Bloomberg: Türkiye Rusya'nın arka bahçesine sızdı
Yunus Emre KABAOĞLU
ABD merkezli yayın kuruluşu Bloomberg’in iki yazarı Marc Champion and Tony Halpin, Azerbaycan ve Ermenistan arasında süre gelen savaşa dair geniş bir analize imza attı. Analizde Rusya ve Türkiye'nin rolüne değinilirken, ABD ve Fransa'nın bölgeye yönelik stratejilerine yer verildi. 'Azerbaycan-Ermenistan anlaşmazlığı neden büyük güçleri çekiyor?' başlığıyla paylaşılan yazıda, Türkiye’nin Dağlık Karabağ savaşı üzerinden Kafkaslar’da nüfuzunu arttırdığı ve diplomatik bir zafer elde ettiği diplomatik de belirtildi.
1. Çatışmanın geçmişi nereye dayanıyor?
Bugünkü Ermenistan ve Azerbaycan; Rus, Osmanlı ve Pers imparatorluklarının elinde olan bir bölgede yer alıyor. İki toplum, söz konusu imparatorluklar I. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru çökerken birbirleriyle savaşmaya başladı. Rusya'nın Ermenistan'ı, Osmanlı ve devamında Türkiye'nin Azerbaycan'ı desteklediği bağımsız devletler kurulmaya çalışıldı. Dağlık bölge, Ermeni ve Azerilerden oluşan karma bir topluluğa ev sahipliği yapıyordu. Her iki ulus, bölgeyi ulusal tarihlerinin ve kimliklerinin merkezi olarak görüyordu. Bu yüzden bölge başından beri bir gerilim merkeziydi.
2. Sovyetler Birliği'nin dağılması nasıl bir rol oynadı?
Sovyetler Birliği, 1921'de her iki gelişmekte olan devletin kontrolünü ele geçirdi. Daha sonra Sovyetler lideri Josef Stalin bugünün anlaşmazlığının tohumlarını ekti. Dağlık Karabağ'ı Azerbaycan için güvence altına aldı, ancak daha sonra, 1923'te yüzde 90'dan fazlası Ermeni olan bir nüfusla bölgeyi özerk olarak tanıdı. Mevcut çatışmanın ilk şiddeti 1988'de patlak verdi, çünkü Sovyet imparatorluğunun günlerinin sayılı olabileceği anlaşıldı. İki Sovyet cumhuriyeti, bağımsızlık için baskı yapmaya başladı. Dağlık Karabağ'ın ulusal meclisi, özerk statüsünü feshetme ve Ermenistan'a katılma yönünde oy kullandı. 1990'ların başındaki savaşta toplamda 30.000'den fazla insan öldürüldü. 2020'deki 44 günlük savaşta 6.000'den fazla kişi öldü.
3. Ermenistan'ın tarihi buna nasıl katkıda bulundu?
Karabağ'ın Ermeni ve Azeri toplulukları 1988 yılına kadar barış içinde bir arada yaşamalarına ve nispeten iyi bir şekilde bütünleşmelerine rağmen, Ermenistan'da milliyetçi bir oluşum kuruldu. Ermenistan, Osmanlı'ya karşı olumsuz görüşler ve Türkiye korkusu nedeniyle askeri destek için Sovyetlerden sonra Rusya'ya alışılmadık bir şekilde kendini bağımlı hissetti. Dolayısıyla birçok Ermeni, Azerileri proto-Türkler olarak görmeye başladı.
4. Türkiye neden dahil oluyor ve hedefleri neler?
Türkiye'nin uzun süredir Ermenistan'a kapalı bir sınırı vardı. Kısmen Karabağ ihtilafı ve kısmen de 1915 iddiaları nedeniyle Ermenistan ile diplomatik ilişkisi yoktu. Buna karşılık Azerbaycan, Azerbaycan - Ermenistan'ın 16 kilometre yakınından geçen boru hatlarıyla Türkiye'ye doğal gaz ve ham petrol sağlıyor. Sonuç olarak Türkiye, Karabağ sorununda uzun süredir Azerbaycan'ın yanında yer alıyor. Bu destek yakın zamana kadar söylemle sınırlıydı, ancak Türkiye'nin F-16 savaş uçakları ve insansız hava araçları da dahil olmak üzere askeri desteği, 2020'deki savaşta belirleyici oldu. İki ülke bir yıl sonra bir savunma anlaşması imzaladı. Değişiklikler Erdoğan'ın, Suriye ve Libya'da Rusya'ya, Doğu Akdeniz'de Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail'e karşı olmak üzere, eski Osmanlı topraklarının büyük bölümünde Türk çıkarları için sert güç kullandığı bir dönemde geldi. Gelişmeler, barış anlaşmasının imzacısı olmasa da, Rusya'nın Kafkasya'daki arka bahçesine girmeyi başaran Cumhurbaşkanı Erdoğan için stratejik bir zaferi temsil ediyordu.
5. Ateşkes ne içeriyordu?
Azerbaycan, 1990'larda kaybettiği toprakların çoğunda kontrolünü etkili bir şekilde geri kazandı. Ermenistan'da askeri üssü bulunan Rusya, Dağlık Karabağ'a 2 bin barış gücü askeri gönderdi. Anlaşma, Dağlık Karabağ'daki Ermenilerin Ermenistan'a ulaşabilecekleri ve Rus kontrolünde olan bir kara koridoru sağladı. Öte yandan Ermenistan, İran ve Nahçıvan ile Azerbaycan'ın dış bölgesinde yaşayan insanların güney Ermenistan üzerinden Azerbaycan'a ulaşmasını sağlayan bir anlaşma bekleniyor. Bu anlaşma henüz açıklanmadı. Müzakereleri teşvik etmeye yönelik uluslararası çabalara rağmen, tam bir barış anlaşması zor görünüyor.
6. Rusya'nın rolü ne oldu?
Yakındaki bir nükleer süper güç ve eski bir derebeyi olarak Rusya, her iki ülkeye karşı koz sahibi. Dağlık Karabağ'ı kapsamasa da Ermenistan ile savunma anlaşması var. Ermenistan, Rus üssünün sağladığı nihai garantiye her zamankinden daha fazla bağımlı. Azerbaycan petrol ve gaz zenginliği sayesinde 1994'ten bu yana askeri harcamalarını önemli ölçüde arttırdı. Bu gelirlerin çoğu, her iki tarafı da silahlandıran Rusya'dan silah satın almaya gitti.
7. Peki ya ABD ve Fransa?
Rusya, ABD ve Fransa onlarca yıldır bir anlaşmayı müzakere etmeye çalışan sözde Minsk Grubu'nun üyeleri. ABD büyük, zengin ve politik olarak aktif bir Ermeni diasporasına ev sahipliği yapıyor. Ayrıca Rusya'nın transit ağının yanından geçen ve onunla rekabet eden Azeri enerji hatlarının birincil destekçisi olarak eskiden hatırı sayılır bir nüfuza sahipti. ABD'nin bölgeye ilgisi son yıllarda azaldı. ABD Dışişleri Bakanı Tony Blinken Eylül ayında Ermeni ve Azeri liderlere düşmanlıklara son verilmesi çağrısında bulundu. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Ermenistan'a sempati duyduğunu ifade etti, ancak bu açıklamanın Azerbaycan'a etkisi sınırlı görünüyor. Avrupa Birliği, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sebebiyle oluşan ortamda Putin'in enerji silahını kırmaya çalışıyor. Bu kapsamda Temmuz ayında Azerbaycan'dan doğal gaz ithalatını ikiye çıkarmak için bir anlaşma imzaladı.
8. Enerji durumu nedir?
Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) petrol boru hattı günde 1,2 milyon varil kapasiteye sahip. Normalde bu seviyenin sadece yarısında çalışıyor, ancak BP Bakü-Supsa olarak da bilinen Batı Yolu İhracat Boru Hattı üzerinden petrol ihracatını kapattı. Dahası, bunları BTC'ye yönlendirdi ve BTC'de Mayıs ayından bu yana arz arttı. BP, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı nedeniyle deniz taşımacılığının kesintiye uğradığı Karadeniz'de tankerlerin bulunmadığını belirtti. Azerbaycan'ı Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlayan Güney Gaz Koridoru olarak bilinen boru hatları zincirinin ilk ayağı olan Güney Kafkasya Boru Hattı, 2022'nin ilk sekiz ayında bir önceki yıla göre %23 artışla 14,4 milyar metreküp doğal gaz ihraç etti. Avrupa ülkeleri, 7,3 milyar metreküp ile bu dönemde Azerbaycan gazının en büyük alıcısı oldu. Türkiye 5,4 milyar metreküp, Gürcistan ise 1,7 milyar metreküp satın aldı. Azerbaycan, 2027 yılına kadar Avrupa'ya enerji ihracatını ikiye katlayarak hacmi 20 milyar metreküpe çıkarmayı hedefliyor.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.