Dolar (USD)
32.66
Euro (EUR)
35.41
Gram Altın
2511.33
BIST 100
10851.78
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Başbakan Yıldırım: AK Parti yapamayacağı işin sözünü vermez

Seçimler için "ilk turda bu iş bitecek inşallah" diyen Başbakan Yıldırım, "Bizde söz namustur, tornistan olmaz. AK Parti verdiği sözü tutar. 16 Nisan'da karar verildi. Çift başlılık bitiyor" dedi
Başbakan Yıldırım: AK Parti yapamayacağı işin sözünü vermez
04 Haziran 2018 03:00:00
Seçimler için "ilk turda bu iş bitecek inşallah" diyen Başbakan Yıldırım, "Bizde söz namustur, tornistan olmaz. AK Parti verdiği sözü tutar. 16 Nisan'da karar verildi. Çift başlılık bitiyor" dedi

ALİ ADAKOĞLU

Köşkü'nde medya temsilcileri ile iftarda bir araya gelen Başbakan Binali Yıldırım gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Muharrem İnce'nin 2. ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel'e yönelik sözlerine tepki gösteren Yıldırım, "Apolet meselesi çok önemli bir mesele. Bir yandan ben cumhurbaşkanı olursam hakimler ayağa kalkmasın diyeceksin, sonra beğenmediğin durum olursa apoletlerini sökerim diyeceksin, Hitler'e özeniyor. Buradan anlaşılan odur. Hukuk devletinde herkes hukuka saygı göstermek mecburiyetinde. İster cumhurbaşkanı olun, isterseniz başka bir sorumluluk sahibi olun, peşinen öyle herkesi asıp kesemezsiniz. 15 Temmuz'u yapanların apoletlerini biz sökmüyoruz, bağımsız Türk yargısı söküyor. Belli ki İnce'nin hukuk devletiyle ilgili kafasında bir karışıklık var. Metin Temel Paşa 15 Temmuz gecesi büyük bir kahramanlık yapmıştır, ben buna bizzat şahidim. Bu darbeye karşı çok büyük iş görmüştür. Kendisi bu darbenin bastırılmasının önemli aktörlerinden biridir, onu ifade etmekte yarar var Afrin Operasyonunda da tartışılmaz bir başarısı var, Cerablus'ta da öyle, değerli bir komutandır. Değerli komutanlar kolay yetişmiyor. Onun için böyle sorumsuz beyanatlardan adayların kaçınmasında yarar görüyorum" ifadelerini kullandı.

İnce, merkez kaç kuvvetiyle savruluyor

Muhalefetin 'Yerli otomobili durduracağız, Kanal İstanbul iptal edilecek, TRT satılacak, TİKA kapatılacak, yatırımlar bitirilecek' şeklindeki vaadlerine dikkat çeken Başbakan Yıldırım, "Bunlar en iyi kapatmayı, geriye gitmeyi biliyor. Yerli otomobile karşı çıkmanın akla ziyan bir iş olduğunu düşünüyorum. Türkiye otomotiv sektöründe 8 senedir şampiyon oluyor, ihracatta şampiyon oluyor. Yani müthiş bir istihdam alanı var. Türkiye'nin en büyük istihdam alanını otomobil sektörü sağlıyor. Dolayısıyla yerli otomobil yapmaya karşı çıkmak akla ziyan ve ciddiyetsiz bir yaklaşımdır.. Enerji bağımlısı bir ülkenin mutlaka özgün projesi olan ve bizim cari açığımızı azaltacak teknolojilere sahip yerli otomobile ihtiyacı var. Muharrem İnce fizik öğretmeni, ama konuşmalarıyla merkezkaç kuvvetin formülünden uzaklaşıyor yavaş yavaş. Kritik hızın üzerine çıkınca savrulma olur biliyorsunuz, şu anda savrulma fazına geçmiş durumda" değerlendirmesinde bulundu.

