CHP seçmeni devşirilmiştir
SÖYLEŞİ: ÖZLEM DOĞAN
TÜRKİYE, 31 Mart’ta sandığa gidecek. Yerel seçim öncesi AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı ile CHP-İYİ Parti ve örtülü olarak da HDP’nin bir araya geldiği ittifakın öne çıkardığı isimler vatandaşla buluşuyor. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir’in büyük önem taşıdığı seçimlerde CHP ve İyi Parti içinde yaşanan krizler Millet İttifakı’nın kurulduğu zeminin çürüklüğünü ortaya koyuyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun hem tabandan hem de parti içinden gelen tepkilere kulak asmaması da CHP içinde süren çekişmeyi alevlendiriyor. Başta İzmir olmak üzere CHP’li belediyelerin yönetimi altında olan il ve ilçelerde 1994 öncesini andıran görüntüler vatandaşı isyan ettirmiş durumda. Üstelik PKK’nın uzantısı HDP’yle işbirliği içine girmesi de bir diğer tartışma konusu. Sol kesimin tanınan isimlerinden, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi'nin (DSİP) kurucularından olan fakat fikirleri nedeniyle o kesimden büyük baskı gören Aktivist Cengiz Alğan’la yerel seçimleri, oluşturulan ittifaklar çerçevesinde partileri ve muhalefetin ortaya koyduğu siyaseti konuştuk.
Ucuz toplama bilgisayar gibiler
-Millet İttifakı adı altında birleşen partilerden ortaya çıkan ittifakı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Birbirine hiç benzemeyen, geçmişte bir araya gelmemiş ve gelmesi düşünülemeyecek gruplar ittifak yaptı. Nereye ve kime hizmet ettiği belli olmayan CHP, yeni bir milliyetçi parti olacağını iddia eden ama öyle olmayan İyi Parti ve PKK’nın siyasi kolu HDP’ye bir de Saadet Partisi eklendi. Bu ittifak farklı parçalardan oluşan ucuz toplama bilgisayara benziyor. Bu yüzden bir süre sonra çökecekler.
-Bu uyumsuzluğun onlar da farkındadırlar sanırım zira her gün partiler içinden çatlak sesler çıkıyor. Peki o zaman amaç ne?
Amaçları yerel seçimleri kazanmak değil, AK Parti-MHP blokunu engelleyip Türkiye’nin yürüyüşünü durdurmak. Sabah başkanları bir aday ilan ediyor, akşamüzeri değişiyor. Yukarıdan bir akıl masa başına oturmuş, meclis üyeliklerine kadar bu ittifakı, bu partileri dizayn edip talimat veriyor, Kılıçdaroğlu da yerine getiriyor.
Kendi tabanlarına bile saygısı yok
-‘Cumhur İttifakı’nın aynı çizgide olması da seçim sonuçlarında etkili öyle değil mi?
Hem AK Parti hem de MHP milliyetçi muhafazakâr ideolojiye sahip olduğu için Cumhur İttifakı’nın bir mantığı var. 15 Temmuz’da da bu iki partinin mensupları darbeye direndi. Ama zillet ittifakının adayları kendi tabanlarına uyan aday bile çıkarmıyor, onlara bile saygısı yok. CHP-İyi Parti-HDP ve Saadet Partisi gibi birbiriyle alakası olmayan bu partileri bir araya getiren bir üst akıldır. Yönetimleri devredilmiş, başlarında sadece vekâlet eden birileri var.
-CHP’nin HDP ittifakını nasıl yorumluyorsunuz? Daha önce de Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşünde PKK ve FETÖ etkisi çok tartışılmıştı…
FETÖ, uluslararası istihbarat örgütlerinin kurduğu, Türkiye merkezli, başta Ortadoğu, Balkanlar ve Türkî Cumhuriyetler’de istihbarat faaliyeti yürüten bir örgüt. Türkiye bu terör örgütünün kuyruğunu yakaladı ve ortadan kaldıracak. Kendisini Kürtlerin temsilcisi gibi gösteren PKK’nın da gerçek yüzü ortaya çıktı. Zamanı geldiğinde ülkeye el koymak ve parçalamak üzere içimize yerleştirilmiş bu örgütler sahada tasfiye olurken CHP ve şürekâsı bu örgütlerin siyasi alanda kalabilmelerini sağlamak için uğraşıyor.
