Bulgaristan Türklerinin zorunlu göçünün 35.yılı
Tarihçi Prof. Dr. Ayşe Kayapınar, Bulgaristan'dan Türkiye'ye zorunlu göçün 35. yılı dolayısıyla, göçe giden süreci ve göç dönemini AA muhabirine değerlendirdi.
Kayapınar, 1 Haziran-21 Ağustos 1989'da Bulgaristan'dan 350 bin Türk'ün, Türkiye topraklarına geçme sürecinin "Bulgaristan'dan zorunlu göç" olarak tanımlandığını belirtti.
"Yaklaşık 2,5 ay gibi çok kısa sürede Bulgaristan'dan Türkiye istikametinde ani, kitlesel, travmatik, etnik, siyasi ve zorunlu bir göçtür." ifadesini kullanan Kayapınar, göç sırasında çok sayıda Bulgaristan Türkü'nün, doğduğu, büyüdüğü toprakları terk etmek zorunda kaldığını hatırlattı.
Kayapınar, bunun, yasal ve sosyal altyapısı hazırlanmamış, spontane ve Bulgaristan yetkililerinin politikaları çerçevesinde kontrolsüz bir göç olduğunu vurgulayarak, "Kısa süreli kitlesel bir göç olması ve çok sayıda yerleşim biriminin nüfusunu kaybetmesine yol açması sebebiyle etnik temizlik ve sınır dışı etme olarak da değerlendirilebilir." dedi.
Zorunlu göçün Bulgaristan Türklerinin hayatında bir dönüm noktası olduğunu dile getiren Kayapınar, "Bu sadece Bulgaristan için değil dünya tarihi açısında da bir dönüm noktasıdır. Demir perdesi ülkelerinde komünist rejimin çöküşü hızlanmıştır." ifadelerini kullandı.
- Göçe iten sebep
Kayapınar, 1989'a kadar Bulgaristan'dan Türkiye istikametine çok sayıda göç yaşandığını ancak bunlardan hiçbirinin bu kadar kısa süreye sığdırılmış ve kitlesel olmadığını belirtti.
Bulgaristan Türklerini 1989'da Türkiye'ye göç etmeye iten birçok neden bulunduğuna dikkati çeken Kayapınar, bu ülkede 1970'li yıllarda Bulgarların nüfus artışının azaldığının, Türk nüfusun artışının daha yüksek olduğunun belirlenmesi sonucu Türklere yönelik baskı ve asimilasyon girişimlerinin hızlandırıldığını aktardı.
Göçe iten nedenlerden birinin de Bulgaristan'ın sosyalist rejim ülkesi olarak Varşova Paktı'nda, Türkiye'nin ise NATO ülkeleri arasında bulunması olduğunu ifade eden Kayapınar, "Bu çerçevede Bulgaristan'ın sürekli Türkiye'nin kendisine karşı potansiyel bir tehlike oluşturduğunu iddia etmesi. Yine bu doğrultuda Türkiye, Bulgaristan'daki Türkler konusunda herhangi bir girişimde bulunduğu zaman Türkiye'yi iç işlerine karışmakla suçlaması." değerlendirmesinde bulundu.
Kayapınar, buradaki Türklerin, etnopolitik, etnokültürel ve etnopsikolojik baskılarla yıldırılmaları sonucu Bulgaristan'ı "güvenilir vatan" olarak görememesi, Türkiye'yi ise "güvenli liman" şeklinde değerlendirmesinin göçün sebepleri arasında yer aldığını kaydetti.
- Göç süreci
Kayapınar, isim değiştirme, gelenek görenekleri unutturma, İslami ibadetlerden uzaklaştırıp "çağdaşlaşma" adı altında Hristiyanlaşma sürecini empoze eden komünist Bulgar yönetimine karşı pasif sayılabilecek direnişte bulunan Bulgaristan Türklerinin, 25 Mayıs için planlanan barışçıl yürüyüşlerini, iktidarın haber alması üzerine 19 Mayıs 1989'da başlatmak zorunda kaldığını anlattı.
İlk yürüyüşlerin, 19 Mayıs'ta kimlik, özgürlük ve demokrasi adına Kırcaali kentinin Cebel ilçesinde düzenlendiğini belirten Kayapınar, 20 Mayıs'ta ise Kuzey Bulgaristan'da, Bohçalar (Kaolinovo) ve Köklüce (Venets) ve diğer köylerden gelenlerin Şumnu ilinin Yusufhanlar (Pristoe) köyünde toplandığını söyledi.
