Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

'Bu sözler PKK'yı aklamaktır'

19 Şubat 2021 10:41:45
Bakan Soylu, Kılıçdaroğlu'nun Gara'daki katliama yönelik sözlerine ilişkin "Grup toplantısında meseleyi siyasi tartışmaya dönüştürüvermesi ve bunun sorumlusunun Sayın Cumhurbaşkanımızın olduğunu söylemesi, PKK'yı aklamaktan başka bir şey değil" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Eğitim Dairesi Başkanlığında düzenlenen 107. Dönem Kaymakamlık Kursu Açılış Programı'nda yaptığı konuşmada, Kılıçdaroğlu'nun, Gara'da terör örgütü PKK tarafından 13 sivil vatandaşın şehit edilmesiyle ilgili partisinin 16 Ocak'taki TBMM Grup Toplantısı'ndaki sözlerini değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla olayın hemen ardından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i ziyaret ettiklerini hatırlatan Soylu, görüşmede, terör örgütü PKK tarafından vatandaşların kaçırılmasından katledilmelerine kadar yaşanan olayları tüm çerçevesiyle anlattıklarını bildirdi.

Soylu, Erdoğan'ın verdiği talimat çerçevesinde olayı "namus, onur, devlet adabı ve sorumluluğuyla" anlattıklarını dile getirerek, "Bu, demokrasinin dönem dönem kullanmak cihetine gittiği bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu yerine getirdik. Bu, devleti yönetenlerin sorumluluğudur. Bu aynı zamanda ortak kader, tasa, kıvanç, tarih, ülküde birlikte olduğumuzu düşündüğümüz insanlara karşı acımız ve yasımızla ortaya koyduğumuz bir sorumluluktur." diye konuştu.

Bu sorumlulukla ortaya koydukları nezaketin karşısında beklentilerinin de aynı davranış olduğunu vurgulayan Soylu, şunları söyledi:

"Bu tip dönemlerde özellikle polemikleri, siyasal gelecek hesaplarını bir tarafa bırakıp yarına ait bizden sonra geleceklere doğru davranış anlayışını emanet etmek gerekir. Hepimiz insanız, eksik olmayan Cenabı Allah'tır. Sözümüzde, lafımızda muhakkak eksiğimiz vardır. Kendimizi de karşımızdakileri de öyle görüyoruz. Fakat Sayın Kılıçdaroğlu'nun bizim ardımızdan sanki biz bu detayların hiçbirisini anlatmadık, hiç kendisine olayı ifade etmemişiz, tüm detayları anlatmamışız gibi görüşmeden çıkar çıkmaz grup toplantısında meseleyi siyasi tartışmaya dönüştürüvermesi ve bu 13 evladımızın şehadetinin sorumlusunun Sayın Cumhurbaşkanımızın olduğunu söylemesi, açık söylüyorum, PKK'yı aklamaktan, üstünden yük almaktan ve bu acı olayı bir siyaset malzemesi haline, bir polemik haline dönüştürmekten başka bir şey değildir. Çok yaralandığımızı, çok üzüldüğümüzü, anlattıktan sonra o metnin bir parçasının bile değişmemiş olduğunu maalesef dinlerken üzülerek müşahede ettik. Böyle olmamalı, olmamalıydı."

Yaşın veya makamın büyük olmasının hata yapılmayacak anlamını taşımadığını ancak çok üzüldüğünü ifade eden Soylu, şöyle devam etti:

"Elbette ki toplumun zihnindeki birtakım sualleri sormak, özellikle demokrasilerde siyasi partilerin görevleridir. Ancak burada bunu dile getirirken, demokratik eğilimlerin ortaya çıkardığı sonuçları görmezden gelmekle başka bir davranış biçimi olur. Gelmişiz, anlatmışız, ne kadar sorunuz varsa buyurun cevaplamaya hazırız demişiz. Ondan sonra meseleyi Sayın Cumhurbaşkanımızın üzerine yıkmaya çalışmak terör örgütünü ve PKK'yı aklamaktır. Terör örgütünün, PKK'nın karşısında hep birlikte bir cephe olabilme fırsatını kaçırmaktır. Bu tarihi bir fırsattı. Bu kalleşliğe hep birlikte ay yıldızlı bayrak elimizde, hiçbir siyasi parti ayrımı gözetmeksizin fatura ödettirebilme fırsatını kaçırmaktır. Böyle yapılmamalıydı."

