Canlı yayında öyle bir şey dedi ki...
Karabaşoğlu, çatı aday İhsanoğlu'nun Türkiye'nin beklentilerini karşılayacak bir isim olmadığını, İslam İşbirliği Örgütü'nün başındayken de kendisinden bekleneni veremediğini' söylerken, CHP'nin 90 senedir direndiği gerçeğe sonunda boyun eğdiğini, eğer Türkiye siyasetinde yol almak istiyorlarsa, dindarlığın Türkiye siyasetinin merkezinde yer aldığını da artık kabul etmeleri gerektiğini' ifade etti. Karabaşoğlu IŞİD terörüyle de ilgili olarak, IŞİD'in cihad kavramıyla hiçbir ilgisinin olmadığını, peygamber terbiyesinden de nasiplenmediklerinden söz ederek 'IŞİD terörünün ne İslam'la, ne de Sünnilikle alakası yoktur. Bu, net bir modern Hariciliktir' dedi. İHSANOĞLU TÜRKİYE'NİN BEKLENTİLERİNİ KARŞILAYAMAZ Ekmeleddin İhsanoğlu cumhurbaşkanlığı için Türkiye'nin bugünkü beklentilerini karşılıyor mu? Cevap net bir şekilde hayır. Mısır'da binlerce insan öldürülürken İslam İşbirliği Örgütü'nün başındaki Ekmeleddin İhsanoğlu ne yaptı? Baktığınızda, İhsanoğlu'nun İslam İşbirliği Örgütü'ne seçilmesinde Türkiye'nin çok ciddi bir katkısı vardır. Buna karşılık Ekmeleddin İhsanoğlu İslam İşbirliği Örgütü'nün başındayken de kendisinden bekleneni veremedi. Şunu net bir şekilde söyleyebiliriz, İhsanoğlu çatı adaylığı açıklandıktan sonra muğlak bir ifadeyle teşekkür etti. Bu iyi bir diplomasi değil. Bir türlü ne söylendiğinin tam olarak anlaşılamaması, her türlü anlama çekilir şekilde konuşmak birini iyi bir devlet adamı yapmıyor. Net olabilmek, doğru yerde, doğru zamanda, doğru üslupla doğru duruşu gerçekleştirebilmek bir insanı iyi bir devlet adamı yapar. O açıklamasından başlayarak 'Allah korusun' Ekmeleddin İhsanoğlu cumhurbaşkanı olsa, önümüzdeki 4 senede ülkede neler yaşayabileceğimizi yaptığı teşekkür konuşmasının içeriğine bakarak anlayabiliriz. ÇATI ADAY, DİNDARLIĞIN TÜRKİYE'NİN MERKEZİNDE OLDUĞUNU GÖSTERDİ CHP gibi bir parti, babası, Takrir-i Sükun, İstiklal Mahkemesi şartlarında, 1924 sonrası Türkiye'sini terk etmek zorunda kalmış bir alimi aday göstermeye kendini mecbur hissetti. Bu boyutuyla hadise çok önemli. Artık Türkiye'de merkez kim, bunun kabul edildiğinin alametini görüyorum. Bize şöyle bir şey sunulmak istendi: tek parti dönemiyle birlikte bir tarih yazıldı ve seküler beyaz Türklerin bu ülkenin has insanları ve sahipleri olduğu, dindarların, Kürtlerin, Alevilerin, gayrimüslimlerin ise beyaz Türklere tabi olması gereken ikinci sınıf vatandaşlar olduğu öğretilmek istendi. Bu çerçevede 'Bu ülkenin merkezi unsuru Kemalizm'dir. İslam, Kemalizm'le uyumlu olabildiği ölçüde var olma hakkına sahiptir' algısı oluşturulmak istendi.
Ama CHP ne yaptı? Dini çağrışımları olan, bir din aliminin oğlu olan İslam İşbirliği Örgütü'nün en tepesinde görev yapmış bir ismi çatı adayı olarak seçmekle artık Türkiye'de dini bağlılığın, dindarlığın Türkiye'nin merkezi öğesi olduğunu, Türkiye siyasetinde de yol alması gerekiyorsa bunu bir realite olarak kabul etmesi gerektiğini, bu çatı adayla deklare etmiş oldu. İhsanoğlu'nun adaylığı gönüllü bir adaylık da değil. CHP 90 senedir direndiği ve değiştirebileceğini sandığı bir gerçeğe boyun eğiyor! IŞİD üzerinden Müslümanlara söz söylemeye çalışan insanların batıya boyun eğmiş bir Müslüman tipolojisine uygun bir ismi çatı aday olarak belirlemeleri de bana hiç şaşırtıcı gelmiyor. IŞİD HARİCİLİĞİN GÜNÜMÜZDEKİ UZANTISIDIR IŞİD ve benzeri örgütlere İslam tarihi açısından baktığımızda Hariciliğin bugünkü uzantıları olarak görmek gerektiğini düşünüyorum. Hazreti Ali (K.V) Hariciler tarafından 'mürted' diyerek öldürüldü. Harici zihniyette iki temel özellik görüyoruz; kişilerin amelleri ve eylemleri üzerinden inançlarına, imanlarına dair hüküm vermeye kalkıyorlar. Mesela 'büyük günah işleyen kafir olur' diye hüküm veriyorlar. Genel olarak bu çerçevede belirleyici özellikleri 'tekfircilik'. İslam'ın ne olduğunu, dolayısıyla kimin Müslüman olduğunu güya onlar biliyorlar. Kendi kafalarındaki tasavvurlara uymayan herkesi tekfir ediyorlar. IŞİD PEYGAMBER TERBİYESİNDEN NASİPSİZ, İSLAM'LA ALu00c2KALARI YOK Işid anayasasının baştan aşağı saçmalık olduğu apaçık ortada. Burada dinin özü, ruhu, efendimizin 23 senelik tebliği, o tebliğdeki aşamaların hiçbiri yok. Tamamen kendi kafalarına göre yazmışlar. Cihad'la da bir alakası yok IŞİD'in. Cihad sadece savaşmak değildir, 'kıtal' olarak da geçer. Cihad'ın sadece silahla savaşmak olarak algılanır hale gelmesi, cihad'a karşı yapılmış bir kötülüktür. Savaşmak, cihadın unsurlarından sadece biridir, tamamı değildir. IŞİD'te nebevi terbiyenin zerresi yok. IŞİD terörünün ne İslam'la, ne Sünnilikle alakası yoktur. Bu, net bir modern Hariciliktir.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.