyen ve yağmurluğum

yanımda. Tedbir her zaman zaman gerekli ama takdir bazen istediğin gibi tecelli etmiyor.

Çin mahallesi kendini ele veriyor

Cin mahallesine girişimiz cevrenin değişmesinden hemen belli oluyor. Yapılar değişti gecekondular coğaldıyollar daraldıen onemlisi seyyar satıcılar ve etrafa yaydıkları

kokular sağlısollu Cin mahallesine geldiğimizi bize hatırlattı. Otobusumuzden daha inerken bardaktan boşalırcasına başlayan yağmur ancak gorulur ve yaşanırsa inanılır

cinsten. Otobusumuzden alışverişmerkezinin olduğu Petaling sokak arasısayılıadımlıyolda şemsiyeli yağmurluklu olmamıza rağmen bir kac dakikada ıslanmadık yerimiz kalmadıdenecek kadar ısladıbizi yağmur. Mahalle 1950'lerin Malezya'sınıgormek isteyenlere de ışık tutabilir. Ancak alışverişyapacak kalitede pek bir şey bulamadığımızıda itiraf etmeliyim.

Sanırım biz cok fark etmesek de ulkemizin yaşam kalitesi bizleri biraz secici hale getirmiş. Eskiden olsa herhalde alacak cok şey bulurduk diye duşunuyorum. Her elinize aldığınız şey cakma. Markasıuzerinde goruntu orijinal ama kendisi cakma.

Taklitçilikte bir numaralar

Ekibimizde bir arkadaşımız unlu bir markanın bavulunu overek anlata dursun daha onceki Cin ziyaretimde Pekinden aldığım bavulun başına gelenleri gordukten sonra

sutten ağzıyanan yoğurdu ufleyerek yer misali cok dikkatli olmak zorundayım. Nitekim unlu marka bavulu arkadaşımızıyarıyolda da bıraktızaten. Gercekten taklitcilik uzerine

sanırım Cinliler dunyada bir numara. Yıllar once İtalya da bu taklitcilere karşıalınan tedbirleri hatırlıyorum. O zaman biraz garipsemiştim. Bugun garipsemek şoyle

dursun hak bile veriyorum. Cin mahallesindeki esnafın icinde tek tuk Hindli ve yerliler var. Oralarda satılanlarda zaten ulkemizde her yerde daha uygun ve daha kaliteli garantili. Niye hamallık yapayım duşuncesi ile herhangi bir şey almadan tum carşıyıdolaştık. Zaten

yağmurdan kacmamız icinde iyi oldu. Gormek gezmek kadar guzel bir şey yok. Gez gor ibretal. Cakmamal cennetinden araclarımıza doğru gelirken biraz onceki yağmurdan kalan bir iz yoktu desem yalan olmaz. Şimdi kraliyet sarayına ve Abdussamed binasıturlayarak bol fotoğraf

cekiyoruz. Kraliyet Sarayı. 31 Ağustos 1957 de İngiliz bayrağının indirildiği Medreka Meydanıaltın ucgeni gezdikten sonra petronaslarıyakından temaşa ediyoruz. İnsan gucunun gok yuzune doğru zirve yaptığıbu eser sade Malezya'nın değil tum dunyanın da gururu. Teknoloji

ve muhendislik harikasımedarıiftiharı.Gokyuzundeki bulutlar ve sis tam dağılmadığıicin bugun programımızda olmasına rağmen televiyon kulesi minareye cıkışımızıbir ertesi gune erteleyerek Kuşparkıkaryaneka el sanatlarıcarşısıve kelebek parklarınıgeziyoruz. İki aylık

omurlerine sığdırdıklarısanat ve zerafetlerini temaşa ederek kelebeklerin dunyasınıdaha yakından tanıma fırsatım oldu. Her biri ayrıbirer sanat harikasıbu yaratıkların ibretlik hikayelerini mihmandarımızdan dinleme fırsatım oldu.

