Başbakan Davutoğlu: Artık herşeyin paraleli var
10 Şubat 2015 13:21:00
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin haftalık olağan meclis grup toplantısında milletvekillerine hitap etti, önemli açıklamalarda bulundu.
Başbakan Davutoğlu, partisinin grup toplantısında partililere sesleniyor.
Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları;
İSTANBUL'DA MUHTEŞEM KONGRE YAPTIK
"AK Parti'nin siyasi serencamı Sakarya türküsüdür. İstanbul'da muhteşem bir kongre yaptık. Böyle bir kongre hiçbir partiye nasip olmaz. Sakarya türküsüyle ifade edilen dava bugün emin ellerdedir. AK Parti'nin ellerindedir.
İSTANBUL AK PARTİ'DİR
İstanbul'da muhteşem bir kongre yaptık. Böyle bir kongre gerçekten ancak ve ancak büyük dava hareketlerinde görülür. İstanbul AK Parti'dir.
AK Parti siyaseti anlaşılamadan Türk siyaseti, Balkanlar, Ortadoğu, Asya ve Avrupa anlaşılamaz.
İNADINA ÇÖZÜM SÜRECİ DEDİK
Cumhurbaşkanımızdan aldığımız her emaneti güçlendirerek taşımakta kararlıyız. Çözüm süreci kardeşlerin yeniden omuz omuza vermesidir. Çözüm süreci İstiklal harbinde göğüs göğüse birlikte çarpışmış kardeşlerin yeniden buluşma hareketidir. Ulusalcılar etnik ve mezhebi çatışmayı körüklediler. Biz ise inadına çözüm süreci dedik demeye devam edeceğiz.
DAHA GÜZEL GELİŞMELERE ŞAHİTLİK EDECEKSİNİZ
Çözüm sürecinde ileriki günlerde çok daha güzel gelişmelere şahitlik edeceksiniz. Ülkenin her eyrindeki vatandaşıyla kucaklaşabilen ve ülkenin her yerinde kongre yapabilen yegane parti AK Parti'dir. Seçim yaklaşırken alevi kardeşlerimiz üzerinden ayrım yapan siyasi partilere sesleniyorum: Bu işten vazgeçin. Milleti bölen, parçalayan söylemlerle siyaset yapılamaz. Bizim meselemiz özgürlükçü, hiçbir kısıtlamaya tabi olmayan sivil bir anayasadır. Bu topraklarda bundan sonra hiç kimse eşref-i mahlukat olan insanın özgürlük alanına müdahale edemeyecek.
İÇ GÜVENLİK PAKETİNE İHTİYAÇ OLDUĞUNU GÖRDÜK
Güvenlik özgürlükleri teminat altına alır. Güvenlik olmadığı zaman özgürlükler hayata geçirilemez. Diyarbakır'da HDP'li belediye çarşaflı kadınlarımızı tahkir etti. Aziz Kürt vatandaşlarımız bunların ne yaptığının farkında. CHP ve HDP aynıdır. Bunların tek derdi bu ülkenin kutsal değerleridir.
6-7 Ekim olaylarından sonra çok ciddi bir iç güvenlik reformuna ihtiyaç olduğunu gördük. Güvenlik olmadığı zaman özgürlüklerin yaşanamayacağını en iyi gösteren örnekler Suriye ve Iraktır.
PENSİLVANYA'DAN TALİMAT ALIRSAN HESABINI SORARIZ
İç güvenlik paketindeki tek bir maddenin evrensel standartlara aykırı olduğunu gösteremezler, sandıktan ümitleri olmadğı için iktidara gelmenin tek yolunu kaos olarak görüyorlar. İnsanları direnmeye çağırırsan, bu direnme talimatını Pensilvanya'dan alırsan biz hesabını sorarız. Molotof kokteyli alıp sokağa çıkacakların önüne geçersen sen siyasetçi olmaktan çıkarsın, provokatör olursun.
MUHALEFET PARÇALANMIŞ SİYASETİN AKTÖRLERİDİR
Önümüzdeki günlerde çözüm sürecinde çok daha önemli adımların olduğuna hepiniz şahitlik edeceksiniz, bunun için çalışıyoruz. Biz Diyarbakır'da, İzmir'de konuşurken, Van'da Konya'da konuşurken aynı dili konuşuruz. Muhalefet parçalanmış siyasetin aktörleri. Şuralarda buralarda varlar. Bir kısmı kıyılarda, bir kısmı içerlerde bir kısmı da doğuda. Ama Türkiye'nin her yerinde kongreler yapabilen milletle kucaklaşabilen yegane parti AK Parti'dir. Türkiye'nin her yerinde Türk Kürt kardeştir ayrım yapan kalleştir diye haykırıyorsa bunu sağlayan AK Parti kadrolarıdır. Biz milleti parçalanmaz, ayrılmaz bir bütün olarak bir kardeş bir topluluk olarak görüyoruz. Bu çerçevede alevi kardeşlerimiz üzerinden provokasyon yapmak isteyenlere çağrıda bulunuyorum milleti bölen yaklaşımlarla siyaset yapılamaz.
