BERAT'IN ŞİFRESİ KUR'AN VE SÜNNETTE
Hızla akıp giden ömür içerisinde böylesine mübarek bir geceye bir kez daha eriştirip bizlere güzel bir fırsat bahşettiği için Cenab-ı Hakk'a ne kadar hamd ü sena etsek, ne kadar şükretsek azdır. Kültürümüzde kandil olarak adlandırılan bu mübarek geceler, dünyanın koşuşturması içerisinde varlık ve yaratılış gayesini unutup sonu gelmez emel ve hevesler peşinde koca bir ömrü heba eden bizlere, özümüze dönme ve kendimizi sorgulama, geçici olanla kalıcı olanı fark etme, kalp gözümüzü açma ve gönül dünyamızı temizleme fırsatı sunar. Rabbimize, kendimize ve bütün insanlığa karşı sorumluluklarımızı hatırlatır, bu görevlerimizi ihmal edip etmediğimizi yeniden düşünme, tövbe ederek geçmişi affettirme, dua, azim ve kararlılıkla geleceği inşa etme imkanı sağlar. Her yıl gelen Berat Kandili, bizlere her türlü şer, kötülük, zulüm, haksızlık ve adaletsizlikten beri olmayı, uzak kalmayı öğretir.
Kırılan kalpleri düzeltme fırsatı
Berat Kandili, Yüce Rabbimiz nezdinde beratımıza vesile olduğu, Rabbimizin affediciliğine ve bağışlayıcılığına sığınmayı öğrettiği gibi, kendimize, ailemize, din kardeşlerimize, yaratılıştan kardeşlerimize ve tüm kainata karşı affedici, onarıcı ve bağışlayıcı olmayı öğretir. Berat, kırılan kalpleri onarma, dargınlık duvarlarını yıkma, kin, nefret ve intikam duygularını aşma günüdür. Yüce Yaradan'ın affına erebilmek için yaradılanı affetme günüdür.
Esaretten kurtulmanın çaresi
Berat Kandili, arzularımızın, tutkularımızın, heva ve heveslerimizin, bencilliklerimizin egemenliğinden, nefsimizin esaretinden kurtularak gerçek özgürlük beratımıza nasıl kavuşacağımızı öğretir. Nefis ve şeytanın hile ve tuzaklarına karşı her zaman yüksek bir teyakkuzda olma bilincini diri tutar. Bu kandil, beratımızı almamızın ancak, hayat rehberimiz olan Kur'an-ı Kerim'i anlamakla, yaşamakla, Sevgili Peygamberimiz (sav)'in bizlere miras bırakmış olduğu sünnetini ve evrensel ahlaku00ee erdemleri hayatımıza yansıtmakla mümkün olacağını öğretir.
İslam coğrafyası Kerbela gibi...
Berat Kandili vesilesiyle bir kez daha hatırlanmalı ki, bugün İslam dünyası, bir taraftan Müslüman halkların kendi hür iradeleriyle yönetimlerini belirleme isteklerinin açıkça ortaya çıktığı; diğer taraftan tarihte yaşanmış mezhep farklılıklarının çatışmaya sürüklenmesinin tahrik edildiği; zulümlerin, savaşların, çatışmaların, insan hakları ihlallerinin, cinayetlerin, terör ve şiddetin, ekonomik sıkıntıların, fakirliğin, cehaletin, geri kalmışlığın yaşandığı zorlu bir süreçten geçmektedir.
Şer odaklarının oyunları bozulmalı
Özellikle ülkemizde ve yakın coğrafyamızda yaşanan elim hadiseler, hem bu ülkelerde yaşayan kardeşlerimizin hem de bütün Müslümanların tarihin ender gördüğü ağır bir fitneyle imtihandan geçtiğini göstermektedir. Bu durumda Müslüman toplulukların her türlü şer odağına karşı basiretli, ferasetli ve uyanık olmak yükümlülüğü vardır. Akan kan, kardeş kanıdır. Tarih boyunca İslam medeniyetine ve onun tüm düşünce yapılarına beşiklik eden coğrafyalarda meydana gelen terör ve şiddet olaylarının bir mezhep gerilimi gibi lanse edilmesi ise büyük bir yanıltmadır. Yaşanan bu hadiselerin bir an önce sona ermesi ve İslam coğrafyasının bir acı ve elem coğrafyası olmaktan kurtularak, yeniden bir ilim ve medeniyet coğrafyasına dönüşmesi Yüce Rabbimizden en büyük niyazımızdır.
Fitne ateşini söndürmenin yolu...
Bu duygu ve düşüncelerle tüm İslam aleminin Berat Kandilini tebrik eder; mübarek gecenin özellikle şer odakları tarafından ülkemizin de içine çekilmek istendiği aşikar olan ve yakın coğrafyamızda uyandırılmak istenen fitne ateşinden, kargaşa ve kaos ortamından yüz çevirmemize vesile olmasını; kin, nefret, öfke, kibir, dünyevileşme, güç tutkusu gibi beratımızın önünde duran ve gün geçtikçe artan engelleri bertaraf ederek birbirimizin beratına yardımcı olmayı; İslam dünyası olarak barış, huzur ve güven içerisinde arınmış gönüllerle, günah yüklerimizden berat etmiş olarak Ramazan-ı Şerif'e girmeyi nasip etmesini Cenab-ı Mevla'dan niyaz ediyoruz.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.