Bu cinayetin faili FETÖ’dür
KORAY TAŞDEMİR
Terörist başı Fetullah Gülen'in dini cemaat kisvesi altında devleti ele geçirmek istediğini deşifre eden ve bu amaçla oluşturulan FETÖ yapısını araştırıp gün yüzüne çıkaran Necip Hablemitoğlu, söz konusu araştırmaları sırasında 18 Aralık 2002 tarihinde evinin önünde suikasta uğrayıp hayatını kaybetmişti.
Alman Vakıfları irtibatı
FETÖ'cü Akın İpek'e adeta peşkeş çekilen Bergama'daki altın madeniyle ilgili yazdığı "Alman Vakıfları Bergama Dosyası" kitabıyla da döneme damga vuran Hablemitoğlu, "Bu açıklamaları yaptığım içim beni öldürecekler" dedikten kısa bir süre sonra öldürülmüştü.
Akademisyen Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 tarihinde evinin önünde, arabasına binerken uğradığı silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybetmişti.
Cinayet aydınlanacak
Hablemitoğlu suikastının 17'nci yıl dönümünde, katil zanlılarından olduğu değerlendirilen kilit şüpheli N.G.B. Ukrayna'da yakalandı. N.G.B’nin Türkiye’ye iade edilmesiyle, Hablemitoğlu cinayetinin diğer faillerinin de açığa çıkması bekleniyor.
FETÖ’yü deşifre etmişti
Necip Hablemitoğlu “Köstebek” kitabının önsözünde FETÖ yapılanmasını deşifre etmişti: Fethullahçılar, Türkiye'de Mevleviler, Bektaşiler, Cerrahiler gibi salt dinsel inancını yaşamaya çalışan bir cemaat değildir. Uluslararası alanda at koşturan, son derecede tehlikeli bağlantılarıyla, ekonomik kaynakları ve eğitim kurumlarıyla, Türkiye'nin yüz yüze olduğu en tehlikeli tehdit odağıdır. Örgütlenme modeli itibariyle Türkiye'de bir eşi yoktur; örgütlenme modeli olarak, tamamı C.I.A. denetimindeki Moon, Falun-Gong, Scientology gibi tarikatlarla benzeşmektedir. Fethullahçılar, mevcut ekonomik kaynaklarını, yapılabilecek en akılcı ve en değerli alana, eğitim yatırımına tahsis ettiklerinden, diğer şeriatçı yapılanmalara kıyasla, ülkemizin sadece bugününü değil, daha çok geleceğini tehdit etmektedirler.
“Talimatı Gülen verdi”
18 Aralık 2002 tarihinde Ankara'daki evinin önünde uğradığı silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybeden Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin geçmişte FETÖ'ye bağlı bir eğitim kurumunda yöneticilik yapan ve hükümlü olduğu bir başka dava sebebiyle cezaevinde bulunan Davut Şafak isimli şahıs, bir avukata yazdığı mektupta, Hablemitoğlu suikastının emrini, hain FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 'Topal Kazım' lakaplı halasının oğlu Kazım Avcı'nın verdiğini; kendisinin de bu ana şahit olduğunu öne sürdü.
Necip Hablemitoğlu, “Bunlar beni öldürecek” demişti.
Şahit olduğu olayın 2000 yılının Şubat ayında Özel Öğretim Genel Müdürlüğü'nde Şube Müdürü olan Kazım Avcı'nın odasında yaşandığını kaydeden Şafak, mektubunda özetle şu ifadeleri kullanmıştı: Ankara'ya Özel Öğretim Genel Müdürlüğü'ne Beşevler'e gittim. Amacım hizmet belgesi almaktı. Genel Müdür İbrahim Avcı yerine yanlışlıkla soy ismi Avcı olan Şube Müdürü Fetulah Gülen'in kuzeni Kazım Avcı'nın odasına girdim. Sekreteri, 'Hoca abdest almaya gitti, birazdan gelir' dedi.
Ukrayna’da yakalanan N.G.B.’nin iadesi için işlemlere başlandı.
O sırada masasının üstünde Dr. Necip Hablemitoğlu'nun 'Köstebek' isimli kitabı dikkatimi çekti. Her cümlesinin altını çizmiş, küçük notlar almıştı. Kendisi gelince hizmet belgesine ihtiyacım olduğunu söyledim. Belgeyi ikindi vakti gelip alabileceğimi söyledi. O vakit geldim. Kazım Avcı içeride sivil bir polisle Hablemitoğlu hakkında konuşuyordu. 'Bolşevik baykuşunun sesini kesmek gerekir. Bu it soyu 10 yıl bizim hedefimizi ötelettirir. Ben hoca ile görüştüm. Gerekeni yapın.' ifadelerine şahit oldum."
Arkasından FETÖ çıkacak
Askeri Casusluk kumpas davasında FETÖ’nün hedefindeki isimlerin başında gelen Terör ve Güvenlik Uzmanı Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ, Necip Hablemitoğlu suikastının arkasında FETÖ olduğundan asla şüphe edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Başbuğ, “Hablemitoğlu FETÖ’ye ilk kanca atan akademisyenlerden biri. Kendisinin Alman vakıflarıyla ilgili de ciddi çalışmaları vardı. Dolayısıyla hem FETÖ ve Amerika’nın hem de Alman istihbaratının hedefindeydi” dedi.
Seri cinayet işlediler
Suikastın kendisini şaşırtmadığını ifade eden Başbuğ, “Bu suikastı kim gerçekleştirdi derseniz bunun cevabı doğrudan FETÖ’dür. Bu konuda en deneyimli istihbarat örgütü FETÖ’dür. Bunların Uğur Mumcu ve Hablemitoğlu cinayetleri gibi 90’lı yıllardaki seri cinayetlerin hepsinin arkasından FETÖ çıkacaktır ki zaten zanlı konuştuğu an bu bağlantı ortaya çıkacaktır” diye konuştu.
Karanlık nokta kalmayacak
Başbuğ, devlet 15 Temmuz kırılmasından sonra geçmiş dâhil bütün kirli işleri ortaya döküp hepsinin failini ortaya çıkarmak için çalıştığını kaydederek “Geçmiş bir cinayetin yeniden gündeme getirilip aydınlığa kavuşturulması ve FETÖ ile mücadele konusunda ciddi bir mesafe alınması Türkiye’de artık karanlık hiçbir noktanın kalmayacağını gösteren net delildir” dedi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.