Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Çanakkale ruhu 15 Temmuz'da şahlandı

Neşat GÜNDOĞDU/ANKARA
Çanakkale ruhu 15 Temmuz'da şahlandı
11 Temmuz 2017 13:49:00
Neşat GÜNDOĞDU/ANKARA

CANINIZIN GARATİSİ YOK

15 Temmuz Gazisi Enes Alacayaka, "O ara tanklara karşı bir mücadele gösterdik. Zırhlı taşıma araçlarındaki FETÖcü rütbeli hainleri araçlardan indirdik, iman gücü ile yapılana tanklar dahi şaşırdı kaldı" diyerek o hain darbenin gerçekleştiği gecede Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde olanları Milat'a anlattı. Bir yıl önce canınızın garantisi yok diye başladıkları mücadeleden bir yıl geçmesine rağmen yine şehadete hazır olduklarını belirtti.

DÜŞMAN OKLARINI TAKİP EDİYORUZ

15 Temmuz Gazisi Enes Alacayaka ile o günü konuştuk. 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi'nin yıldönümünde, darbe sonrası ilk işi 15 Temmuz'un belgeselini yapmak olan Alacayaka, "O gece kimisi Uhud'un Hamza'sı kimisi de Ali'si idi. Şehadet bizi buluncaya kadar devam ettik" dedi.

"15 Temmuz Gecesi evimde ailemle oturuyordum. Televizyonda Cumhurbaşkanımızın millete seslenişini işittim ve davetine icabet ettim. Evimden hiçbir şey için öyle hızlı çıktığımı hatırlamıyorum" diyen Alacayaka, "Sincan Lale meydanına indim bir süre tekbir getirdim kalabalıkla, servis dışı yazan bir otobüs vardı. 'Abi otobüs nereye gider?' dedim, 'Şehadete' dedi. 'Abi kartım yok, basamam' dedim. Gülümsedi 'bu gece kart geçmiyor, kalp geçiyor' dedi, bende kalbimi bastım" ifadelerini kullandı.

15 Temmuz Gazisi Enes Alacayaka daha sonrasında yaşananları şöyle paylaştı:

"Vatan Sağ Olsun"

"Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin Jandarma Genel Komutanlığı ile kesişen yerdeki polisler dedi ki, 'Buranın ötesinde sizlerin canına zarar gelmeyeceğini garanti edemeyiz'. Birisi, 'Yukarıda şehadet var, askerler orada, yaklaşmayın ateş açıyorlar' dedi. Skorsky tipi helikopterler ateş açmaya başladı. Kendi kendime dedim ki, 'Haydi, ömründe hiç koşmadığın kadar hızlı koş' inanın koştum ve geriye dönüp bağırdım, 'Haydi koşun kardeşlerim, haydi.' Bir grup 'Allah Allah' nidalarıyla, tekbirler eşliğinde benimle birlikte koştu, külliye kapısına geldik. Birileri diğer kapıda çatışma olduğunu söyledi. Herkes koşarak oraya gitti. Tanklar geçiyordu, polisler ateş açmaya başladı. Diğer kapıda da bir zırhlı cip, iki askeri kamyon ve bir de zırhlı askeri araç vardı, bunların her birinde 13'er kadar asker vardı, sessizce izliyorlardı. F16'lar sürekli tahrik uçuşu yapıyordu. O ara tanklara karşı bir mücadele gösterdik. Zırhlı taşıma araçlarındaki FETÖcü rütbeli hainleri araçlardan indirdik, iman gücü ile yapılana tanklar dahi şaşırdı kaldı. Bu çatışmalar sırasında ayağıma bir şarapnel isabet etti. Önemsemedim çünkü benden daha mühim yaralılar vardı. Sabaha kadar bir şey hissetmedim. Ayağım kanamış pantolon siyah kanı emmiş belli olmuyordu. Külliye'nin duvarında sabah namazını cemaatle kılana kadar sekmeler ve aksamalar vardı ayağımda. Kanadığını, şiştiğini, morardığını o an gördüm. Sabah oluncaya kadar çok ağrı hissetmedim lakin sonra çok ağrımaya başladı... Vatan sağ olsun..."

"Kollarına Girdik, Etkisiz Hale Getirdik"

