Batı, İslamofobik terörizme sessiz
ÖZLEM DOĞAN
Batı, aksanlı yabancıyı istemiyor
İslamofobi’nin din, ırk/etnik köken ve cinsiyetten en az birkaç bileşeni içeren bir kesişim olduğunu ifade eden Hyökki, Müslümanların karşılaştıkları sorunları dile getirdi. Göçmen Müslüman kadınların iş yerlerinde mağdur olduğunu kaydeden Hyökki, “İşveren onun başörtüsü takmasını istemiyor, kadın olması nedeniyle de Müslüman erkeğin pozisyonundan daha farklı bir konumda. Aynı zamanda sırf ‘yabancı’ olduğu için bir başka ayrımcılığa da uğramış oluyor. Zira işverenler müşteri hizmetleri gibi bölümlerde aksanı olan bir yabancıyı işe almak istemiyor” dedi.
Saldırgan din anlayışını ırksallaştırmış
Yeni Zelanda teröristinin manifestosundan onun ırkçı ve beyaz üstünlüğünü savunan biri olduğunun açık açık anlaşıldığını vurgulayan Hyökki, “Göçmenleri ve Müslümanları ise diğer ırk olarak tasvir ediyor. Ayrıca şu da dikkat çekici ki; Müslümanları dönüştürmeye yönelik kör bir nefrete sahip ve onları hainler olarak tanımlıyor. Katil kafasındaki din anlayışı ırksallaştırılmış” diye konuştu.
İslomofobik söylemler normalleştiriliyor
Aşırı sağın yükselişinin İslamofobik söylemin yükselişiyle bağlantılı olduğuna dikkat çeken Hyökki, şunları kaydetti: “Özellikle Müslüman karşıtı söylemleri dile getiren aşırı sağ parti siyasetçilerin kampanyalarında kullandığı ifadelerle normalleştiriliyor. Bunun asıl problemli tarafı; birçok Avrupa ülkesinde aşırı sağ partiler iktidarda olduğu için fikirlerini kolayca yayabilecekleri pozisyonda olmaları. Sıradan insanlar onların gerek seçimlerde gerek sosyal medyada İslamofobik argümanlarını duyduğunda; kendi nefret söylemlerine bir nevi meşruiyet kazandırıldığını düşünerek cesaretleniyorlar.”
Batı basınında çifte standart var
Batı medyasının İslam’a yönelik tutumuna değinen Hyökki, çifte standart uygulamasına dikkat çekti. “Saldırganın kendisini manifestosunda ‘terörist’ olarak nitelendirdiğini düşünecek olursak, basında çifte standart olduğu söylenebilir” diyen Hyökki, “Basın, halk arasında yaygınlaşan terörizmin İslam tarafından motive edildiği, İslamiyet'in şiddet içeren bir din olduğu ve Müslüman olmayanlara yönelik şiddeti teşvik ettiği gibi genel fikri yansıtıyor. Dahası, Batı’dan kaynaklanan bir problem olduğu için aşırı sağ terörizminin ve beyaz üstünlükçü terörizmin bilinçli bir şekilde göz ardı edildiğine inanıyorum. Batı’da yaşayan Müslüman toplulukları hedef alan “Aşırıcılık Şiddetine Karşı” gibi kuruluşların eylemlerini haklı çıkarmak fırsatını buluyorlar” sözlerine yer verdi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.