Seçime yönelik manipülasyonlar sürüyor

Türkiye açısından şunu söyleyebilirim: Bütün bu olan biten, anlattıklarımın hepsi geçicidir. Bunların bir kısmı seçime yönelik manipülasyonlardır, bir kısmı da küresel ölçekteki gelişmelerden kaynaklıdır Şunu bilmenizi istiyorum: Enflasyon konusundaki hassasiyetimiz, enflasyonun aşağıya çekilmesi, tek haneye indirilmesi konusundaki kararlılığımız devam edecek. Tabii ağırlıklı olarak seçimden sonra bu daha hız kazanacak. Bir cari açık konusunda dengeleme yoluna mutlaka gidilmesi gerekiyor. Bunun çalışmalarını yapacağız, tedbirlerini aldık. Tabii bunlar olurken iyi şeyler de var, mesela turizmde ciddi bir sıçrama var, 40 milyonu aşacağımızı öngörüyoruz, bu önemli bir şey.

Güçlü iktidar, sürekli istikrardır

yapılacak seçimlere ilişkin Başbakan Binali Yıldırım şu ifadeleri kullandı, "Gerçek anket sandıktaki sonuçtur. AK Parti olarak, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ve genel seçimde biz gayet iyi görünüyoruz. Bu seçimlerin en önemli özelliği, birçok yenilikler var, en önemli yenilik, sistem değişikliğidir. Parlamenter sistemden başkanlık sistemine gidiyoruz. Çift başlılığı ortadan kaldırıyoruz, yönetimde sadeleştirme yapıyoruz. Yeni dönemde Meclis ve hükümet arasında uzlaşma kültürü çok daha etkin hale gelecek. Bu sistemin getirdiği en önemli şey; bir güçlü iktidar, sürekli istikrardır. Vatandaş ayarı çok iyi yapıyor. Bu seçimde de inşallah istikrarın ve güvenin devamı yönünde vatandaşlarımız tercihini yapacaktır." Gündemde af olmadığını ifade eden Yıldırım, "Ben Sayın Bahçeli'yle bu ilk açıklamasından sonra konuştum. Kendisi hassasiyetlerini dile getirdi. Karar sizin tarzında bir ifadede bulundu. Biz de onun üzerine zaten görüşümüzü açıkladık ve gündemimizde af olmadığını ifade ettik."

FETÖ istiyor, Akşener söylüyor

Başkanı Merak Akşener'in TİKA'ya yönelik sözleriyle ilgili Yıldırım, "Türkiye'nin Osmanlı'dan gelen eserlerini bir bir ayağa kaldıran TİKA'yı kapatacakmış. Niye? Çünkü FETÖ öyle istiyor" dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun İP Akşener'le beraber parlamenter sisteme dönüş çalışmalarına başladıklarına yönelik açıklamasına ilişkin Yıldırım, "İrade Kılıçdaroğlu'nda mı, İnce'de mi? önce bunu bilelim. Kimin ne aldığı ve ne verdiği belli değil. Ama vatandaşımızın kanaatinin bir yılda değiştiğini ben düşünmüyorum. Yani bu değişikliğe karar veren milletin tekrar geriye dönüş yönünde bir karar vereceği kanaatinde değilim. Cumhurbaşkanlığı başkanlık sistemi 24 Haziran seçimleri 16 Nisan kararının hayata geçirilmesinden ibarettir. Bu seçimlerde bu kararın gereğini yapacağız, Parlamento buna göre oluşacak. Mevcut değişiklik dahilinde bu kampanyayı sürdürüyorlar. İş başına gelince değiştireceklermiş. Bakalım vatandaş buna ne diyecek göreceğiz. Bizim düşüncemiz, bizim inancımız; biz vatandaşımızın böyle bir maceraya, geriye dönüşe izin vermeyeceği yönündedir. Biz buna inanıyoruz. Milletimiz bütün bunları izliyor ve en doğru kararı verecektir."

