Çin, dış politikada çok kutupluluğa ve "Küresel Güney" ile dayanışmaya yöneliyor
Bakan Vang, Çin Ulusal Halk Kongresinin (ÇUHK) bu hafta yapılan yıllık genel kurul toplantısı kapsamında düzenlenen "Çin'in Dış Politikası ve Dış İlişkileri" başlıklı basın toplantısında, Çin dış politikasındaki genel eğilimler ve güncel uluslararası sorunlar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Çin'in küresel yönetimde adalet ve çok kutuplu bir dünya arayışında olduğunu dile getiren Vang, ABD ve Avrupa ile ilişkilerde yanlış algılamalar bulunduğunu belirtti.
Vang, ABD ile artan jeopolitik ve rekabet içinde, Batı karşısında benzer meydan okumalarla karşı karşıya olan Rusya ile yakınlaşmayı ve "Küresel Güney" olarak adlandırılan gelişmekte olan ülkelerle bağlarını güçlendirmeyi sürdüreceğini vurguladı.
- ABD ile ilişkiler
ABD Başkanı Joe Biden ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Kasım 2023'te San Francisco şehrinde yaptıkları görüşmeden bu yana ilişkilerde belirli bir iyileşme sağlandığını ifade eden Vang, buna rağmen ABD'nin Çin'e ilişkin yanlış algısının sürdüğünü aktardı.
Vang, Washington yönetiminin iki liderin mutabakatındaki taahhütleri yerine getirmediğini belirterek, "ABD, Çin'i baskılamak için çeşitli taktiklere başvuruyor. ABD bir şey söyleyip başka bir şey yaparsa büyük bir ülke olarak nasıl inanılır olabilir? Çin'in adını her duyduğunda korkuya kapılırsa büyük bir ülke olarak öz güveninden nasıl söz edilebilir?" ifadesini kullandı.
ABD'nin Çin'i ekonomi ve teknoloji alanında baskılamak üzere tek taraflı yaptırımlarının listesini sürekli genişlettiğine işaret eden Vang, "ABD kendi zenginleşirken diğer ülkelerin meşru kalkınmasını engellerse uluslararası adaletten nasıl söz edilebilir? Kendisi teknolojinin yüksek basamağındayken Çin'i aşağıda tutmaya çalışırsa rekabetten nasıl söz edilebilir?" diye konuştu.
Vang, ABD-Çin ilişkilerinin, karşılıklı saygı, barış içinde bir arada yaşama ve kazan-kazan işbirliği ilkeleri çerçevesinde yürütülmesinin şart olduğunu vurgulayarak, "ABD ve Çin gibi iki büyük ülkenin çatışma ve cepheleşme içine girmesi, tahayyül edilemeyecek sonuçlar doğuracaktır. ABD, Çin'i bastırma takıntısını sürdürürse sonunda kendine zarar verecektir." değerlendirmesinde bulundu.
- Küresel yönetim
Bugünün dünyasında çok kutupluluğun ve ekonomik küreselleşmenin toplumların hakim eğilimi olduğuna dikkati çeken Vang, Çin’in eşit birçok kutuplu dünya düzenini ve evrensel faydaya dayalı, kapsayıcı bir ekonomik küreselleşmeyi savunduğunu vurguladı.
Eşit birçok kutuplu dünyanın, tüm ülkeler için eşit haklar, fırsatlar ve kurallar anlamına geldiğini vurgulayan Vang, “Uluslararası ilişkiler az sayıda ülkenin tekelinde olmamalı.” dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın bu yılki Münih Güvenlik Konferansı'nda dile getirdiği, "Uluslararası sistemde masada değilseniz menüdesiniz demektir." sözüne gönderme yapan Vang, sözlerini söyle sürdürdü:
"Yumruğu daha büyük olanın son sözü söyleme hakkına sahip olduğu, güçlülerin masada diğerlerinin ise menüde olduğu bir uluslararası düzen kesinlikle kabul edilemez. Gücüne ve büyüklüğüne bakılmadan tüm ülkeler karar alma sürecine katılabilmeli, çok kutuplu bir dünya için eşit rol oynayıp eşit haklardan yararlanabilmeli."
