Bakan Özer: Öğrenci sayısı bir ayda yüzde 70 arttı
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in göreve gelmesiyle mesleki eğitimde yeni bir dönem başladı. Kronik problemler teker teker çözülüyor. Özellikle genç işsizliği azaltmak için 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunda önemli düzenlemeler yapıldı. Yapılan düzenlemeler sahada hemen karşılığını buldu. Kısa sürede öğrenci sayısı %70 arttı. Artık sektör temsilcileri mesleki eğitimden şikâyet etmiyor. Tam tersine bu imkânlardan yararlanmak ve Bakanlıkla işbirliği kapasitesini artırmak için çabalıyor. 28 Şubat sürecinin tarumar ettiği alanlardan birisi olan mesleki eğitimde bugünleri görebilmek, bizlerin de umudunu artırıyor. Biz de umut veren bu gelişmeleri Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile konuştuk.
—
Mesleki eğitim adım adım iyileşmeye ve kendinden söz ettirmeye başladı. Elbette
bu süreç kendiliğinden olmadı. Sizinle çok sayıda röportaj yaptık. Adım adım
sorunların çözüldüğüne biz de tanıklık ettik. Biraz başlangıçtan başlayabilir
miyiz?
— Mesleki eğitim, yıllardır şikâyet edilen bir eğitim alanıydı. Beklenti oldukça yüksek olmasına rağmen, üretilen çözümler sorunluydu. Mesleki eğitim, doğası gereği işgücü piyasasına doğrudan bağlı bir eğitim türü. Dinamikleri çözemezseniz ve gerekli ve doğru çözümleri üretemezseniz işgücü piyasasında beceri uyumsuzlukları ortaya çıkıyor. Bu nedenle işe işgücü piyasası temsilcilerini dinleyerek başladık. Gördük ki sektör temsilcileri eğitim süreçlerine çok daha fazla katılmak ve katkı vermek istiyorlar. Aslında bizim de istediğimiz buydu, süreçleri birlikte yönetmek. Dolayısıyla, eğitim verdiğimiz tüm meslek alanlarında sektör temsilcilerini eğitim süreçlerine doğrudan dâhil ettik. İşbirliğimiz tek boyutlu olmadı, çok boyutlu oldu. Müfredatı güncellemeden işletmede beceri eğitimlerini birlikte planlamaya ve istihdam önceliği vermeye kadar tüm alanlarda birlikte adım attık. İşveren ve sektör temsilcilerinin de yıllardan beri beklediği bu olunca, çok kısa sürede hızlı mesafe alarak sorunların teker teker çözüldüğünü birlikte gördük.
Başarılı
Öğrencilerin Mesleki Eğitime Yönelimi Arttı
—
İşgücü piyasası süreçlere dâhil oldukça öğrencilerin mesleki eğitime
yönelimleri de arttı.
—
Elbette. İşgücü piyasası ile birlikte hareket edildiğinde talep edilen beceri
ve yetkinliklere göre insan kaynağını çok daha rasyonel bir şekilde yetiştiriyorsunuz.
Bu istihdam edilebilirliği de artırıyor. Sınavla öğrenci alan meslek
liselerinde doluluk oranları arttığı gibi puanlar da her yıl yükseldi. Artık en
üst başarı dilimlerinden öğrenci alan çok sayıda meslek lisemiz var. Bu atılan
adımların karşılık bulduğunu gösteriyor.
—
Mesleki eğitimde döner sermaye kapsamında üretime ağırlık verdiniz. Bundaki
amacınızı biraz açar mısınız?
— Mesleki eğitimde döner sermaye kapsamındaki üretimi artırmaya üç sebeple büyük önem verdik. Birincisi, meslek okullarında üretimi artırdığımızda öğrencilerimizin el becerileri artmakta, elde ettikleri beceriler kalıcı olmakta ve nihayetinde mezun olduklarında çok daha rahat iş bulabilmekteler. İkincisi, üretime katkı oranında öğrencilerimiz bu üretimden elde edilen gelirlerden pay alabiliyorlar. Meslek liseli öğrencilerimizin eğitimlerine devam ederken ücret alabilmeleri, hayatı ve emeği tanımaları açısından çok önemli. Son olarak, mesleki eğitimde üretim kapasitesinin toplamda artması, hem Bakanlığımızın, hem de toplumun ihtiyacı olan ürünlerin hızla karşılanabilmesi noktasında oldukça kritik öneme sahip.
Üretim
Kapasitesinde 6 Kat Artış Sağlandı
—
Bu amaca da ulaştınız. Döner sermaye kapsamında yapılan üretimden elde edilen
gelirlerde inanılmaz bir artış oldu.
