Dolar (USD)
34.60
Euro (EUR)
36.67
Gram Altın
2917.46
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Erdoğan: Huzurun teminatı için garantör ülkelerden biriyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Balkanların barışı, huzuru için üzerimize düşeni nasıl yaptıysak, bundan sonra da aynı şekilde barış ve huzurun teminatı için garantör ülkelerden biriyiz" açıklamasını yaptı.
Erdoğan: Huzurun teminatı için garantör ülkelerden biriyiz
17 Ocak 2022 18:56:14
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Balkanların barışı, huzuru için üzerimize düşeni nasıl yaptıysak, bundan sonra da aynı şekilde barış ve huzurun teminatı için garantör ülkelerden biriyiz" açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Başbakanlıkta baş başa ve heyetler arası görüşme ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

İki ülke arasında 7 anlaşmanın imzalandığını anımsatan Erdoğan, bu anlaşmaların iki ülke için hayırlara vesile olmasını diledi.

Arnavutluk'ta 2019'da meydana gelen depremde Türk halkının Arnavutluk'un acısını yüreğinde hissettiğini aktaran Erdoğan, "Gerçek dost çağrılmadan koşandır" inancıyla deprem haberini alır almaz hemen harekete geçtiklerini anlattı.

'522 KONUTU 13 AYDA TESLİM ETTİK'

Türk yardım ekiplerinin yaraların süratle sarılması, sıkıntıların hafifletilmesi amacıyla çok yoğun gayret sarf ettiğini belirten Erdoğan, "Biz de yürütülen bu çalışmaları değerli dostum Sayın Edi Rama ile sık sık görüşerek yakından takip ettik. Söz verdiğimiz gibi depremde evleri yıkılanlar için Laç şehrinde yaptırdığımız deprem konutlarının teslimini bugün gerçekleştirdik. 522 konutu 13 ay gibi rekor sayılacak sürede tamamlayarak hamdolsun aramızdaki kardeşliğe verdiğimiz önemin iddialı bir şekilde neticelenmesini görmüş olduk. İnşallah bundan sonra da iyi gününde ve kötü gününde Arnavutluk'un yanında olmayı sürdüreceğiz" dedi.

Arnavutluk'taki müşterek kültürel mirası yansıtan tarihi eserlere yürütülen yenileme çalışmaları vasıtasıyla özel önem verdiklerini aktaran Erdoğan, kültür ve turizmin Türkiye'de tek çatı altında toplandığını, Arnavutluk'ta ise iki ayrı bakanlık olduğunu anlattı. Erdoğan, "Arnavutluk'taki müşterek bu kültürel miras noktasında da bizler özellikle kurumlarımızla başta TİKA olmak üzere buralarda da destek çalışmalarımızı sürdürebiliriz" diye konuştu.

Restorasyonu TİKA tarafından tamamlanan Ethem Bey Camiii'nin açılışını da yapacaklarını hatırlatan Erdoğan, "Ethem Bey Camii bir ibadethane olmasının yanında aynı zamanda Tiran şehrinin tarihi ve turistik dokusuna katkı sağlayan sembol bir eserdir. Yanı başındaki Osmanlı dönemine ait olan Tarihi Saat Kulesi ile birlikte Tiran'ın günümüze ulaşan en önemli kültürel miraslarından biridir" açıklamasını yaptı.

Başbakan Edi Rama ile stratejik ortaklık seviyesindeki ilişkileri de ayrıntılı şekilde ele aldıklarını bildiren Erdoğan, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi mekanizmasının işler hale getirilmesinin önemine değindiklerini kaydetti. Erdoğan, konsey toplantısını bu yılın ilk yarısında icra edeceklerini, bunun için Dışişleri Bakanlarının ikili görüşme suretiyle tarihi belirleyeceklerini belirtti.

'FETÖ YAPILANMASINA KARŞI DAHA SOMUT ADIMLAR ATILMALIDIR'

Görüşmelerde Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadeleyi de değerlendirdiklerini aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biliyorsunuz bu terör örgütü 15 Temmuz 2016'da demokrasimizi hedef alan başarısız bir darbe girişiminde bulundu. Milletimizin direnişi sayesinde boşa çıkardığımız bu terör eylemi sırasında maalesef 251 insanımızı alçakça bunlar şehit etti. Elinde masumların kanı olan bu yapının sadece Türkiye'ye değil, varlık gösterdiği her ülkeye büyük bir tehdit oluşturduğu aşikardır. Dost ve kardeş ülke Arnavutluk'ta FETÖ'nün halen faaliyet alanı bulabilmesi, evlatlarını şehit veren milletimizi derinden yaralamaktadır. Önümüzdeki dönemde Arnavutluk'taki FETÖ yapılanmasına karşı daha somut, kararlı ve hızlı adımlar atılması en samimi beklentimizdir."

'KISA SÜREDE 1 MİLYAR DOLAR HEDEFİNE ULAŞMAK İSTİYORUZ'

İki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri de masaya yatırdıklarını belirten Erdoğan, iki ülke ticaret hacminin geçen yıl yüzde 68'e yakın artışla 853 milyon dolar seviyesine ulaştığını, şimdi 1 milyar dolar hedefini yakalayarak kısa sürede buna ulaşmak istediklerini bildirdi.

Müteahhitlik hizmetleri de özellikle katıldığında Arnavutluk'taki en büyük yatırımcının Türkiye olacağını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Yatırımlarımızın toplam miktarı 3,5 milyar dolardır. 600'ü aşkın firmamız yaklaşık 15 bin kişiye istihdam sağlamaktadır. Tabii biz bu rakamları yeterli bulmuyoruz, bunun çok daha iyi bir konuma gelmesi lazım. Arnavutluk makamlarının vereceği güçlü destekle bu sayıların daha da artacağına inanıyorum. İlişkilerimizi her alanda derinleştirmeli, bu kararlılıkla da yolumuza devam etmeliyiz diye düşünüyorum. Sözlerime son verirken özellikle hastane noktasındaki talepleri de ikili görüşmede değerli dostumdan aldım. Bu konuda Sağlık Bakanımıza da gerekli talimatı vermek suretiyle bu ihtiyacı insan unsuru noktasında inşallah gidererek orada da sağlıklı bir adımı atmakla üzerimize düşeni yapacağız."

SORU-CEVAP

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Arnavutluk Başbakanı Rama, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Balkanlar'da geçen ay yükselen tansiyon sonrası AB'nin bölgedeki güvenilirliğinin tartışılmaya başlandığı, ayrıca Brüksel merkezli bir gazetede, "AB'nin bölgede güvenilirliğini yitirdiği, Türkiye'nin ortak tarihi mirası ve farklı sebeplerle Balkan ülkeleriyle yakın ilişkiler kurduğu, AB'nin ve NATO'nun Türkiye'ye ihtiyaç duyduğu" değerlendirmesinin yer aldığı aktarılarak, "Siz AB ile ilişkilerde nasıl bir dönem bekliyorsunuz? AB'nin Türkiye'ye yönelik tutumunda bir değişiklik söz konusu olabilir mi?" sorusu üzerine Erdoğan, AB'nin yaklaşım tarzından öte Türkiye için NATO'nun yaklaşım tarzının çok daha önemli olduğunu söyledi.

AB'nin henüz Türkiye'yi üye ülke olarak kabul etmediğini anımsatan Erdoğan, "Fasılların görüşülmesinden tutunuz da aç kapa meselesinde, sadece birinci fasılda geçici olarak kapama yaptılar. Bunun dışında diğerleriyle ilgili maalesef oyalama taktiği devam ediyor" dedi.

Türkiye'nin, NATO'nun şu anda onurlu, güçlü bir üyesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"NATO ile ilgili atılacak adımlarda her zaman bizler üzerimize düşen görevi bugüne kadar nasıl yaptıysak, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Balkanlar'ın barışını, huzurunu çok önemsiyoruz ve Balkanlar'ın barışı, huzuru için de üzerimize düşeni bugüne kadar nasıl yaptıysak bundan sonra da yine aynı şekilde Balkanlar'da barış ve huzurun geleceği, teminatı için bizler de garanti olan ülkelerden bir tanesiyiz."

Arnavut bir gazeteci Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "Arnavutluk'a verdiğiniz destek hiçbir ülkenin verdiği destekle kıyaslanamaz. Acaba AB, sizin Arnavutluk'a verdiğiniz bu ilgiden dolayı endişelenmeli midir? Acaba sizin Arnavutluk'a yapılan bunca yatırımlar sayesinde bir kazancınız olur mu? Aldığınız bir şey var mı?" sorusunu yöneltti.

Aynı gazeteci Rama'ya da "Bence kardeşten alınan borçların da belli bir seviyesi olması lazım. Acaba Arnavutluk-Türkiye arasındaki durum böyle mi?" diye sordu.