- Rusya ile ilişkiler
Dışişleri Bakanı Vang, Çin ile Rusya arasındaki ilişkilerin son dönemde “üst düzeyde” geliştiğini, iki ülke arasında siyasi güvenin derinleştiğini belirtti.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin 2023’te 240 milyar dolara ulaşarak 200 milyar dolar olarak belirlenen hedefi aştığını kaydeden Vang, “Rus doğal gazı Çin’de evleri ısıtıyor, Çin yapımı otomobiller Rusya yollarında dolaşıyor.” ifadesini kullandı.
Vang, Çin ile Rusya arasındaki işbirliğinin karşılıklı fayda ve tamamlayıcılık sağladığını, iyi ilişkiler kurmanın iki ülkenin “stratejik tercihi” olduğunu vurgulayarak, “Çin ve Rusya, büyük güçler arasındaki ilişkilerde soğuk savaş anlayışından faklı yeni bir paradigma yaratıyor.” diye konuştu.
Çin-Rusya ilişkilerinin cepheleşmeme, ittifak kurmama ve üçüncü tarafları hedef almama ilkeleri üzerine kurulduğunun altını çizen Vang, “Günümüz dünyasında hegemonya destek bulmuyor, bölünmeler sonuç vermiyor. Çin-Rusya ilişkileri çok taraflılığı ve uluslararası ilişkilerde daha fazla demokrasiyi geliştirmeyi hedefliyor.” değerlendirmesini yaptı.
Vang, iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 75. yıl dönümü olan 2024'te Rusya ile “stratejik eşgüdümü” derinleştirmeyi sürdüreceklerini belirtti.
- Ukrayna krizi
Ukrayna krizinde Çin'in tarafsız tutum izlediğini, barış görüşmelerini teşvik ettiğini ifade eden Vang, Devlet Başkanı Şi'nin bu amaç doğrultusunda Rusya ve Ukrayna dahil dünya liderleriyle görüşmeler yaptığını, Çin'in Avrasya İşleri Özel Temsilcisi Li Hui'nin krizin çözümü için halihazırda ülkeleri ziyaret ederek diplomatik temaslarda bulunduğunu anımsattı.
Vang, Çin'in bu konuda tüm çabalarının çatışmanın sonlandırılması ve barış müzakerelerine başlanması amacına yönelik olduğunu vurguladı.
Bu yılki Münih Güvenlik Konferansı'nda Ukrayna krizinin tüm tarafların kaybına olacak bir sonuca gideceğine yönelik Avrupa'da duyulan endişenin arttığını gözlemlediğini aktaran Vang, şunları kaydetti:
"Geçmiş deneyimler gösteriyor ki bir çatışma uzadıkça daha da kötüleşecek ve gerilimi yükselecektir. Barış görüşmelerinin yokluğunda yanlış anlama ve hesap hatası riskleri artacak, öngörülemeyen sonuçlar, daha büyük krizler ortaya çıkacaktır. Tüm çatışmalar müzakere masasında çözülmeli. Müzakereler ne kadar erken başlarsa barış o kadar çabuk olur."
- Avrupa ile ilişkiler
Avrupa Birliği'nin (AB) birkaç yıl önce yayımladığı siyaset belgesinde Çin'i hem "ortak" hem "rakip" hem de "hasım" olarak tanımladığını kaydeden Vang, "Bu tanımlama şekli ne gerçeğe uygun ne de gelecek için yol gösterici. Bu şuna benziyor. Otomobilinizle bir kavşağa geliyorsunuz ve yeşil, sarı ve kırmızı ışıkların aynı anda yandığını görüyorsunuz. Bu durumda nasıl ilerleyebilirsiniz?" diye sordu.
Vang, Çin ile Avrupa arasında jeopolitik veya stratejik bir ihtilaf, temel çıkar çatışması olmadığına, ortak çıkarların farklılıklara çok daha ağır bastığına işaret ederek, "Çin ve Avrupa birbirlerini ortak olarak görmeli, ilişkilerimizi tanımlayan işbirliği olmalı." ifadesini kullandı.