— 2018 yılında 200 milyon bandında olan gelir, 2021 yılında 1 milyar 162 milyon TL’ye yükseldi. Gelirlerde yaklaşık 6 katlık artış sağlandı. 2022 yılında hedefimiz 1,5 milyar TL. Bu üretimle Bakanlık olarak ihtiyaçlarımızı çok hızlı karşılayabildik. Örneğin, iki ay gibi kısa sürede kütüphanesi olmayan 16 bin 361 okula kütüphane yapabildik. Böylece tüm okullarımızda kütüphane oldu. Tüm kütüphanelerin mobilya ve tefrişatını meslek liselerimiz üretti. Mesleki eğitimde bu kapasite olmasaydı, kısa sürede bunu başarabilmemiz mümkün değildi. Artık meslek liselerimizin deney seti ihtiyaçlarını da bu üretimden karşılıyoruz. Diğer taraftan bu üretim arttıkça öğrencilerimizin aldıkları pay da artıyor. Örneğin, 2021 yılında döner sermaye gelirlerinden öğrencilere ödenen tutar 2020 yılına göre %66’lık artışla 51 milyon TL’ye yükseldi. Bunlar çok önemli gelişmeler. Ve her gelişme sadece kendi alanında bir sorunu çözmüyor, ayrıca başka olumlu açılımlar yapma imkânı da sağlıyor.
Kötü
Gün Dostu Mesleki Eğitim
—
Bunu biraz açabilir misiniz?
— Covid-19 salgını ile mücadelenin ilk aylarına geri dönelim. Mesleki eğitimin artan üretim kapasitesini hemen devreye alabildik. İhtiyaç duyulan maskeden yüz koruyucu siperliğe, solunum cihazından maske makinesine kadar tüm ürünleri hızla üretebildik ve toplumun istifadesine sunabildik. Şu anda da 81 ilde tüm okullarımızın maske ve dezenfektan ihtiyacını kendimiz karşılayabiliyoruz. Bunları üretemeseydik süreci yönetebilmek çok daha zor olacaktı. Bu süreç hem toplumun mesleki eğitime saygısını artırdı hem de mesleki eğitimin öz güveni güçlendi. Bu olumlu süreç, mesleki eğitimde AR-GE süreçlerinin başlamasına yol açtı.
Mesleki
Eğitimde AR-GE Dönemi
—
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan mesleki eğitimde 50 AR-GE merkezinin
açılışını yapmıştı. Bu merkezlerde çalışmalar nasıl gidiyor?
—
AR-GE merkezlerinde fikri mülkiyet ve sınai haklar konusuna ağırlık verdik. Bir
taraftan tüm meslek liselerimizin deney setlerini ve atölye ihtiyaçlarını bu
merkezlerdeki üretimden karşılarken diğer taraftan patent, faydalı model,
tasarım ve marka üretimi ve tesciline ağırlık verdik. Son 10 yılda her yıl yaklaşık
3 patent alınırken, bu sayı 2021 yılında 250’ye yükseldi. 2022 yılında tescili
alınan ürünlerin ticarileşmesine ağırlık veriyoruz. Bunu da başarırsak kısa
sürede bu alanda çok önemli atılım gerçekleştirmiş olacağız.
Genç
İşsizliği Azaltmak İçin Mesleki Eğitim Merkezi Modeli
—
Tüm bu iyileşmelere ilave olarak son zamanlarda ağırlığı mesleki eğitim
merkezlerine kaydırdığınızı görüyoruz. Mesleki eğitim merkezlerini çekici kılan
özellikler neler?
— Mesleki eğitim merkezleri Almanya’da dual mesleki eğitimin bizdeki karşılığı. Ayrıca, bizdeki geleneksel çıraklık-kalfalık-ustalık eğitiminin yapıldığı yerler. Bu merkezlerde eğitim, doğrudan işletmelerde yapılıyor. Öğrenciler haftada bir gün okula giderken, diğer günlerin tamamında işletmelerde eğitimlerine devam ediyorlar. Her ay asgari ücretin en az yüzde 30’u kadar ücret alırken, ayrıca iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı da sigortalanıyorlar. Bir diğer özelliği mesleki eğitim merkezlerine kayıt yaptırabilmek için ortaokul mezunu olmak yeterli, yaş sınırlaması yok.
Öğrenci
Sayısı bir Ayda %70 Arttı
—
Yaş sınırlamasının olmaması ülkemizde genç işsizliğin azaltılmasında da çok
önemli katkı yapabilir. Bu nedenle mi 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunda önemli
düzenlemelere gittiniz?
—
Evet. Yeni düzenleme ile öğrencilere her ay ödenen asgari ücretin yüzde 30’unun
tamamını artık devlet ödüyor. İşveren üzerinde yük kalmadı. Diğer taraftan,
üçüncü yılın sonunda kalfa olanların son sınıfta aldıkları ücret, asgari
ücretin yüzde 30’undan yüzde 50’sine çıkartıldı. Yeni düzenleme ile şu anda mesleki eğitim
merkezinde eğitim alan bir öğrenci aylık 1275 TL civarında bir ücret alıyor. Son
sınıftaki kalfalar da 2125 TL civarında ücret alıyor. Böylece hem işveren hem
de öğrenci için cazip bir mesleki eğitim modeli oluşturuldu. Bu, düzenleme mesleki
eğitimde tarihi olarak bir dönüm noktasıdır. Yapılan iyileştirme piyasaya hemen
yansıdı. Düzenleme öncesi mesleki eğitim merkezlerinde eğitim alan öğrenci
sayısı 159 bin civarında iken bir ay gibi kısa sürede bu sayı %70 artarak 270
bine yükseldi. 2022 yılı sonuna kadar bu imkândan bir milyon öğrencinin
yararlanmasını hedefliyoruz.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.