Ayasofya CHP’den kurtuldu
HABER: ÖZLEM DOĞAN
İstanbul’un fethinin en büyük sembolü ‘Ayasofya’nın tam 86 yıldır süren esareti yarın sona eriyor. Ülkenin rejimini değiştirip halkın dinine, diline, kılık kıyafetine, tarihine savaş açan diktatör CHP içinde yüzlerce yıl Müslümanların ibadet ettiği Ayasofya Camii’ni müzeye çevirip içindeki Osmanlı eserlerinin çoğunu yok etti, çok kıymetli levhaları senelerce kir pas içinde bekletti. Mabedin çevresindeki birçok önemli yapıyı yıktı. Ayasofya’yı müzeye çeviren CHP zihniyetinin Fatih’in emanetine yaptığı zulümleri Türk milleti asla unutmayacak.
Osmanlı’nın gözbebeği ‘Ayasofya’
Fatih’in İstanbul’u fethinden sonra camiye çevirdiği Ayasofya’ya Osmanlı padişahları ayrı bir önem verdi. Ayasofya Camii’ne ilk levhalar 1644 yılında Teknecizade İbrahim tarafından yazılarak asıldı. 1849’da Ayasofya’nın onarımı sırasında Teknecizade’nin levhaları indirilerek yerine büyük hattat Kazasker Mustafa İzzet Efendi tarafından yazılan levhalar kondu.
Arkeoloğun Ayasofya düşmanlığı
Ayasofya’nın müze olma fikrini Mustafa Kemal’e götüren Maarif Vekili Abidin Özmen teklifinin ardından konuyu incelemek üzere 1933 yılında bir komisyon kuruldu. Bu komisyonda yer alan ve Ayasofya Camii’nin müzeye çevrilmesinde en etkin isimlerden biri olan İstanbul Müzeleri Genel Müdürü Arkeolog Aziz Ogan, Ayasofya Camii için Osmanlı döneminin en meşhur hattatlarının elinden çıkan levhaların yerine konulmasına itiraz etti.
Aziz Ogan
Komisyon, aldığı kararlarda Ayasofya'nın zaten bir müze olduğunu ifade ederek, çevresinde ve ona bitişik olan harabeleri ortadan kaldırma kararı aldı. Bahsi geçen harabeler Fâtih tarafından tesis edilen ve II. Beyazıt bir kat ilâve edilen ve ilk olarak Akşemseddin’in müderrislik yaptığı medreseydi ve alelacele yıktırıldı.
Ayasofya hafızını hapse attırdılar
Dönemin CHP’si sadece Ayasofya’yı müzeye çevirmekle kalmayıp öncesinde de Ayasofya’da görev yapan bir hocayı sırf hükümeti eleştirdiği için hapse attırmıştı. 1930 tarihli Vakit gazetesinde yer alan bir haberde Kadir gecesi Ayasofya Camii'nde vaaz eden Demir Hafız’ın, "Çocuklar, mekteplere ceplerinde rakı şişesi ile gidiyorlar. Buraya gönderin, ben okutayım" diyerek hükümeti(CHP) eleştirdiği ifade ediliyordu. Demir Hafız'ı şikâyet eden ise Vakit gazetesinin tahrir müdürü Refik Ahmet’ti. Ayasofya hocası Demir Hafız hapis cezası almış ve mahkeme masrafları da kendisine yıkılmıştı.
Ayasofya imamı ‘içki’den şikâyet edince…
Demir Hafız şikâyet ettiği konuda çok haklıydı çünkü CHP halkı alkole alıştırmaya çalışıyordu. O dönem çıkan gazetelerde haberlerden çok içki reklamı yer alıyor, çocuklar Mustafa Kemal'in elinden bira içerken fotoğrafları çekiliyordu.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.