KİMSE KİMSENİN ÖZGÜRLÜK ALANINA MÜDAHALE EDEMEZ
OHAL'i, Emasya'yı biz kaldırdık, katsayı sorununu biz kaldırdık her dilde propoganda imkanını biz getirdik. Bu 12-13 yıllık dönem Türkiye'nin dev adımlar attığı özgürlükler alanındaki dönemidir. 7 Haziran seçimleri ile böyle bir anayasanın ayak izlerini de kilometre taşlarını da dokumuş olacağız inşallah. Özgürlükler söz konusu olduğunda hiç bir şekilde taviz vermemiz, özgürlükleri ihmal eden, gözardı eden bir yaklaşıma tahammül etmemiz mümkün değildir. Özgürlük insan onurunun en temel ilkesidir. Diğer canlılarda olmayan en temel vasıf insanın özgür iradeyle hareket edebilmesidir. Bu topraklarda kimse insanın özgürlük alanına müdahil olamaycak, baskı yapamayacak. Yasaklayıcı kısıtlayıcı bütün yaklaşımlar ayaklarımızın altındadır ve ayaklarımızın altında olacaktır.
ONLARIN SAVAŞI MİLLETİN DEĞERLERİYLE
Çarpıcı tabloyu paylaşmak isterim. Geçtiğimiz günlerde HDP Diyarbakır'da çarşaflı hanımları tahkir eden bir olay yaptı ve bunu özgürlük gibi gösterdi. CHP, Türk BAAS'ıdır, HDP Kürt BAAS'ıdır. Onların savaşı otorite ile veya yanlışlıkla değil onların s avaşı bizim milletimizin d eğerleriyle. Aziz Kürt vatandaşlarımın bunun farkında olduğunu biliyorum. CHP zihniyeti ile HDP aynı zihniyeti yansıtır. Biz bu ülkede mutlak anlamda kıyafet, düşünce, fikir, basın yayın özgürlüğünü koruduk ve korumaya devam edeceğiz.
HALKI SANDIĞA ÇAĞIRSANA
Güvenlik konusuna gelince. Güvenlik özgürlükleri teminat altına alan bir ilkedir. Son 12 yıldır her sandıktan yenilgi ile çıktıkları için iktidara gelmenin tek umudu olarak kaosu, krizi görüyorlar. İstiyorlar ki öyle bir kriz çıksın ki iktidar olsunlar. Geçen salı günkü CHP grup toplantısını tarihe kayıt olarak düşün. Kılıçdaroğlu o toplantıda otoriter bir yaklaşım olduğunu ve bu güvenlik paketi üzerinden polis devleti kurulmak istendiğini söyleyerek halkı direnmeye çağırdı. Halkı direnmeye çağıracağına sandığa çağırsana be adam sandığa. 3 Ay sonra sandığa gidiyoruz. Kendine güveniyorsan deki halka bunlar yanlış biz daha iyisini yapacağız bize oy verin bunu 5 ay sonra değiştireceğim de. Bu beyefendinin sandıktan hiç bir zaman umudu olmadı ki. Bu sandıktan hiç bir zaman CHP çıkmadı ki çıkmayacak da.
EY KILIÇDAROĞLU, PROVOKATÖR OLURSUN
Aynı zihniyet 60 ihtilali öncesinde İnönü demişti ki şartlar olgunlaştığında ihtilal olur demişti. Şimdi de Kılıçdaroğlu direnin diyor. Geçen Pazar günü Kadıköy'de gösteri yapıldı hükümet de eleştirildi tek bir müdahale oldu mu? Sen de kullan. Ama molotof kokteyli alıp sokağa çıkanların önüne geçip sokağa çıkacaksan sen provokatör olursun. İsanları direnmeye çağırırsan ve bu çağrıyı Pensilvanya'dan alırsan biz bunun hesabını sorarız arkadaş. Kılıçdaroğlu Meclis'te konuşuyor aynı saatlerde Pensilvanya'daki paralel yapının başı da New York Times'ta makale yayınlıyor. Bakın iki metne de tercüme sanarsınız. Çünkü ikisinin arkasındaki el de aynı.
