Ön yargıları yıktık, 70 milyar dolara ulaştı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu açılış oturumuna canlı bağlantıyla katıldı. Erdoğan konuşmasında, "Covid-19 salgınıyla ilgili, "1 milyondan fazla insanın hayatına mal olan bu salgın, son bir asrın en büyük sağlık krizlerinden biridir. Batılı gelişmiş ülkelerin maske savaşlarına giriştiği dönemde Afrika halkları maalesef salgında kaderlerine terk edildi" dedi. Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırılarına dikkat çeken Erdoğan, "Dağlık Karabağ yaklaşık 30 yıldır Ermenistan tarafından işgal edilen bir Azerbaycan toprağıdır. Karar ve çağrılara rağmen Ermenistan bu topraklardan çekilmemiş, Minsk grubu da sorunu çözmek için bir irade göstermemiştir. Çözüm işgalin son bulmasıdır" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
AFRİKA ÜLKELERİ KADERLERİNE TERK EDİLDİ
İnsanlık olarak gerçekten zorlu ve sancılı bir dönemden geçiyoruz. Şimdiye kadar 1 milyondan fazla insanın hayatına mal olan salgın son 1 asrın en büyük sağlık krizlerinden birisidir. Batılı gelişmiş ülkelerin maske savaşlarına giriştiği dönemde Afrika halkları maalesef salgında kaderlerine terk edildi. Dünya sağlık Örgütü’nün güncel raporları kıta genelinde düşüşe işaret ediyor. Bu eğilimin 7 haftadır devam etmesi hepimiz için teselli kaynağıdır. Bu süreçler dostlukların da sınandığı kritik eşiklerdir.
"154 ÜLKE VE 8 ULUSLARARASI KURUMA DESTEK VERDİK"
154 ülkenin 8 uluslararası kuruluşun destek çağrısına cevap verdik. Malzeme desteğinde bulunduğumuz ülkeler içinde 46 da Afrika ülkesi yer alıyor. Türkiye sağlam sağlık altyapısı, kaliteli sağlık hizmetleri ve tedavi protokolüyle salgını en rahat göğüsleyen ülkelerden biri olmuştur. Son 7 ayda hizmete aldığımız 15 bin 300 yataklı 14 hastane ve 10 ek hizmet binasıyla sağlık sistemimizi daha da güçlendirdik. Salgınla mücadele ederken sosyo -ekonomik gerçekleri de bir kenara bırakamayız.
Ticari hayatın devam etmesi, salgının etkilerini en aza indirebilmek için hayati öneme sahiptir. Vatandaşlarımızın sağlığından taviz vermeden ekonominin çarklarını da döndürmek gerekiyor. Tedarik zincirindeki meydana gelen sıkıntıların sağlığa, güvenliğe, sosyal barışa da yansımaları oluyor. Bu süreçte kendi önceliklerimiz doğrultusunda dengeli politikalar geliştirdik. Şirketlerimizi de üretime devam etmeleri konusunda teşvik ettik.
"AFRİKA'DAKİ PROJELERİN TOPLAM DEĞERİ 70 MİLYAR DOLARA ULAŞTI"
Afrika’daki şirketlerimiz salgın döneminde özveriyle çalışmalarını sürdürdüler.
Salgın öncesinde 40 ülke ve 60 noktaya uçan THY, 27 Afrika ülkesinde 33 farklı noktaya uçuşlarını tekrar başlattı. Bugün Türk firmalarının Afrika genelinde üstlendiği projelerin toplam değeri 70 milyar dolara ulaşmıştır. Kıta çapındaki yatırımlarımızın piyasa değeri ise 6 milyar doları aşmıştır. Türk şirketleri teknoloji transferinden bilgi ve tecrübe paylaşımına, kapasite arttırımına kadar özgün bir model uyguluyor. Yerel istihdama en fazla katkı sağlayan bizim firmalarımızdır.
"8 YILDA YAPILAMAYANI 8 AYDA YAPTIK"
3 sene önce açılışı yapılan Dakar Blaise Diagne Uluslararası Havalimanı bunun en güzel örneğidir. Yabancı bir firmanın 8 yıl boyunca sürüncemede bıraktığı inşaatı Türk müteahhitleri 8 ayda tamamlayarak Senegalli kardeşlerimizin istifadesine sunmuştur. Bugün Dakar Blaise Diagne Uluslararası Havalimanı Afrika’nın en modern havalimanlarından biridir.