Trafik çok sıkıntılı

Trafik ve yağmur altında gecirdiğimiz zor saatlerden sonra otelimize otelimize doğru yola cıkıyoruz. Kuala Lumpur'da trafik anlatılmaz yaşanır dedirten cinsten. Gercekten trafik mağduru bir İstanbullu olarak oralarıgordukten sonra bu sorunun tum dunyada kalabalık şehirlerin ortan bir derdi olduğunu kabul ediyorum. Otele donuşumuz akşamıbuluyor. Otelimiz luks temiz ama yemekleri icin aynıkanaatte olmadığımıitiraf etmeliyim. Bugun ucuncu gun. Gunler gercekten hızlıgeciyor. Ulkemiz gunduzu yaşadığısaatlerde biz orda geceyi yaşıyoruz. Saat farkıda ekibimizde bazıarkadaşlarımızıetkilemişe benziyor. Gece uykusu kacan kendini lobide muhabbette buluyor. Ama sayılı gunler iyi değerlendirmekte fayda var. Bir daha gelemeyeceğimiz topraklarda ne gorsek o kar kabilinden hareket etmek gerek. Trafiğe yine yakalanmamak icin sabahın daha erken bir saatini seciyoruz. Amacımız 40 km uzaklıktaki yeni Kuala Lumpur'a gitmek. Prensler şehri olarak adlandırılan

Putraja'qya gideceğiz. Putrajaya, Malezya'nın idari başşehri olarak anılıyor. Erken kalkan yol alır sozu Malezya'da gecerli değil. Trafik biraz yolumuzu uzatsa da 40 km yolu bir saatten once tamamlıyoruz. "Gezen mi bilir, okuyan, dinleyen mi?" sorusunun

cevabıhem okuyan hem gezen olmalı. Gezmek omurden değil diyenlerde kesinlikle haklı. Putrajaya gercekten farklıve muhakkak gorulmeli 40 bin nufuslu uydu şehirde şehri ikiye bolen nehir . Putrajaya'yıikiye bolen nehir Mahatır Muhammedin hayalini

gercekleştirdiği ve sonunu goremediği bir şehir Pudra.1998 de İMF yi ulkelerinden kovunca oluşan oz guvenin eseri burası. Uluslar arasıMalezya İslam Universitesi Hind kulturunden etkilenmişpembe renkli Putra Camii parlemento binası,darul ehsan sarayıve devasa devlet

ve ozel sektor binalarıile Putra gercekten farkınıfark ettirerek bir başka anlam katıyor Malezya'ya. Suajena gemilang ve Putra kopruleri estetik olduklarıkadar gorkemleri

ile de Putra'yıtaclandırmışlar. Buraların toprağıoyle elverişli ki bir yılda bir urunden 56 kez mahsul alınabiliyor. Yağmur bol sıcak bol toprak zengin. Malezya'ya

gelen ilk Muslumanların ticaret kokenli olmasının da etkisi olsa gerek halk ticareti seviyor ve hakkınıvererek yapıyor. Putra, KualaLumpur arasıyeni kurulan bir başka şehirde Sempajaya. Burasıda Malezya'nın siber başkenti. Teknoloji başkenti. Anlayacağınız Malezya'nın uc başşehri var. Resmi olan Kuala Lumpur: Malay dilinde camurlu kavşak anlamına geliyor. Putrajaya: İdari başşehir Sempajaya ise teknoloji başkenti olarak anılıyor. Malezya bayrağının sembollerini rehberimiz şoyle ozetliyor:

Renklere yüklenen anlamlar

Beyaz renk: Temizlik. Kırmızırenk: Ataklık uzerindeki 14 cizgi:14 bolgesi olduğunu Ay: İslam'ı. Mavi renk: Birlik Sarırenk ise krallıkla yonetildiğini simgeliyormuş. Putra'dan

tekrar Kuala Lumpur'a yol alıyoruz. Amacımız hava bulutlanmadan Petronas ve televizyon kulelerinden şehri kuşbakışıtemaşa etmek. Yol boyu eski havalimanında pır pır ucaklar. Binaların yan duvarlarından cıkan gercek bitki ve ağaclar hava ray otobanlardan gecerek Menare'ye geliyoruz. Bir dakikadan az suruyor zirvesine cıkmak. Kacıncıkattayım acaba diye duşunurken kapılar acılıyor. İşte size kuşbakışıKuala Lumpur. Aman Allah'ım. Ben benzer kulelere başka ulkelerde de cıktım .Ancak bu halen dunyanın yukseklık bakımında ilk kulelerinden. Farklıbir duygu ve tecrube. Bol bol fotoğraflar cektikten sonra kule dibindeki mescide namazlarımız eda ederek malay kulturleri şovuna katılmak icin acele ediyoruz. Malum trafik yine bizi zamanla yarıştıracak. Malezya kulturunu tanıtan malay şov yerel foklorik gorulmeye değer gorsellerle akıllarda kalacak bir akşam yaşattı. Gece gec saatlerde trafik coktan rahatlamış. Petronasların gece gorunuşunu de resimleyerek otelimize ulaştık. YarınEndonezyaya gideceğiz.

Çin İşkencesi

Yorum Yazın