Batı'nın kullanışlı silahı: Kukla DAEŞ
Türkiye'yi Musul'dan uzak tutmak isteyen Irak ve kucağına oturduğu şer odaklarının en büyük silahı, haçlı ordusunun son 3 yıldır en sevdiği ve en kullanışlı terör örgütü DAEŞ. Plan basit: İşgal etmek istediğin yere önce DAEŞ'i gönder. Birkaç yüz militana binlerce yıllık şehirleri teslim et ve daha sonra haçlı ordularını gönderip bölgede etnik temizlik yap. Ancak bunu yapmak için DAEŞ ateşinin sönmemesi gerekiyor. İslam'ın adını kullanan ve tüm dünyaya 'Sünni terör örgütü' olarak pazarlanmasına rağmen nedense sürekli Sünnileri katleden bu teröristlerin batıya ve Şiilere ne kadar zarar verdiğinin sürekli gündemde tutulması gerekiyor. İşte burada da devreye Hollywood ve ABD giriyoru2026
SÜNNİLERİN CAMİLERİ, ŞİİLERİN ARAÇLARI HEDEFTE
"DAEŞ yine Şiileri vurdu. Irak'ın başkenti Bağdat'ta peş peşe patlayan bombalar nedeniyle oluk oluk kan aktı. Terör örgütü DAEŞ, Bağdat'ın Şii mahallelerinde 5 bombalı araçla saldırı düzenledi. En az 17 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı." Bu satırlar, geçtiğimiz Pazar günü yani 30 Ekim'de uluslararası ajanslar tarafından dünyaya geçilen haberlerden birkaç başlık. Elbette bu haber ve öldü denilen 17 kişi, Paris'teki bir şüpheli paket kadar öne çıkarılmadı. Zaten 2003'ten beri işgal altında olan Irak'ta her gün bombalı araçlar patlıyor ve kanlı görüntüler vakayı adiyeden sayılıyordu. Ancak son iki yıldır Bağdat'tan gelen bombalı saldırı haberlerinin önemli bir bölümünün Şii kitleyi galeyana getirmek ve kışkırtmak üzerine kurgulandığı ortaya çıktı. Eğer saldırı Sünni mahallesinde ise, mutlaka bir camiye düzenleniyor ve saldırının faili bir türlü bulunamıyor. Bombalar Şii mahallesinde patladığında ise genellikle 'yol kenarına park etmiş bir araç'la düzenleniyor ve çok fazla zaman geçmeden DAEŞ saldırıyı üstleniyor.
HER SÖZLERİ YALAN, HER YÜZLERİ SAHTE, HER İŞLERİ PİSLİK!
Son oyunlarında suçüstü yakalanan Şer odaklarının ipliğini Yeni Söz pazara çıkarıyor. Yeni Söz'ün internet sitesinden izleyebileceğiniz videodaki görüntülerde, aslında 'kanlı saldırı'nın nasıl bir 'kansız planı' olduğu görülüyor. Pazar günü DAEŞ tarafından Şii mahallesinde düzenlendiği iddia edilen sözde saldırının güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerinde, boş yolda duvar kenarına park etmiş aracın yanına gelen iki kişi, araçtaki bomba düzeneğini kuruyor. Araçtaki çalışmasını tamamlayan iki kişi beyaz bir jiple olay mahallinden ayrıldıktan saniyeler sonra, bombalı araç kimsenin olmadığı sokakta büyük bir şiddetle patlıyor. Ve ne oluyorsa ondan sonra oluyor.
FİLM ÇEKER GİBİ, SÖZDE DAEŞ KATALİAMI
Patlamanın hemen ardından hadise mahalline onlarca insan geliyor. Kendilerini koordine eden birkaç kişinin verdiği emirlerle yere yatmaya başlayan bu kişiler ölü ve yaralı taklidi yaparken, birileri de bu insanların üstüne ve sağa-sola stokladıkları mazlumların kanını dökmeye başlıyor. Herkes kendini rolüne o kadar kaptırmış ki, yerde acı içinde inleyenler, kıvrananlar, ambulansa taşınırken bile ölü taklidi yapanlaru2026 Yani profesyonel bir Hollywood filmini aratmayacak, hatta Oscar'a aday gösterilebilecek oyunculuklar!
ŞER ODAKLARINDAN İŞBİRLİĞİ
Türkiye'yi Musul operasyonu dışında tutmak için her numarayı deneyen ABD, AB, İran ve bunların elinde kuklaya dönüşen Bağdat yönetimi, bölgede Şii hakimiyeti kurarak Sünni katliamına hazırlanıyor. Türkiye ise şer odaklarının hiçbir oldu-bittisine izin vermeyeceğini her fırsatta açık ve sert bir şekilde dile getiriyor. Dünyanın bütün katilleri bir araya gelmesine rağmen Türk askerini Başika'dan çıkarmayı başaramadı. Tel Afer'de Haçlı Şabi üyesi teröristlerin PKK ile ortak saldırı başlatacağı haberi üzerine de önceki gün Silopi'ye tanklar ve zırhlı araçlar sevk edildi. Eli kulağındadır, yarın bir gün Türkiye karadan Irak'a girerse, muhtemelen buna batıdan şaşıran da pek çıkmayacak.
SÜNNİLER ŞİİLERİ VURDU, HAYDİN KATLİAMA!
Ve bu görüntüler dünyaya servis ediliyor. Elbette yine uluslararası medya aracılığıyla. Hemen ardından da İbadi'nin emniyet müdürleri, sağlık kuruluşları peş peşe açıklamalar yapıyor. 'Katliam' diyorlar, 'Şii mahallesi' diyorlar ve elbette hemen ardından 'DAEŞ' ve 'intikam' sözleri geliyor. Bu sözde katliamın olduğu gün, Şii Haçlı Şabi milislerinin Arap ve Türkmenlerin yaşadığı Tel Afer'e saldırı başlattığı haberleri geldi. İran destekli bu katillerin gerekçesi de hazırdı elbette: Tel Afer'deki DAEŞ militanlarından, Bağdat'taki 'katliamın' intikamını almak.
SAHTE TERÖR VİDEOLARINA YARIM MİLYAR DOLAR
Londra merkezli Araştırmacı Gazetecilik Bürosu'nunda (TBIJ) geçtiğimiz ay sarsıcı bir rapor yayınlanmıştı. Yeni Söz'ün gündeme taşıdığı rapora göre, ABD Savunma Bakanlığı, İngiliz PR (Halkla İlişkiler) şirketi Bell Pottinger'a 2007 ile 2011 yılları arasında sahte terörist propaganda videoları hazırlatmış. Dünyayı bu videolarla galeyana getiren ABD, bu sayede hem terörü beslemiş, hem de İslamofobiyi artırarak İslam'la ve Müslümanlarla savaşmış, Müslüman olmayan kitlelerin İslam'a ilgi duymasını engellemiş. Şirket, ABD'den aldığı paralar kesilince tüm gerçekleri itiraf etmişti. Şirketin bu itirafları, hepsi de HD yani yüksek kalitede çekilen, Hollywood filmlerini aratmayacak bir kurgu-ışık ve yönetmenlik kalitesine sahip olan DAEŞ'e ait infaz videolarının nasıl bir amaçla ve kimler tarafından yapıldığını ortaya koymuştu. Mehmet Tevfik ŞAHİN/ YENİ SÖZ
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.