Avrupa, istikrarsız bir Türkiye için sustu
Darbe girişimine karşı Avrupa'nın sessiz kaldığına vurgu yapan istihbaratçı Ergun Gökdeniz, 'Türkiye'nin politikasını dizayn edemeyen Avrupa, FETÖ'nün girişimine sessiz kaldı. Bu durum ise, sessizliğe gömülen Avrupa'nın istikrarsız bir Türkiye için darbe isteyebileceğini göstermiş oldu' dedi. ENES BABACAN / İSTANBUL
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası gazetemize konuşan MİT'in ilk nüvesini oluşturan (Milli Amele Hizmet) MAH'ın kurucularından Ergun Gökdeniz, MİT'in terör örgütü Fetö aleyhine 60'larda dahi istihbarati çalışmalar yaptığını, bu çalışmaların siyasi ve sivil yöneticiler tarafından değerlendirmesine sunulduğunu belirtti. Gökdeniz 'Fethullah Gülen'e yol verenler ve el öpenler utansın' ifadelerini kullandı. AB'nin bu girişim sonrası Türkiye'nin lehine açıklama yapmamasını eleştiren Gökdeniz 'Avrupa için Türkiye'de darbe olması gayet güzel bir gelişmedir. Zira Ak Parti hükümeti döneminde Türkiye'nin izlediği politikaları dizayn edemeyen Avrupa, FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilmek istenen darbe girişimine sessiz kalarak istikrarsız bir Türkiye için her zaman darbe isteyeceğini göstermiş oldu. Erdoğan-Putin görüşmesi sonrası Avrupa'dan Türkiye'ye şimdi daha yüksek sesle olumlu açıklamalar yapacaktır' şeklinde konuştu.
FETÖ İsrail'e hizmet etti
İsrail kurulmadan önce Siyonist aklın Ortadoğu'da kiminle iş birliği yapacağını önceden belirlediğine dikkat çeken Gökdeniz 'İsrail Araplara karşı Ortadoğu'da terör örgütleri üzerinden Kürtler ile işbirliği yapmak kararı almıştı. İsrail'in kuruluşundan sonra da bu stratejisini ABD üzerinden de uygulamaya devam ediyor. Irak, Suriye ve Türkiye'de ise PKK'ya destek veren yapılanmalar üzerinden ortaklığını sürdürdü. İsrail, FETÖ üzerinden Türkiye'deki hedeflerini gerçekleştirmek istedi. Türkiye, FETÖ üzerinden Ortadoğu'nun yeniden dizaynına engel olamayacak hale getirilmek ve iç buhranla uğraştırılmak istendi. Böylece Türkiye güneyinde İsrail projesi Kürt devletinin kurulması çok daha kolay olacaktı. FETÖ yapılanması deşifre edilince militanlar PKK'ya sığındı. Bu çok çirkin ancak bir o kadar da İsrail üst aklının terör örgütleri arasında nasıl bir bağlantı kurduğunu gözler önüne sermiş oldu' dedi.
Türkiye'yi AB'ye almazlar!
Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasının mümkün olmadığını belirten Gökdeniz, , 'Vatikan'da Papalık tarafından yayınlanan dergide Avrupa Birliği için 'AB bir Hristiyan birliğidir. Hristiyan olmayan bir ülkenin bu birliğe girmesi mümkün değildir' denilmektedir. Bunu açıkça belirten Vatikan'ın sapına kadar Müslüman olan Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi mümkün değildir. Ayrıca Vatikan'ın 'ılımlı islam projesi' için Fethullah Gülen hareketine destek olduğu ise bilinen bir gerçektir' dedi.
Tek Dünya Devletine Doğru
Üst aklın dünyayı Hrıstiyanlığın hakim olacağı, 'tek Dünya Devletine'ne tasarladığına işaret eden diyen Kürt Siyasetçi Galip İlhaner ise 'Küreselleşmenin sonu, dinlerin dünyaya hakimiyeti ile sonuçlanacaktır. Bundan böyle dinler, özellikle tek tanrılı dinler, dünyaya hakim olacaktır. Üst akıl (Siyonizm) İslam'a format çekerek 'Ilımlı İslam' adı altında yeni bir İslam'i rejim oluşturmaya çalışıyor. Türkiye, İslam dünyasının doğal lideridir. İslam dünyasına Türkiye model olarak sunulmaktadır. Türkiye'yi hem bölmeyi hem de rejimini değiştirmeyi hedefliyorlar. Vatikan merkezli dinler arası diyalog çalışmaları da 'Hristiyan Tek Dünya Devleti' ile ilgili bir stratejidir' dedi.
Darbe başarılı olsaydı Sevr yenilenecekti
FETÖ teröristlerince 15 Temmuz gecesi başarısız darbe girişimini değerlendiren İlhaner' Darbe girişimi aksi yönde gerçekleşseydi yani darbeciler başarılı olsaydı Sevr Anlaşması uygulanacaktı ve Lozan da güncellenecekti. Türkiye rejimi değişecekti ve Türkiye en az 3'e bölünecekti. Bu bölünme Türkistan (Küçük Türkiye, İstanbulsuz Türkiye) bölgesi, Kürdistan (Karadeniz'e çıkışı olacak ve Sivas'ı da kapsayacak şekilde) bölgesi ve Alevistan (Hatay,Adana, Mersin) bölgesi şeklinde olacaktı' dedi.