Güçlü bir Avrupa'nın uzun vadede Çin'in çıkarına olduğunu, aynı şekilde güçlü bir Çin'in de Avrupa'nın çıkarına olacağını dile getiren Vang, "Çin ve Avrupa çok kutupluluk için birlikte hareket etmeli ve uygarlıklar arasında diyaloğa aracı olmalı." diye konuştu.
Vang, Çin ve Avrupa karşılıklı faydaya dayalı işbirliğini sürdürdüğü müddetçe bloklar arası cepheleşmeye ve küreselleşmeyi tersine çevirmeye yönelik eğilimlerin başarılı olamayacağını vurguladı.
- Gazze'deki kriz
Dışişleri Bakanı Vang, İsrail'in saldırıları altındaki Gazze'de yaşanan insani krizin önlenememesinin "insanlığın trajedisi" ve "uygarlığın utancı" olduğunu söyledi.
Gazze'de 7 Ekim'den bu yana süren çatışmaların 100 binden fazla sivil can kaybı ve yaralanmaya yol açtığına, sayısız masum insanın enkazda gömülü beklediğine dikkati çeken Vang, "21. yüzyılda bu insani krizin önlenememesi, insanlığın trajedisi ve uygarlığın utancıdır. Hiçbir şey bu çatışmanın uzatılmasını veya sivil nüfusun öldürülmesini meşrulaştıramaz." ifadelerini kullandı.
Vang, uluslararası toplumun acil ateşkes ilanı için harekete geçmesi, insani yardımı güvenceye almayı ahlaki zorunluluk olarak görmesi gerektiğini belirterek, "Gazze’deki insanların da bu dünyada yaşamaya hakkı var. Kadınlar ve çocuklar, aileleriyle birlikte güvende olmayı hak ediyor. Tüm rehineler serbest bırakılmalı, sivillere zarar veren tüm eylemlere son verilmeli." diye konuştu.
Gazze’deki facianın dünya için yeni bir uyarı olduğuna işaret eden Vang, "Filistin topraklarının uzun süren işgali, artık görmezden gelinemeyecek bir durum. Filistin halkının yıllardır süren bağımsız devlet özlemi, artık göz ardı edilmemeli. Filistinlilere yönelik tarihsel haksızlık, nesilden nesile düzeltilmeden devam edemez." değerlendirmesinde bulundu.
- "Küresel Güney"
Vang, Çin, Brezilya, Rusya, Hindistan ve Güney Afrika ülkelerinin oluşturduğu BRICS Grubunun 5 yeni ülkeyi üyeliğe aldığı genişleme sürecinin "Küresel Güney"in kolektif yükselişi ve dünyanın hızla çok kutupluluğa yönelişinin yansıması olduğunu vurguladı.
Gelişmekte olan ülkeler ve yükselen piyasa ekonomilerinden oluşan Küresel Güney'in bugün dünya ekonomisinin yüzde 40'ını temsil ettiğine dikkati çeken Vang, "Küresel Güney artık 'sessiz çoğunluk' değil, uluslararası düzeni reforme edebilecek kilit bir güç ve yüzyılda görülmeyen derin dönüşümlerin yaşandığı dünya için umut kaynağı. Çin daima Küresel Güney'in bir üyesiydi ve öyle olmayı da sürdürecek." görüşünü paylaştı.
Vang, 2024'ün Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinin birliği için yeni bir başlangıç ve Küresel Güney işbirliği için "hasat yılı" olmasını umduklarını dile getirdi.
Çin-Arap Devletleri İşbirliği Forumunun (CASCF) bu yıl 30. yılı olduğunu, Çin-Latin Amerika Ülkeleri İşbirliği Forumunun (CLAC) 10 yılı geride bıraktığını hatırlatan Vang, Çin-Afrika İşbirliği Forumunun (FOCAC) yeni zirvesinin bu yıl Pekin'de yapılacağını, Çin'in farklı taraflarla bir araya gelerek gelişmekte olan ülkeler arasında birliği ve dayanışmayı geliştirmeyi, Küresel Güney'in gücünü yükseltmeyi sürdüreceğini kaydetti.
Vang, bu yıl Rusya'nın BRICS, Brezilya'nın G20 ve Peru'nun Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvelerine ev sahipliklerinin küresel yönetimin parlak örneklerini vermesine destek olacaklarının altını çizdi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.