Avrupa'da tesettürlü kadınlara taciz artıyor
İslamofobi ve yabancı düşmanlığı, Batı dünyasında gün geçtikçe daha tehlikeli boyutlara varıyor. Müslüman ve göçmenlere yönelik gerçekleşen saldırılar ve en önemlisi de Batılı liderlerin mültecilere yönelik verdikleri beyanatlar, kendi toplumlarını da bu konuda acımasız kılıyor.
İngiltere'de 2 araştırmacının yaptığı sosyal deneyler, Batı toplumlarında İslam düşmanlığının nasıl yaygın hale geldiğini ortaya koydu.
Araştırma sonuçları Müslüman karşıtlığının geldiği noktayı gösteriyor
Nottingham Trent Üniversitesi Öğretim Üyesi Araştırmacı Irene Zempi, tesettürlü Müslüman kadınların günlük hayatta yaşadıkları zorluklar ve İslamofobik saldırıların boyutlarını ortaya koymak için 60 kişi ile birebir, 20 grupla da ayrı ayrı mülakat yaptı. Sonuçlar ise Müslüman ve yabancı karşıtlığının boyutlarını gözler önüne seriyor.
Irene, Müslüman olmanın nasıl olduğunu anlamak için "Müslüman gibi giyinmelisin" diyen bazı katılımcıların sözleri üzerine benzeri şekilde bir araştırmaya giriştiğini, İslami tesettüre büründükten sonra isim takma, küfür, aşağılayıcı tavırlar ve hatta fiziki saldırı tehdidi şeklinde tepkileri tecrübe ettiğini aktardı.
Müslüman kadınlar terörist olarak görülüyor
Yaptığı sosyal deneyde, saldırıların, Müslümanlara yönelik nefret suçunun açık işaretleri olduğunu belirten Irene, Batı toplumunun Müslüman kadınları "intihar bombacısı, terörist ve güvenlik tehdidi" olarak gördüklerini dile getirdi.
Saldırılara tanık olanlar duyarsız davranıyor
Çok aşağılık sataşmaların da yaşandığını sözlerine ekleyen Irene, bu durumun Müslüman kadınlar için dayanılmaz noktalara doğru gittiğinin altını çizdi. Irene, sözlü ve fiili sataşma ve saldırılara tanık olanların olup bitenlere duyarsız kalmalarını da olayın vahim tarafı olarak değerlendirdi.
Avrupalı yetkililer tehlikeyi görmezden geliyor
Araştırmacılar, ayrımcılık ve düşmanlık üzerine sınırlarını korumaya çalışan Batılı devletlerin, Müslümanların yaşadığı sorunları bildiğini ama İslam coğrafyasından ve Afrika'nın kurak ve istikrarsız bölgelerinden gelen mültecilere mesaj vermek adına gerekli tedbirleri almadığına, gelecekteki büyük tehlikeyi bilinçli olarak görmemezlikten geldiğine dikkat çekiyor.
Müslüman kadınlar tesettürlü olduklarından taciz ediliyor
Müslümanların nefret ve yaşadıkları taciz olaylarının artışlarından yakındığı gerçeğinden yola çıkarak bu araştırmaları yaptıklarını belirten Irene, "Artık her gün aynı yolda işe giden bir Müslüman kadın olarak dış görünüşünüzden dolayı taciz edilebilir ve hayatınız size zehir edilebilir. Bu nefret ortamı kadınların işini daha zor bir hale getiriyor. Çünkü dış görünüşleri onlar için açık bir kimlik ibrazı ve bu onları, saldırıların büyük çoğunluğunun mağduru haline getiriyor." dedi.
Sakallı Müslümanlar da saldırıların hedefi
Birmingham City Üniversitesi akademisyenlerinden Pakistan asıllı araştırmacı Imran Awan ise arkadaşlarının "Senin İslam'ı çağrıştıracak bir dış görünümün yok, o yüzden herhangi bir saldırıya maruz kalmıyorsun." demeleri üzerine sakal uzatıp, takke ve cübbe ile İngiltere'de Müslümanların en yoğun olduğu şehir olan Birmingham'da dolaşmaya başladığını söyledi.
"Bunları bu ülkeden atın"
Imran, Pakistanlı olmasının da bir sonucu olarak birçok hakarete ve saldırıya uğrayan biri ama bu araştırmasının sonucunda saldırı, yıldırma, tehdit, küfür etme ve farklı isimler takma olaylarında artış yaşandığını ifade etti. Imran, bir gün iki ergen kızın yanından geçerken "bunları bu ülkeden atın" diye konuştuğunu aktardı.
