Bakan Çavuşoğlu, Altındağ Belediyesi'nin iftar programında konuştu
Ankara'da Altındağ Belediyesi tarafından düzenlenen "Mahalle İftarları" programında konuşan Çavuşoğlu, Brüksel'deki NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı dönüşünde doğrudan buraya geldiğini anlattı.
Dün akşam Uluslararası Demokratlar Birliği'nin (UID) Brüksel'deki iftar programına katıldığını ve orada Avrupa'nın farklı şehirlerinde yaşayan Türk vatandaşlarının Anadolu'nun tüm renklerini temsil ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, özellikle yurtdışındaki Türklerin bir ve beraber olduğunu görmekten mutluluk duyduklarını belirterek, "Çünkü biz bir ve beraber olunca güçlü oluyoruz." dedi.
İftar sofrasında depremzedelerin de bulunduğunu kaydeden Bakan Çavuşoğlu, depremlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi.
Kentleri, yıkılan evleri yeniden inşa etmek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde tüm bakanlıkların, kurumların gece gündüz çalıştığını dile getiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Diplomasiden fırsat buldukça ben de sahaya gidiyorum. Arkadaşlarımızın çalışmalarına destek olmaya çalışıyoruz. Farklı deprem bölgelerinde iftar sofralarında kardeşlerimizle beraber oluyoruz. Dayanışma içindeyiz. Cumhurbaşkanımızın vaadini biliyorsunuz. 1 yıl içerisinde inşallah yıkılan evlerin yerine daha iyisini, daha güvenilirini, daha sağlamını, daha güzel yerlerde inşa edip, vatandaşlarımızı yeni evlerine taşıyacağız."
Mevlüt Çavuşoğlu, depremzedelerin, yeni evleri bitinceye kadar da kendilerine emanet olduğunu, KYK yurtları, devlet misafirhaneleri ve otellerin de depremzedeler için tahsis edildiğini belirtti.
Yurtlarda kalan depremzedelerle İstanbul'da, Antalya'da, Sakarya'da, Karabük'te bir araya geldiklerini, onlara sıcak bir yuva sundukları için ayrıca mutlu olduklarını aktaran Çavuşoğlu, tarım sezonu dolayısıyla depremzedelerin şehirlerine dönmek istediğini ve bu nedenle yeni evler bitinceye kadar depremzedeleri çadır kentlerden konteynerlere taşımak için çalışmalara devam ettiklerini anımsattı.
Şehirleri tekrar ayağı kaldıracaklarını vurgulayan Çavuşoğlu, "Cumhurbaşkanımız her zaman sözünü tutmuştur. Van depreminden sonra, Elazığ depreminden sonra, İzmir'de deprem oldu, Antalya'da, Muğla'da yangın oldu. Yıkılan, yanan tüm evlerin yerine yenilerini yaptık. 11 ilimize de inşallah aynı şeyleri yapacağız." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Cumhuriyetin 100. yılını kutladıklarını hatırlatarak, "Kökümüz sadece 100 yıllık değil. Diplomasimizin temellerinin atılışının da 500. yılını kutluyoruz. O kadar eski devlet geleneklerimiz var, diplomasi geçmişimiz var." dedi.
Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılar
Çavuşoğlu, İsrail'in dünkü Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarına da değinerek, şöyle konuştu:
"Dün Mescid-i Aksa'daki İsrail'in saldırılarını gördük. Bu saldırıları lanetliyoruz. Maalesef Avrupa'da artan İslam düşmanlığı, ırkçılık, İsrail ve diğer bölgelerde de aynı şekilde devam ediyor ve artık haddini aşmıştır. Biz de bugün yaptığımız açıklamayla bu saldırıyı lanetledik. Ama İsrail'in bu saldırıları durdurması gerekiyor. Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı düzeyinde bizzat bizlere de özellikle ramazan ayında bu gerginliği artırmamaları konusunda taahhütler var. Sözlerini tutmaları gerekiyor. Kudüs, Mescid-i Aksa bizim kutsal yerlerimizdir. Dolayısıyla İsrail ile diyaloğa girmek bu hassasiyetlerimizi kaybetmek demek değildir. Tam tersi hassasiyetlerimiz daha da artıyor."
'Türkiye bir istikrar adası ve abidesidir'
Dünyada sorunların, krizlerin ve savaşların olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, Libya, Suriye, Yemen ve Afganistan'daki durumun bilindiğini söyledi.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin etrafında birçok kriz olduğunu belirterek, "Türkiye bir istikrar adası ve abidesidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde son 20 senede attığımız adımlarla, özellikle önce Kovid-19, sonra Ukrayna savaşından sonraki stratejik hamlelerimizle, ülkemizin bu savaş ve salgının etkilerinden en az hasarla çıkması için her türlü çalışmayı yaptık. Çok şükür bu krizlerin ülkemize etkisini de minimum düzeyde tutuyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Barış için bugün arabuluculuk yapabilen tek ülkenin Türkiye ve liderler diplomasisini sürdürülebilen tek liderin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Bu, Türkiye'ye ve Erdoğan'a güvenin göstergesidir. Çünkü biz her zaman doğruya doğru dedik, haklının yanında olduk, sadece güçlünün değil. Adaletten ve barıştan yana olduk. Önümüzdeki süreçte de bu çabalarımızı artıracağız. Bir tahıl, gıda krizi çıktı. Tahıl Anlaşmasıyla birlikte sadece bölgemizde değil, dünyadaki tüm hanelere, evlere gıda krizi konusunda katkı sağladık. Türkiye artık böyle bir ülke oldu."