CHP, paralel toplum projesidir
-O halde bu terör örgütlerine desteğine rağmen CHP’ye bir Türkiye partisi denilebilir mi?
CHP hiçbir zaman milli ve yerli olmadı. Cumhuriyetin kuruluşundan beri, hatta öncesinde; Jön Türkler, İttihat ve Terakkicilerle devamında gelen CHP hareketi aslında Anadolu ruhuna uymayan bir başka paralel toplum yaratma projesinin ürünüdür. CHP Atatürk’ün partisi değil. Zaten Atatürk CHP kurulduktan altı ay sonra başka parti kurdu. CHP, halkı özünden sıyırıp değiştirmek üzere kurgulanarak devletin başına konulan siyasi bir yapıdır.
-CHP, toplumu istedikleri gibi dönüştürme çabalarının bir sonucu mu?
Kürtlerin içine PKK’yı, dindarların arasına da FETÖ’yü yerleştirerek toplumu parçalamaya çalıştılar. CHP ile birlikte de devletin başına geçtiler. Anadolu insanına benzemeyen, gelenekleri ve görenekleri ile alakası olmayan, özellikle de dinini yıpratmaya çalışan terör örgütleri bunlar.
-Sanırım değişmeyen tek şey değişim değil, CHP…
CHP’yi tasfiye edip yerine başka bir parti kurma çabası da başlamış olabilir. Başka türlü CHP’nin ömrünü sürdürmesi mümkün değil. CHP’de sadece parti içi iktidar mücadelesi var. Üst akıl, oy oranında yüzde 25’i geçemeyen bu partiyi hal yola sokmak için her türlü oyuna ve kumpasa başvuruyor. Tek amaçları da var olanı durdurup eski parlamenter sisteme geri dönme çabası.
CHP seçmeni topluma yabancı
-Bunca yıllık seçim yenilgisine rağmen CHP’nin belli bir taban oyu var. Üstelik yönetiminde olan belediyelerdeki yolsuzluk ve iş görmezliğe rağmen nasıl oy alabiliyor?
Tabanı CHP aday olarak bir sandalye de gösterse oy verir. Çünkü bu 200 yıllık bir mevzu. Bunca yıllık projede Türkiye’yi Türklüğünden ve Müslümanlığından soyutlama projesinde nüfusun yaklaşık yüzde 30’unu devşirmeyi başardılar. CHP seçmeninin çoğu bu topluma yabancı.
-Yine halkın içinde yer alan bu seçmen topluluğunun halka bu denli yabancı olabilmesi nasıl sağlanmış olabilir?
Türkiye’nin modernleşme süreci 200 yıldan beri süregeliyor. Bu sürecin başında olanlar, giyim tarzından dinlediği müziğe, yediği yemekten içtiği içkiye kadar kendi dünyasını tüm toplumun yaşamasını istiyor. Doğuyu komple silip halka tamamen Batıyı empoze etmek istiyorlar. Kendilerine ait gettolarda yaşayan bu kişiler mümkün olsa İzmir’in bile doğusuna geçmezler.
-Eski bir solcu olarak aynı fikirde olmadığınız için kendi mahallenizden büyük bir baskı gördünüz. Her noktada aynı düşünmek zorunda mısınız, neden böyle bir yol ayrımı yaşandı?