Saldırılar bir yıl içerisinde yüzde 300 arttı
İngiltere'de 21 Şubat 2012'de faaliyet göstermeye başlayan Müslüman karşıtı nefretin boyutlarını araştıran MAMA (Measuring Anti-Muslim Attacks) isimli kuruluş da 2015 yılında yayımladığı raporda, Müslümanlara yönelik sözlü ve fiili saldırıların üç kat arttığına dikkat çekiyor.
Raporda, resmi kayıtların dışında olan yani "kayıt dışı" olayların sayısı 2014 yılı mart ayından 2015 yılı mart ayına kadar (12 aylık süre içerisinde) 146'dan 437'ye çıktığı, bunun da yüzde 300'lük bir artışı gösterdiği belirtildi.
"Kayıt dışı" olayların mağdur ve fail arasında yüz yüze olduğunun belirtildiği raporda, Müslüman karşıtı nefretin; alışverişte, seyahatte ya da toplum içerisinde meydana geldiği vurgulandı.
MAMA'nın verileri gösteriyor ki; Müslümanlar karşı nefret kamuda, özel ya da belediye ulaşım araçlarını kullanırken, kaldırımda yürürken, alış-veriş yaparken meydana geliyor.
Saldırı ve hakarete maruz kalanların büyük bölümü Müslüman kadınlar, onlara hakaret edenler ise çoğunlukla erkekler. İslami kıyafetler giyen Müslüman kadınlara; başörtüsü taktığında, çarşaf giydiğinde veya peçe taktığında sözlü tacizde bulunan erkekler genellikle kadın düşmanı, ırkçı ve İslamifobik sözler kullanıyorlar.
Daha çok sözlü saldırılar yaşanıyor
Kayıt dışı sözlü taciz ve saldırılarda en sık rastlanan vakaların 219'u sözlü taciz, 74'ü saldırı içermektedir ki onlar; ortak saldırı, pil ve ağır bedensel zarar verme gibi nitelendiriliyor.
Müslüman karşıtı nefret suçunun, kayıt dışı işlendiği yerlerin genellikle; metropol alanlarda, ana arter yollarda olduğu görülüyor. Tell MAMA ve MPS'nin kayıtlarına göre Londra'daki olayların yüzde 84'ü bir otobüs durağının 200 metre yakınında meydana geliyor ve ülke genelinde meydana gelmiş tüm olayların yüzde 48'si ise otobüs durağına sadece 100 metre kala yaşanıyor.
Sosyal medya üzerinden de saldırılar yapılıyor
İslam'a ve Müslümanlara karşı nefret dolu söylemlerin, aşırı sağcı ve milliyetçi kişiler tarafından sosyal medyada normalleştirilmeye çalışıldığının belirtildiği MAMA raporunda, "Nefret söylemlerinin, aşağılamanın ve alay etmenin birçoğu Facebook ve Twitter ortamında yapılmıştır. Analizcilerimizin edindiği bilgilere göre nefret söylemleri genel olarak Müslümanları tecavüzcü, terörist göstermekle beraber, İngiltere için kültürel bir tehdit olarak ortaya çıkıyor. Verilerimize göre bu olayları yapanların yüzde 45'i aşırı sağcı insanlar." denildi.
Müslüman karşıtı olaylara şahitlik edenlerden ve üçüncü şahıslardan aktarılan 1128 olaya raporda yer verilirken toplam 626 failin de tespit edildiği belirtildi.
Rapora, olayların yüzde 50'si küfürlü hakaret, yüzde 10'u vandalizm ve cezai zararlar, yüzde 7,5'u tehdit, yüzde 3'ü nefret konuşmaları, fiili saldırılar yüzde 17 ve ayrımcılık oranı da yüzde 7,5, olarak yansıdı.
İslam ve yabancı karşıtlığı başta ABD olmak üzere Avrupa'nın birçok ülkesinde artarak devam ederken, İngiltere'nin önde gelen kimi gazeteleri ise İslam düşmanlığını körükleyecek ifadeleri manşetten veriyor.
Önceki gün ABD'nin yeni başkanı olarak seçilen Donald Trump'un seçim süreci boyunca Müslüman ve yabancı düşmanlığını meydanlarda pervasızca dile getirmesi dahi Batı'daki İslam karşıtlığının geldiği noktayı gösteriyor. (İLKHA)
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.