Soylu, bu olay karşısında böyle bir tavrın ortaya konulmaması gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"Bunu sizce yaştan büyük bir ağabeyiniz olarak söylüyorum. O grup toplantısını dinlediğim an yaşadığım hayal kırıklığı ifade etmem gerekir ki hayatımın en önemli hayal kırıklıklarından biridir. Gün polemik günü değildir. Siyaset elbette ki yapılır, elbette ki bazı şeyleri eleştirmesi herkesin hakkıdır. Siyaset tartışır, fikrini söyler ama bunun kırmızı çizgisi terör örgütleridir. Burada gördüğümüz hem demokratik sorumluluktan uzak hem de bir terör örgütünü bu vahşi katliamdan kurtarma, çıkarma gayreti sadece siyasi tarihimize değil, terörle mücadele tarihimize de maalesef bir kara leke olarak geçmiş olur. Üzüntülüyüm, sadece söyleyeceğim budur. Hakikaten çok üzüldüm."

"PKK, 1984'ten bugüne kadar tam 6 bin 21 sivil vatandaşı katletti"

Bugün, eskiden yaşananları hatırlamayanlar, yaşı yetmediği için PKK'nın yaşattığı acıları bilmeyenler olabileceğini dile getiren Soylu, "PKK, 1984'ten bugüne kadar tam 6 bin 21 sivil vatandaşı katletti. Birileri rahatsız olsun, bunu her yerde söyleyeceğim." dedi.

Soylu, 1984'ten bu yana PKK'nın Türkiye'nin çeşitli illerinde sivil vatandaşlara yönelik katliamlarından bazılarını sayarak, şunları kaydetti:

"Biz alelade bir terör örgütü ile karşı karşıya değiliz. Batı'nın bütün hıncını almak için üzerimizi her gün tırnaklamak istediği bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. Bunu çiçek, böcek görenlere tavsiyem şu, katliam listesinin bir parçasını alıp okusunlar. Sonra da dişlerimizi sıktık diye bizi devlet adabı konusunda eleştirenler, düşüncelerini tekrar ortaya koysunlar. Kimse kusura bakmasın, o tahta beşikteki çocuğun fotoğrafını gördüğümüz andan itibaren bizim dişlerimiz sıkıktır. Ne zaman bu örgütün son ferdi bitecek, son terörist bitecek o zaman normal halimize geleceğiz."

"Batı medeniyetinin kendilerine bıraktığı miras gibi insanlıktan uzaklaşmışlardır"

Soylu, PKK'nın sivil vatandaşlara yönelik katliam listesinin çok uzun olduğuna işaret ederek, "Evinde, çocuğunun yanından dışarı çıkarılarak, Şemdinli'de sadece AK Parti'li diye onların gözü önünde katledilen arkadaşlarımız var. Bunları normalleştirmeye çalışanlar, onlar da Batı medeniyetinin kendilerine bıraktığı miras gibi insanlıktan uzaklaşmışlardır. Bunun üzerinden siyasi hesap yapanlar, siyasi manevra yapmaya çalışanlar, bunu bir manivela aracı olarak kullanmaya çalışanlar, biz doğru yaptığımız için sıkıştırıldıkları köşeden onları çekip çıkarmaya ve kurtarmaya çalışanlar, insanlığın vicdanlarında gömüleceklerdir." ifadelerini kullandı.

Hakkari'de daha 3 ay önce çocuklarını, kardeşlerini bu dünyada bırakarak giden ve katledilen 2 masum insan için kimsenin bir tek söz söylemediğini aktaran Soylu, "Ancak onları, o çocukları yanımıza alıp, devletimizin, milletimizin, tarihimizin, insanlığımızın, sizlerin, bizlerin hepimizin sıcak elleriyle buluşturduğumuzda, acımızın hıncımızın geçtiğini zannedenler yanılıyorlar. O çocukları büyüteceğiz, onları okutacağız, onları bütün dünyaya başarıları ile örnek kılacağız. Ağızlarında ve ellerinde kan olanlara insanlığın nasıl olduğunu onların tertemiz zihinleriyle ve o güzel alınlarıyla beraber göstereceğiz. Bu konuda acımız büyük, yaramız derindir." değerlendirmesinde bulundu.

"Buna şeytan dengesi denir"

PKK'yı anlamayanlara, anlayana kadar tekrar anlatacağını belirten Soylu, sadece toplantıda açıkladığı katliamlarda öldürülenlerin 288 olduğunu söyledi. Gençlerden, büyüklerine bu yaşananları sormalarını isteyen Soylu, şöyle devam etti:

"Bir tanesi için Avrupa'dan, insan hakları örgütlerinden, alenen söylüyorum, bugün PKK'nın avukatlığına soyulmuş olan HDP'den, HDP'nin önceki kimliklerinden, bu katliamların bir tanesi için ne bir kınama, ne bir tepki hatırlayan var mı? Ödleri patlar. PKK'nın o insanlık yoksunu, namus yoksunu vahşi katilin elebaşlarından sadece bir söz işitecekler diye. Kalpleri mini minnacıktır bunların ürkerler ve korkarlar. Bu milletin ayakta kalmasının da bir tek nedeni vardır, ürkmemek ve korkmamak."

