Bahçeli: Kimin çoçuğu oldukları meçhul
Bahçeli'nin açıklamalarından satırbaşları şöyle...
Dağlık Karabağ'da Ermenistan'ın mezalimi dehşet saçarak devam etmektedir. KKTC'deki Cumhurbaşkanı seçimi tüm dikkatleri üzerine çekmektedir. Bölücü terör örgütü ve yandaşları yine ateşle oynamaktadır. Covid 19 salgınının neden olduğu belirsizlikler yeni boyutlar kazanmaktadır. Bu kapsamda dünya yeniden alarma geçmiş, kısıtlamalar başlamıştır.
3 Kasım 2020 ABD Başkanlık seçimine katılacak adaylar, son kozlarını masaya sürerken, bu nedenli siyasi gelgitler, bölge ve dünya siyasetine çok yönlü tesir etmektedir. Türkiye-Fransa, Türkiye-Yunanistan kırılgan ilişkileri irtifa kaybı yaşamaktadır.
Suudi Arabistan ve BAE'nin işbirlikçi ve Türkiye karşıtı politikaları derinleşmekte, Türk mallarına yönelik ambargolar uygulanmaktadır.
İhanet ateşi ile küle dönen vicdanlar yeşili tanımaz. Orman havadır, orman hayattır, orman yurttur. Ormanı topraktan ayrı düşünmek mümkün değildir. Ormana kasteden toprağa, toprağa kasteden vatanda kastetmiştir. Hatay Belen'de çıkartılan yangın, rüzgarın da etkisiyle yerleşim yerlerine sıçramıştır. Ardından İskenderun ve Arsuz'a kadar yayılmıştır.
"KİMİN ÇOCUKLARI OLDUKLARI MEÇHUL"
Hatay ve Kahramanmaraş'ta insanlarımızı evsiz bırakan, ağaçları yakıp yıkan yangın son zamanların en trajik olayları arasındadır. Devamında Osmaniye ve Trabzon'da da yangınların görülmesi büyük bir üzüntüye yol açmıştır. Yangınlarla ilgili incelemeler devam etmektedir. Kimler sabotaj yapmışsa bulunup cezalandırılmaları ertelenemez bir hedeftir. 'Ateşin çocukları' isimli bir PKK aparatı oluşum, dikkati üzerine çekmiştir. Bu canilerin ilk eylemi 11 Temmuz 2019'da Fethiye'de ortaya çıkan orman yangını ile görülmüştü. Bildiğimiz bir şey varsa o da şudur; Bunlar iblisin çocukları, ihanetin çakallarıdır. Kimin çocukları meçhul olan bu şerefsizlerin yakalanıp yaptıkları kadar yakılmaları, hesaba çekilmeleri en acil hukuk ihtiyacıdır.
TTB Merkez Konseyi'nin hakikatten yana tavrını göreniniz oldu mu? Terörist Demirtaş'ın hakkındaki iddiaları göğsüne asacağı şeref madalyası gibi gören CHP Genel Başkanı'ndan ses çıktı mı? En küçük bir sitem işitildi mi? Kılıçdaroğlu şeref deyince aklına ne geliyor? Demirtaş'la ilgili nazlı nazlı kahvaltı rezerasyonu yapanlar, sorarım sizlere, nasılsınız, iyi misiniz? Geçen hafta Ağrı'da şehit düşen Emre Dokumacı'nın muhterem annesine, babasına, tabutune kapalıp ağlayan nişanlısına ne diyecekler, ne anlatacaklar? Teröriste terörist diyemeyen, bize göre teröristtir. Hatay'da evi barkı yanan, ağacı ve tarlası ateşe verilen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Türkiye Cumhuriyeit güçlü ve muktedirdir. Neresi yanmış, yakılmışsa ümidim eskisinden daha da yeşile kavuşmasıdır. Tüm ağaçlarımızı yaksalar da fidan dikecek toprağımız vardır, topraklarımız susuz kalsa da sulayacak kanımız vardır. Düşman çok olsa da yenecek kudretimiz vardır. Zalimler karşımıza çıksa da, alayını birden yıkacak imanımız vardır. Biz Türkiye'yiz. Saldırılara siper olan Cumhur İttifakı'yız.
Türk milletini hedef alan tehditlerin dozajında tarihin hiçbir döneminde azalma olmadı. Bu nedenle Türklük her coğrafyada, her devirde teyakkuzdadır. Bu coğrafyada tedirgin olanın sözünü keserler. Türkiye'nin kararlı mücadele ile çözmeye çalıştığı hiçbir sorun birbirinden koğuk ve bağımsız değildir. Ecdadımız hangi zorluklar ile karşı karşıya kalmış ise, bugün de aynılarını yaşıyoruz.
Akdeniz'dkei gergin atmosfere bakın, göreceğiniz budur. Dağlık Karabağ sorununa odaklanaınız teşhisiniz bu olacaktır. Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarına yayılma ve büyüme arzusu budur. Büyümek sadece kanser hücresinin bir özelliğidir. Ermenistan kanserlidir.
Ermenistan -Azerbaycan tartışmasının diplomasi, diyalog ile çözülmek istemesi şu anda doğru değildir. İşgalci ülke, hak ve hukuk tanıumayan ülke Ermenistan'dır. Geçen hafta ne dediysem aynı noktadayım. İki ülke arasındaki masa çağrıları, Dağlık Karabağ sorununu kilitlemekten başka bir şey değildir. Konu vatan konusudur, konu bağımsızlık konusudur.
Ermenistan işgal ettiği toprakları hak sahibi Azerbaycan'a teslim etmeden masada çözüm aramak, cinayet ve zulmün yasalaşması demektir. Karabağ Türk'tür. Paşinyan'ın sözleri züğürt tesellisidir.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.