Kayapınar, o dönemde yaşananları şöyle aktardı:
"Burada bir kişi öldürülür ve pek çok kişi de yaralanır. Yürüyüşler barışçıl olmasına rağmen Bulgar milis güçleri, silahla ateş ederek, su sıkarak ve cop kullanarak katılımcıları dağıtmaya çalışmıştır. 27 Mayıs 1989'a kadar Bulgaristan'ın Şumnu, Razgrad, Varna, Hacıoğlu Pazarı ve Kırcaali bölgelerinde pek çok yerde olaylar çıkmış, şehit düşenler olmuş ve çok sayıda kişi de yaralanmıştır. Olayların bu şekilde büyümesi ve Türkiye başta olmak üzere dünya kamuoyunda Bulgaristan'a baskı yapılması sonucunda 29 Mayıs 1989'da Bulgaristan hükümet başkanı Todor Jivkov, Bulgar resmi televizyonuna çıkarak Türkiye'ye çağrıda bulunmuştur."
Türkiye'nin Bulgaristan'dan gelebilecek Türklere sınırlarını açması üzerine 1 Haziran-21 Ağustos 1989'da 20. yüzyılın en yoğun, kısa süreli ve kitlesel göçünün yaşandığına işaret eden Kayapınar, Bulgaristan'dan gelenlerin, başta Çorlu, Edirne, Tekirdağ, Lüleburgaz, Bursa, Yalova, Kocaeli, İzmir, İstanbul, Ankara olmak üzere Türkiye'nin birçok şehrine yerleştirildiğini kaydetti.
Kayapınar, Bulgaristan'ın bu göç sonucunda siyasi ve ekonomik krize girdiğini, ülkenin ıssızlaşan ve haritadan ismi silinen "hayalet köyler diyarına" dönüştüğünü ifade etti.
Dünya haberleri, uluslararası düzeyde meydana gelen olayları, gelişmeleri ve değişiklikleri ele alan haber türüdür. Bu tür haberler, farklı ülkeler arasındaki ilişkileri, uluslararası organizasyonları, küresel ekonomiyi, çevre sorunlarını ve diğer küresel öneme sahip konuları içerir. Dünya haberleri, insanları dünya genelindeki olaylar hakkında bilgilendirirken, küresel perspektif sunarak ulusal sınırların ötesindeki gelişmelere odaklanır. Dünyada yaşanan tüm gelişmeler dünya haberleri kategorisi ile okuyucuya ulaştırılır. Dünya ekonomisi, ulusal ekonomiler arasında karmaşık bir etkileşim ağına sahiptir. Dünya haberleri, küresel finansal piyasaları, ticaret savaşlarını, döviz kurlarını ve diğer ekonomik konuları kapsar.
Dünya Gündeminden Son Dakika Haberleri
Dünya Gündeminden Son Dakika Haberleri" başlığı altında yayınlanan haberler, dünya genelindeki önemli ve güncel olayları içerir. Bu haberler, uluslararası politika, ekonomi, çevre, insan hakları, bilim, teknoloji ve daha birçok konuda çeşitlilik gösterebilir. Dünya gündemini yakından takip edenler, bu tür haberleri sürekli olarak güncel tutar ve önemli gelişmeleri hızlı bir şekilde öğrenmelerini sağlar.
Son dakika haberleri, uluslararası krizler, diplomatik ilişkiler, ticaret anlaşmaları, çevre felaketleri, salgın hastalıklar gibi konuları kapsayabilir. Bu haberler genellikle dünya çapındaki büyük medya kuruluşları veya uluslararası haber ajansları tarafından yayınlanır. Dünya gündemindeki son dakika haberleri, insanların dünya genelinde neler olup bittiğini anlamalarına ve farklı ülkeler arasındaki etkileşimleri takip etmelerine yardımcı olur. Ayrıca, uluslararası toplumun dikkatini çeken veya insanların hayatlarını etkileyen küresel meselelere odaklanır.
Uluslararası İlişkilerdeki Güncel Gelişmeler Milat'ta
Milat Gazetesi, dünya çapında meydana gelen önemli olayları, gelişmeleri ve değişiklikleri güncel bir şekilde takip etmek isteyen herkes için vazgeçilmez bir kaynaktır. Bu haberler, insanların küresel perspektiflerini genişletmelerine ve dünya olaylarına dair bilgi sahibi olmalarına yardımcı olur. Dolayısı ile haberlerin doğru ve güvenilir kaynaktan elde edilmesi de son derece önemlidir. Güncel ve doğru haberin kaynağı için Milatgazetesi.com adresini ziyaret etmeyi unutmayın.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.