Soylu, geçen yıl aralarında işçilerin, esnafın olduğu toplam 28 sivilin katledildiğini de anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hangisi tepki verdi, utandı, üzüldü? Gündemlerine bile almadılar. Kızılay'da bir polis kimlik sorduğunda en ufak bir eksikliği ve ihmali kötü niyet olmasa bile, kötü niyetliler tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi sıralarında dahi, oralara iletilmeye çalışılan ve aynı siyasi parti tarafından, HDP tarafından hemen gündeme getirilen meseleler karşısında bu kadar olay oluyor, bir tanesinin kılı kıpırdamıyor. 'Soruşturma açalım, araştırma yapalım, komisyon kuralım' demiyorlar, daha doğrusu diyemiyorlar. Kimisi ortaklıklarından korkuyor, 'Acaba 2023 seçiminde 1 tane oy kaybederim, acaba Kandili küstürürüm de bize karşı farklı bir davranışları mı olur' korkusuyla, ölçüsüyle hareket ediyorlar. Buna şeytan dengesi denir."

"Misafir falan da etmediler, doğrudan işkence ettiler sonunda da öldürdüler"

Bakan Soylu, geçen hafta Gara'da 13 masum insanın kafasına kurşun sıkıp öldürüldüğünü anlatarak, "6 yıldır ellerinde rehin tuttular, işkence ettiler. Birilerinin söylediği gibi misafir falan da etmediler, doğrudan işkence ettiler sonunda da öldürdüler." dedi.

Bu vatandaşların operasyonda değilken izne giderken veya gelirken, sınava giderken, ailesiyle arabada giderken çoluk çocuğunun gözleri önünde kaçırıldıklarını vurgulayan Soylu, "Yıllardır Türkiye'ye insan hakları ve işkence üzerinden kınama üzerine kınama yazan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden, diğer uluslararası kuruluşlardan, üniversitelerde 40- 50 yıldır slogan atan, faşizm lafını ağzından düşürmeyen, 'Devrim devrim' diye kafa ütüleyen, o bayatlamış sol örgütlerden bir tane kınama duyan olmuş mu acaba? Yoktur, olmaz da olamaz da olamayacaktır da. Artık teröriste, 'terörist' diyoruz. Dediğimiz zaman bizi eleştiriyor. Bir siyasi partinin milletvekiliyken bu saydığım katliamları yapan PKK terör örgütünün kurucusu, örgüt elebaşısı Abdullah Öcalan için özgürlük isteyen, bunun için eylem yapan insana biz ne diyelim?" diye konuştu.

"Enayilik bir devlet adabı değildir"

Soylu, daha geçen gün milletvekillerinin "Sözde tecrit kalksın, sözde özgürlük gelsin" diye açıklama yapmaya çalıştıklarını anımsatarak, "Yapabildiler mi, yaptırır mıyız, gözümüze baka baka bunu gerçekleştirebilirler mi, buna müsaade eder miyiz. O siyasi partiye tepki verdiğimiz zaman 'Bunu diyemezsiniz, 6 milyon insanı temsil ediyor' diyorlar. O temsil ettiğiniz 6 milyon insandan bazıları 537 gündür kapında bekleşiyor. El hareketi yapıp, alay edeceğinize, hakaret edeceğinize ilgilenseydiniz o zaman, dertlerine çare bulsaydınız. Biz o insanlardan 24 ailenin evladına kavuşmasını sağladık." bilgisini verdi.

Milletvekillerine yönelik "Bir tane de kolundan tutup siz getirseydiniz" diyen Soylu, "Bizim itiraz ettiğimiz, isyan ettiğimiz konu şudur, terör örgütü olduğu açık, katliamları açık, ilişki açık, suç açık, çünkü terörü savunmak suçtur ama kabahatli biziz, kabahatli bu millet. Muş gibi yapılacak, söylenmeyecek, siyasi nezaketi beklenecek, devlet adabı beklenecek. Kimse kusura bakmasın, 'enayilik' bir devlet adabı değildir. Dünyanın hiçbir yerinde de olmamıştır. Devletin de böyle bir kuralı ve adabı söz konusu değildir. Hele bu devletin adabı hiç değildir." ifadelerini kullandı.

Soylu, konuşmasının ardından kaymakam adaylarıyla hatıra fotoğrafı çektirdi. Programa İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce de katıldı.