Dolar (USD)
34.11
Euro (EUR)
38.09
Gram Altın
2861.71
BIST 100
9940.29
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Bülent Arınç, yeni Başbakanı işaret etti

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hiçbir şekilde Başbakan olma niyetinin olmadığını, bu işi için en uygun ismin Abdullah Gül olduğunu söyledi.
Bülent Arınç, yeni Başbakanı işaret etti
13 Haziran 2014 12:52:00
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hiçbir şekilde Başbakan olma niyetinin olmadığını, bu işi için en uygun ismin Abdullah Gül olduğunu söyledi.

Arınç, "Ara dönemde, şu dönemde bu dönemde bunun hesabını yapmam. Kulis yapmak isteyenlere izin vermem. 'Görev düştü diyelim' o başka birşey. Bol bol gıybet yapan insanlardan olmam, izin vermem. Herkes rahat olsun. Birileri benim varlığımdan rahatsız olmasın. Hesabi bir adam değilim" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, TRT'de düzenlenen kahvaltılı basın toplantısında televizyon ve gazetelerin Ankara temsilcileri ile bir araya geldi. Musul'da yaşanan gelişmeleri değerlendiren Arınç, "Musul'da yaşanan olaylar burada önemli olan Türkiye konsolosluğunun boşaltılması ve içinde 49 vatandaşımızın kısmen güvenlik güçleri olmak üzere evlatlarımızın bulunduğu bir grup, konsolosluğumuzda bulunan güvenlik güçlerimizin, Türkiye'ye sağ salim ulaştırılmasıdır. Memnuniyet verici olan böyle bir olay karşısında Türkiye'ye milli bir refleks oluştu. Bu olaylar üzerinden bazen siyasi çıkar ileri gitmek için ileri de gidebiliyoruz. Bir memnuniyettir, Musul konsolosluğumuzun işgal edilmesi konusunda anamuhalefet, HDP de sorumlu açıklamalarda bulundular. Bu, memnuniyet vericidir. CHP, Soruşturma önergesini de uygun olmaz düşüncesiyle bu önergelerini geri çektiler. Sabah itibarıyla sizlere müjdeli bir haberim yok. böyle bir örgütle yurttaşlarımızı kurtarma noktasında gayret gösteren Türkiye'nin çabalarını sekteye uğratmamak gerektiğini düşünüyoruz. Bugün hayırlı bir haberi alabilecek noktadayız ama kırılganlık devam edebilir. Hükümetimizin, gereken her çabayı gösterdiğini biliyoruz. İnşallah Berat Kandili'ni hep beraber kutladık, herkes dua etti. Hükümet ne yapması gerekiyorsa, fazlasını yapıyor şu anda. Ümit ediyorum ki bugün cumanın güzelliğinde bu kardeşlerimizin kurtulduğunu, Türkiye'ye doğru yola çıktıklarını duyabiliriz" dedi.

Sayısı 30 civarında olan şoförlerin de o bölgede ellerindeki gücü kullanmak isteyen örgütsel yönetimin elinde bulunduğunu anlatan Arınç, "Bunlarla ilgili fidye konusu son olaylarla bağlantı ayrıdır. Serbest bırakıldıkları noktasında bazı açıklamalar var. Bir yerden kendi araçlarını alıp Türkiye'ye dönecek noktada değiller. Onar ve konsolosluk görevlileri can emniyetleri bakımından güvenli bir yerdeler. Kendileriyle zaman zaman telefon bağlantısı sağlanabiliyor. En azından nerede, içlerinde bulundukları durumu bilebilecek durumdayız. Tabii Ortadoğu coğrafyasında, Suriye'de 4 yıldan beri yaşananları, onun öncesini tahmin etmek mümkün. Bazı örgütler üzerinde fikir söylemek de mümkün. Bir tek endişem var, yapacağımız konuşmaların söyleyecek sözlerimizin çok büyük hassasiyet gerektiren bir çabanın içinde bulunduğumuzu düşündüğümüzde genel değerlendirmeler yapmakta veya daha ileri bir tarihe ertelemekte fayda var diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Türk bayrağının indirilmesi olayını değerlendiren Arınç, "Bu konuda da Türkiye'de çok büyük bir konsensus, uzlaşma oldu. Barağı yapılan saygısızlığı herkes reddetti. Olayların gelişmesine uygun söz söyleyenler de odu. Benim konuşmamı Kılıçdaroğlu'nun çarpıttığını söylemiştim. Dışarıda yaşadığımız olaylarla içeride yaşadığımız olayların doğrudan veya dolaylı ilgisi vra mı derseniz, elde somut, birbiriyle uyumlu bağlantılı olayların yaşanması lazım" diye konuştu.

Arınç, 1 Temmuz'da TBMM'nin anayasa gereğince tatile gireceğini anlatan Arınç, "1 Temmuz Cumhurbaşkanlığı adaylığı için başvuru tarihi. Gündemde çok maddeli bazı kanun tasarıları var. Dün akşam eldeki kanun tasarısının bitmesi düşünülüyordu, bugün devam edeceğini düşünüyorum. Soma'da yaşanan maden kazası ile ilgili de Kanun Tasarısı var. 1 Temmuz'u bulacak gibiyiz. O tarihte de Cumhurbaşkanlığı adaylığı başlamış, ilk günden adaylar çıkmış olacak. AK Parti'nin adayı kim olabilir noktasında, süreç içerisinde AK Parti adayını açıklama noktasında acele etmedi. 29 Haziran'a doğru bir süreç içerisinde adaylık açıklaması yapılabilecek. Biz istişare sürecimizi neredeyse tamamladık, bu noktada arar vermiş gibiyiz. önemli olan muhalefetin adayının kimin olacağıdır. Çatıda bir aday arayışını sürdürüyorlar. Oy potansiyeline sahip partilerin başkanlarıyla da görüşülüyor. Görülüyor ki her partinin oy vereceği aday prototifini oluşturulmadı. AK Parti gündemde bu konunun çok fazla yer almamasını düşünüyor gibi" dedi.

Irak'tan Türk vatandaşlarının ülkeyi terk etmesi noktasında Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamanın hatırlatılması üzerine Arınç, "Bir panik doğurmaması açısında Dışişleri Bakanlığımız ikinci bir tedbir olarak dünkü duyuruları internet sitesinden kaldırmış olabilir. Kürt bölgesinde 110 bin 20 bin de diğer bölgelerde olmak üzere toplamda 120 bin civarında Türk yurttaşımızın meskun olduğunu biliyoruz. Yurttaşlarımızn güvenli tahliyesi açısından dün açıklamalar yapıldı. THY bakımından diğer hava yolları bakından yeterli ölçüde kapasiteye sahip olmadığı görüldü. İlave uçak seferleri yapılacaktır. Bunlardan bir kısmına Irak hükümeti tarafından izin verilmesi gerekiyor. Erbil Havaalanı'ndan yapılacakları için sorun yok. Karayolundan güvenli seyahat açısından verilen istikametlerin takip edilmesi gerekiyor. Bu tahliyeler konusunda ek tedbirler gündeme gelecektir. Bunun takibini yapıyoruz" şeklinde konuştu.

Bir gazetecinin, "IŞİD'in buradaki hapishanedeki bazı isimler için pazarlık yaptığı iddiaları var. IŞİD'i kim kuvvetlendirdi' yönünde muhalefetin de eleştirileri var. Dünkü görüşmede Kılıçdaroğlu, Davutoğlu'na istifa çağrısında bulundu" sorusuna Arınç, "Dünkü açıklamayı Loğoğlu yaptı. Loğoğlu'nun beyanları var. 'Kılıçdaroğlu'nun Bakanın istifasını istedim' diye açıklaması yok. İçeride ne konuşulduysa onu Loğoğlu söyledi ama Kılıçdaroğlu'nun kendi ağzından ben kendisine şunu söyledim diye bir söz duymadık. Her olayın arkasından bir siyasi sorumluluk söz konusu olabilir .Maden faciasının arkasından bir siyasi sorumluluk olduğu gibi. Sayın Kılıçdaroğlu, edebe aykırı bir şeklide 'Türkiye'nin gelmiş geçmiş en çapsız Bakanı' demişti. Böyle bir konuyu söylemişse karşılığında Bakanın ne söylediği önemlidir. Kılıçdaroğlu'nun bu sözü söylemesi de önemli değil, bunu Meclis kürsülerinde her zaman söylüyorlar. CHP, kurumsal olarak hükümetin çabalarını destekleyeceğidir. Sayın Bakana karşı en çapsız ifadesini herkesin içinde defalarca kullanan Kılıçdaroğlu'nu dün sadece bunu söylemesine teşekkür etmek gerek" cevabını verdi.