Bu millete gücünüz yetmez
ÖZLEM DOĞAN'ın kaleminden...
Türkiye, ABD, AB ve Batı'nın hain planlarını teker teker bozmaya devam ediyor. Üst akıl, hain darbeyi Mısır'da denedi ve başarıya ulaştı. Suriye'yi cehenneme çevirdi. Yıllardır akan kan durmuyor, Suriye'de cirit atan yabancı servisler, terör örgütleri, Suriye halkını öldürüyor, aç bırakıyor. Ortadoğu'nun üzerinde oynanan kanlı oyuna dur diyen ve küresel güçlerin planlarını alt üst eden tek ülke ise Türkiye. Kan içici IMF'yi ülkenin damarlarından atan, büyük atılımlarla dünyanın dikkatini üzerine çeken Türkiye, yıkılmasının üzerinden yüzyıl geçtiği halde Osmanlı'dan hala korkan ve nefret eden haçlı zihniyetini ürküttü. Alman gizli servisinin desteğiyle gerçekleşen Gezi ayaklanması, Amerikan gizli servisinin tetikçi olarak kullandığı FETÖ'cülerin kalkıştığı 15 Temmuz darbesiyle güzel ülkemiz üzerinde büyük planlar ve parçalama emellerine girişenler çok şükür ki yine başarıya ulaşamadı.
Sessizlikten gür sadaya, koşulsuz itaatten başkaldırıya
Üst akıl, her fırsatta ve her şartta kendisine bağlılık yemini eden, karşısında el pençe divan duran yöneticilerle Türkiye'nin iç ve dış politikasında at koşturuyordu. Ta ki Recep Tayyip Erdoğan halkın oylarıyla ülke yönetimine geçene kadar. Erdoğan dışa bağımlılık kapılarını kırdı. Ülkeyi boyunduruk bağlarından kurtardı. Onlarca yıllardır hizmet edilmemiş halkın önündeki engelleri kaldırıp, Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine ulaştırdı. Faiz lobisine dur dedi. Ülkesinin kaynakları üzerindeki kem gözleri kör etti. Köprüler, yollar, havaalanlarıyla Türkiye'nin büyümesini hazmedemeyen ülkelere inat vatandaşının refahı için ne gerekiyorsa yaptı. Ama Osmanlı torunlarının bu derece ayağa kalkmasını hazmedemeyenler de harekete geçti. Gezi'yle Türkiye'yi bölmek ve güçsüzleştirmek istediler. Başta Almanya olmak üzere birçok ülke yaptığı açıklamalar ve haberlerle gerçek yüzlerini ortaya koydu. Fakat yanıldıkları bir gerçek vardı. Halk, onların Abdülhamid tahtan indirilirken susan, 1960'da Menderes asılırken tepki vermeyen, 1980 darbesinde gözlerini kapayan sessiz yığınlar değildi artık.
Üst aklın başarısız algı operasyonu
Gezi, planlayıcı olan üst aklın hezimetiyle sonuçlandı. Olmadı, başaramadılar. Sonra FETÖ denen alçak terör örgütünün eliyle 17-25 Aralık'ı denediler ama halk bu hainlere sandıkta öyle büyük bir tokat patlattı ki, sesi ta Pensilvanya'dan duyuldu. PKK'yı devreye soktular; mayınlar, bombalar patladı, şehitler verildi ama Kürt halkını ayaklandırmayı başaramadılar. Çünkü sağduyulu Kürt halkı Erdoğan'la barışa inanmış ve PKK'dan yaka silkmişti. Sonra DAEŞ terör örgütünü devreye soktular. Türkiye'de patlattıkları bombalarla devleti zor duruma düşürmek istediler. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, şuuru açık Türk milletine karşı yaptıkları algı operasyonlarını başarıya ulaştıramadılar.
Milli iradesine sahip çıkan cesur millet
15 Temmuz gecesi kimsenin asla ihtimal vermediği bir kalkışma haberi herkesi şok etti. Darbe girişimi yaşanıyordu. ABD'nin tetikçisi terör örgütü FETÖ'nün darbeci askerleri 22:00 sıralarında harekete geçerek başta Boğaz Köprüsü olmak üzere en önemli noktaları işgal etti. Türk halkı, Başkomutan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın komutuyla meydanlara indi. Hainlere geçit vermedi. 240 şehidin kanıyla büyük bir destan yazıldı. Halk, milli iradesine sahip çıktı; Fatih'in, Yavuz'un, Kanuni'nin, Abdülhamid'in torunu olduğunu bir kez daha kanıtladı. Medyadan siyasetçilere, gencinden yaşlışına 79 milyon tek yürek oldu.
Yenikapı'da tarih yazıldı
Üç haftadır sabaha kadar halk meydanları tek etmedi. Ellerde Türk bayraklarıyla vatan nöbeti tutuldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Pazar günü gerçekleşen Yenikapı Şehitler Mitingi çağrısına sekiz milyon kişi akın etti. Üstelik bu öyle geniş bir katılım oldu ki; doksanlı yıllarda birbirine düşman edilmek istenen ulusalcısı, sağcısı, laiki, kapalısı, açığı, solcusu, şeriatçısı, ülkücüsü, alevisi, sünnisiyle halk el ele tutuşarak geldi meydanlara. Yavuz Bingöl'den Kenan Doğulu'ya, Hande Yener'den Kıvanç Tatlıtuğ'a, Gezi'de en ön safta yer alan Halit Ergenç ve Kenan İmirzalioğlu'ndan Çağatay Ulusoy'a kadar birçok sanatçı da bu büyük şölene katıldı. Ama en önemlisi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da bu önemli günde destek için Yenikapı'da bulunmasıydı. Devlet, halk, muhalefet, hep birlikte muhteşem bir cevap verdik üst akla, küresel güçlere, ABD'ye, AB'ye, Batı'ya, NATO'ya, FETÖ'ye, PKK'ya, DAEŞ'e ve cümle düşmana; Biz üç kıtaya hükmetmiş ve hepinize bir zamanlar haddini bildirmiş Osmanlı'nın torunları olarak buradayız ve size meydan okuyoruz.
Kutlu ve tarihi bir gün
***Yenikapı'daki tarihi günde gerek muhalefet liderlerinin, gerekse Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmaları sık sık idam isteriz sloganlarıyla kesildi. Erdoğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan idam talepleriyle ilgili olarak, "Şu anda, siyasi partilerimizin genel başkanları burada. Sizin zaten talebinizi biliyorlar. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, sizler de idam talebinde bulunduğunuza göre, bunun kararını verecek olan merci, Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Meclisimiz böyle bir kararı verdikten sonra, atılacak adım bellidir. Onamaksa, Meclis'ten gelen böyle bir kararı, ben peşinen ifade ediyorum, onarım." diye konuştu.
***Vapurlar, tekneler hınca hınç insan doluydu. Alana girmek isteyenler adeta birbirleriyle yarıştılar. Otuz beş derece sıcağa rağmen sabahın erken saatlerinde alanı doldurmaya başlayan vatandaşlar, güneşin en tepeye çıktığı anlarda bile meydan dolmaya devam etti. 'Öleceksen adam gibi ölelim', 'Halkın gücü tankın gücünü yendi', pankartları ve sloganlar eşliğinde her kesimden ve düşünceden insan, darbeye ve hainlere karşı tek yürek olarak gecenin geç saatlerine kadar meydandan ayrılmadı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.