"Bu hainlerin namaza dahi saygısı yoktu. Sabah namazını kıldığımız esnada vatandaşı koruması gereken F16'lar sürekli alçak uçuş yaparak, ses bombası patlatıyorlar, bu ülkeye ait Skorsky helikopterler Külliye'nin bahçesine taciz ateşi yapıyordu, polisler koruma ateşi açarak karşılık veriyorlardı. Kamyonlardaki erler ile güzel bir şekilde konuştuk. 'İnip teslim edin silahlarınızı hiçbir şey için geç değil' hatırlatması yaptık. Kollarına girdik, etkisiz hale getirdik, tek tek vatandaşlarla birlikte götürdük. Askerleri incitmeksizin teslim ettik. Bir kadın 3 aylık çocuğu ile gelmiş ondan çok etkilendim. Yaşlı bir teyze yürümek için kullandığı bastonu ile askeri aracı durdurmaya çalışıyordu. Askerlerin kasklarına vuruyordu. Bir vatandaş polisin yanında bekliyor 'Eğer sen vurulursan silahınla ben devam edeceğim' diyerek yanından hiç ayrılmıyordu. Halkın bütün kesimi bu büyük ihanete karşı birlik olmuş elinden geleni yapmaya çalışıyordu. Her adımda her insan tekbir getiriyordu. Oğulları, kocaları vatan hainlerine karşı cihad ederken, anneler ve eşlerde kahraman vatandaşlar için kuran okuyorlardı. İnsanlar hep bir ağızdan istiklal marşı okuyordu. Herkesin kişiliğine saygı gördüm ben orada. Bunu da vatan kardeşliği, din kardeşliği olarak niteleyebilirim. Uhud'da da vatan mücadelesi vardı bu vatanın her karışında da. Her zamanın önden gidenleri vardır. Bu bir diriliş değildir. Diriliş için ölmek gerekir biz hiç ölmedik. Vatan hiç yok olmadı. Bu vatanda Ömer Halisdemir'ler, Fethi Sekin'ler, Erol Olçok'lar bitmez."

"Biz Çanakkale Destanı'nı okullardan, kitaplardan, masallardan öğrendik. Ama Seyit Onbaşı'yı sadece okuyarak değil, 15 Temmuz da yaşayarak öğrendik. O gece yaşananlar ile genç nesillere yapılan büyük eleştirilerin ne kadar haksız olduğu görüldü. Tankların karşısında etten duvar örmüş bir nesil vardı orada. Bu millet, gazi millettir, bu vatan gazi vatandır. Bize atalarımızdan kalan bir mirastır bu vatan. Belki anasız, belki yarsız, belki evlatsız olunur ama vatansız asla olunmaz."

"Biz Daha Azını Mı Verdik"

Son dönemde muhalefet kanadında gerçekleştirilen yürüyüşe de değinen Alacayaka sözlerin şu şekilde sürdürdü: "Bu yürüyüşün bir adalet yürüyüşü olduğunu düşünmüyorum. FETÖcülerin yakınlarının da katıldığı bu yürüyüş haklı bir yürüyüş olsaydı bazı hainler buna destek vermezdi. Batılıların da bu yürüyüşte olduğunu görüyoruz bu millete ok çevirenlerde o yürüyüşte. 'Sokaklara inin' daveti var, adaleti önemseyen kişiler bunu sokakta değil hukukta arar. Adalet yürüyüşünde mağduruz diyenler gerçek mağdurlar mı? 15 Temmuz günü annelerini, babalarını, evlatlarını, eşlerini kaybedenlerin; ellerini, ayaklarını, gözlerini, organlarını bir hilal uğruna kaybedenlerin mağduriyeti, bir takım maddi çıkarlarını kaybedenlerin mağduriyetinden daha az mı? Biz bu milletin her kesimi için oraya gittik. Bu hürriyeti bu toprakların atalarından bir miras bildik. 15 Temmuz Şehit ve Gazileri, sadece bir kesimin değil tüm ülkedekiler için canlarını ve mallarını ortaya koydu."

"Algı Operasyonu Yapıyorlar"

"15 Temmuz Mahkemelerine katılım bekliyoruz. Bu sadece gazilerin ve şehit yakınlarının davası değildir. Bu dava milletin davasındır, bu dava devletin davasıdır, bayrağın davasıdır. Bu dava inanların davasındır" diyen Alacayaka, "Şunu herkes bilsin ki 15 Temmuz Gazilerimizin ve Şehit yakınlarımız canlarını ortaya koyanlar malul gazilerimizin maaş aldığı söylenebilir ama binlerce yaralı konumda olan gazilerimiz maaş almamaktadır. Bazı yerde geçen 3.200 tl maaş bağlandığı haberi yaygınlaştırılmaktadır. Böyle bir şey yoktur. Üzerimizde algı operasyonu yapıyorlar" şeklinde konuştu.

Alacayaka, bugün kimin haklı kimin haksız olduğundan öte bütün dünyanın oklarının kime çevrildiğine bakılması gerektiğini belirtti ve ekledi: "İmam Şafii'nin dediği gibi, 'Düşman oklarını takip edin, onlar size hak yolu gösterecektir' gerçeği Cumhurbaşkanımızın yaptıklarının doğruluğunu ispatlamaktadır. Bu ülke çift başlılıktan çok çekti. Yeni hükümet sistemi ile bu karmaşa ortadan kalkmıştır. Bir köyün bir muhtarı, bir belediyenin bir başkanı, bir şehrinde bir valisi varken bir devletin neden iki başı olsun. Milletimize doğru gönderilen okların nereye yöneldiğine dikkat edilmeli bu nedenle başkanlık sistemine bir an önce geçilmesi gerekiyor."

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin