Bülent Yıldırım: Türkiye'ye yeni bir darbe girişimi var
Adalet ve Medeniyet Derneğince, 15 Temmuz darbe girişiminde hayatını kaybeden Yasin Naci Ağaroğlu anısına, Antalya'nın Alanya ilçesindeki bir otelde "500 Yasin Naci Antalya'da Buluşuyor" programı düzenlendi.Programda, "Uluslararası insan hak ihlalleri ve Müslüman hukukçulara düşen vazifeler konulu" sunum yapan İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, Mavi Marmara olayında İsrail'in gemiye değil Türkiye'ye saldırdığını söyledi.İskenderun'da 2010'da gerçekleştirilen terör saldırısına ilişkin dosyanın tekrar incelenmesi gerektiğini öne süren Yıldırım, "Diğer yandan askerimizi şehit eden silahlar da İsrail silahı çıktı. Ve gelip saldıran örgütün temsilcisi de İsrail ajanı, MOSSAD'lı çıktı. Tel Aviv'e iki ay içerisinde çok kez gidip geldi ve eğitim aldı. Biz Mavi Marmara dosyasıyla birleştirilmesini istiyoruz çünkü ikisi beraber." diye konuştu.Türkiye'ye 1. Dünya Savaşı'ndan sonra resmi elbiseli saldırılar olduğunu ve bunun ilkinin Mavi Marmara, ikincisinin ise 15 Temmuz darbe girişimi olduğunu ifade eden Yıldırım, "İsrail askerleri saldırdı. İkincisinde de İsrail var. Neden biliyor musunuz? Cumhurbaşkanımızın uçağı havada iken uçağın rotasını ilk duyuran Amerikan değil İsrail sitesi. Bu gözden kaçan bir detay." dedi.Yıldırım, 15 Temmuz gecesi ve öncesi, bütün Gazze semalarının F-16 savaş uçakları ve helikopterlerle dolu olduğunu, Filistin istihbaratının İsrail telsiz konuşmalarında "Erdoğan düştüğünde vuruyoruz" ifadesinin geçtiğini öğrendiğini ileri sürdü."DARBE GİRİŞİMİ BAŞARIYA ULAŞSAYDI GAZZE DE VURULACAKTI"
Cumhurbaşkanı'na bir şey olsa ve darbe girişimi başarıya ulaşsaydı o gün Gazze'nin vurulacağını söyleyen Yıldırım, "Türkiye her alanda baskı altına alınmaya çalışılıyor. Şimdi de ekonomik darbe yapıyorlar." dedi.Uluslararası Ceza Mahkemesinde Mavi Marmara davasında çok büyük sonuçlar elde ettiklerini belirten Yıldırım, 8 alanda İsrail'in suçunu kabul ettiğini, Filistin'in de bu yolda giderek ciddi bir dava açtığını söyledi. İsrail'in Uluslararası Ceza Mahkemesinin dağılmasını istediğini, Rusya ile 6 Afrika ülkesinin geri çekildiğini anlatan Yıldırım,"Muhtemelen Uluslararası Ceza Mahkemesi işlevini kaybedecek. İsrail en çok da bu davalardan korkuyor ve oysa tek şart olarak bu davaları ortaya koymuştu." diye konuştu.Yakın zamanda Suriye'de önemli bir toplantıya katıldığını aktaran Yıldırım, şunları söyledi:
"Kısa süre önce Suriye'de Müslümanların birleşmesi ve ihtilafların çözümü olduğu gizli bir toplantıdaydık. Toplantının olduğu noktaya bombalı saldırı araçları gönderildi. Çok şükür yakalandılar. Niye biliyor musunuz? Müslümanların birleşmesine yönelik her türlü faaliyet, dünyayı yöneten ve insanları katledenler için en büyük tehlike olarak görülüyor da ondan."Suriye'de Müslüman ülkelerin anlaşamaması nedeniyle insanların her gün katledildiğini anlatan Yıldırım, Halep'e uçaklarla günde 200-250 arası füze atıldığını, Halep'te 30 kilometrekarelik alanda 300 bin insanın sıkıştırıldığını ve çaresiz bırakıldığını belirtti."HALEP'E YARDIM KONVOYU ÇIKARIYORUZ"Suriye'deki karışıklığın İsrail'in işine geldiğini, Filistin'in ikinci planda kaldığını söyleyen Yıldırım, şunları kaydetti:"Suriye'deki olaylardan dolayı Halep'e ulaşmaya çalışıyoruz. Rejim diyor ki 'Halep'teki insanlar silah bıraksın biz de koridor açalım, halk çıkıp gitsin.' Fakat şu şartı koyuyor, 'Falan grup silah bırakabilir ama falan grup da bizim düşmanımız olarak kalacak. Suriye bunu teslim olmaları için değil öldürmek için yapıyor.
Daha geçenlerde pazara saldırdı. Bizim Halep'te 3 fırınımız kaldı, onlarda çalışmıyor. Günde 2 milyon ekmek çıkarıyorduk, Suriye'nin içerisine gönderiyorduk. Müslümanlar yardımı da kesti. Orası aç kalabilir anlayışı oluştu. Biz de bu arada sivil toplum kuruluşları ne yapacak diye bekledik. Ne yazık ki yine biz harekete geçtik.
Şimdi Halep'e yardım konvoyu çıkarıyoruz. Avrupa'daki aktivistlerle birleşeceğiz. Binlerce insan olarak sınıra gideceğiz, kamuoyu oluşturacağız. Dünyanın dikkatini çekeceğiz. Halep'in içlerine kadar girmeyi düşünüyoruz ama sözümüz sınıra kadar. Ondan sonraki süreci de takip edeceğiz. Eğer 500 bin insan gelirse çözülür 10 bin insan gelirse ancak kendimizi mutlu eder, geri döneriz."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.