Bir kulağımızda Ezan bir kulağımızda Çan var
SÖYLEŞİ: ÖZLEM DOĞAN
Her 24 Nisan'da başta ABD olmak üzere çeşitli ülkeler sözde Ermeni Soykırımı üzerine açıklamalar yapıyorlar. Papa Franciscus'un soykırım ifadesinin ardından, tarihi hiçbir mesnedi olmayan ve Osmanlı'yı suçlamaya yönelik yanlı açıklamalarla Türkiye'yi zor duruma düşürmeye çalışan kesimlerin beyanatları medyada yer alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun 1915 Ermeni olaylarına ilişkin taziye mesajı ise Türk-Ermeni ilişkileri açısından oldukça önem arz ediyor. Ermeni tehcirini ve bugüne yansımalarını Ermeni asıllı Tarihçi Levon Panos Dabağyan'la konuştuk.
SUBAY OLMAK İSTİYORDUM
Çocukluğunuzdan bu yana sizi Türklük bazında en çok etkileyen olay nedir?
İlkokul 4.sınıftayken coğrafya hocam, "Arkadaşlar, büyüyünce ne olmak istiyorsunuz" diye sordu. Herkes gibi ben de cevap vererek "Deniz subayı olacağım" dedim. Ders çıkışı hocam yanıma gelip saçımı okşayarak "Evladım gayrimüslimden subay olmaz, kendine başka meslek seç" dedi. Evde teyzeme bunun doğru olup olmadığını sorduğumda teyzem de hocamı doğrulayınca küstüm ve artık mektebe gitmeyeceğim" dedim. Çok kırılmıştım.
Sizce 1915'te yaşanan ve farklı çevrelerce soykırım, tehcir ya da büyük felaket olarak nitelendirilen hadiselerin sorumluları kimlerdir?
1915 tehcir vakası Türkiye'de zuhur etmiştir. Müsebbipleri İttihat ve Terakki fırkasıyla Taşnak ve Hınçak partileridir. Sorumlularını Osmanlı yargılayarak mahkum etmiştir. Osmanlı bir tek Ermenilere millet-i sadıka demiştir. Ermeniler Osmanlı'ya hiçbir zaman ihanet etmedi. Olanlar Taşnak ve Hınçak çetelerinin ihanetleridir. Ayrıca yapılan zulümler Kafkas Ermenilerinin elinden çıktı.
OSMANLI ORDUSU YOK EDİLMEK İSTENDİ
Bir tarihçi olarak Ermeni olaylarından kimi sorumlu tutuyorsunuz? Yaşananlardan en büyük zararı kim gördü sizce?
Enver Paşa taraftarlarının düşündükleri; Gayrimüslimleri yok etmek ve büyük İslam hakimiyeti kurmaktı. Halbuki İslam hakimiyeti kurmak için Türkiye'nin güçlü olması gerekiyordu. Enver Paşa'yı kahraman olarak lanse edenlere söylüyorum: Sarıkamış'ta Çanakkale'de ve Sina cephesinde Osmanlı ordusu yok etmek istenmiştir. Bu cephelerde Osmanlı ordusunun beli kırılmıştır.
HALİFELİĞİ ELİMİZDEN KASITLI OLARAK ALDILAR
Papa Franciscus'un Ermeni Soykırımı açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Papa bir din adamıdır. Katolik Hristiyanların halifesidir. Lozan'da bu yüzden halifeliği elimizden almak istediler ve aldılar. Bugün bizim de halifelik makamımız mevcut olmuş olsaydı, Papa'ya gerekli cevabı o verecekti. Papa açıklamalarıyla Katolik Ermenilerinin arzularını yerine getirdi.
*Enver Paşa, "Yaptıklarımın hesabını vermeye hazırım. Turan yapmak istedik viran olduk. Bizim asıl günahımız Sultan Abdülhamid'i anlamamak ve Siyonizm'e alet olmaktır" demiştir. Abdülhamid'i tahttan indirenler, bir hülya peşinde imparatorluğu da trajik bir sona sürüklediler.
BİR KULAĞIMIZDA EZAN BİR KULAĞIMIZDA ÇAN VAR
Türkiye'de doğup büyümüş bir Ermeni olarak kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Türkiye Ermenileri olarak istediğimiz tek şey var: Bizim Osmanlı olduğumuzu unutmasınlar. Bizi Batı Ermeni'siyle karıştırmasınlar. Biz Osmanlı Ermenileri bir kulağımızda ezan sesi, bir kulağımızda da çan sesi vardır. Bizi hiçbir zaman Avrupalı Hristiyanlarla mukayese etmemeliler. Ermeniler Türkiye'nin öksüz evladıdır. Bizi mecliste söz sahibi kılmaları lazım.
Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın 1915 Ermeni olaylarına ilişkin taziye mesajını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cumhurbaşkanımız Ermeni meselesinde belediye başkanlığından itibaren olumlu düşüncelere sahipti. Belediye içinde Ermenilere de yer verdi. O dönem Eyüp Sultan'da iki kilisemiz vardı. Dönemin Eyüp Belediye Başkanı kilisemizi elimizden aldı. Erdoğan'a bu durum bildirildiği zaman Erdoğan bunu önledi bize kilisemizi iade etti.
ERDOĞAN CHP'YE KARŞI BİZİ SAVUNDU
Size karşı muhalefetin o dönemdeki tavrı neydi?
Erdoğan bizim hakkımızı savunuyordu ama karşı taraf hemen menfi propagandaya başlıyordu. CHP vakıfları elimizden almak istedi ama Erdoğan vakıfları bize tekrar iade etti. Erdoğan'a yardımcı olmak istiyoruz ve bunun için meclise girmemiz lazım.
*İlk konferansımı Yeditepe Üniversitesi'nde verdim. Dizleri yırtık pantolon, kulağı, burnu küpeli gençleri görünce 'bunlar beni dinlemez' diye düşündüm. Halbuki pür dikkat dinlediler. Gençlerimiz bilgiye susamış. Öğretmek lazım.
'Bilinmeyen Abdülhamid Han' adlı kitabınızı yazarken zorlandığınız konular oldu mu?
Osmanlı İmparatorluğu şanlı bir cihan devletiydi. Ne yazık ki emperyalist devletlerin çevirdikleri iğrenç entrikalardan ziyade, içimizdeki maceraperestlerin basiretsiz icraatlarıyla yıkıldı. Sultan Abdülhamid'le ilgili tarafsız belge bulmak oldukça zordu. Zira belge denilen bir takım hamaset fikirlerini temsil eden vesikalar İttihat ve Terakki'nin borazanlığını yapıyordu sadece.
"BİZ İSLAM ÜMMETİYİZ, HİLAL İSTERİZ" DİYE BAĞIRDIM
Bir Ermeni olarak aynı zaman da Türk milliyetçisisiniz de. MHP'nin üç hilal sembolü fikrinin sizden çıktığı hikayesi doğru mu?
Evet, doğru. 1969 yılında Adana'da MHP kongresindeyiz. Sergi sarayı tıklım tıklımdı. Ben de balkonda direğin yanında oturuyorum. Osman Yüksel Serdengeçti başındaki kalpağı yere atarak kalabalığa "Yeter" diye bağırdı. Alparslan Türkeş de ayağa kalktı. Tam o sırada direğe sarılarak "Biz İslam ümmetiyiz, hilal isteriz" diye bağırdım. Anadolu delegeleri de aynı şekilde tekrarladı ve üç hilal MHP'nin amblemi oldu.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.