Bakanlık İzmir için harekete geçti! 'Denizde oksijen kalmamış'
Haber: Yunus Akseki
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TÜBİTAK Gemisi ile Körfez’deki incelemelerde bulunarak İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulu Toplantısı'na katıldı. Bakan Kurum, İzmir Körfezi'nde önemli açıklamalarda bulundu.
Geçtiğimiz hafta su kirliliği nedeniyle binlerce balığın ölümüne değinen Kurum, "Körfezimizin bazı bölgelerinde yaşam kalmamıştır. Balıklarımız, oksijensiz kaldıkları için ölmüştür." ifadelerini kullandı.
İzmir Körfezi can çekişiyor
Murat Kurum, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
yakın zamanda İzmir Körfezi’miz, yeniden toplu balık ölümleriyle, kötü koku ve görüntülerle gündeme geldiğini söyleyen Bakan Kurum, "Biz de bugün TÜBİTAK Gemimizdeyiz. Hepimizin içini sızlatan o görüntüleri ve sebeplerini yerinde görmek için; bilim insanlarımızla, Valimizle, belediyelerimizle gerekli saha çalışmalarımızı yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
İzmir Körfezi için, dünyanın göz bebeği olan bir tabiat harikası diyen Bakan Kurum, "Maalesef bugün; sıraladığım tüm bu güzellikler tehlike altındadır, adeta can çekişmektedir. İzmir Körfezimiz, karadan gelen kirlilik nedeniyle artık nefes alamamaktadır. Balıklarımız toplu ölümler yaşamaktadır." dedi.
Bakanlık olarak harekete geçtiklerini belirten Bakan Kurum, "acı durumun sebeplerini incelemek için harekete geçtik. Körfezin farklı noktalarında deniz suyu numuneleri aldık. Üzülerek söylüyorum. Denizdeki atıksu kaynaklı amonyak miktarı, olması gerekenden tam 50 kat daha fazladır.
Yani bu ne demek? Evsel ve endüstriyel atıklar suya arıtılmadan karıştırılıyor demek. Bu da beraberinde koku problemini getirmekte, insan sağlığını tehdit etmektedir." açıklamasını yaptı.
Bazı bölgelerde yaşam kalmadı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İzmir Körfezi’nde yaptığı açıklamada, bölgedeki çevre ve su kalitesinin endişe verici seviyelere ulaştığını belirtti. Bakan Kurum, Körfez'deki oksijen seviyesinin 6 miligram/litre yerine 1,8 miligram/litreye düştüğünü ve bazı bölgelerde sıfırlandığını vurguladı. İç Körfez’de toplam fosfor, klorofil-a ve amonyum azotu gibi zararlı maddelerin sınır değerlerinin iki katına çıktığını ifade etti.
Ayrıca, İç Körfez’de su hareketliliği ve sirkülasyonunun neredeyse durma noktasına geldiğini belirten Kurum, bölgedeki yaşam kalitesinin ciddi şekilde düştüğünü ve balık ölümlerinin yaşandığını söyledi. Bakan Kurum, Körfez’e dökülen 7 derenin organik kirlilik açısından tarihin en kötü seviyelerine ulaştığını da ekledi.
'İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni defalarca uyardık'
Bakan Kurum, Büyük Kanal Projesi'nin yağmur suyu ve kanalizasyon şebekelerini birleştirdiği için denize 5,5 kat daha fazla kirli ve katı madde aktığını belirtti. Bu durumun deniz için hayati bir sorun teşkil ettiğini vurguladı.
Kurum, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi'nin verimli işletilmemesinin de ayrı bir problem olduğunu ifade etti. Bakanlık olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni bu konuda defalarca uyardıklarını ve son 5 yılda tesise 13 ayrı ceza uyguladıklarını belirtti. Cezaların nedeni olarak tesisin düzgün çalıştırılmamasını ve İzmir Körfezi’nin her gün daha fazla kirletilmesini gösterdi.
23 Ağustos’ta alınan numunelerde tesisin katı madde değerinin limitin 4 katına çıktığını belirten Kurum, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi'nin günlük 605 bin metreküplük kapasitesinin üzerine çıkarak 700 bin metreküpten fazla atıksu aldığını söyledi.
Ekosistem tamamen çökme noktasına geldi
Bakan Kurum, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi'ne gelen fazla atıksuyun arıtılmadan doğrudan Orta Körfez’e döküldüğünü ve bu durumun denizin dibine birikmeye, dip çamurunu artırmaya ve canlı yaşamını olumsuz etkilemeye yol açtığını belirtti.
Kurum, Körfez’de yaşanan bu durumun büyük bir çevre felaketi olduğunu ve İzmir Körfezi’nin ekosisteminin tamamen çökme noktasına geldiğini ifade etti. Körfez’in ciddi şekilde kirlenmesine neden olan sorumluların seçim meydanlarında Körfez’de yüzme vaatlerinde bulunup görevdeyken hiçbir adım atmayanlar olduğunu vurguladı.
Bakan Kurum, kirliliğin sorumlusunun, yağmur suyu ve kanalizasyon kanallarını ayıramayan, kurulu atık su tesislerini işletmeyen ve dereleri ıslah edemeyen belediyeler olduğunu söyledi. Sorumluların şimdi suçlarını gizlemek için, “Bu balıklar bize ait değil, bunlar gemilerle getirildi” diyerek kendini gülünç duruma düşürenlerdir." diyerek CHP'li belediyeleri eleştirdi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.