Bir otobüs durağının yeri değişse bile halka sorulacak
20 Haziran 2013 18:34:00
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş, artık bir otobüs durağının yeri değişse bile halka sorulacağını ve görüşlerinin alınacağını söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Saraçhane'deki yerleşkesinde düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Gezi Parkı eylemlerinin ilk günlerinde bazı eylemcilerin çadırları yakıldı. Bu olayla ilgili 5 zabıta görevinden uzaklaştırıldı. Nedir bu olayın akıbeti?" sorusu üzerine Topbaş, Taksim'de, ara sokaklarında ve caddelerinde olup bitenlerin kayıtlarda bulunduğunu hatırlattı.
Kayıtlarda olan her türlü eylemin de deşifre edildiğini anlatan Topbaş, şöyle konuştu:
"Başbakanımızın da ifade ettiği gibi burada yanlış yapan, bir mağduriyet oluşturmuş olan kişiler üzerine 'rücu edilecek, bunlar yanlarına bırakılmayacak' dendi. İşte bu bağlamda bu çalışmalar sırasında ve oradaki eylemcilere müdahalenin maalesef haddi aşan, belki biraz da farklı değerlendireceğimiz bir boyuta geldiği de hep ifade edilmektedir. Tabii ki o ortamın psikolojik şartları, sıkıntılarını burada konuşmak istemiyorum. Bizim bu konuyla ilgili zabıta görevlilerimizden 7 arkadaşımızın bu işe fiili olarak katıldığı zabıtayla ilgili teftiş kurulu müfettişlerinin raporunda ortaya çıkmakta. 4 zabıta memuru bu rapor sonucunda açığa alındı, 3'ü de taşeron üzerinden aldığımız zabıta görevlisi, bunların da iş akitlerinin feshine gidildi. Yargı süreçleri devam edecektir, onun getireceği sonuçlara göre diğer işlemleri yargı değerlendirecektir."
"Zabıtalara emri veren birisi var mı? Kendi inisiyatifleriyle mi vermişler bu kararı" sorusu üzerine Topbaş, "Müfettiş raporuna göre, bunu işleme koyduk, yaptığımız iş bu. Böylece devlet memuru statüsünde, 1'i amir, 2'si komiser, biri de memur olmak üzere 4 zabıtamız açığa alındı, taşeron olarak çalışan 3 zabıtanın iş akitlerinin feshedilmesi noktasında talimat verildi" bilgisini verdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş, bir gazetecinin "Zarar konusunda esnafla ilgili yapılan bir çalışma var mı?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Yaptığımız tespitler ölçeğinde 61 milyon civarında bir rakam çıkıyor. Kayıp kazancı tahribat olarak değerlendirebilirsiniz. 99 İETT, 19 halk otobüsü tahribat gördü. 15 itfaiye aracımız, yeni yeni aldığımız araçlar, sivil vatandaşlarımızın araçları, iş yerleri, zeminler, kaldırımlar, döşemeler kentte ciddi bir tahribat ortaya çıktı. Bunun maliyetleri esnafın dışında, bizim büyükşehri ilgilendiren kısmına baktığımız zaman 60 milyon lira civarında görmekteyiz. Bunlar telafi edilebilecek şeyler. Mala gelsin, cana gelmesin, bütün derdimiz bu. Mala gelen telafi edilebilir. Ama bu milletimizin, halkımızın malı."
"Çadırları yananlara herhangi bir ödeme yapılacak mı? Zabıtaların orada görevlendirilme nedeni neydi?" sorusuna Topbaş, "Bir kere şunu söyleyeyim; zabıta, belediyenin kolluk gücüdür. Zabıtanın aktif olarak eylemde fiili olarak devreye girme kabiliyeti yoktur. Zabıta kent içerisinde halkla belediye arasındaki bir takım faaliyetlerde destek veren, yardımcı olan bir birimdir, takip eden raporlayan bir birimi vardır. Orada büyükşehir belediyesinin bir çalışması olduğu için zabıta da o mekanda bulunmuştur. Yargıya intikal ettiği için çok fazla üzerinde konuşmak istemiyorum" karşılığını verdi.
"Yakma işlemi talimatla mı oldu?" sorusu üzerine Topbaş, "Bunların hepsi ortaya çıkar, kalkıp da burada idare bir talimat vermez. 'Kalkın çadırları yakın' demez, böyle bir talimat ortaya çıkmaz. İdare tarafından böyle bir talimat olmaz, bunu özellikle ifade etmek istiyorum" dedi.
Topbaş, projelerin halka anlatılması yönünde çalışma başlattıklarını vurgulayarak, "Artık bir otobüs durağının yeri değişse bile halka sorulacak" diye konuştu.
Bir gazetecinin, "31 Mayıs'tan sonra otobüslerin bölgeden uzaklaştırılması konusunda bir talimat verildi mi?" sorusuna ise Topbaş, şu yanıtı verdi:
"Hayır. Bir kısmı polislerimizin oraya taşınmasında hizmet veren otobüslerimizdi. O bölgede onun için bulunan otobüsler. Bir de tabii toplu taşıma araçları niçin hizmet vermedi? Tweetlerde de görüyorum. Niçin çalışmadığı sorgulanmakta. Bölgenin sıkıntısını göze alırsak, yolların bariyerlendiğini, araçlarla kapatıldığını görürsek buraya otobüslerin gelmesi mümkün değil. Diğer taraftan, buradaki maalesef gaz sebebiyle ortada oluşan ciddi kirli bir atmosferden dış havayı alarak içerisinin havalandırmasını yapan metrolarımızı çalıştırdığınız takdirde bütün bu gazlı havayı metro istasyonlarına almış olacaksınız. Bu metroya binenleri ve diğer istasyonları da etkileyebilirdi. Haliyle bu kapatılmak zorunda kalındı. Otobüs, vapur ve metro seferleri, bu sıkıntıların yaşandığı dönemlerde Valiliğimizin güvenlik açısından verdiği talimatla durduruldu."
Topbaş, "Yerel seçim startı verildi, yeniden aday olacak mısınız?" sorusu üzerine Türkiye'nin bu olaylarla birlikte zaten bir seçim atmosferine girdiğini belirtti.
İstanbul'un Türkiye siyaseti için çok önemli bir merkez olduğuna dikkati çeken Topbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Burada aktif rol oynayan, iktidar olan yani yerel yönetimde yetki almış olan bir siyasi parti, Türkiye'de de güçlü olmakta. Burada ilk defa Türk siyasi tarihinde bir yerel yönetici olarak ikinci kez seçilen bir başkan olma onurunu taşıyorum. Bu yetkiyi vatandaşımız verdi. Benim yine üçüncü dönem için bir kararım var, bunu ilan ettim. Burada bu karar yeterli değil. Genel Başkanımız sayın Başbakanımızın ve partimizin yetkililerinin de buna yetki vermesi ve bunu verirken de İstanbullular'ın desteğine ihtiyaç var. Bunlar birleşirse bizim adaylığımız devam eder. Kendi gönlümde, bugüne kadar yaptığımız ve yapmakta olduğumuz projeleri hayata geçirip, İstanbul'a, ulaşımda ciddi bir mesafe aldırmış, 2016'da günde 7 milyon insanı taşıyan bir ulaşım sistemi ve metroları kurmuş bir belediye başkanı olmak isterim."
Bir gazetecinin Gezi Parkı odaklı gelişmelerin, Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi üzerindeki etkisine ilişkin sorusu üzerine Topbaş şöyle konuştu:
"Maalesef bir iki ay daha gecikme yaşanacak. Yüzde 80-90'a yakın toparlanmıştı. Biz bir an önce trafiğe açmak istiyoruz. Bu bölgeyle ilgili yayalaştırma çalışması ve diğer çalışmalarla ilgili burada bulunan eylemciler içerisindeki genç mimar gruplarıyla da görüştüm. Birkaç grup temsilcisi geldi. Bunlar mimarlar odasının siyasilerin tavırlarını asla kabul etmiyorlar. Kendileriyle bu hafta belki bir araya gelerek, daha önce bahsettiğim Hilton Oteli'nin arkasından itibaren sürecek ve kültür vadisi dediğimiz Maçka Parkı'nı da içine alan bir çalışmayı birlikte yürütebilir miyiz? Bunun üzerine görüşlerini alacağız. Yaptığımız çalışmalar esasında İstanbullular'ın trafikte rahat etmeleri açısından. Şu görüşler var. Çok kez dile getirilir. Ulaşım sisteminde 'alt geçitler kavşaklar yapmayınız, bu doğru değil bireysel araca destek veriyorsunuz' derler. İnsanlar toplu taşımaya yönelsin diye. Fakat toplu taşımada belli bir seviyede olmayan kentler için bu çok erken bir söylem. Biz metrolarda belli bir seviyeye geldikten sonra bazı bölgelerde yayalaştırma yapabiliriz, araçların trafiğe daha az çıkmasını sağlayabiliriz. Bizim önce toplu taşımada belli bir seviyeye gelmemiz gerekiyor."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.