Soruların ardından Erdoğan, şöyle konuştu:

"Öyle bir soru sordun ki, futbolda bizim ters köşe diye bir anlayış vardır. Bizi ters köşe yapmak istiyorsun galiba. Ama biz ters köşe olmayacağız. Kardeşlik hukuku farklıdır, kardeşlik hukuku içerisinde öyle destekler olur ki bu destekler kardeşliğinizin gereği olur. Ama bir de öyle bir ikili ilişki olur ki, o da borçlar hukukuna dayalı olur. Şu anda bizim bu deprem felaketinde yaşanan olay, borçlar hukukuna dayalı değil, kardeşlik hukukuna dayalıdır ve bizler de bu kardeşlik hukukuna dayalı olarak bu eserleri orada süratle inşa ettik. Aynı şekilde tarihi eserlerle ilgili olanlar da yine kardeşlik hukukuna dayalıdır ve bu kardeşlik hukukuna dayalı olarak da aynı şekilde bu tarihi eserlerin inşa ve ihyasını yapıyoruz. Buralarda herhangi bir şey aramanın anlamı yok. Zira kardeşiz. Ne zaman, nerede, ne olacak, bunun sorgulanması da yapılmaz."

ARNAVUTLUK BAŞBAKANI RAMA'NIN AÇIKLAMALARI

Başbakan Rama, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Depremden sonra ilk saniyelerden itibaren yanlarında olan ve sözünü tutan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür eden Rama, "Tabii ki söz Cumhurbaşkanı Erdoğan’a geldiğinde bu bir yenilik değildir, çünkü o her zaman söylediğini yapandır" dedi.

Rama, deprem konutlarının inşa edilme sürecinde her türlü desteği verenlere de teşekkür ederek, böylece hem depremzedelerin hayatlarını değiştirdiklerini hem de Arnavutluk ile Türkiye arasındaki ilişkilerin değer ve derinliği için yeni bir anlamlı örnek oluşturduklarını söyledi.

Bundan bir yıl önce Ankara’da imzaladıkları bir dizi anlaşmayı anımsatan Rama, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin kurulmasına ilişkin anlaştıklarını ve geçen süre içerisinde varılan somut adımların Ankara’daki görüşmenin iki ülke arasındaki ilişkilere yeni bir sayfa açtığını kaydetti.

Rama, Türkiye tarafından Fier şehrine inşa edilen Türkiye-Arnavutluk Dostluk Hastanesi'nin hem vatandaşlara hizmet hem de bir bilgi aktarımı noktası olduğunu ifade etti.

Arnavutçanın Türkiye’deki okullarda seçmeli ders olması, Türkiye’nin destekleriyle Arnavutluk yollarının akıllı kameralarla izlenmesi ve teknoparklar olmak üzere birçok konuda çalışmaların sürdüğünü kaydeden Rama, şu ifadeleri kullandı:

"Gümrük ve vergi gelirleri alanında, istihbarat kapasitelerinin artırılması noktasında iş birliği yapıyoruz. Ekonomik ilişkileri güçlendirmek, ticaret hacmini artırmak için elimizden geleni yapacağız. Turizm alanındaki iş birliğini de artırmak için potansiyel çok büyük."

'TÜRKİYE, AB'NİN GÜVENLİĞİ İÇİN KAÇINILMAZ BİR UNSUR'

Rama, deprem konutlarının teslim edildiği Laç şehrinden dönerken sosyal medyada gördüğü bir yorumda, "İyi ki Müslüman değilsin, çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan ile o kadar yakın duruyorsun ki Müslüman olsaydın AB'dekiler kim bilir ne derdi?" yazıldığını aktardı.

Kendisinin bir Katolik ancak eşinin Müslüman olduğunu kaydeden Rama, "Ancak Arnavutluk veya AB'de hiç kimsenin, iki ülke arasındaki ilişkilerinden rahatsız olmaları gerektiğine inanmıyorum. Çünkü, bu ilişki geleneksel bir ilişkidir" sözlerini kullandı.

Rama, Türkiye’nin bölgedeki barışın tesisinde yapıcı rolünün yerinin doldurulamaz, vazgeçilmez ve yorumsuz olduğunu vurgulayarak, "Türkiye ve Cumhurbaşkanının üzerine atılan tüm gölgeler hepsi birer hayal gücüne dayalı filmdir ve gerçekte karşılık bulmayan yorumlardır" dedi.

Türkiyesiz AB'nin bugünkünden daha kötü bir durumda olabileceğini belirten Rama, "Türkiye, AB’nin güvenliği için kaçınılmaz, vazgeçilmez ve yeri doldurulamaz bir unsurdur. Ben bunu NATO’da da, Brüksel’de de, ikili görüşmelerde de ifade ettim. Bugün de açıkça söylüyorum çünkü bu bir gerçek" açıklamasını yaptı.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin