CHP çöpleri denize döküyormuş
ÖZEL HABER: ÖZLEM DOĞAN
İstanbul’un CHP çilesi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin CHP yönetimine geçmesiyle birlikte yıllar önce temizlenip canlı bir hayata kavuşturulan Haliç renk değiştirdi. Ardından Marmara Denizi kırmızı alarm verdi. CHP’li belediyelerin yönetimi altında İstanbul’un yaşadığı çöp, çamur, çukur zulmünün geçmişi çok eskilere dayanıyor. Dönemin Akşam, Hakimiyet-i Milliye, Vakit, Ulus ve Cumhuriyet gazetelerinde yer alan haberlerde, tek parti belediyelerinin çöpleri denize döktüğü ve deniz dışında başka bir alana çöp dökmeyi yasakladığı ifade ediliyor. İstanbul’da çöp kokusu ve pislikten şikâyet eden vatandaşların yaşadıkları sıkıntı Adnan Menderes yönetimiyle son bulduğu yine manşetlerle gözler önüne seriliyor.
İstanbul’un çöpleri denize
Çöplerin denize dökülmesi hakkında gelen emir üzerine
icab eden tedbirleri almak için belediyede bir toplantı yapıldığına dikkat
çeken 1937 tarihli Akşam Gazetesi’nde haber şöyle devam ediyor: Toplantıda
bilhassa çöplerin su cereyanlarının tesiriyle sahillere gelmemeleri için, denizin
neresine ve ne suretle döküleceği hakkında tahkikat yapılmıştır. Belediyede bir
toplantı daha yapılacak ve çöplerin denize dökülmesi için lazım gelen bütün
tedbirler alınacaktır.
Tek parti CHP yetkililerine
sesini duyuramayan vatandaşların şikayetlerine 1929 tarihli Ulus gazetesi şu şekilde yer vermiştir:
Eminönü’ndeki kazık iskelesinin mezbelelikten kurtarılmasını rica etmiştik.
İskeleye bir süpürge bile vurulmadı. Bu hususta belediye çalışanlarının dinler gibi
görünüp aldırış etmediğini anladık fakat yine de yazacağız. Belediye
çalışanları vazifesini yapmıyor diye biz de vazifemizi yapmayacak değiliz.
Yenikapı’dan Davutpaşa’ya kadar sahil kokmuş çöp ve ölmüş hayvan leşleriyle
dolmuş durumda. Sahildeki evlerde değil oturmak, burun tıkayarak geçmek bile
mümkün değil. Çöpler, Hayırsızada civarına dökülüyor. Bu işten çöplenenler
varsa aranıp bulunsun.
CHP’den denize çöp dökme ilanı
Nisan 1930’da tek parti CHP’si belediye başkanlığının Vakit
gazetesi ilanında denize dökülecek çöpler için şöyle bir yazı çıkmıştı:
Şehremanetinden: 31mayıs 1931 tarihine kadar Beyazıt, Fatih, Beyoğlu ve
Üsküdar daireleri dahilinden toplanacak süprüntüler ile lâğımlardan
çıkacak müzahrafat ve Karaağaç mezbahasından kan tahammüratı ve işkembe
muhteviyatı vesaireyi denizde tesbit ve tayin edilen mahallere nakil ile denize
dökülmesi kapalı zarfla münakaşaya konmuştur.
İstanbullunun, kurulduğu günden itibaren CHP’den çektiği çöp
çilesini Marmara Denizi de çekti. Şehrin tüm çöpünü yıllarca Marmara’ya
boşaltan belediye yönetimi özellikle Adalar civarını seçiyordu. Deniz
akıntısıyla sahile vuran ve toplanmayan çöpler ayrıca kokuya ve hastalığa neden
oluyordu. 1931 tarihli Hakimiyet-i Milliye gazetesinde Belediye
başkanlığının(şehremaneti) çöpleri denize dökmek için anlaştığı Tahmil ve
Tahliye Şirketi’nin taahhüde uymayıp çöpleri Beşiktaş’taki iki iskeleye doldurduğu,
çöpleri sekiz gün beklettiği için çevrede dayanılmaz bir koku olduğu haberleri
çıkıyordu.
Sarayburnu’ndan Kumkapı’ya ve Samatya’ya kadar uzanan sahilboyunun tüm İstanbul çöpünün toplandığı yer olduğuna dikkat çeken 1929 tarihli Akşam Gazetesi, belediyenin bu yığılmaya mâni olmak için çöp mavnalarının denizden sahile 3-4 mil uzağa dökülmesini ve çöplerin lodoslu havalarda semtlerde oturanları bezdirdiğini yazıyor. Senelerden beri devam eden bu çirkinliğe bir çare bulunmamasından şikâyet eden vatandaşların talebi üzerine yakılmak için fırınlar oluşturulmasının düşünüldüğü, bunun da bir işe yaramayacağı belirtiliyor.
Mikrop yuvalarına para yok, baloya var
Uzun yıllar belediye tarafından denize yığılan çöplere bir de açık lağımlar eklendiği için İstanbul’un çehresi kire batmış durumdaydı. Bu durum, 1944 tarihli Akşam Gazetesi’nde Beyoğlu çöplerinden çoğuu mavnalara nakleden Haliç’teki çöp iskelesine, pis kokuların Iintişarına en gayri müsait, en soğuk günlerde bile, insanın midesi bulanmadan yanaşmak mümkün olmadığını belirtiyordu. İstanbul’un sıhhatini tehdit eden bu mikrop yuvalarına ilişkin belediyenin temizlik faaliyeti tamamen maksadı temin etmekten uzak olduğu belirtilirken belediyenin mali durumunun yeterli olmadığı ifade ediliyordu. Oysa İstanbullunun sıhhatini düşünmeyen CHP hükümeti temizliğe para bulamazken pahalı balolar düzenlemekten geri durmuyordu. 1937 tarihli Ulus Gazetesi’nde çöp fırınları yapılana kadar çöplerin denize döküleceği haberi çıkmışsa da ileriki yıllarda da bu fecaat durum değişmemişti.
.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.