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin özellikle tarafsız ve objektif tutumunu sürdürmesi gerektiğini belirterek, "Bazıları görüyoruz, 'biz iktidara gelirsek tek taraflı politika izleyeceğiz, Rusya'yı karşımıza alacağız' diyorlar. Biz ne Rusya'nın ne Ukrayna'nın karşısındayız. Tam tersi Ukrayna'nın sınır, toprak bütünlüğünü de en iyi şekilde temsil ediyoruz." dedi.
Türkiye'nin, bugün dünyanın her yerinde sevilen, sayılan bir aktör olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, depremden sonra tüm dünyanın Türkiye'ye yardıma koşmasının, sadece depremin büyüklüğünden değil, Türkiye ve Türk milletine duyulan sevgi ve muhabbetten kaynaklandığını aktardı.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin yıllardır dünyanın neresinde olursa olsun mazlumlara ve afete uğrayan ülkelere ve insanlara yardım eden ilk ülke olduğunu anımsatarak "Bu savaş ve krizler ortamında daha iyi bir dünya mümkündür. 'Dünya beşten büyüktür' diyerek yeni bir sistemin kurulması için mimar ülke Türkiye'dir. Bu konuda da en önde giden lider, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır." diye konuştu.
Savunma sanayinde dışa bağımlılık azaldı
Türkiye'nin, savunma sanayisinde 20 sene önce yüzde 80 dışa bağımlı iken şimdi millilik oranının yüzde 80'e çıktığını, kimseye muhtaç olmadan kendi kendisine yeterli olmasının yanı sıra ihracat yapan bir ülke haline geldiğini dile getiren Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen sene 4,5 milyar dolarlık bir ihracat yaptık. Şimdi depremzede kardeşlerimizin yaralarını sarma zamanı. Şimdi dünyada ve bölgede krizlerin çözümü, barış ve adalet için adım atma zamanıdır. Önümüzde bir seçim var, 14 mayıs. Bu seçim, demokrasi şölenidir. Vatandaşlarımız yurtiçinde ve dışında ülkemizi kimin yöneteceğine karar veriyor. Kime güveniyorsa ona oy veriyor. Ülkemizin ve milletimizin tekrar koalisyon günlerine dönme, kazanımlarını kaybetme lüksü yoktur. Göz bebeğimiz gibi büyümesini izlediğimiz savunma sanayimizin, kızıl elmaların ve milli otomobil Togg'u akamete uğratma lüksümüz yoktur. Bir taraftan da Doğu Akdeniz'de, Ege'de ve Libya'da çıkarlarımızı heba edemeyiz. Milletimiz bunları biliyor. Dünyanın her yerinde soydaşımıza, akraba topluluklarımıza, ecdadımıza sahip çıkan bir ülkeyiz."
'Türkiye, enerji alanında dünyada en önemli aktörlerden birisi'
Doğal gazın daha yeni çıktığını ancak Türkiye'nin enerjide dünyada en önemli aktörlerden birisi haline geldiğine değinen Çavuşoğlu, özellikle son 20 yılda Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde yapılan hamleler ve Türkiye'ye kazandırdıkları eserlerle Türkiye'nin birinci yüzyılında başarılı olduğunu anlattı.
Bakan Çavuşoğlu, bunun Türkiye için yeterli olmadığını ve ikinci asrı Türkiye yüzyılı yapmaları gerektiğini vurgulayarak, "Artık şahlanışa geçmemiz lazım. Sadece Türkiye yılı olmaz, Türk dünyasının yüzyılı yapmamız lazım. Türk dünyasını, Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında birleştiren ülke de Türkiye'dir. Bu anlamda da büyük sorumluluklarımız var. Seçime giderken biz hep depremzedelere, şehirlere ve çalışmalara odaklandık. Gelecekte yapabileceklerimize Türkiye yüzyılı vizyonuna odaklandık. Popülist siyasetçiler çıkabilir, boş boş sözler verebilir. Ama milletimiz bu boş sözlere de kanmaz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin terörle mücadelede büyük kazanımlar elde ettiğini ve dünyada örnek gösterildiğini kaydeden Çavuşoğlu, terör örgütleriyle koalisyon ve ittifak kuranların bu örgütleri meşrulaştırma amacını güttüğünü söyledi.
Çavuşoğlu, sözlerini, "Türkiye'de darbe yapmış FETÖ'cüleri hapisten çıkarıp görevlerine iade etmeyi taahhüt ediyorlar. Bunlar Türkiye'yi kaosa götürür. Milletimiz 15 Temmuz'da nasıl fırsat vermediyse yine fırsat vermeyecektir. Milletimiz kazanımlarından taviz vermez. Geri günlere götürmeye çalışanlara da prim vermez. Devlet ve millet el birliğiyle Türkiye yüzyılını inşa etmek için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz." diye tamamladı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.