Bizim milli içkimiz ayrandır
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Yeşilay Cemiyeti tarafından Dünya Sağlık Örgütü işbirliğiyle düzenlenen Global Alkol Politikaları Sempozyumu'nun resmi açılışında konuştu.
Başbakan Erdoğan, sempozyumun hükümet olarak halk sağlığına verdikleri önemin ve sağlık alanında insan merkezli yaklaşımlarının da bir tezahürü olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"İnanıyorum ki, burada gerçekleştirilen çalışma, burada sunulacak tebliğler, halk sağlığı için bir kılavuz niteliği taşıyacak, alkol politikaları alanında çalışmalar yapan uluslararası aktörler için bir farkındalık oluşturacaktır. Sempozyumun gerçekleşmesinde, TBMM'nin de çok büyük emekleri var. Meclisimizin tarihine bakığımızda çıkan kanunlar arasında çok ilginç bir kanun var. Bu da 'Men-i Müskirat' adını verdiğimiz ve alkollü içkileri men eden, sarhoşluk verici içkileri yasaklayan bir kanunu çıkarmaktır. 93 yıl önce..."
Başbakan Erdoğan, bu kanunun uzun süre yürürlükte kalamadığını belirterek, şöyle konuştu:
"Tek parti iktidarı döneminde, alkol teşviki o kadar abartılı bir propagandaya dönüştürülmüştür ki, lokantalara afişler asılmış, alkolün ne kadar faydalı olduğu anlatılmıştır. O dönemde, alkollü içkilere adeta 'halis gıda süsü' verilmek istenmiştir. Dahası, alkollü bir içki olan bira, Cumhuriyet'in ilk yıllarında, yayınlanan bazı kitaplarda, maalesef, 'milli bir halk içkisi' olarak takdim edilmiştir. Halbuki bizim milli içkimiz ayrandır. O kadar ki, bazı aileler, sağlığa faydalı diye lanse edilen birayı, besleyici olduğu gerekçesiyle ilkokul çağındaki çocuklarına, evlatlarına içirmeye başlamışlardır.
Ankara'da, Atatürk Orman Çiftliğinde, çocuklara, adeta süt gibi, meyve suyu gibi alkolü içkiler içirilmeye başlandığını gösteren fotoğraflar elimizde var. Neyse ki, toplumsal yapı, toplumsal doku, devlet eliyle teşvik edilen alkol tüketimine karşı direnç göstermiş, alkolün çok daha yaygın kullanımının önüne bu sayede geçilebilmiştir."
Başbakan Erdoğan, "Alkole yönelik her düzenlemeyi, çocukları alkolden korumaya yönelik her adımı, Cumhuriyet'e, laikliğe bir tehdit gibi lanse etmek, ta oralara taşımak, 1940'ların zihniyetidir, Soğuk Savaş döneminin refleksidir, dört dörtlük bir cehalettir. Türkiye Cumhuriyeti'nin harcı alkolle değil, şehitlerimizin kanıyla karılmış bir harçtır. Her düzenlemeyi, doğrudan Cumhuriyet'in temelleriyle laiklikle ilişkilendirmek, açıkçası büyük bir çarpıtmadır, Cumhuriyet'in özüne, ruhuna aykırıdır" dedi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.