"SAVUNMA SANAYİDE DIŞA BAĞIMLILIK YÜZDE 30'A DÜŞTÜ"
İmalat sektörü kıtanın ihtiyaç duyduğu, ülkemizin başarılı olduğu bir alandır. Toplu konut inşasında da çok ciddi bir potansiyelimiz vardır. Son 18 yılda TOKİ vasıtasıyla 900 bin konutu insanımıza sunduk. Savunma sanayii ise Türkiye’nin son yıllarda destan yazdığı sektörler arasındadır. 18 yılda hayata geçirdiğimiz projelerle savunma sanayinde ülkemizin dışa bağımlılığını yüzde 70’den yüzde 30’a düşürdük.
"AFRİKA İLE İLGİLİ ÖN YARGILARI YIKTIK"
2003’te Afrika açılımının adımlarını attığımızda içerden ve dışarıdan pek çok eleştiri aldık. Maalesef Türkiye ile Afrika çok uzak görünüyordu. Ülkelerimiz arasına birçok engel sürülmüş ve ön yargılar hakikatlerin önüne geçmişti. İşe bu önyargıları yıkarak başladık. Afrikalı kardeşlerimizin ülkemizi daha iyi tanıması için çalışmalar yürüttük.
Kıta ülkelerini Türk ürünleri için salt bir pazar olarak asla görmedik. ‘Kazan-kazan’ ve eşit ortaklık için iş birliğimizi her alanda geliştirmenin mücadelesini verdik. İlki 2008’de İstanbul’da ikincisi 2014’te Malabo’da olmak üzere 2 kez Türkiye-Afrika ortaklık zirvesi düzenledik. 28 Afrika ülkesini ziyaret ettim. Uluslararası toplumun milyonlarca insanın dramına gözlerini kapattığı Somali’yi 2011 yılında eşimle birlikte ziyaret eden ilk lider oldum.
"TİCARET HACMİMİMİZİ 50 MİLYAR DOLARA TAŞIMALIYIZ"
2019 sonu itibariyle 26,2 milyar dolara ulaşan ticaret hacmimizi önümüzdeki birkaç yılda 50 milyar dolara taşımalıyız. Tarihimizin en büyük başarılarını elde etmemize rağmen sürekli daha iyiye ulaşmanın mücadelesini veriyoruz. Şu gerçeği tekrar ifade etmek isterim; kıta ile 1000 yıllık kadim bağı olan Türkiye Afrikalıların kader ortağıdır.
Afrika ile ilişkilerimizin özü samimiyet, kardeşlik, dayanışmadır. Biz asla kısa vadeli çıkarlar peşinde değiliz. Birlikte yol yürümeyi istiyoruz. Kıtaya yönelik kibirli, buyurgan bakış açısını reddediyoruz. Önümüzdeki yıl Türkiye’de düzenleyeceğimiz 3. Türkiye-Afrika Ortaklığı zirvesi bu süreçte bizlere önemli bir fırsat sunacaktır. Afrika ülkelerinin değerli liderlerini ve Afrika Birliği komisyon başkanını ülkemizde ağırlamaktan şeref duyacağız.
"ERMENİSTAN İŞGALİ SON BULMALI"
Sizlere veda etmeden önce buradaki tüm dostlarımın yakından takip ettiğine inandığım güncel konuya değinmek istiyorum. Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırıları sebebiyle Dağlık Karabağ bölgesinde sıcak çatışmalar yaşanıyor. Dağlık Karabağ yaklaşık 30 yıldır Ermenistan tarafından işgal edilen bir Azerbaycan toprağıdır. Karar ve çağrılara rağmen Ermenistan bu topraklardan çekilmemiş, Minsk grubu da sorunu çözmek için bir irade göstermemiştir. Hürriyet'in internet sitesinden alınmıştır. Ermenistan’ın uzlaşmaz ve şımarık tavırları nedeniyle 30 yıldır adeta kangrene dönmüş bu meselenin çözümü işgalin son bulmasıdır. İşgali meşrulaştıran önerilerin artık sahada uygulanma şansı yoktur. Azerbaycan’ın da topraklarını özgürleştirme konusunda son derece kararlı olduğunu görüyoruz. Türkiye olarak Azerbaycan’ın haklı mücadelesini destekliyoruz. adaleti ve hakkaniyeti savunan tüm ülkeleri Azerbaycan’a destek olmaya çağırıyoruz. Afrikalı dostlarımız başta Filistin davası olmak üzere hep en güçlü tepkiyi vermiştir. Dağlık Karabağ’ın işgalden kurtarılmasında da sizlerin Azerbaycan’ın yanında yer alacağını düşünüyorum.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.