Dolar (USD)
32.54
Euro (EUR)
34.88
Gram Altın
2425.03
BIST 100
9683.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

CHP kendini dizayn etmeli

Yazar Sıbğatullah Kaya CHP’nin gerçek anlamda bir ana muhalefet partisine dönüşmesi gerektiğini belirterek “CHP yeni Türkiye’nin meşru bir partisi olarak kendisini dizayn etmek zorunda” dedi.
CHP kendini dizayn etmeli
06 Nisan 2019 08:44:00
Yazar Sıbğatullah Kaya CHP’nin gerçek anlamda bir ana muhalefet partisine dönüşmesi gerektiğini belirterek “CHP yeni Türkiye’nin meşru bir partisi olarak kendisini dizayn etmek zorunda” dedi.

Haber: Mehmet Beyhan

31 Mart yerel seçimleri ile ilgili tartışmalar ve değerlendirmeler hâlen sürerken, yazar Sıbğatullah Kaya AK Parti ve CHP’nin büyükşehir belediyeleri ile ilgili aldığı sonuçları değerlendirdi.

31 Mart yerel seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sonuçlar AK Parti açısından kısmen metal yorgunluğuna, kısmen yanlış adaya, kısmen MHP’yle yapılan ittifak nedeniyle kullanılan dile bağlandı. CHP cenahında da yükselişe geçmenin hazzını, gerçek anlamda bir ana muhalefet partisine dönüşme ümidini ve bir gün kendi adayını cumhurbaşkanı seçtirmenin hayalini ve heyecanını yaşatıyor.

Siz gerçekten de CHP’nin bu misyonu üstlenecek şekilde kendisini dönüştürebileceğine inanıyor musunuz?

Neden olmasın? CHP yeni Türkiye’nin meşru bir partisi olarak kendisini dizayn etmek zorundadır. Aslında biraz gecikmeli olarak ediyor da.

CHP 3 D’YE DİKKAT ETMELİ

Ediyor mu?

Bakın, tam beş yıl önce (Nisan, 2014) Umran Dergisinde yayınlanan bir makalemde siyasetin, 3D kodu adını verdiğim “dindarlık, demokrasi ve dinamizm” kodlarına endeksli olduğunu; CHP’nin de bu kodları kendisine uyarlaması gerektiği tespitinde bulunmuşum. Ayrıca CHP’nin halkçılığını çağdaşlaştırarak geliştirmesini, devletçi ve cumhuriyetçi anlayışını vesayetle arasına mesafe koyarak geliştirmesini, ulusalcılığını merkez-taşra ayırımında elit olandan (beyaz Türk’ten) ayırarak esnek bir milliyetçilik anlayışına taşımasını, solculuğunu da İslam felsefesi ve ahlakına yaslanan bir sosyal demokrasi anlayışına tahvil etmesi gerektiğini savunmuşum. Ayrıca ihtiyaçlara cevap veren seçkin projeleriyle dinamik bir güç olduğunu halka kanıtlaması gerektiğini, söylemişim.

Görüyorum ki, 5 yıl sonraki CHP bunları eksikleriyle beraber kısmen yerine getirmeye çalışmış. Başkanlık sistemine geçen Türkiye’nin zorunlu olarak ya 2 partiye veya ittifaklarla oluşturulan 2 çatıya ihtiyacı var. CHP’nin HDP ile yakınlaşmasından daha önemli olan, onun gerçekten Türkiye’nin iyi bir ana muhalefet partisine dönüşebilmesidir.

HDP GÜNEYDOĞU’YU KAYBETTİ

Seçim sonuçlarına göre Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki seçmen nasıl bir mesaj verdi? Bölge halkı huzur mu istiyor, yoksa başka bir izahı mı var sonuçların?

HDP Doğu ve Güneydoğu’da hatırı sayılır oranda oy kaybetti. Ağrı, Bitlis ve Şırnak’ın belediye başkanlığını Ak Partiye kaptırdı. Bölgede Ak Partinin oylarında ciddi bir yükseliş var. Bazı illerde belediyeyi HDP kazansa da oy oranları başa baş durumda.