Çünkü karşı tarafı meşrulaştıracak en ufak bir cümle kuranı aforoz ediyorlar. AK Parti hakkında olumlu bir şey söyleyen mahalleden atılıyor. Yaşadıkları fanusun dışında kalan her şey onlara göre gayri meşru. Gezi Parkı protestosuna gittiğimde yüzlerce eyleme, yürüyüşe katılmış biri olarak orada bambaşka bir hikâye olduğunu fark ettim. Ağaç tepkisi adı altında barikatların ardında yakılıp yıkılan bir savaş alanı portresi vardı önümde. Gezi Parkı’nı eleştirdiğimde yıllardır tanıdığım çevrem bana savaş açtı.
Kaybettikleri için deliriyorlar
-Neden bu kadar katı bir tutum içerisindeler?
Yıllar boyunca ayrıcalıkları hep ellerinde bulundurmuşlar. Özellikle kültürel alanı sürekli belirleyen onlar olduğu için kaybetmeyi bir türlü hazmedemiyorlar. Batılılaşma macerası çöküyor, hiç haz etmedikleri muhafazakârların bunu başarması onları delirtiyor.
Türk solu 15 Temmuz gecesi öldü
-Türk solculuğunu şu aşamada nasıl değerlendiriyorsunuz?
15 Temmuz gecesi Türk solu öldü. Solun ayırıcı özelliklerinden biri antiemperyalist olmasıdır. Yakın zamana kadar ABD’nin Irak’ı işgali eylemleri tamamen antiemperyalizmle mücadele ekseninde gelişmişti. 28 Şubat’ta solun genetiğiyle oynadılar ve mücadele şeklini ilericilik-gericilik adı altında yaşam tarzı içine hapsettiler. Ülkenin yarısından çoğunu kabul etmeyerek yasakları savundular.
-İyi darbe kötü darbe ayrımı yapıyor olabilirler mi sizce?
15 Temmuz gecesi de sokağa çıkmadılar. Darbeye karşı durmadılar. Bir insan ‘solcuyum’ dediği halde darbe kalkışması gecesi sokağa çıkmadıysa utancından bir daha hiç sokağa çıkmamalı. Ben o gece sokağa çıkmasaydım oğluma ileride ne cevap verirdim diyorum. Türkiye siyasi tarihi yazılırken herkes nerede olduğuna dair ne cevap vereceğini iyi düşünsün. ‘Darbe karşıtıyım’ demekle darbe karşıtı olunmaz.
Askeri başarıları hayal edemezdik
Türkiye’nin şu an gösterdiği askeri başarıları 15 sene öncesine kadar hayal bile edemezdik. CHP’ye göre bu başarılara ihtiyaç yok. Vekillerinin Türkiye’nin yeni atılımlarını durdurma çabalarını görüyoruz. Tek dertleri Türkiye’nin büyümesine engel olmak.
HDP’denz CHP’ye tünel kazıyorlar
Artık sadece Alevilerin yer aldığı bir partiye dönüşen CHP tasfiye oluyor. Ayrıca HDP ile birleşmenin alt yapısını hazırlıyorlar. HDP’den CHP’ye tünel kazıyorlar. PKK ve FETÖ’cülerle kol kola hareket ediyorlar.
CENGİZ ALĞAN KİMDİR?
1967 yılında aslen Adana‘da dünyaya gelen Cengiz Alğan Gazi Üniversitesi İngiliz Dili ve Eğitimi Bölümü mezunudur. Mezuniyetin ardından çevirmen olarak çalışmaya başlamıştır. Günümüze kadar Kapitalizmin Hayaleti, Troçki’yle Sürgünde, Alman Devrimi gibi kitapları Türkçeye kazandırdı. Devrimci Sosyalist İşçi Partisi’nin (DSİP) kurucularından olan ve birçok gazete bünyesinde çalışan Cengiz Alğan Gezi eylemlerine yaptığı eleştiriler nedeniyle Türkiye'deki Sol çevrelerin ağır suçlamalara maruz kaldı. Yaşadığı mahalle baskısının ötürü DSİP'ten ve "Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe" platformundan istifa eden Alğan halen yazılarına devam etmektedir.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.