Çavuşoğlu: Derin devlet de bu işin içinde
AK Parti Muratpaşa Teşkilatı'nın bir restoranda düzenlediği programda Muratpaşa ilçesindeki muhtarlar ve bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle buluşan Çavuşoğlu, anayasa değişikliğine ilişkin bilgi verdi.
Çok kritik bir oylama sürecinde bulunulduğunu anlatan Bakan Çavuşoğlu, 16 Nisan'da bir partiye oy verilmeyeceğini, Türkiye'nin geleceğine karar verileceğini, o nedenle referanduma bu açıdan bakmak gerektiğini bildirdi.
Türkiye'nin istikrarı için bir sistem değişikliğine gidileceğini vurgulayan Çavuşoğlu, amaçlarının istikrarın güçlenmesi, bürokrasinin azalması, karar verme mekanizmalarının hızlanması, bürokratik oligarşiyi aşmak olduğunu kaydetti.
Çavuşoğlu, siyasi istikrarsızlık nedeniyle Türkiye'nin ekonomik ve siyasi krizler, darbeler yaşadığını belirterek, AK Parti iktidarından önceki 2001 ekonomik krizinin de bir siyasi istikrarsızlık sonucu çıktığını ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı veya başkanlık sistemi ilk savunanın kendileri olmadığını, Turgut Özal'dan Süleyman Demirel'e, Necmettin Erbakan'dan, Alparslan Türkeş'e birçok siyasetçinin bunu savunduğunu kaydeden Çavuşoğlu, geçmişte yaşanan cumhurbaşkanı-başbakan kavgalarına değindi, bu kavgalarda hep Türkiye'nin kaybettiğini anlattı.
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı ve başbakanın benzer yetkilere sahip olmasının her zaman gerilim yaratabileceğini vurgulayarak, "Bu iki başlılıkla ülke gitmez. Bugün bir kriz yok ama bu Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki kardeşlik bağlarından kaynaklı. 15 senede bizim aramızda sorun olduysa da bunu dışarıya yansıtmadık. Bu sistem Recep Tayyip Erdoğan sonrasının sigortasıdır. Şu ya sistemde cumhurbaşkanı seçme yetkisini halktan alıp, yine Meclis'e vereceğiz ya da Cumhurbaşkanlığı sistemi getireceğiz ve bu iki başlılığı gidereceğiz." diye konuştu.
93 YILDA 65 HÜKÜMET
Türkiye'de 93 yılda 65 hükümetin kurulduğunu, ABD'de 225 yılda 45 başkan seçildiğini kaydeden Çavuşoğlu, "Bizim seçimler zamanında olsaydı, şu andaki hükümetin 2183 yılında kurulması lazımdı." dedi.
"Cumhuriyet elden gidiyor" şeklindeki söylemlerin de doğru olmadığını ifade eden Çavuşoğlu, Cumhuriyetin 100'üncü yılına doğru gittiğini belirtti.
Çavuşoğlu, milletvekili sayısının artırılması konusuna da değinerek, Avrupa'da milletvekili başına ortalama 50 bin kişinin düştüğünü, Türkiye'de ise ortalama 144 bin kişi başına bir milletvekili düştüğünü, artan nüfus düşünüldüğünde sayının artırılması gerektiğini vurguladı.
"AVRUPA'DA IRKÇI PARTİLER ARTIYOR"
Hollanda'nın referandum etkinliğine izin vermemesiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bakan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Hollanda ırkçı partinin lideri Wilders'in esiri olmuş. Bugüne kadar bu siyasi partiyi büyüttünüz büyüttünüz şimdi korkunuzdan bizden de medet umuyorsunuz. 'Sayın Bakan gelirsen, Wilders'in oyu artar, ne olur seçimden sonra gel.' demeye başladınız. Benim derdim mi bu? Sen bana adam gibi söylersen, ben sana bu konuda da yardımcı olurum da önce basına açıklayıp da 'Yok gelemez' deyip de ondan sonra söylersen, bu bize işlemez. Bize dürüst olacaksın. Geleceksin, söyleyeceksin 'benim böyle bir korkum var, bize yardımcı ol ne olur.' diyeceksin ben yardımcı olurum. Ama 'bize yardımcı ol' durumuna niye düştün sen? Bugüne kadar ırkçı partilere göz yumdunuz, şimdi esiri oldunuz. Şimdi siz de onlar gibi davranmaya başladınız. Nereye gidecek bu Avrupa? Nereye gidecek Avrupa'nın değerleri? Hani demokrasi, insan hakları, özgürlükler? Hepsini çiğniyorsunuz. Hani Avrupa'nın ortak değerleri vardı. Avrupa bir felakete doğru gidiyor maalesef, bir uçuruma doğru gidiyor. Ama biz yaklaşık 10 senedir bu Avrupa'yı uyarıyoruz. 'Bakanız ırkçı partiler artıyor'. Ama siz de zayıf duruyorsunuz, siz o insani değerleri demokrasiyi güçlü savunamıyorsunuz. Siz de popülizme kapılmaya başladınız. Oysa bunu yapan orijinal ırkçı parti var. Siz her zamankinden daha fazla güçlü durasınız ki sizde zemin kayması olmasın, Avrupa ayakta durabilsin. Aksi takdirde 2. Dünya Savaşı öncesi Avrupa'ya doğru gidiyoruz."
Çavuşoğlu, Avrupa'ya gidip vatandaşlarla buluşmasını kimsenin engelleyemeyeceğini vurgulayarak, "Gideceğiz vatandaşlarımızla buluşacağız. Öyle otellere baskı yap, yok salonlara baskı yap, salon sahiplerine polis gönder. Bu, sistematik bir baskıdır, sistematik bir engelleme çalışmasıdır ve derin devlet de devletin kurumları da bunun içindedir. Ama bu kabul edilebilir bir durum değil. Biz de gerekli tedbirleri alırız, bizim hiç kimseden korkumuz yok." diye konuştu.
PKK, FETÖ, DAEŞ, DHKP-C gibi terör örgütlerinin "Hayır" kampanyaları düzenlediklerini çünkü Türkiye'nin güçlenmesini istemediklerine işaret eden Çavuşoğlu, "Hayır" demeden önce bunların düşünülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Toplantıya, AK Parti Antalya milletvekilleri Gökçen Özdoğan Enç, Mustafa Köse ile AK Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer de katıldı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.