Üç saç ayağı olmadan darbe yapılamaz
Darbenin uluslararası destekçileri üst akıl ve üst aklın daimi müttefikleri olduğunu aktaran İlhaner, 'En çok konuşan ABD (CIA) ile, hemen hemen hiç konuşmayan İsrail (Mossad) ve saman altından su yürüten İngiltere (MI6) darbenin mimarıdır. Darbe bu üç saç ayağı olmadan yapılamaz. Tabi tek dünya devleti olarak tasarlanan ve ABD yerine büyük ihtimalle bu düzeni kuracak olan İngiltere'nin AB'den ayrılma stratejisi bunun bir parçası da olabilir. İngiltere, yeni dünya düzeninin baş aktörü olabilir bunu ise Vatikan olmadan yapamaz. Papa ve kardinaller bu işin içindedir. İstanbul'da ve Ankara'da Vatikan'a çalışan ajanlar hayli çoktur. Bu ajanların Fetö ile yakın ilişkisi ise Vatikan istemediği sürece ortaya çıkmayacaktır' şeklinde konuştu.
Hainlerin bakanlar kurulu hazırdı
Darbenin sivil ayağı ve maddi destekçilerinin ortaya çıkmayacağı iddiasında bulunan İlhaner, 'Çünkü darbe başarılı olduktan sonra maddi destek gelecekti ve sivil ayak, yani bakanlar kurulu da önceden hazırlanmamıştır. Darbe başarılı olduktan sonra milli bir kabine denerek, her partiden karaktersizler toplanarak, bir karaktersizler kabinesi kurulacaktı. Darbecilerin arkasındaki üst aklın hedefleri, Türkiye'yi bölmek, Türkiye'nin adını değiştirmek, Erdoğan'ın şahsında, Türk kavramını dünyadan silmek olacaktı' dedi.
PKK ile FETÖ'nün ittifakı
PKK'nın AK Parti'nin iktidara geldiği günden beri bir darbe zemini oluşturmaya çalıştığını aktaran İlhaner' Darbe, PKK'nın tepesi ve Öcalan'ın onayı olmadan da yapılamaz. Öcalan sürekli şifreli mesajlarla PKK'ya talimatlar vermiştir. PKK ve Öcalan'a vaadedilen büyük Kürdistan adı altına 2. İsrail'dir ve İsrail'in hedefidir. Kürtler İsrail'in Gargat Ağacı olarak kullanılmaya çalışılıyor. PKK ise darbecilerle yaptığı anlaşma gereği, kazdığı hendeklerle darbe zemini oluşturmaya çalıştı. Bu şekilde Türkiye'nin direnç noktaları ölçüldü. Hangi il ve hangi kesim (ne tepki veriyor? Hepsi tespit edildi. Baktılar ki bütün Türkiye tek yürek oluyor. Buna göre yeni bir strateji belirleyeceklerdir' iddiasında bulundu.
Feto'nun Vatikan bağlantısı
FETÖ terör örgütü lideri Fethullah Gülen, Vatikan'da Papa 2'nci Jean Paul ile görüşüyor. Gülen'in, Devlet Başkanı sıfatı taşıyan Papa ile görüşmesi ABD'de New York Kardinali ile buluşmasından sonra gerçekleşiyor. O dönemde New York Kardinali John O'Connor, Katolik dünyasının en önemli isimlerinden birisi. Papa'nın sağ kolu olarak biliniyor. Kardinal O'Connor görüşmede Fethullah Gülen'e, dinler ve medeniyetler arası diyalog ve hoşgörü konusundaki çalışmalarını yakından izlediğini söylüyor. Bu görüşme, Fethullah Gülen'in uluslararası planda bir isim olmaya başladığını gösteriyor. ABD'nin en büyük Musevi kuruluşları Gülen'in bir kitabını İngilizce olarak Amerika'da yayınlamaya başlıyor. Terör örgütü Fetö'nün bu görüşme sonrası Vatikan'dan ve Siyonist lobilerden aldığı destekle dünyaya açılması hız kazanıyor. Ayrıca Gülen 'Ilımlı İslam' söylemleri ile Müslümanları 'Uysal koyun yapmaya çalışacağını' garanti ediyor.
Üst akıl PKK'yı cezalandırabilir
Türkiye'yi bekleyen tehlikelere de değinen Galip İlhaner, 'Bundan böyle bizi bekleyen tehlike her kesimin kendi savaşına hazırlandırılmasıdır. Bunun için de PKK azami derecede kullanılacaktır. Irak ordusu nasıl ki Milli bir ordu olmaktan çıkarıldı ve içinden IŞİD terör örgütü çıkartıldı, TSK üzerinde de böyle bir plan uygulanabilir. TSK'daki FETÖmensubu subaylarla, yeni bir DAİŞ kurdurabilirler. PKK, darbe zemini oluşturma görevini yerine getiremedi. Üst akıl PKK'yı cezalandırabilir. PKK'yı Kandil'den çıkarıp Suriye'ye taşıyabilir. Kandil'i ise TSK'dan ayrılan subayların DAİŞ benzeri bir örgütün karargahı olarak kullanmaları için Kandil'e götürebilir' şeklinde konuştu.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.