Peki, bölge halkının mesajı ne? Evet, gerçekten de bölge halkı huzur ve refah istiyor. Devletin derin çetelerden temizlendiğine, şiddetin sona ereceğine ilişkin inancı yavaş yavaş oturuyor. Ak Parti yönetiminde kayyumlardan gördüğü hizmeti genel olarak satın aldı ve bu kez bazı belediyelerin tapusunu vererek AK Partiye şans vermek istedi. MHP ile ittifakın dili itici gelse de bu şansı vermek istedi Kürt seçmen. Belki dil biraz daha yumuşak olsa Doğu ve Güneydoğuda durum çok daha farklı olabilirdi diye düşünüyorum.

Batıdaki Kürt seçmenin tercihlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Doğudakinden tamamen farklı değil mi? Bu iki tercih karşılaştırıldığında nasıl bir tablo çıkıyor karşımıza?

Batıda yaşayan Kürtlerin teröre ve şiddete maruz kalmak, kendisinin ve ailesinin can güvenliğinden endişe etmek gibi bir derdi yok. Onun derdi hayat. Büyük şehirlerde geleneklerinden kopmuş bir şekilde hayatla boğuşuyor. Hayata tutunmanın büyük şehirlerde karşısına çıkardığı zorlukları etnik kökenine reva görülen bir ayrımcılık sayıyor. Geleneklerinden kopuk yaşamak, onu inançlarından da koparıyor. Hayatında inancın ve dindarlığın çok bir anlam ifade etmediği seküler bir bakış açısıyla, yaşadığı zorlukların etnik kökeninden kaynaklandığını düşünmeye başlıyor. Bunun sorumlusu olarak devleti ve onu temsil eden iktidarı görüyor. Bu nedenle Doğudaki Kürdün oyunu değiştirmesinin sebepleriyle Batıdaki Kürdün sebepleri asla aynı olmaz.

Batıdaki Kürtler, Doğudakiler gibi kendileri için bir tercih yaparak oylarını kullanmadılar. Gerçi Doğudakilerin de önemli bir bölümü oylarını hala ideolojik dürtülerle kullanıyorlar. Ancak Batı illerinde yaşayan Kürtler hala yekpare olarak ideolojik takılıyorlar. Bu durum, Batıda yaşayan Kürtlerin yaşama tutunması kolaylaştıkça değişecektir. Gerek AK Partinin gerek CHP’nin bu işlere çare ararken bu gerçeklik üzerinden hareket etmesi gerekecektir.

KÜRTLER GELECEĞİ TÜRKİYE’DE GÖRÜYOR

31 Mart seçim sonuçlarını dikkate aldığımızda Kürtler kendi geleceklerini nerede görüyorlar?

31 Mart seçimlerinin Doğu ve Güneydoğu fotoğrafı çok net: Kürtler kendi geleceklerini Türkiye’de görüyorlar. Son yıllarda yaşanan önemli travmalar bile Kürtleri bu fikirlerinden caydırmaya yetmedi. Yıllarca süren şiddete maruz kaldıktan sonra bir ümit ışığı gibi beliren çözüm sürecinin bozulması, Kuzey Irak referandumunda Kürtlerin maruz kaldığı dışlanma ve izolasyon, Suriye Kürtlerinin içinde bulunduğu durum. Bölgedeki Kürtlerin kafası zaman zaman karışsa bile, sağduyuları bugüne kadar karışmadı. Kürtler bu seçimde Ak Parti neden MHP ile ittifak yapıyor, demeden Ak Partiyi ödüllendirdi. Belki HDP’nin de ulusalcılığı ile bilinen CHP’yle ittifak yapmış olması da bu kararı cesaretlendirmiş olabilir. Sonuçta, Kürtler gelecek tasavvurlarını Türkiye üzerinden ortaya koydular ve tercihlerini iktidar partisinin bir şeyleri yoluna koyacağına inanarak sistemden yana, aslında birlik ve beraberlikten yana kullandılar.