Seçime yönelik piyasa algısı oluşturuluyor

Piyasalara olumsuz algı yerleştirmeye çalışıldığını ifade eden Başbakan Yıldırım konuşmasını şu şekilde sürdürdü, "Türkiye'de işte ekonomi kur hareketleriyle beraber bu olumsuz algı seçimde olumsuz bir sonuç doğursun. Çok açık değil mi, bunu yapmaya çalışıyorlar, bu yeni bir şey değil. 15 Temmuz darbesi başarısızlıkla sonuçlandı, mutsuz oldular bazı şeyler de. Hemen bu değerlendirme kuruluşları hızlı bir şekilde hareket etti. Darbede yapamadıklarını ekonomi üzerinden yapma gayretine girdiler, ama o zaman da yine sonuç alamadılar, çünkü biz daha hızlı hareket ettik, tedbirlerimizi çok seri şekilde aldık. Hatırlayın 2017 senesi için büyük bir felaket senaryosu yazılmıştı. Ama 2017'yi Türkiye belki dünyada OECD içinde İzlanda'dan sonra ikinci, ama dünyanın bütün ekonomilerinin üzerinde bir büyümeyi başardı. Bunların bir kısmı seçime yönelik manipülasyonlardır, bir kısmı da küresel ölçekteki gelişmelerden kaynaklıdır. Enflasyon konusundaki hassasiyetimiz, enflasyonun aşağıya çekilmesi, tek haneye indirilmesi konusundaki kararlılığımız devam edecek ve seçimden sonra bu daha hız kazanacaktır."

Ticaretteki ilerlemeye değinen Başbakan Binali Yıldırım, "Biz bugün Rusya'yla daha çok ticaret yapıyoruz, yüzde 40'ı aştı bu sene, geçen seneye göre yüzde 40 fazla ticaret yapıyoruz yılın ilk beş ayında. Aynı şekilde İran'la, Ortadoğu ülkeleriyle, bunlar petrol üreticisi ülkeler, bunlarla ticaret gelişiyor. Niye? Nakitleri, dövizleri olmaya başladı. Bize olumsuz yansımasına rağmen, diğer taraftan ihracatımıza olumlu katkısı var, o yüzden de ihracat her ay rekor kırıyor, iyi gidiyor. Turist daha çok geliyor, biraz kurdaki gevşemeden dolayı daha çok turist geliyor"

HDP, PKK'ya terörist diyemiyor

benim Kürtleri temsil edemeyeceğini vurgulayan Yıldırım, konuşmasını şu şekilde sürdürdü, Çıkıp da 'PKK ile bizim alakamız yok, kınıyoruz, lanetliyoruz, PKK bir terör örgütüdür' diyemiyorlar. Bu olmadığı sürece de benim Kürt kardeşimin asla ve asla temsil edemezler. Bu terör örgütü hem Kürtlerin, hem Türklerin, bütün bir milletin başının belasıdır. HDP hiçbir zaman bölgedeki Kürt kardeşlerimizin yegane temsilcisi olamayacağı gibi, Kürt, Türk, Çerkez, Laz, Roman olmak üzere Milletin temsilcisi AK Partidir. Er ya da geç Kürt vatandaşlarımız ve PKK'nın esiri olduğunu görecektir, buna yürekten inanıyorum. "

Atatürk'ün partisi ve hale düştü

Başta CHP olmak üzere HDP'nin barajı geçmesi için el altından çalışıldığını ifade eden Yıldırım şu değerlendirmede bulundu, "Bana seçmenlerden geliyor, CHP'li yöneticiler, teşkilat mensuplarına oylarınızın bir kısmını HDP'ye verin diyorlarmış. HDP'nin barajı aşması lazım diyorlarmış. Zaten Genel Başkanları Sayın Kılıçdaroğlu büyük iştiyakla HDP barajı aşmalıdır diyor.Dolayısıyla onun gereğini alttan alta yapıyorlar. Atatürk'ün partisinin düştüğü hallere bakın kardeşim. Terör örgütünün destekçisi bir partiye örtülü bir şekilde destek vermek için seçmeni ne kadar zor duruma düşürüyorlar, yazıktır."