ARTIK HERŞEYİN PARALELİ VAR
Kılıçdaroğlu'na mesajı veriyorlar o da bunu aynen mesajı bu kürsüden okuyor. Partinize sahip çıkın ey partililer. Dışardan yönlendirilen lidere ve onun genel başkanına ve ekibine karşı sesinizi yükseltin. Gerçek Cumhuryietçilik TBMM'de, halkla milletle konuşmaktır. Artık her şeyin paraleli çıktı. Aynı gün içinde paralel makale paralel grup konuşması çıktı. Mübarek olsun onların paralelleri. Biz sıratül müstakimdeyiz yolumuzdan bir milim dahi sapmayız.
12 EYLÜL'ÜN TAKİPÇİLERİYİZ
28 Şubat paralel yapının temsilcileri başörtüsü teferruattır diyerek CHP'nin ikna odaları mucidi ile aynı dilden konuştular. Onlar ikna odaları ile, paralel yapı ise fetva ile aynı şeye hizmet etti. Şimdi ise halkın teveccühü ile iktidara gelmiş hükümete karşı kim ne tezgah kurarsa kursun, biz bu ülkeyi suhuletle 7 Haziran seçimlerine götürecek ve ülkenin ihya, inşaa faaliyetlerine bir saniye bile ara vermeden devam edeceğiz. Sadece CHP ve Pensilvanya mı hayır MHP de aynı dili kullanıyor. 6-7 Ekim günü Bahçeli'nin konuşmasına bakın. Biz orada güvenliği aldık ve bu yasayı hazırlıyoruz. Şimdi aynı Bahçeli bu yasayı kendisinin de talep ettiği bu yasayı polis devleti olarak suçluyor. Sayın Bahçeli biz sizin döneminizde polis devleti nasıl olduğunu biliyoruz. Siz 12 Eylül döneminin takipçilerisiniz özgürlüklerden bahsedemezsiniz.
İÇ GÜVENLİK PAKEDİ ÇIKACAKTIR
HDP, 6-7 Ekim olaylarında doguda güneydoğuda vatandaşlarımızın hayatını karartanlar onlar değilmiş gibi 4 kattan atılan Yasin Börü ve arkadaşları onların tahrik ettiği provokatörler tarafından öldürülmemiş gibi bize özgürlükten bahsediyor. Bizim sessiz kalacağımızı mı zannediyorsunuz? Hiç kimse bu ertelemeyi zamana yayıldığı veya vazgeçildiği gibi anlamasın. Bu İç Güvenlik Paketi çıkacaktır. Ama bu bir hafta diğer partilere düşünme payı veriyoruz. Düşünsünler, muhasebelerini yapsınlar. Kılıçdaroğlu Pensilvanya ile yaptığı çalışmayı tefekkür etsin gerçi bu kelimenin anlamını biliyor mu onu da bilmiyorum ama en azından sözlüğe baksın. MHP bu yasaya karşı çıkmakla kamu düzenine ve hukuka karşı çıktığını bilsin. HDP özgürlüklerin ancak ve ancak JİTEM'den söz ediyorlardı şikayet ediyorlardı şimdiki duruma bakıpsınlar bundan niye rahatsız oluyorsunuz? Herkes düşünsün. Biz herkes ile herşeyi konuşmaya hazırız.
YARGIYA GÜVENDİĞİMİZİ HER ZAMAN GÖSTERDİK
Bugün 2 seçim oldu. Her 2 hukuçumuzu da tebrik ettim. Hayırlı olmasını temenni ediyorum. AYM ve Yargıtay'da değişiklik oldu. Her iki saygın hukukçumuzu da tebrik ettim.
Anayasa Mahkemesi'ne duyduğumuz saygıdan dolayı 2010 referandumunda kişisel başvuru hakkını vermezdik. Biz hep yargıya güvendik. Bir istisna hariç. Bir gurubun eline geçmiş yargıda kimsenin güvende olması beklenemez. Hiçbir örgüt yargıya nüfuz ederek tekeline alamaz.
Hükümet olarak yargının gerçek bağımsızlığını ve yasama, yürütme, yargı arasındaki dengenin korunmasını savunduk.
Yeni Türkiye'nin anlamı kudretli ve merhametli bir devlet anlayışıdır. Bütün ekonomik göstergeler, Türk ekonomisindeki sıhhati gösterir. Bu baş bu gövdede oldukça milletin emanetini kimseye vermeyiz.
CHP ve MHP'ye soruyorum, 27 Mayıs darbesinde neredeydiniz? 12 Eylül'deki zihniyeti savunan MHP bugün özgürlüklerden bahsedebilir mi? Bizim güç kaynağımız ve geleceğimizin teminatı millettir.
Bahçeli'nin Kırşehir'e ziyareti oldu. Orda nefesimiz ensenizde dedi. Doğru, güzel. Bu demektir ki biz nereye gidersek Bahçeli'de gelecek, dolaşacak Türkiye'yi.
Onlar bizim hep arkamızda olacaklar, hiçbir zaman önümüze geçemeyecekler."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.