ABD gereken adımı atmalı

FETÖ'nün iadesi hususunda Amerika'nın tutumuna değinen Başbakan, "FETÖ konusundaki duruşumuz çok açık ve nettir. Amerika Birleşik Devletleri'nde bu 15 Temmuz darbesinin baş faili FETÖ'yü istiyoruz. Bununla ilgili her türlü resmi girişimimizi yaptık. Beklentimiz; Amerika'nın, Türkiye için hayati öneme haiz bu konuyu ele alması ve bu konuda bir adım atılması. Bu noktada soruşturma başlatılabilir, yargı süreci başlatılabilir, bazı hakları kısıtlanabilir veya mağdurların dava açmasının önü açılabilir; birçok atılacak adım var, bunların her biri bir iyi niyet göstergesidir. Yani bugün Türk kamuoyunda Amerika'ya karşı destek dibe vurmuşsa, bunun arkasında bu darbe vardır, bunu Amerika görmek zorundadır. Yani Amerika üzerindeki bu şüpheden öyle veya böyle kurtulmak mecburiyetindedir" dedi.

DEAŞ, PYD-YPG'yi etkisiz hale getirdik

Suriye'deki son durumu değerlendiren Yıldırım, "Avrupa Birliği ülkeleri, Amerika, kısaca koalisyon güçleri dediğimiz grup Suriye'de yeterince etkin ve ön planda olmadıklarını düşünüyorlar. Türkiye, Rusya, İran'ın Suriye konusunda daha aktif ön planda olduklarını söylüyorlar. Bir dengeleme çabası içerisindeler. Türkiye'nin, Rusya'nın, İran'ın yaptığı, orada alan genişletmek değil, rol kapmak değil. 7 yıldan fazla süren bu zulme, bu iç savaşa artık bir son verip milyonlarca insanın mağdur, perişan olmasının önüne geçmek. Sadece Türkiye'de 3,5 milyon var. Toplam Suriye nüfusunun yarıdan fazlası yok oldu, memleketlerini terk etti, bir kısmı hayatını kaybetti. Dolayısıyla bizim Suriye'de İki amacımız var. Biri bölgedeki istikrarsızlığın önüne geçmek ve bu istikrarsızlıktan kaynaklı güvenlik sorununu çözmek. Bölgede DEAŞ'ı Fırat Kalkanı bölgesinde bertaraf ettik, Afrin bölgesinde PYD-YPG unsurları çokça başımızı ağrıtıyordu, onları orada etkisiz hale getirdik. Diğeri de, artık kalıcı bir barışın sağlanması. Ve bütün grupların silah almamış bütün etnik yapıların temsil edileceği bir Suriye devletinin oluşturulması ve burada da Astana süreciyle Cenevre sürecinin birleştirilerek Birleşmiş Milletler koordinasyonunda bu işin yapılması."

Uberciler vergi vermiyor

UBER'le ilgili taksicilerden yana tavır aldığını anlatan Yıldırım, "Türkiye serbest bir ülke, her türlü teşebbüsün, her türlü faaliyetin yapılabileceği bir ülke. Ama bu yasalar çerçevesinde olması lazım. Bizim derdimiz UBER değil. Seçtikleri yöntem yasal değil. Bilişimin imkanlarını kullanarak bir kanal oluşturmuşlar buradan iş yapıyorlar. Yani aldıkları belgeler yaptıkları işe uygun değil. D-2 ve A1 belgelerinin amacı farklı. Buradaki denetim yetersizliğini kullanarak bunu bir şehir içi taşıma ağına dönüştürmüşler; işin ikinci boyutu da bu. Hem vergi mükellefi değiller, haksız para kazanıyorlar, hem de yasalara uymayan yöntemler kullanıyorlar. Bu iki nedenle biz karşıyız ve üzerine de gideceğiz, yoksa onların iş yapmasına itirazımız yok. Önce gelsinler vergi mükellefi olsunlar. Bu ülkeye sizden aldıkları paraların bir kısmını da ülkemize bıraksınlar. Taksici vergi veriyor."